Sezonun ilk derbisi çok hareketli ve sorunsuz geçti. Pozisyonların bol olduğu maçta estetik açıdan çok güzel görüntüler vardı. Simao ve Cristian’ın müthiş golleri ise tam jeneriklikti...
Hakem Fırat Aydınus, yardımcıları Serkan Ok ve Alex Taşçıoğlu sıfır hatayla mükemmel bir maç yönettiler. Serkan Ok’un ofsayt bayrağıyla iptal ettirmiş olduğu hem Alex’in hem de Simao’nun gollerindeki yardımları çok yerindeydi.
Sezon başından bu yana yönettiği maçların neredeyse tamamına aynı ekiple çıkan Aydınus işbirliğinde hiç sorun yaşamadı. Pozisyonlara yakındı ve kendinden oldukça emin kararlar verdi. Basit müdahalelere kolay faul düdükleri çalmadı. Oyuncularla iyi diyalog kuran Fırat Aydınus vermiş olduğu isabetli kararlarla her iki takım oyuncularının güvenini kazandı.
Başarısız hakem yönetimlerinin arttığı son haftalarda Fırat Aydınus ve ekibi mükemmel idareleriyle, MHK ve hakem camiasına rahat bir nefes aldırdılar. Bu ekibi başarılı yönetimlerinden dolayı kutlarım.
Maçın en çok konuşulması gereken yanı, hakem kararlarıydı. Abdullah Yılmaz hatalarıyla geceye damgasını vurdu.
Maçın başında iptal edilen Galatasaray golünde ofsayt pozisyonunda bulunan Melo topa dokunmamış olsa da, topa müdahale etmeye çalışarak kaleciyi yanılttı. O nedenle Cem Satman’ın ofsayt kararı doğruydu.
Melo’nun, Olcay’a yapmış olduğu ciddi faulun karşılığı kırmızı kart olmalıydı, ancak hakem faul bile vermedi.
Servet’in kırmızı kart gördüğü pozisyonda, Muhammed’in bariz gol atma şansı vardı ve kart çok doğruydu. Bu pozisyonda Galatasaraylı diğer oyuncuların Muhammed’e yetişme şansı yoktu ve topun yönü de kaleye doğruydu. Ancak ne olduysa bu karttan sonra oldu, yardımcı hakeminin uyarısıyla Servet’i oyundan atan Yılmaz’ın aklı bu pozisyonda kaldı ve maçın kontrolünü elinden kaçırdı.
Ceza alanı içinde Ujfalusi’nin, Muhammed’e yapmış olduğu müdahale net penaltıydı, ama Yılmaz bu pozisyona devam dedi. Sabri’nin ikinci sarı karttan atıldığı pozisyonda rakibine bir faulu yoktu, ancak abartılı itirazından dolayı ihraç edildi. Melo’nun sportmenlik dışı hareketi ve Muslera’nın da sarı kart gördükten sonra hakemi protesto etme amaçlı alkışlamasından dolayı ikinci
Kabul edelim ki; her geçen gün daha da hızlanan futbol oyununda, mevcut hakem sayısı pozisyonları doğru tespit etme konusunda yetersiz kalıyor. Hemen her maçta çok kritik hakem kararlarının tartışmalarını yaşadığımız ise bir gerçek.
İşte tam da bu süreçte, UEFA sıkıntıyı görüp hakem hatalarını biraz olsun azaltabilmek ve tartışmalara bir son vermek için, UEFA Başkanı Michel Platini’nin ısrarıyla, Avrupa Ligi maçlarında ilave hakem yöntemini uygulamaya koydu. Avrupa Ligi maçlarında bunun yararı görüldüğü için de bu sezon başından itibaren artık Şampiyonlar Ligi’nde de uygulanmaya başlandı.
Kamyon dolusu hata
UEFA, kale çizgisi üzerindeki ilave hakem uygulamasını; özellikle ceza alanı içindeki penaltı tartışmaları ve civarında gelişen hakemin yakalayamadığı pozisyonlarda ona yardımcı olunması amacıyla başlattı. Topun çizgiyi geçip geçmemesi, disiplin uygulamaları da buna dahil.
Hiç kuşkusuz ligimizde de en çok tartışılan kararlar ceza alanı içi ve civarında gelişiyor. Tartışanlar haksız da sayılmazlar hani. Daha ligimizin 8. haftasına geldiğimiz bugünlerde hakemler ceza alanında bir kamyon dolusu hatalı kararlar verdi. En yakın örnekler ligin 6.haftasında mevcut.
Beşiktaşlı oyuncular maçtaki başarılı performanslarıyla sezonun en iyi mücadelesini gösterdiler. Queresma ve Veli Kavlak sahanın en başarılı isimleriydi. Mersin İdman Yurdu takımının başta kalesine olmak üzere devre arasında transferlere ihtiyacı olduğu net olarak görüldü.
Hakem Cüneyt Çakır açısından zor bir maç olmadı. Göstermiş olduğu sarı kartların tamamında haklıydı. Zurita ’nın rakibine yapmış olduğu müdahalede kırmızı kart beklenmesine rağmen sarı kart göstermesi doğruydu. Çünkü bu pozisyonda Zurita ’nın rakibine kayarak yaptığı müdahale çok şiddetli değildi. Maçın ilk yarısını erken bitirdi tartışmalarında Cüneyt’in bir hatası yoktu. İlk yarıyı zamanında bitirdi.
Beşiktaş ceza alanı içinde Mustafa Pektemek’in koluna çarpan topta penaltı vermemesi doğru karardı. Bu pozisyonda Mustafa’nın kolu doğal konumundaydı ve topta kısa mesafeden gelerek koluna çarptı.
Maçın büyük bir bölümü denk mücadele şeklinde geçti. Takımlar çok net gol pozisyonlarına giremediler. Fenerbahçe’de iyi performans sergileyen oyuncu yok gibiydi. Samsunsporlu oyuncular ise beraberliğe razı bir oyun ortaya koydular.
Hakem İlker Meral vasat bir maç yönetti. Disiplin uygulamalarında doğru kararlar verdi. Oyunun kontrolünde genel olarak başarılıydı. Ancak faullerde çelişkili kararlar veren Meral, ilk yarının sonlarına doğru çalmış olduğu üç serbest vuruş düdüğünde de hatalıydı. Baraj mesafelerinde ise bir türlü standart uygulamalar yapamadı.
İlker Meral’in maçtaki en önemli hatası Fenerbahçeli Yobo’nun kendi ceza sahası içinde Samsunsporlu Bance’ye yapmış olduğu müdahaleye bir penaltı vuruşu vermemesiydi. Yobo bu pozisyonda topu kurtaran rakibini iki eliyle birden tutarak yerde bıraktı.
Maçın ilk yarısı zevksiz, renksiz ve keyifsiz geçti. Ancak ikinci yarıda tam tersine pozisyonların bol olduğu keyif veren bir mücadele vardı.
Hakem Süleyman Abay ve yardımcıları ise kötü bir maç yönettiler. Abay sarı kartlarda standart uygulamalar yapamadı. Bazı oyuncuların itirazlarına sarı gösterdi ancak Burak’ın yapmış olduğu abartılı itiraza duyarsız kaldı. Faul kararlarında ters değerlendirmelerde bulundu.
Bursaspor’un kazanmış olduğu golden önce Ozan İpek açık olarak ofsayttaydı. Yardımcı hakem Alpaslan Dedeş bu pozisyonu atlayarak önemli bir hataya imza attı. Trabzonspor’un kazanmış olduğu penaltıda Bursaspor kalecisinin Burak’a yapmış olduğu müdahale bir penaltıydı. Ancak Abay bu pozisyonda penaltının yanı sıra kaleciye bariz gol şansını engellediği için mutlaka kırmızı kart göstermeliydi. Çünkü Burak bu pozisyonda bir müdahaleye maruz kalmasa bariz gol atma şansına sahipti.
Maçın diğer yardımcı hakemi Erdem Bayık ise Trabzonspor atağında 1 metre geriden gelen oyuncuya ofsayt bayrağı çekerek önemli bir hata yaptı. Sonuç olarak hakem ve yardımcı hakemler maçın sonucuna etki eden hatalarıyla geceye damgalarını vurdular.
Tatsız tuzsuz bir maç oldu. Galatasaray, Kazım ve Engin’in yokluğunu hissetti. Orta sahada oyun kurmakta zorlandılar. Antalyaspor beraberliğe razı oynadı. Necati’nin maçın başında yaşadığı sakatlık, onun verimliliğini düşürdü.
Hakem Yunus Yıldırım oyunun sonucuna etki eden bir hata yapmadı. Ancak faul ve kart uygulamalarında standartı tutturamadı. Maçın başında abartılı itirazından dolayı Sabri’ye mutlaka sarı kart göstermeliydi.
Melo’nun penaltı beklediği pozisyonda devam kararı doğruydu. Musa Nizam, Melo’yu tutuyor ancak aynı pozisyonda Melo’da Musa’ya sol koluyla müdahalede bulunuyor. Riera’nın Deniz’e yapmış olduğu müdahalede aldığı sarı kart doğruydu ancak Deniz Barış’ın bu pozisyonda rakibine kart göstertmek için yaptığı abartılı hareketin karşılığı da bir sarı kart olmalıydı. Yardımcı hakem Emre Eyisoy kritik ofsayt ve faul pozisyonlarında doğru kararlar verdi. Diğer yardımcı Volkan Narinç bir tane açık ofsaytı atladı.
IFAB’ın MHK’ye göndermiş olduğu sirkülerde ‘sporcuların boyunluk takmasına bundan sonra izin verilmeyecektir’ talimat değişikliği sezon başı seminerinde hakemlere açıklanmıştı. Buna rağmen hakemler bu talimatı uygulamayı ihmal ediyorlar. Mesela
Beşiktaşlı oyuncular zaman zaman savunmalarında ciddi açıklar verseler de, oyunun önemli bir bölümünü istedikleri şekilde yönlendirmeyi başardılar. Orta saha ve hücum bölgelerinde görev yapan oyuncuların geneli vasatı aşamadılar. Ancak özellikle Ernst maçtaki başarılı performansıyla göz doldurdu. Bana göre Ernst çalışkanlığı, hırsı ve tecrübesiyle bu takımın 11’inde yer bulması gereken bir oyuncu.
Dinamo Kiev takımı ilk yarıda çok önemli pozisyonlar yakaladı. Gusiev ve Milevskiy maçın başında buldukları net pozisyonları değerlendiremediler. Ancak son dakika golüyle 3 puanı almayı başardılar.
Sırp hakem Milorad Maziç ve yardımcıları önemli bir hata yapmadan başarılı bir maç yönettiler. Hakemin uzatma dakikalarına Egemen'in sakatlık pozisyonu ve oyuncu değişikliği nedeniyle geçen zamanı eklemesi doğruydu.