Halis Özkahya çok koştu ve pozisyonlara hep yakındı. Baraj uygulamalarında ve faul yorumlarında hata yapmadan iki takım oyuncularının güvenini kazandı.
Necip’e bariz gol şansıyla ilerleyen rakibini tutarak indirmesinden dolayı gösterdiği kırmızı kartta haklıydı.
Egemen’in ceza alanı içinde koluna çarpan topta penaltı vermemesi doğru karardı. Çünkü bu pozisyonda Egemen’in kolu doğal konumundaydı.
İsmail’in ihraç edildiği pozisyonda bariz gol şansı vardı. Ancak topla buluşan Sosa bu pozisyon öncesinde çok net ofsayt durumundaydı. Dolayısıyla yardımcı Ekrem Kan’ın bu hatası İsmail’in ihracıyla sonuçlandı. Bu ofsaytı Halis’in görmesi imkansızdı...
Halis, yardımcısının bu önemli hatasına rağmen kötü bir maç yönetmedi. Bana göre en önemli hatası; maçın 57. dakikasında Gaziantepsporlu Dani’nin ayağındaki topu kafasına kaldırıp vurarak, kalecisine verdiği pasta Karcemarskas’ın topu eline almasını tespit edememesiydi. Çünkü burada Dani yaptığı bu hareketle kuralın ruhuna aykırı davrandı. Bu pozisyonda Halis’in ihlali yapan Dani’ye sarı kart gösterip, kalecinin topu eline aldığı yerden Gaziantepspor aleyhine endirekt serbest vuruşla oyunu başlatması gerekiyordu. O hatta bulunan
Galatasaray’ın 3000. golünü, Rajnoch’un ters kafasıyla kazanmış olması ilginç bir görüntüydü. Erken gelen golle oyunu kontrolüne alan sarı-kırmızılı takım yükselen performansıyla dikkat çekti. Ankaragücü ise kadro krizine rağmen iyi mücadele etti.
Fırat Aydınus mükemmel bir maç yönetti. Kart uygulamalarında hatasızdı. Yerinde uyarılarıyla oyunculara otoritesini kabul ettirdi. Barajları uygun mesafeye çektirdi.
Aydınus’un maçın başında Selçuk’un penaltı beklediği pozisyonundaki devam kararı doğruydu. Orada bir faul yoktu. Eğer bir faule hükmetmiş olsaydı, pozisyon çizgi üzerindeydi ve penaltı vermesi gerekirdi. Galatasaray’ın 2. golünden önce Engin’in rakibine bir müdahalesi var, ancak bu bir faul değildi. Aydınus’un devam kararı yerindeydi.
Melo’nun faulden sonra yerde otururken kart istemesine sarı kart göstermemekte haklıydı. Çünkü UEFA, hakemlerden refleks olarak kart işareti yapan oyunculara sarı kart gösterilmemesini istiyor.
Aydın’ın ceza sahasında Baros’a yaptığı müdahale için penaltı kararı verilmesi doğruydu. Kazım’ın sarı kart gördükten sonra hakeme eliyle yapmış olduğu itiraz da bir refleksti ve abartı yoktu. Aydınus bu nedenle ikinci sarıyı çıkarmadı.
Fenerbahçeli oyuncular, uzun zaman sonra taraftarıyla buluşmanın verdiği coşkuyla oldukça iyi performans gösterdiler. İstanbul Büyükşehir Belediyespor özellikle ilk yarıda daha fazla pozisyon yakaladı.
Hakem Cüneyt Çakır,oyunun kontrolünü elinde tutmaya çalıştı. Ancak kart uygulamalarında önemli hatalar yaptı. Doka'ya yapmış olduğu müdahalede Orhan'ı umut verici atağı kestiği için ikinci sarı kartla ihraç etmeliydi. Çakır buna benzer pozisyonda Mahmut'a sarı kartını kullanmıştı.
Çakır'ın, Tevfik'in Fenerbahçe ceza alanı içinde yerde kaldığı pozisyondaki devam kararı doğruydu. Ayrıca Marcin Kus'un eline çarpan topta penaltı vuruşu vermemesi de doğruydu. UEFA sirkülerine göre de, eğer bir top oyuncunun eline kafasından dizinden, ayağından ya da göğsünden sekerek gelirse bu bir elle oynama değildir.
Çakır, Gökhan Gönül'ü topla eliyle oynamasından dolayı ikinci sarı kartla ihraç etmeliydi. Çünkü rakibe giden topun elle kesilmiş olması oyun kurallarına göre bir sarı kartı gerektirir.
Beşiktaş takımı kim ne derse desin bana göre sezonun en iyi futbolunu oynadı. En büyük problemi ise duran toplarda yaşadı. Stoke City çok sabırlı oynayarak istediğini alırken, özellikle Delap’ın topu her seferinde havluyla silerek kullandığı uzun taç atışları dikkat
çekiciydi.
Fransız hakem Antony Gautier başarılı bir maç yönetti. Oyunun kontrolünü elinde tutan Gautier disiplin uygulamalarında doğru yorumlar yaptı. Basit faulllerde düdüğünü çalmayan Gautier topu oyunda tutmaya gayret etti. Yardımcı hakemleriyle işbirliği de üst düzeydeydi.
Stoke City’nin penaltı atışı kazandığı pozisyonda bir değil, iki ihlal vardı. Bu pozisyonda hem Sivok’un, Crouch’a faulü hem de Ernst’in rakibine müdahalesi vardı. Dolayısıyla hakemin penaltı kararı doğruydu.
Maçın yardımcı hakemleri ise sonuca direkt etki etmese de önemli sayıda ofsayt hataları yaptılar.
Burak Yılmaz, bir çok defa maçını yönettiğim ve uzun süreden bu yana takip ettiğim bir futbolcu. Burak, özellikle son iki yıldaki başarılı performansıyla göz kamaştırıyor. Geçenlerde yayıncı kuruluşa vermiş olduğu bir röportajını izledim. Burada soruları içtenlikle yanıtlarken aslında olaylara ne kadar hakim olduğunun mesajını da verir gibiydi. Belli ki kendisini her yönden geliştirme çabası içinde. Günümüz futbolcularından farklı yönleri olduğu kesin, kalıplaşmış cümleler kurmak yerine daha özgün ve samimi konuşuyor.
Burak en başarılı forvet
Burak’ın gösterdiği başarılı performans, tatsız tuzsuz giden Süper Lig maçlarında gözümüzün pasını siliyor. Kim ne derse desin bana göre Burak, ligimizin son yıllarda gördüğü en başarılı forvet oyuncusu. Hırsı, temposu ve coşkusu taraflı tarafsız herkesin ilgisini çekiyor. Attığı gollerdeki yeteneği ise görülmeye değer. Bu hafta Karabük’e atmış olduğu gollerdeki ustaca vuruşları dikkat çekti. Hatta bu kadar çok ofsayta düşmemiş olsaydı bir gol rekoru bile kırabilirdi.
Burak Yılmaz, Süper Lig kariyerinin henüz başlarında çok güçlü ama çekingen, hızlı ama tekniği zayıf bir oyuncuydu. Tecrübesi arttıkça tekniği gelişti ve kendine
Karşılaşmaya Galatasaray daha arzulu başladı ve gelen erken golle öne geçti. Eskişehirspor ilk yarının son bölümlerinde yüklendi, ancak gol şansını yakalayamadı. Maçın ikinci yarısı oldukça sert geçti.
Hakem Tolga Özkalfa disiplin uygulamalarında standart kararlar veremedi. Sabri'nin itirazına gösterdiği sarı kart doğruydu, ama Diego'ya sarı kart gösterdiği pozisyonda abartılı bir itiraz yoktu. Burada Diego'ya kart gösterip, Ujfalusi ve Kazım'a sarı kart çıkarmayınca çelişkili bir durum ortaya çıktı.
Maçın ilk dakikalarında Engin'e sert hareketlerinden dolayı sarı kart göstermesi gerekirken daha sonra faul bile olmayan pozisyonda sarı kart vermesi hataydı. Galatasaray'ın kazandığı ilk golde Elmander topsuz alanda Nadareviç'e bir müdahalede bulunuyor, fakat hakemin devam kararına saygı duymak gerekir.
Maç oynanırken topsuz alanda Eskişehirsporlu Veysel'in, Selçuk'u itmesiyle başlayan ikili mücadele, Selçuk'un rakibine sportmenlik dışı hareketler yapmasıyla devam etti. Bu pozisyonda her iki oyuncunun sarı kart görmesi doğruydu. Ancak oyun Eskişehirspor aleyhine serbest vuruşla başlaması gerekirken taç atışıyla başladı.
Beşiktaş takımı maça hızlı başladı ve golü erken buldu. Taraftarının müthiş desteği yanındaydı. Antalyaspor önemli pozisyonlar yakaladı, ama değerlendiremedi.
Fırat Aydınus, çok başarılı bir maç yönetti. Maçın hemen başındaki penaltı kararı çok doğruydu. Ali Turan’ın, Veli’ye yapmış olduğu hareket çok kontrolsüzdü.
Sarı kartlarda cimri davranan Aydınus, maçın hemen başında Mustafa Pektemek’e, topsuz alanda rakibini formasından çeken İ.Köybaşı’na ve Musa’nın, Ernst’e yapmış olduğu müdahalelere sarı kart göstermeliydi. Bu hatalar ileride başına iş açabilir, dikkat etmeli. Necip’in rakibine yapmış olduğu sert hareket kırmızı olmaz, sarı kart vermesi doğruydu. Tita ve Necati’nin penaltı beklediği pozisyonlardaki devam kararı yerindeydi. Deniz’in maç bitiminden sonra gereksiz itirazlarından dolayı önce sarı, ardından da kırmızı kart görmüş olması da hakem Aydınus’un doğru bir uygulamasıydı.
Özellikle maçın kıdemli yardımcı hakemi Serkan Ok, ofsayt yorumlarında örnek kararlar verdi. Yayıncı kuruluşun çizgiyi ayaktan çekmesi kimseyi yanıltmasın, kafa ve omuz bölgesinin dahi savunma oyuncusundan ileride bulunması ofsayt için yeterlidir. Onun için Ok’un maçın hemen başında
Trabzonspor istekli başladığı maçın ilk dakikalarında bol gol pozisyona girdi. Ofsayt taktiği Karabükspor’a pahalıya mal oldu. Burak eğer ofsayta düştüğü pozisyonlarda biraz daha dikkatli olsa fark maçın başında açılmıştı.
Sezonun ilk maçından bu yana hakemlerin kötü performanslarını konuşup durduk. Fakat bu maçta Kamil Abitoğlu ve yardımcıları hatasız bir maç yöneterek hakem camiası adına şeytanın bacağını kırmış oldular. Abitoğlu, sakindi ve kendine güveni tamdı. Oyunun hızını kesmeyen Abitoğlu, avantaj pozisyonlarında doğru uygulamalar yaptı. Basit faullere düdük çalmadı ve disiplin uygulamasında hatasızdı. Sarı kartlarını, her iki takıma da yerinde ve zamanında kullanarak hem oyuncuların hem de taraftarların güvenini kazandı.
Kıdemli yardımcı hakem Bülent Gökçü, Trabzonspor’un ikinci golünden önce devam ettirdiği pozisyonda haklıydı. Maçın diğer yardımcı hakemi Kemal Yılmaz, özellikle maçın ilk yarısında en az hakem kadar efor sarfetti. Kaldırmış olduğu ofsayt bayraklarının genelinde hata yapmadı. Göstermiş oldukları başarılı performanslarından dolayı hakem ekibini tebrik ediyorum.