Skandal yönetim

24 Eylül 2011

Her iki takım için de ağır bir maçtı. Bu haftaki yoğun maç temposu belli ki, her iki takımı da yorgun düşürmüş. Fenerbahçe'de, Orhan Şam ve Ziegler olağanüstü çaba gösterdiler. Kayserispor'da Amrabat, güçlü fiziki yapısı ve başarılı oyunuyla dikkat çekti.
Maçın genelinde çelişki kararlar veren Müftüoğlu, Fenerbahçe lehine çaldığı faul düdüklerini her nedense Kayserispor'lu oyuncular aynı müdahaleye maruz kalmış olmasına rağmen çalmadı. Sarı kart değerlendirmelerinde ise standart kararlar veremedi. Gökhan Ünal'ın rakibine yapmış olduğu hareket sarı kart olmalıydı.
İkinci yarının hemen başında rakibinin kafasından gelen top Orhan Şam'ın koluna çarptı. Orhan Şam arkasından gelen topu göremediği için pozisyon kesinlikle penaltı değildi. Hakemin devam kararı doğruydu.
Yaklaşık bir dakika sonra ceza alanı içerisine yapılan ortada Bilica çok net şekilde topla eliyle oynadı. Müftüoğlu penaltı kararı vermeyerek çok büyük bir hataya imza attı. Ancak Müftüoğlu, asıl skandal hatayı elle oynayan oyuncuyu Kayserispor'lu Zurab sanarak, ona sarı kart gösterip, aleyhine direkt serbest vuruşla oyunu başlatmış olmasıydı. Kuddusi Müftüoğlu bu skandal kararlarıyla oyunun sonucuna etki

Yazının Devamı

.zip’Lİ HAFTA

24 Eylül 2011

Hafta sonundaki 4. hafta maçlarını da katarsak eğer, dokuz günde 27 tane 90 dakika oynanmış olacak. Bu maçlarda 108 hakem, sahada 594 futbolcu, 27 tane gözlemci, 54 temsilci, on binlerce taraftar ve sayısını bilmediğim kadar basın mensubu bir o maça bir bu maça koşturarak belki de tarihi bir rekora imza atacak. Yıllardan beri hep olursa nasıl yaparız diye düşünülen bu uygulamanın başımızı nasıl döndürdüğünü yaşayarak öğreniyoruz.
.zip’li (sıkıştırılmış) haftaların faydası olur mu olmaz mı onu bilemem ama, işimizin bayağı zor olduğu bir gerçek. Takvimdeki sıkışıklıktan dolayı yapacak fazla bir şey yok aslında. Avrupa’da oynayan takımlarımız için ise artı bir yoğunluk var.

Maç zehirlenmesi
Kiminle konuşsam kaçıncı haftanın maçları oynanıyor karıştırıyor. Maçlar, hakemler, pozisyonlar, yorumlar bayağı birbirine girmiş durumda. Hatta ‘maç zehirlenmesi olduk’ diyenler bile var.
Bu trafik en çok sahanın içini etkiledi aslında. Hakem hataları başta olmak üzere birçok oyuncunun kontrolsüz hareketi arttı. Hemen bütün maçlarda kartlık hareketler silme gidiyor. Hakemlerin ve oyuncuların hatalarının olmadığı maçları arar olduk.
Baktığımızda takımların geneli beraberliğe razı ve

Yazının Devamı

BANGURA’NIN SUÇU

23 Eylül 2011

Yağmurlu ve kaygan zeminde oynanan karşılaşma izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı. Taraftarların coşkusu sıkı bir maç seyretmeye geldiklerinin habercisi gibiydi. Beşiktaş, maçın konsantrasyonunu kaybetmeyerek son dakikalarda bulduğu gollerle kazanan taraf oldu.
Hakem Yunus Yıldırım 90 dakika boyunca oyunun kontrolünü elinde tuttu. Deneyimi ve tecrübesiyle oyuncuları zamanında uyardı ve ağırlığını hissettirdi.
Yıldırım'ın, Bangura'ya kırmızı kartı küfürden dolayı gösterdiği çok açık. Bangura ve Egemen'in pozisyonunda ayağa herhangi bir müdahalenin olmadığını gören Adil Sinem uyarı için yanlarına geldiği esnada, Bangura'nın Egemen'e söylediklerinin hemen ardından hakem Yıldırım'ı, Bangura'yı oyundan ihraç etmesi konusunda uyardı. Eğer burada Bangura rakibine küfür ettiyse, ki dialoglardan öyle anlaşılıyor, Sinem'in bu oyuncunun ihracındaki yardımı çok doğruydu.
Yıldırım'ın oyunun son bölümlerinde Quaresma'ya göstermiş olduğu ikinci sarıdan kırmızı kartı çok yerindeydi. Bana göre Yıldırım en büyük hatayı, Beşiktaş'lı Simao ve Bursasspor'lu Tagoe'nin rakiplerine yapmış oldukları ciddi faullü hareketlerinden dolayı sıfır tolerans uygulamasına göre direkt kırmızı kartla

Yazının Devamı

Gezer kaldığı yerden (2)

22 Eylül 2011

Daha önce de kafasına göre maç yönetiyor eleştirisi yaptığım Bünyamin Gezer'in yönetiminde değişen pek bir şey göremedim.
Eskişehirspor-Beşiktaş maçında Quaresma'yı iki kez oyundan ihraç etmesi gerekirken yapamayan Gezer, bu defa Muslera'ya kırmızı kartını gösterirken fazlaca cömert davrandı. Muslera'nın rakibine yaptığı hareketi bariz gol şansı olarak değerlendiren Gezer çok yanlış bir karar verdi. Çünkü Muslera'nın müdahalesiyle yerde kalan Shelton'un bu pozisyonda sırtı kaleye dönüktü ve henüz topa da tam olarak hakim değildi.
Yakınında ve hizasında savunma oyuncusunun da bulunduğu Shelton'un bana göre net gol atma şansı yoktu. Dolayısıyla Muslera'ya gösterilen kartın rengi, rakibine yapmış olduğu sert hareketinden dolayı sadece sarı kart olmalıydı.
Karabükspor'lu Rıdvan'ın kendi ceza alanı içinde Baros'a yapmış olduğu müdahale net bir penaltıydı ve Gezer'in kararı doğruydu.

Yazının Devamı

Penaltılarda eşitlik!

22 Eylül 2011

Her iki takımın da hırslı ve mücadeleci oyunu maça renk kattı. Lige kötü başlayan Trabzonspor ilk 2 maça göre daha iyi bir futbol ortaya koydu. Burak’ın yükselen performansı da dikkat çekiciydi. Samsunspor takımı maçı son ana kadar bırakmayarak beraberliği yakaladı.
Hakem Fırat Aydınus, oyunun genelinde maçı iyi kontrol etti, ancak disiplin uygulamalarında hatalar yaptı. Aydınus’un maçın hemen başında Samsunsporlu Bahia’nın ceza alanı içinde Burak’ı formasından çekerek düşürmesine penaltı kararı vermeliydi. Bana göre Aydınus, Burak’ın düşme şekline aldandı. Ayrıca Giray’ın eline çarpan topa “devam” kararı yerindeydi.
Maçın son bölümlerinde ise Colman’ın ceza alanında rakibine ayağıyla yapmış olduğu müdahale penaltının yanı sıra bir de sarı kart gerektiriyordu. Bu pozisyonda kırmızı kart da verilse karara saygı duyardım. Ancak Aydınus “devam” dedi ve önemli bir hata yaptı. Oyunun son dakikasında Lazar’ı ikinci sarı karttan ihraç etmesi ise doğruydu.

Yazının Devamı

Ofsaytın götürdükleri

21 Eylül 2011

Maçta takımlarını yalnız bırakmayan Fenerbahçeli kadın taraftarları kutlamak lazım. Takımlarına verdikleri destek beyleri aratmadı. Federasyonun seyircisiz oynama cezasını kaldırmasının ne kadar yerinde karar olduğunu şenlik havasında geçen bu maçla görmüş olduk.
Fenerbahçe takımı kendinden beklenen performansı göstermekten uzaktı. Yaklaşık 40 dakika 10 kişi oynayan Manisaspor'lu oyuncular olağanüstü çaba gösterdiler.
Hakem Özgür Yankaya oyunu kontrolünde tuttu. Disiplin uygulamalarında doğru kararlar verdi. Manisaspor'lu Nizamettin'e göstermiş olduğu her iki sarı kartta da haklıydı. Ancak maçın hemen başında Fenerbahçe'li Bekir'in, Kahe'ye yapmış olduğu hareket bir penaltı vuruşunu gerektiriyordu. Yankaya'nın penaltı kararı vermemesi hatalıydı.
Fenerbahçe'nin son dakikada atmış olduğu golün ise ofsaytla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Sonuç olarak son dakikadaki yanlış ofsayt tespiti maçın sonucunu doğrudan
etkiledi.

Yazının Devamı

Federasyon affetmemeli

21 Eylül 2011

Türkiye liglerinde ve Avrupa kupalarında uzun yıllar görev yapmış bir futbol hakemi olarak önemli bir tespitimi ve bununla ilgili önerimi paylaşmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi maçları idare eden hakem dörtlüsünün en önemli görevi oyun kurallarını doğru bir şekilde yorumlayarak maçı yönetmeleridir. Özellikle oyun alanının her yerini hatta ve hatta yedek kulübesindeki ihlalleri bile tespit etmekten sorumludurlar. Ama bazen oyuncuların kırmızı kartlık hareketlerinde yakalanamadığını görüyoruz. Hele bir de bu ihlaller maçın temsilcisinin gözünden de kaçmışsa o zaman tartışmaların ardı arkası kesilmiyor.
Tıpkı aşağıda size anlatacağım örneklerde olduğu gibi:
Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında Melo'nun rakibine atmış olduğu kafayı müsabaka görevlileri hariç herkes gördü. Dolayısıyla Melo da ceza almadı doğal olarak... Peki sonrasında ne oldu? O Melo ceza almadığı için oynadığı Samsunspor maçında çok da iyi bir performans göstererek önemli bir gole de imzasını attı.

Burak’ın cezası doğruydu
Diğer bir tarafta ise; Manisaspor - Trabzonspor maçının hemen bitiminden sonra Burak rakip takım taraftarlarına yaptığı hareketleri nedeniyle maçın temsilcisi

Yazının Devamı

TOLGA HÂLÂ KALFA

20 Eylül 2011

İlk defa bir lig karşılaşmasında, kendi seyircisi önüne çıkan Beşiktaş'ın taraftarı maça beklenen ilgiyi göstermedi. Ancak mevcut taraftarın coşkusu ise alkışa değerdi. Ankaragücü ise yaşadıkları birçok sıkıntıya rağmen gösterdikleri mücadeleden dolayı kutlamak gerekir. Beşiktaşlı oyuncular özellikle maçın son bölümlerinde gösterdikleri üstün gayretle kazanmayı başardı.
Hakem Tolga Özkalfa, maçta oyunun kontrolünü bir türlü eline alamadı. Faul ve kart değerlendirmelerinde standardı sağlayamayan Özkalfa, özellikle disiplin uygulamalarında ciddi yorum hataları yaptı.
Hakem Özkalfa, bana göre maçın hemen başında rakibine yaptığı sert hareketten dolayı Quaresma'ya sarı kart göstermeliydi. Ayrıca ilk yarının sonlarına doğru Ankaragücü'nden Kağan'ın rakibi Simao'ya yapmış olduğu hareket ciddi faullü bir müdahaleydi ve bu oyuncu kesinlikle kırmızı kart görmeliydi. Görünen o ki sıfır tolerans uygulaması hakemlerce çok iyi anlaşılamamış.
MHK'nin bu maçın kasetini ve Tolga Özkalfa'yı alıp, gösterdiği ve göstermediği kartlarla ilgili mutlaka bir eğitim yapmalı.

Yazının Devamı