Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hafta içerisinde Murat Çetinkaya’nın yeni Merkez Bankası başkanı olarak atanmasıyla birlikte gözler önümüzdeki hafta yapılacak PPK toplantısına çevrildi. Bu toplantı sıradan bir toplantı olmayıp hakkında az bilinen yeni başkanın para politikası duruşunu anlayabilmek için bir fırsat olarak değerlendirilecek.
Ben yeni başkanın yerinde olsam bu kadar fazla anlam yüklenecek bir toplantıda piyasaların aşırı tepki vermelerini önlemek için herhangi bir adım atmaz ve ay sonundaki enflasyon raporu toplantısını “piyasalarla tanışmak” ve ileriye dönük para politikası sinyallerini vermek için bir fırsat olarak kullanırdım.
Peki, Başkan Çetinkaya ilk toplantısında bir faiz indirimi yaparsa piyasalardan nasıl bir tepki gelir?
1) Eğer üst bantta 25-50 baz puanlık bir faiz indirimi gelirse bu tür bir adım eski başkan Başçı’nın para politikası duruşuyla tutarlı olarak kabul edilir ve ciddi bir tepki gelmez diye düşünüyorum. Bu durumda piyasadaki iyimserlik bir süre daha devam edebilir.
2) Eğer üst bantta 75 puan ya da daha fazla bir indirime gidilirse bu tür “radikal” bir indirimin sembolik anlamı büyük olacaktır. Söz konusu adımın siyasi etki sonucu olduğu izlenimi doğar ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığı algısı zedelenir ki bu durum kurda hızlı yükselişlere neden olabilir.

İndirim yanlış mı?
Bu sorunun cevabı hangi faizden bahsettiğimize bağlı. Enflasyonun hedefin oldukça üzerinde seyrettiği ülkemizde “efektif” politika faizi olan ortalama fonlama faizinin indirilmesi için çok erken. Ancak indirilmesi düşünülen faiz koridorun üst bandı ise, üst bandın ölçülü olarak indirilmesi ve koridorun daraltılması fazladan bir gevşeme getirmeyeceği için bence anlaşılabilir. Çünkü Merkez’in bankalara yaptığı fonlamanın ağırlıklı maliyeti zaten 8.75 civarında seyrediyor ve bu seviye 10.50’lik üst bandın hayli altında. Öte yandan, Merkez Bankası üst bantta uygun gördüğü indirimi salt sadeleşme amaçlı yapacaksa ve para politikası duruşunda herhangi bir gevşeme niyeti yoksa o zaman bir taraftan üst bandı indirirken, bir taraftan da politika faizini en az ortalama fonlama maliyetine yükseltmelidir. Ancak o zaman piyasalar da atılan adımın herhangi bir politik etki sonucunda değil tamamen Merkez’in özgür iradesiyle atılmış olduğundan emin olurlar.

Kredi faizi ne olur?
Peki, böyle bir adımın etkisi ne olur? Mevcut uygulamadan çok farkı olmayacağı için iletişimi daha netleştirmek dışında makroekonomik temelleri sarsan bir adım olmaz. Yani ortalama fonlama faizi değişmez ama adı politika faizi olur. Ticari kredilerin fiyatlanmasında üst bant referans olarak kullanıldığı ölçüde faizlerde kısmi bir yumuşama olabilir. Ancak kredi/mevduat oranlarının yüzde 115 seviyelerinde olduğu bir ortamda bankaların ciddi mevduat ihtiyaçları var. O nedenle, enflasyon düşmedikçe mevduat faizleri düşemez ve mevduat faizleri düşmedikçe de kredi faizlerindeki düşüş sınırlı olur.