PENALTI

27 Ağustos 2012

Maça damgayı hakem kararları vurdu. Orta hakem Bülent Yıldırım oyunun hemen başında Cenk’in, Hamit’e yapmış olduğu müdahalede penaltıyı vermedi. Bence de doğruyu yaptı. Ancak burada Hamit’e ‘aldatmadan’ bir sarı kart çıkarması gerekirdi.
Oyunun devamında yardımcı hakemler de çok kritik ofsayt değerlendirmelerinde bulundular ve bunların hepsinde oldukça başarılıydılar.
Ancak maçın son dakikalarında verilen penaltı kararı çok tartışıldı. Bu pozisyondan hemen önce Batuhan’ın oyun kuralları içinde nizami bir müdahaleyle topu alarak gol pozisyonuna giderken, burada yanlış bir karar verip, oyunu durduran Bülent Yıldırım, sonrasında bu hatalı kararıyla bu tartışmalı pozisyonun da hazırlayıcısı oldu.
Görünen o ki, penaltıyı yardımcı hakem Erdinç Sezertam verdirdi. Bu pozisyonda Escude’nin sol ayağıyla Burak’ın sol ayağına bir müdahalesi var. Pozisyon faul. Ancak asıl tartışılması gereken pozisyonun içeride olup olmadığı. Temas olduğunda Burak‘ın vücudu ceza alanı çizgisi üzerinde ancak temasa maruz kalan ayağı çizginin dışındaydı. Ancak oyuncunun bedeni çizginin üzerinde ve çizgi de ceza alanı sayıldığı için penaltı kararı doğruydu.
Burak’ın düşüşü her ne kadar abartılı gibi

Yazının Devamı

Temiz eller!

26 Ağustos 2012

Bir kulüp başkanının oyun devamında taraftarlarına yapmış olduğu tezahüratların yanlış olduğunu anons etmesine ilk defa tanık oldum. Talimatlara göre Aziz Yıldırım bu davranışından dolayı bir ceza alabilir.

Hakem Halis Özkahya’ya gelince maçın sonucuna etki eden çok önemli bir yorum hatası vardı. İlk golden önce vermiş olduğu serbest vuruş kararı hatalıydı. Çünkü top Serdar Kurtuluş’un göğsünden sekerek eline geliyor ve dolayısıyla bu serbest vuruşu gerektiren bir müdahale değildi ve oyunun devam etmesi gerekiyordu. Hakem serbest vuruş kararı vererek oyunun sonucuna etki eden bir hataya imza attı.

Sonrasında bu serbest vuruştan gelen ortadan atılan gol de tartışmalara neden oldu. Bu pozisyonda ise hakemin devam kararı doğruydu çünkü; Mehmet Topal topa kafasını vurmak isterken bunu başaramıyor, top da doğal konumda bulunan koluna çarpıyor. Bu nedenle burada bir elle oynama söz konusu değildi.

Yardımcı hakem Serkan Gencerler’in iki kritik değerlendirmesi vardı. Turgut Doğan’ın pozisyonunu devam ettirmesi yerindeydi, ancak Cenk Tosun için kaldırmış olduğu ofsayt pozisyonunda önemli bir hata yaptı.

Yazının Devamı

ACEMİ!

24 Ağustos 2012

Videoton, Trabzonspor’dan iyi takım değil. Ancak Macar ekibi çok iyi kapandı ve gol yollarında Trabzonspor’a fırsat vermedi. Diğer taraftan Trabzon’da ise orta sahada ve gol yollarında oyuncular yetersiz kaldı. Özellikle Colman ve Alanzinho Trabzon orta sahası için hiçbir zaman kurtarıcı olamaz. Biraz Sapara çalıştı ama onun da gücü yetmedi. Forvet hattında ise iyi bir santrfora ihtiyaç olduğu çok açık ortada.
Maçın İskoç hakemi Euan Norris çok acemiydi. Faul kararlarındaki tutarsızlığının yanında oyun kontrolü de son derece zayıftı. Kendini tutup iten oyunculara bile duyarsız kaldı. Bana göre önemli eksikliklerinden birisi de oyunu okuyamaması idi. Yapılan taktik faullere kartını hiç kullanmadı. Hakem Norris’in vermiş olduğu en doğru karar Yasin’in penaltı beklediği pozisyondaki devam kararıydı. Ancak orada da bir eksiği vardı, Yasin’e aldatmadan bir sarı kart göstermeliydi. Çünkü Yasin’e temas yoktu ve oyuncu penaltı almak adına resmen uçtu!

Yazının Devamı

Kırmızıyı atladı

22 Ağustos 2012

Suni çimde oynanan maçlar ne futbolcuya ne de izleyiciye keyif veriyor. Maçın ilk yarısı orta alan mücadelesi şeklinde geçti. Ancak ikinci yarıda Spartak Moskova daha baskılı oynayarak kazanmasını bildi. Spartak iyi bir takım. Disiplinli ve çok iyi organize olmayı başarıyorlar. Fenerbahçe’de orta alandaki eksiklik devam ediyor. Emre’nin gücünde bir oyuncuyu çok arıyorlar.
Maçın İngiliz hakemi Atkinson, önemli hatalar yaptı. İkinci yarının hemen başında Kuyt’a yapılan hareket hem bir faulü, hem de Spartak Moskovalı oyuncuya kırmızı kartı gerektiriyordu. Çünkü çok net bir gol şansı vardı.
Gerçi Fenerbahçe’nin bu sezon oynadığı Avrupa maçlarında hakemlerin sarı-lacivertli takım için ciddi hataları oldu. Vaslui ile oynanan ilk maçta net bir penaltısı verilmedi, rövanşta ise aleyhine olmayan bir penaltı çalındı. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin, UEFA’daki hakem şanssızlığı bu mücadelede de devam etti.

Yazının Devamı

Topu kalbinde taşı!

22 Ağustos 2012

Yazıma başlarken Gaziantep’te meydana gelen terör saldırısını lanetlediğimi bir kez daha belirtmek istiyorum. Böyle bir günde futbol yazmak, tartışmak veya günlük yaşamı devam ettirebilmek gerçekten çok zor. Ancak terörün asıl amacı da bu değil mi zaten? O yüzden acıyı kalbimize gömüp, gerekli tedbirlerin hükümet yetkilileri tarafından alınmasını beklemekten başka yapacak bir şey yok...
Yeni sezona yine kaosla giriyoruz. Daha Süper Lig’in ilk haftası oynandı, ama tartışmalar aldı başını gidiyor.
Şike davalarının yansımaları, yöneticilerin gereksiz tartışmaları, sahaların durumu, tartışılan hakem kararları, PFDK cezalarındaki tutarsız kararlar, oynanan futbolun kalitesizliği ilk haftaya damgasını vurdu.
Bırakın futbolun marka değerini yükseltmeyi ne yazık ki mevcut durumu bile koruyamıyoruz. Her geçen gün futbolumuz kan kaybediyor.
Uzun yıllardır futbolun başında bulunanların gereken otoriteyi sağlayamaması yüzünden, daha fazla bağıran ve güçlü olan haklı çıkmaya devam ediyor. Zayıflar tel tel dökülürken futbolun büyüsü kaybolup yerini güçlülerin futbolu almaya başladı. Bu gücü ekonomik, sosyal ya da siyasi her ne kategoriye koyarsak koyalım hiç fark etmiyor.
Sahada

Yazının Devamı

Yedi yabancı!

21 Ağustos 2012

Galatasaray sezonun ilk maçı olmasına rağmen başarılıydı. Yeni transferlerin takıma uyumu üst düzeydeydi. Özellikle Emre ve Umut maçta öne çıkan oyunculardı. Emre Çolak’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Emre bu performansı ile devam ederse Türk futbolunun yıldızı olur. Galatasaray’ın duran toplardaki eksikliği devam ediyor ve golü de o yüzden yediler. Kasımpaşa ise tam hazır bir görüntü vermedi.

Maçın hakemi Fırat Aydınus yine mükemmel bir maç yönetti. Geçtiğimiz sezonun flaş isimi Aydınus bu sezon da buna aday olduğunu gösterdi. Bir hakemin maçı başarılı yönetip yönetmediğinin en önemli göstergesi oyuncuların hakeme duyduğu güvendir. Dün gece Fırat Aydınus maçın bitiş düdüğünü çaldıktan sonra, kazanan ve kaybeden her iki takım oyuncuları da onu ve yardımcılarını tebrik sırasına girdiler. Bu kusursuz yönetimlerinden dolayı Aydınus ve yardımcılarını tebrik ediyorum.
Oyuncu değişiklikleri ile ilgili 7 yabancının sahada bulunup bulunmaması tartışma konusu oldu. Melo Hamit’le değişti ancak Elmander-Sercan değişikliği tamamlanmadan da Melo oyun alanına girmediği için burada hükmen mağlubiyeti gerektirecek herhangi bir sorun yok. Dolayısıyla Galatasaray sahada hiç 7 yabancı

Yazının Devamı

Acele kartlar

20 Ağustos 2012

Maçı birçok yönden değerlendirebiliriz. Öncelikle her iki takımın teknik direktörü bu sezon takımlarının başlarında ilk maçlarına çıktılar. Beşiktaş’ta gelen-giden oyuncular da vardı ancak genel yapıya baktığımızda “Beşiktaş kötü bir performans ortaya koydu” diyemeyiz.
Büyükşehir Belediyespor da, Beşiktaş da denk bir mücadele sergiledi. Maçın hakkı beraberlikti ve öyle de sonuçlandı. Beşiktaş’ta Fernandes ve İbrahim Toraman belli ki bu takımın sezon boyunca yükünü çekecek oyuncular. Ancak özellikle Beşiktaş orta sahasında Fernandes’i rahatlatabilecek, oyunu yönlendirebilecek diğer oyuncuların da devreye girmesi şart.
Maçın hakemlerine gelince; oyunun sonucuna etki eden ciddi hataları olmadı. Ancak Özgür Yankaya’nın maçta gördüğüm en olumsuz yanı kartlarını acemi ve acele bir şekilde kullanmasıydı. Cihan ve Hilbert’e göstermiş olduğu sarı kart yorumları yanlıştı. Böyle üst düzey bir hakemin hala sarı kart yorumlarında hata yapması ileride başına büyük dertler açar.

Yazının Devamı

Tolga öz-kalfa!

19 Ağustos 2012

Fenerbahçe, Cristian ve Mehmet Topuz oyuna girene kadar geçen zamanda pek bir varlık gösteremedi. Bu oyuncuların sahaya sürülmesinden sonra, Stoch’un etkili oyunu, biraz da hakemin katkısı ile golü bulan sarı-lacivertliler zor da olsa bir puan almayı başardı. Elazığspor’a gelirsek, iyi bir takım değil. Ancak Fenerbahçe’den daha iyi mücadele etmeyi başardılar.
Hakem Tolga Özkalfa geçen sezon da bekleneni verememişti. Bu sezona da kötü yönetimle başladı. Öylesine yanlış uygulamalar yaptı ki, sakin giden maçta tansiyonu yükseltecek kararlar verdi. Fenerbahçe’nin golünden önce, Bülent Ertuğrul’un sakatlandığı pozisyonda oyunu mutlaka durdurmalıydı. Çünkü top yakından sert şekilde Ertuğrul’un kalbinin olduğu bölgeye çarpmış ve oyuncu yere düşmüştü. Özkalfa düdüğünü çalmalıydı. Ertuğrul’un sert toptan etkilenerek sakatlandığı ortadayken, oyunu durdurmaması Özkalfa adına büyük bir hataydı.
Bir de olayın diğer tarafı var. Şimdi ben Tolga Özkalfa’ya soruyorum. Yerde yatan oyuncu Fenerbahçeli olsaydı, acaba yine oyunu devam ettirebilir miydi?

Yazının Devamı