ABD Merkez Bankası (Fed) önceki gece sonuçlanan toplantısından faiz artırımlarının önünü açacak bir politika metniyle çıktı. Metinde yapılan en kritik değişiklik bir önceki toplantıda eklenen “global ve finansal gelişmeler risk teşkil etmektedir” ifadesinin çıkarılması oldu. Bunun yerine “global ve finansal gelişmeler yakından takip edilmektedir” ifadesi eklendi.
Bu ne anlama gelir? Basit bir hesapla çok güvercin bir cümlenin çıkarılıp daha az güvercin bir cümlenin eklenmesi Fed’in şahinleştiğini gösterir. Mart toplantısı sonunda oluşan “Fed kolay kolay faiz artıramaz” algısının değişmesine sebep olur. Haziran ayında faiz artırımının “olabileceği” ihtimalini tekrar gündeme getirir.
Haziran toplantısına 1.5 aylık bir sürenin olduğu ve petrol fiyatları ve Çin kaynaklı kontrol dışı gelişmelerin her an gündemi değiştirebileceği bir ortamda şimdiden Fed’in haziranda ne yapacağını tahmin edemeyiz. Ancak dünkü toplantı metninde yapılan değişikliklerle Fed’in haziranı tekrar masaya koyduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonrası Fed üyeleri ve özellikle de Başkan Yellen’in hazirana kadar vereceği demeçlere kalır.
İki koşul önemli...
Hatırlanacak olursa, Eylül 2015 toplantısı sonrasında verilen demeçlerle piyasalar faiz artırımına hazırlanmış ve aralık toplantısında gelecek faiz indiriminin sürpriz boyutu ortadan kaldırılmıştı.
Fed üyeleri eğer haziranda bir faiz artırımının gerekliliğine ikna olursa benzer bir iletişim politikası ile hazirana kadar piyasaları hazırlamaları işten bile değil. Dünkü politika metni bu tür bir iletişim politikası için elverişli bir zemin oluşturuyor. Haziranda faiz artırımı hangi şartlara bağlı?
Fed’in haziranda bir faiz artırımı yapabilmesi için eğer faiz artırılmazsa enflasyonun yüzde 2’lik hedefi aşacağına ikna olması lazım. Bunun olması içinse öncelikle şu 2 koşulun sağlanması lazım:
1 - Petrol fiyatlarının stabil hale gelmesi... Petrol fiyatlarının yılın ilk çeyreğinde izlediği seyir, fiyatların denge noktasına geliyor olduğu izlenimi vermeye başladı. Değişik uluslararası kuruluşlar sene sonu petrol fiyatı tahminlerini 40 dolarlar seviyesine yükseltmeye başladılar. Bu durum petrolde 30 dolar seviyesindeki dip noktanın aşılmış olduğu ve bu noktadan sonra arzda yaşanacak azalmanın fiyatlarda daha fazla bir düşüş olmasını engelleyeceği beklentisini destekliyor.
2 - Dolardaki değerlenmenin son bulması... Dolardaki değerlenmenin son bulabilmesi dünyanın geri kalanındaki ekonomik performansa bağlı. Özellikle Çin ve Euro Bölgesi kritik noktalar. Buralarda işlerin rayına oturması doların değerini de sabitler. Ancak sene başında gördüğümüz gibi Çin’den gelebilecek ikinci bir negatif dalga dolara olan güvenli liman talebini artırarak ABD’nin elini zorlaştırabilir.
Euro Bölgesi’nden herhangi bir sürpriz beklemem. Draghi orta vadeli oyun planını zaten açıkladı. Geriye önemli bir risk unsuru olarak hazirandaki Brexit referandumu kalıyor. Bu referandumdan ‘hayır’ oyu çıkması durumunda piyasalarda bir sarsıntı olmaz. Fed yoluna devam eder. Dolayısı ile referandum tarihi yaklaştıkça yapılacak anketler ve ‘evet’ sonucu çıkma ihtimali Fed’in yakından izleyeceği bir gelişme olacaktır.