Fırat Aydınus ve yardımcı hakem Kemal Yılmaz, sahanın yıldızlarıydı. Aydınus, tecrübesi ve kendine güveniyle maçı başarılı bir şekilde idare etti. Oyuncu ve seyircilerin ismine olan saygısı, Aydınus’un daha rahat maç yönetmesini sağladı. Kuşkusuz bu sezonun en başarılı hakemi olan Aydınus, bu çok kritik maçta da hatasızdı. Oyuncularla iletişiminin yanında, futbol bilgisinin yüksek oluşu pozisyonları doğru yorumlamasına olanak sağladı.
Diğer tarafta yardımcı hakem Kemal Yılmaz ise maçın başından sonuna önünde gelişen tüm kritik ofsayt pozisyonlarına çok doğru ve derslik yorumlar yaptı. Hakemiyle iletişimi üst düzeydeydi. Aleks Taşçıoğlu ise çok kötü bir performans ortaya koydu. Özellikle ikinci yarıda yapmış olduğu hatalarla dikkat çekti. Stoch ve Semih’in pozisyonlarında kaldırmış olduğu ofsayt bayraklarında çok önemli hatalar yaptı, burada oyuncular ofsaytta değillerdi. Özellikle Semih’in pozisyonunda bir bayrak kaldırmamış olsa Semih önemli bir gol şansı yakalayabilirdi. Taşçıoğlu, bu hatalarıyla geceye damgasını vuran isim oldu.
Maçın ilk yarısı iki takım açısından da genel olarak bir orta alan mücadelesi şeklinde geçti. İkinci yarıda daha açık oynayan takımlar yakaladıkları gol pozisyonlarını değerlendiremedi. Sarı-kırmızılı takım şampiyonluk yolunda çok önemli iki puanı Arena’nın çimlerine bıraktı.
Maçın hakemi Tolga Özkalfa öylesine kötü bir maç yönetti ki verdiği ve vermediği kararlarla seyircileri çıldırttı, sahadaki oyunculara ise saç baş yoldurttu.
Özkalfa çok açık faulleri devam ettirerek bir amatör hakemin yapmayacağı hatalara düştü. Bir tarafta Burak, Semih’e çok net faul yaparken buna “devam” dedi, Trabzonspor çok net bir gol pozisyonu yakaladı. Sonrasında Melo’nun Burak’a yapmış olduğu açık faülü vermeyerek önemli bir yorum hatası daha yaptı. Diğer tarafta Cech’in Selçuk İnan’a yapmış olduğu hareket ciddi faullü hareket olmasına rağmen Cech’e bir kırmızı kart gösterip oyundan atamadı.
Semih’in ceza alanı içerisinde Olcan’a yapmış olduğu müdahale bir penaltı vuruşunu gerektiriyordu, hakem devam diyerek önemli bir hata yaptı. Mustafa Yumlu-Necati mücadelesinde ve oyunun son bölümlerinde Trabzonsporluların elle oynadığı düşünülerek yapılan itirazda penaltı yoktu. Galatasaray’ın iptal
Çok sert bir karşılaşma oldu. Maç iki takım açısından da gitti geldi ancak Fenerbahçe son bölümlerde bulduğu golle galibiyeti elde etti. Şampiyonluk yolundaki en önemli 3 puanlarından birini aldı diyebiliriz. Maçın hakemi Halis Özkahya, kaleci Volkan’ın sakatlandığı pozisyondaki oyuncuların birbirine karşı sportmenlik dışı hareketlerinde tartışmaları başlatan Bekir’e de bir sarı kart gösterebilmeliydi. Burada bunu yapmadı ve akabinde sertleşen oyunu da kontrol altına alamayan Özkahya, otoritesini kuramadığı için maçı yönetirken çok zorlandı.
Bu kadar sarı kart çıkmasının en büyük nedeni hakemin bu denli oyunu elinden kaçırmış olmasıydı. Oyuncular cezaları kendileri kesmeye çalıştılar. Özkahya’nın en önemli hatası cezaalanı içinde şut çekmeye çalışırken, Ernst’in Semih’e yapmış olduğu müdahale idi. Burada Ernst, Semih’in sağ ayağına müdahale ederek rakibinin pozisyonunu bozdu, hakem burada bir penaltı kararı vermeliydi ancak devam diyerek kritik bir hata yaptı.
Fernandes’in Mehmet ile girdiği pozisyonda hakemin sarı kartı doğruydu. Burada bir kırmızı kart olmaz çünkü Fernandes’in müdahalesi gaddarca değildi, sadece rakibine sert bir müdahalede bulunmuştu. Beşiktaş’ın
Sarı-kırmızılı oyuncular kazanmayı hak edecek bir oyun ortaya koydular. Buldukları pozisyonları da değerlendirerek farklı galibiyete ulaştılar. Trabzonspor’da ise savunma ve gol yollarındaki sıkıntı devam ediyor.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım ve yardımcı hakemleri oyunun sonucuna etki eden hata yapmadılar. Bülent Yıldırım faul değerlendirmelerinde genel olarak başarılıydı. Ancak göstermiş olduğu sarı kartların bazılarında hatalıydı. Semih’e göstermiş olduğu sarı kartın kartlık hareketle uzaktan yakından alakası yoktu. Zokora’nın Engin’e faul yapmış olduğu bir pozisyonda hakem Yıldırım devam diyerek hata yaptı. Burada hem bir faul hem de Zokora’ya sarı kart göstermesi gerekiyordu.
Muslera’nın Olcan’a ceza alanında yapmış olduğu müdahale çok net bir penaltıydı. Hakem Yıldırım burada penaltıyı vererek doğruyu yaptı. Bu pozisyonda Olcan’ın bariz bir gol şansı olmadığı için kırmızı kart olmaz, bu yüzden vermiş olduğu sarı kart doğruydu. Bu penaltı pozisyonundan önce de Olcan için yardımcı hakemin devam kararı doğruydu, ofsayt yoktu.
Finale çıkmak için mücadele eden 2 takımın karşılaşmasında Karabükspor pek bir varlık gösteremezken, bir de hakemin kötü yönetimine takıldı. Sarı-lacivertli oyuncular ise yakaladıkları pozisyonları değerlendirerek sahadan galip ayrılmayı başardılar.
Maçın hakemi Tolga Özkalfa, oyunun sonucuna etki eden bir yönetim sergiledi. Vermiş olduğu faul ve kartlarda standardı bir türlü yakalayamadı. Bir tarafta olmayan faullere düdük çalarken diğer tarafta olan faulleri vermedi. Semih’in serbest vuruşundan önce verilen faulde bir faul yoktu, burada faulu Semih aldı. Özkalfa, Orhan Şam’ın maç berabere giderken Mehmet Yıldız’a yapmış olduğu net penaltıyı atladı. Burada Orhan Şam, Yıldız’ı açık bir şekilde çekerek düşürdü.
Diğer tarafta Dia’nın Seric’e yapmış olduğu ciddi faullü hareketten dolayı ihraç edilmesi gerekirken, Özkalfa sarı kartını kullandı ve büyük bir hata yaptı. İki pozisyonda da Karabüksporlu oyuncuların eline çarpan toptaki devam kararları ise doğruydu. Oyunun genelinde avantajı da çok iyi oynatamayan Özkalfa yarı final maçına yakışır bir yönetim sergileyemedi. Öte yandan yardımcı hakemleri hata yapmadan maçı tamamladılar.
Fırat Aydınus oyunu genel olarak kontrolünde tutmayı başardı. İlk yarıda penaltı beklenen iki pozisyondaki devam kararı doğruydu. Engin’in şutunda Gökhan Gönül’ün koluna çarpan topta ve Cristian’ın, Selçuk’la mücadelesinde kayarak topa yapmış olduğu müdahalede doğru kararlar verdi. Burada Cristian topa temas etmeyi başarmıştı.
Bana göre hakemin yapmış olduğu en önemli hata ve maçın kırılma anı Caner’in ikinci sarı karttan atılmamasıydı. Caner’in Eboue’ye yapmış olduğu haraket nedeniyle görmüş olduğu ilk sarı kart bana göre ağırdı.
Ancak sarı kartı varken, Elmander’e kayarak arkadan kontrolsüz şekilde yapmış olduğu sert hareketten dolayı ikinci sarı kartı görmesi gerekiyordu. Aydınus burada Caner’i ihraç etmeyerek maçın gidişatına etki eden önemli bir hataya imza attı.
Maçın ilk yarısına baktığımızda futbolcular bir hazırlık karşılaşmasına çıkmış gibiydiler. Ancak ikinci yarıda yakalanılan pozisyonlar ve mücadele keyfi yüksek oldu.
Maçın hakemi Kamil Abitoğlu, oyunu kontrolüne almayı başardı. Ceza alanı içindeki penaltı beklenen pozisyonlardaki kararları doğruydu. Olcan, Egemen’le mücadelesinde yerde kaldı ancak bu pozisyonda yerde bulunan rakibine kendisi takılarak düştü. Dolayısıyla devam kararı doğruydu. Bir diğerinde ise Ernst, Adrian mücadelesinde penaltı bekledi. Ancak Adrian’ın burada Alman futbolcuya herhangi bir teması yoktu. Bilakis Ernst penaltı kazanmaya çalıştı, ancak Adrian kendisine temas etmeyince amacına ulaşamadı. Burada da pozisyonu iyi süzen Abitoğlu pelatıyı vermedi fakat sarı kartı unuttu.
Beşiktaş’ın yemiş olduğu golde Halil Altıntop ofsayt pozisyonundaydı. Yardımcı hakem Selçuk Kaya bu pozisyonu devam ettirerek maçın sonucuna etki eden bir hataya imza attı. İlginç olan bir şey de Beşiktaş’ın iki haftadır yemiş olduğu ofsayt golleriyle maçları mağlup bitirmesiydi.
Bu maçta futboldan çok hakem kararları ön plana çıktı. Karşılaşmanın hakemi ve onun ekibi çok önemli hatalar yaptılar. Sarı-kırmızılı takımın bulmuş olduğu ilk golde yardımcı hakem Baki Tuncay Akkın, Melo’nun çok açık ofsayt olan pozisyonunda bayrağı kaldırmayarak maçın sonucunu etkileyen çok büyük bir hata yaptı.
Bu ofsayt golden sonra bir de Hüseyin Göçek’in oyunun kontrolünü kaybetmesi maçı iyice gerdi. Bir hakem kötü bir maç yönetebilir, yanlış penaltı verebilir ya da ters fauller çalabilir. Ancak bir hakem otoritesini kaybedip maçı elinden kaçırırsa işte o zaman onun hakemliği tartışılır. Tıpkı dün gece Göçek’in düştüğü durum gibi... Göçek, Quaresma’yı Selçuk’a atmış olduğu tekmeden dolayı ihraç edemedi.
Sonrasında Simao’nun serbest vuruşu kullanırken topu kendisine çaptırmasına duyarsız kalması da onun kontrolü kaybetmesine en büyük örnekti. Oyunu elinden kaçırmış olmasının verdiği etkiyle taraftarların ve oyuncuların güvenini tamamen kaybeden Göçek, izlediğim en kötü hakemlik performansını sergiledi.
Lig TV’nin piero aleti Melo’nun 34 cm. ofsaytta olduğunu belirledi.