Davutoğlu sonrası para politikası

6 Mayıs 2016

Haftanın en flaş gelişmesi şüphesiz Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı bırakacak olması haberi oldu. Davutoğlu başbakanlığı öncesi dönemde de oldukça yüksek bir profile sahip olmakla birlikte, ekonomi ve özellikle para politikasının işleyişi konularında yorum yapmadığı için benim açımdan kapalı kutuydu. 5 Nisan tarihinde “Enflasyonla birlikte faiz de aşağı yönlü bir trend içine girecek” yorumu benim o gün tesadüfen canlı yayında değerlendirme şansı bulduğum ve takdir ettiğim bir yorum oldu.

Enflasyon...
AKP içerisinde faiz ve enflasyon arasındaki nedensellik konusunda ciddi fikir ayrılıkları var. Bu fikir ayrılığının ucu ise Merkez Bankası’na baskıya kadar gidiyor. Yüksek faizin enflasyona sebep olacağına inanan grup bu sebeple Merkez’in faiz indirimleri yapması görüşünde. Buna karşılık “Babacan ekolü” diye adlandırabileceğim, sonradan Mehmet Şimşek’in temsil ettiği ikinci grup ise yüksek faizin enflasyonu düşürmek için bir araç olduğu ve ancak enflasyon düştükten sonra faizlerin indirilebileceğini savunan grup. Ekonomi teorisi bu ikinci grubu destekliyor. Davutoğlu’nun 5 Nisan yorumu kendisinin enflasyon-faiz tartışmalarındaki görüşünü belki de en net bir şekilde ortaya koyan

Yazının Devamı

Yellen ortam hazırlıyor

29 Nisan 2016

ABD Merkez Bankası (Fed) önceki gece sonuçlanan toplantısından faiz artırımlarının önünü açacak bir politika metniyle çıktı. Metinde yapılan en kritik değişiklik bir önceki toplantıda eklenen “global ve finansal gelişmeler risk teşkil etmektedir” ifadesinin çıkarılması oldu. Bunun yerine “global ve finansal gelişmeler yakından takip edilmektedir” ifadesi eklendi.
Bu ne anlama gelir? Basit bir hesapla çok güvercin bir cümlenin çıkarılıp daha az güvercin bir cümlenin eklenmesi Fed’in şahinleştiğini gösterir. Mart toplantısı sonunda oluşan “Fed kolay kolay faiz artıramaz” algısının değişmesine sebep olur. Haziran ayında faiz artırımının “olabileceği” ihtimalini tekrar gündeme getirir.
Haziran toplantısına 1.5 aylık bir sürenin olduğu ve petrol fiyatları ve Çin kaynaklı kontrol dışı gelişmelerin her an gündemi değiştirebileceği bir ortamda şimdiden Fed’in haziranda ne yapacağını tahmin edemeyiz. Ancak dünkü toplantı metninde yapılan değişikliklerle Fed’in haziranı tekrar masaya koyduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonrası Fed üyeleri ve özellikle de Başkan Yellen’in hazirana kadar vereceği demeçlere kalır.

İki koşul önemli...
Hatırlanacak olursa, Eylül 2015 toplantısı sonrasında

Yazının Devamı

Avrupa’da neler oluyor?

22 Nisan 2016

Bu hafta Avrupa Merkez Bankası ECB’de düzenlenen sıradışı para politikaları konulu çalıştayda negatif faiz politikalarının etkinliğini inceleyen çalışmamızı sundum. ECB’nin uygulamakta olduğu politikaların etkinliği konusunda özellikle yabancı medya kaynaklı pek çok haber çıkıyor. Son dönemde giderek artan “ECB politikaları işe yaramıyor” başlıklı haberlerde yapılan analiz hatalarından yola çıkarak bazı zor anlaşılan noktalara açıklık getirmek istiyorum.
1- Miktarsal genişleme politikalarının etkinliği bankaların merkez bankasında tuttuğu toplam mevduatlarla ölçülemez.
Merkez bankaları miktarsal genişleme ile büyük miktarlarda menkul kıymet satın alırlar. Satın aldıkları bono ve tahviller için yapmış oldukları ödeme bankaların merkez bankalarında tuttukları rezervleri artırmak suretiyle yapılır. Yani bu basit mekanikten anlaşılacağı gibi, varlık alımları bir birim artarsa bankaların merkez bankasında tuttukları toplam mevduat da bir birim artar.
ECB politikalarının değerlendirilmesinde yapılan en yaygın hatalardan biri negatif faiz uygulamasının başladığı Haziran 2014 sonrası bankaların ECB’de tuttukları mevduatlardaki artışa işaret edip “Demek ki politikaları etkisiz,

Yazının Devamı

Merkez’de Murat Çetinkaya dönemi

15 Nisan 2016

Hafta içerisinde Murat Çetinkaya’nın yeni Merkez Bankası başkanı olarak atanmasıyla birlikte gözler önümüzdeki hafta yapılacak PPK toplantısına çevrildi. Bu toplantı sıradan bir toplantı olmayıp hakkında az bilinen yeni başkanın para politikası duruşunu anlayabilmek için bir fırsat olarak değerlendirilecek.
Ben yeni başkanın yerinde olsam bu kadar fazla anlam yüklenecek bir toplantıda piyasaların aşırı tepki vermelerini önlemek için herhangi bir adım atmaz ve ay sonundaki enflasyon raporu toplantısını “piyasalarla tanışmak” ve ileriye dönük para politikası sinyallerini vermek için bir fırsat olarak kullanırdım.
Peki, Başkan Çetinkaya ilk toplantısında bir faiz indirimi yaparsa piyasalardan nasıl bir tepki gelir?
1) Eğer üst bantta 25-50 baz puanlık bir faiz indirimi gelirse bu tür bir adım eski başkan Başçı’nın para politikası duruşuyla tutarlı olarak kabul edilir ve ciddi bir tepki gelmez diye düşünüyorum. Bu durumda piyasadaki iyimserlik bir süre daha devam edebilir.
2) Eğer üst bantta 75 puan ya da daha fazla bir indirime gidilirse bu tür “radikal” bir indirimin sembolik anlamı büyük olacaktır. Söz konusu adımın siyasi etki sonucu olduğu izlenimi doğar ve Merkez

Yazının Devamı

Büyüme rakamlarımız nasıl yorumlanmalı?

8 Nisan 2016

Geçtiğimiz hafta 2015 yılının son çeyreğine ait ekonomik büyüme rakamları açıklandı. Buradan şunları öğrendik.
1) GSYH 2015 genelinde yüzde 4 büyüdü.
2) GSYH 2015 son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5.7 büyüdü.
3) GSYH 2015 son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0.7 büyüdü.
Bu üç rakam aynı anda yayımlanınca hangi rakama dikkat etmek gerekir, hangi sayı neyi gösterir soruları akla geliyor doğal olarak. Bir örnek vererek bu kavramlara açıklık getirelim.
Diyelim ki bir ülkeye ait GSYH verisi şu şekilde olsun:


Yazının Devamı

FED’in Başkanı Yellen ayağını sağlam basacak

1 Nisan 2016

Fed Başkanı Yellen salı günü yaptığı konuşmada para politikasının işleyişiyle ilgili önemli bilgiler verdi. Konuşmanın en belirleyici özelliği mart toplantısı sonrası dönemde bölgesel Fed başkanlarından gelen şahin mesajların etkilerinin bir anda silinip süpürülmesi oldu. Başkan Yellen marttaki resmi FOMC söylemine sadık kalarak daha uzunca bir süre faiz artırımına niyetleri olmadığı mesajını kesin bir şekilde piyasalarla paylaştı.
Başkan Yellen’in özellikle netleştirmeye çalıştığı konu aralık toplantısından sonra ne olup da Fed’in geri adım attığı idi. Yellen Fed’in duruşundaki değişiklikleri tamamen global gelişmelerle açıkladı. Sene başından beri yaşanan global olumsuzlukların ABD ekonomisi üzerinde yarattığı daraltıcı etkilerden ve özellikle de bu gelişmelerin devam etmesi durumunda söz konusu olacak aşağı yönlü risklerden bahsetti.
Aralık ayında gerek Çin gerekse petrol fiyatları konusunda daha az endişeli görünen Fed’in yılın ilk çeyreğinde yaşanan gelişmeler sonrası durumdan eskisi kadar emin olmadığı anlaşılıyor. Yellen bu konuşmasında petrol fiyatlarının daha da düşebilme ihtimalinden ve böyle bir senaryo durumunda petrol ihracatçısı ülkelerden başlayan ciddi bir

Yazının Devamı

Koridor daraldı

25 Mart 2016

Merkez faiz koridoru üst bandında 25 baz puanlık sembolik bir indirime gitti. Bu bir sürpriz değil.
Özellikle de ABD Merkez Bankası Fed’in son derece güvercin mesajlarla çıktığı Mart ayı toplantısı sonrasında Merkez Bankası’nın bu durumu değerlendirip bir süredir fırsat kolladığı sadeleştirme yolunda ilk adımı atması beklenen bir adımdı.
Öte yandan üst sınırdaki bu indirimin ekonomik dengeler üzerinde önemli bir etkisi olacağını zannetmiyorum.
Çünkü zaten 2014 yılından beri ortalama fonlama faizi ile üst bant arasında en az 175 baz puanlık bir fark bulunduran Merkez Bankası, böylelikle bu kadar geniş bir tampona da ihtiyacı kalmadığı izlenimini yaratmıştı.

Üst bant ne işe yarar?
Alttaki grafikte Erdem Başçı’nın başkanlığı sürecinde -Nisan 2011 sonrası- uygulanan asimetrik faiz koridoru görülüyor. Kırmızı çizgi Merkez’in bankalardan borçlanma faizi dediğimiz alt sınırı, mavi çizgi Merkez’in bankalara borç verme faizi olan üst sınırı, yeşil çizgi de politika faizi olan haftalık repo faizini gösteriyor.

Yazının Devamı

Fed faiz için temkinli...

18 Mart 2016

ABD Merkez Bankası (Fed) mart toplantısında beklentilerle tutarlı olarak faiz artırımına gitmedi. Ancak öylesine ‘güvercin’ sinyaller verildi ki, daha uzunca bir süre daha faiz artırımlarını konuşmamız zor görünüyor.
Fed’in 2016 enflasyon beklentisini yüzde 1.2’ye düşürmüş olması bence önemli bir revizyon. Çünkü bu rakam Fed’in yüzde 2’lik hedefinin neredeyse yarısı olup sene içerisinde olası faiz artırımlarının önüne geçiyor. Nitekim FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) üyelerinin bu sene için bekledikleri faiz artırımlarının sayısı da dörtten ikiye indi.
Dünkü toplantının ana vurgusu bence ABD ekonomisi ve Fed’in dünyanın geri kalanındaki gelişmelerle ne kadar içiçe olduğunun altının çizilmesi oldu. Başkan Janet Yellen pek çok soruyu global ekonomilerdeki gelişmelerle açıkladı.
Yellen’a basın toplantısında sorulan ilk soru aralıktaki şahin duruştan sonra arka arkaya atılan güvercin adımların Fed’in kredibilitesini nasıl etkilediği oldu.
Riskler ne yönde?
Bu soru bence yerinde bir soru idi. Ocak toplantısından hemen sonraki yazımda Fed’in politika duruşundaki bu ani değişikliğin kredibilitesine zarar vereceğine değinmiştim. Yellen aralık sonrasındaki değişimin temel

Yazının Devamı