Dünya Mısır’a neden tepkisiz?

19 Mayıs 2015

Mısır’ın devrik Cumhur- başkanı Muhammed Mursi’nin idama mahkum edilmesi konusunda hiç kimse “Ülkede yargı bağımsızdır, o öyle münasip gördü” demesin...
Keza, hiç kimse dış eleştiriler için “Bu iç işlerimize müdahaledir” iddiasıyla ortaya çıkmasın...
Halen Mısır’da yargının yönetimin gölgesinde bulunduğu, Mursi ve 106 yandaşını idam cezasına çarptıran mahkemenin de daha çok siyasal nedenlerle bu kararı verdiği bir gerçek.
2011’deki halk hareketi sonunda devrilen eski diktatör Hüsnü Mübarek’i serbest bırakmayı uygun gören yargının, ilk kez serbest seçimle iktidara gelen Mursi’ye darağacına gönderme kararını vermesi, Mısır’da adaletin ne çelişkili hallere düştüğünü gösteriyor.
Bir uçtan diğerine
İki yıl önce Mursi’ye karşı bir askeri darbeyle yönetimi ele alan Mareşal Abdülfettah Sisi’nin daha baştan beri amacı, muhafazakârları yönetimden uzak tutan (ve bu arada Mursi ve arkadaşlarını da saf dışı eden) yeni bir düzen kurmaktır. Onun için öncelik bu düzenin ve güvenliğin korunmasıdır; demokrasi ve hukuk seçenekleri son sıradadır...
Mısır’da halen çeşitli kurumlar -yargı dahil- böyle bir kavram ve ideolojiyle çalışıyor. Dolayısıyla mahkemenin Mursi’yi idama mahkum

Yazının Devamı

İnsanlık bitti mi?

16 Mayıs 2015

Görüntü haftalardır görmeye alıştığımız hep o dramatik sahneler: Açık denizlerde derme çatma teknelerin içinde kendilerini kabul edecek bir ülke arayan, aç ve susuz, perişan göçmenler...
Ama bu kez bu görüntüler Akdeniz’den değil, Güneydoğu Asya’dan yansıyor...
Bu mülteciler ta Myamar’dan (eski adıyla Birmanya’dan) geliyorlar. Bu ülkenin Müslüman azınlığına mensuplar. Budist çoğunluğun baskılarından, saldırılardan ve de yoksulluktan kaçıyorlar. Tıpkı Ortadoğu’dan ve Kuzey Afrika’dan kaçanlar gibi...
Onlar da yeni bir hayat kurabilecekleri bir yer arayışı içinde “insan kaçakçıları”nın kucağına düşüyorlar. Ve o ufak teknelerle, bir insan istifi halinde, bilmedikleri diyarlara doğru yola çıkıyorlar.
Myanmarlı Müslüman göçmenlerin üç adresi var: Tayland, Malezya ve Endonezya. Üçü de onları reddediyor. İçinde bulundukları tekneler açık denizlerde bocalayıp duruyor. Göçmenlerin bir kısmı daha karaya çıkamadan ölüyor, cesetleri denize atılıyor...
***
Bu faciaya yürek dayanır mı? En azından Endonezya ve Malezya gibi Müslüman ülkeler bu dindaşlarına neden sahip çıkmıyorlar?

Yazının Devamı

NATO’nun yeni misyonları

15 Mayıs 2015

NATO Dışişleri bakanlarının Antalya’daki konferansında ele alınan güncel konuların çeşitliliği, 28 üyeli ittifakın ilgi ve faaliyet alanının nerelere kadar uzandığını gözlerin önüne serdi.
Bunun diğer bir göstergesi de bu zirvede, NATO ile farklı şekillerde işbirliği içinde bulunan Bosna’dan Avustralya’ya, Ukrayna’dan Moğolistan’a kadar birçok ülkenin de temsil edilmesidir.
Soğuk Savaş döneminde NATO’nun üye sayısı gibi, üstlendiği misyonun alanı ve niteliği de çok daha sınırlıydı. Amacı Sovyetler Birliği’nin başını çektiği Varşova Paktı’na karşı Kuzey Amerika ve Avrupa’daki üye ülkelerinin güvenliğini sağlamak ve ortak askeri gücüyle yeni bir dünya savasının çıkmasını önlemekti.
NATO bu misyonunda başarılı oldu. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra, Varşova Paktı tarihe karıştı; ama NATO yaşamaya devam etti.
Dünya değişik şartlarla 21. yüzyıla girerken, NATO da amaçlarını ayarlamak zorunluluğunu hissetti, ilgi ve faaliyet sınırlarını “alan dışı”na uzattı, Bosna’dan Afganistan’a kadar bazı kritik bölgelere asker göndermeyi ve yeni barış misyonları yüklenmeyi göze aldı...
Yeni tehditler
Son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde ortaya çıkan yeni tehditler NATO’nun

Yazının Devamı

Suriye’de bir şeyler oluyor

12 Mayıs 2015

Suriye’de Esad rejiminin “sonunun başlangıcı” mı yaşanıyor?
Son bazı gelişmeler, Suriye’yi yakından izleyen çevrelerde bu sorunun sorulmasına yol açmış bulunuyor.
Sorunun henüz kesin bir yanıtı yok ama askeri cephede ve güvenlik yapısında olup bitenler, Beşar Esad’ın geleceğini tehdit eden çok sıkıntılı bir döneme girdiğinin işareti sayılıyor.
Bu gelişmelerden biri, El Nusra Cephesi’nin başını çektiği ve şimdi “Fetih Ordusu” olarak adlandırılan muhalif güçlerin Kuzey Suriye cephesinde İdlib kenti ve Cisr el Şugur ilçesini ele geçirmesidir. Bu, bir ara askeri duruma hâkim olduğu düşünülen Esad’a bağlı Suriye ordusunun uğradığı ciddi bir yenilgidir.
Esad’ın geleceği açısından çok tehlikeli sayılan diğer bir gelişme de, rejimin temel taşı, ulusal istihbarat servisindeki bir çatlakla ilgili. Dünkü “Daily Telegraph” gazetesinin bildirdiğine göre, örgütün başında bulunan Ali Memluk, Türk istihbaratıyla iletişim kurduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış. Bu olayı Esad’a yakın çevrelerde bir çözülmenin sinyali olarak görenler var...

Yeni strateji

Yazının Devamı

İngilizler koalisyona alışıyorlar

8 Mayıs 2015

Britanya’da bu sabahın erken saatlerinde açıklanması beklenen seçim sonuçları hakkında şimdiden kesin olarak söylenebilecek tek bir şey var: O da yeni iktidarın bir koalisyon olacağıdır.
Kampanyanın son gününe kadar bütün anketler, iki ana partinin, yani Muhafazakârlarla İşçi Partisi’nin başa baş gittiğini, hiçbirinin de 650 sandalyeli Avam Kamarası’nda çoğunluğu alacak durumda olmadığını ortaya koydu. Hal böyle iken, sandıktan tek partili bir hükümetin çıkması mümkün değil tabii.
Dünkü seçimlerle ilgili belirsizliğin nedeni, iki ana partinin de çoğunluğu elde edecek durumda olmaması, buna karşılık şimdiye kadar üçüncü parti olan Liberal Demokratların yanı sıra iki partinin daha (İskoç Ulusal Partisi ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi) parlamentoda yer alma imkânına kavuşmasıdır.

İki parti dönemi bitti
Oysa Britanya’da uzun yıllar iki ana parti sistemi hâkim olmuştu. Yani seçimleri ya Muhafazakârlar ya da İşçi Partisi tek başına iktidara gelebilecek şekilde kazanabiliyordu.
Son yıllarda Liberal Demokrat partinin Avam Kamarası’nda yer almasıyla siyasal dengeler değişti. Tam çoğunluğu alamayan parti mecburen bu üçüncü grupla koalisyon kurdu. İşte 5 yıl önce

Yazının Devamı

Doğu Akdeniz’de yeni eksen mi?

6 Mayıs 2015

Geçen hafta Lefkoşa’nın Rum kesiminde gerçekleşen bir “üçlü zirve”, Doğu Akdeniz’de yeni bir oluşumun işareti mi?
Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Anastasiadis, Mısır Devlet Başkanı El Sisi ve Yunanistan Başbakanı Çipras’ın buluşup Doğu Akdeniz’in geleceğe ilişkin stratejik kararlar alması, sıradan bir olay değil tabii.
Üç liderin ele aldığı ve üzerinde mutabık kaldığı başlıca konular, Doğu Akdeniz’de “münhasır ekonomik bölgeler”in belirlenmesi ve Kıbrıs adasının güneyindeki doğal gaz kaynaklarının (işletmeye açılacağı zaman) Mısır yoluyla dünyaya pazarlanmasıyla ilgili.
Her iki konu da halen ilk aşamasında. Münhasır ekonomik bölge sınırlarının çizilmesi ve adanın güneyindeki doğal gazın çıkarılması zaman alacak. Ancak üç ülkenin bu projeler üzerinde çalışmaya başlamaları, bir “stratejik ortaklık” kurma istek ve kararlılığını gösteriyor.
Tabii ki şu anda bunu “bölgesel yeni bir eksen” olarak nitelendirmek mümkün değil. Ama son zamanlarda Kıbrıs Rum yönetiminin içinde olduğu başka ikili veya çok yanlı işbirliği bağlarının kurulduğu görülüyor. Örneğin İsrail ile Güney Kıbrıs (ve Yunanistan) arasında savunma ve enerji alanlarında ve gene Rum yönetimi ile Rusya arasında siyasi ve

Yazının Devamı

Baltimore’da savcılar var...

5 Mayıs 2015

ABD’nin Baltimore kentindeki son olaylar esnasında adaleti arayan bir savcının çıkıp polisi suçlamak cesaretini göstermesi, öteden beri kullanılan “Berlin’de hâkimler var” deyimini anımsattı. Bu terimden esinlenerek “Baltimore’da savcılar var” demek de yanlış olmasa gerek...
Baltimore’un çiçeği burnunda yeni Başsavcısı Marilyn Mosby bir polis ailesinden geliyor. Dedesi de, babası da polisti. Bir zenci olarak Mosby tercih ettiği hukuk alanında hızla ilerleyip bu yılın başlarında kentin başsavcısı olarak seçildi.
Geçen ay Baltimore’da polisin yakaladığı bir siyah gencin emniyete götürülürken, içinde bulunduğu arabada omurgasının kırılması ve birkaç gün sonra ölmesi sonunda, binlerce Afrika kökenli Amerikalı sokaklara döküldü. Günlerce süren protesto hareketi sırasında arabalar, dükkânlar ateşe verildi, göstericilerle polisler çatıştı, şehre asker sevk edildi ve gece sokağa çıkma yasağı uygulandı.
Adalete güven
Başsavcı Mosby 25 yaşındaki Freddie Gray’in ölüm sebebini araştırırken, bunda polisin büyük payının olduğuna dair deliller buldu. Bunları kamuoyuna açıklayan Başsavcı, cinayetle suçladığı 6 polisi mahkemeye sevk etti.
Bu karar Baltimore’da ve diğer birçok kente de

Yazının Devamı

24 Nisan sonrası...

1 Mayıs 2015

Kritik tarih bu yıl da atlatıldı...
1915 olaylarının bu kez 100. yıldönümü vesilesiyle Türkiye’ye karşı daha da agresif geçeceği çok önceden biliniyordu. Nitekim öyle oldu ve Türkiye Papa’dan Putin’e kadar birçok dünya liderinin ve Avusturya Meclisi’nden Avrupa Parlamentosu’na kadar birçok devlet kurumunun soykırımla ilgili suçlamalarına hedef oldu.
Bunları yok saymak veya geçersiz ilan etmek, uluslararası camianın önemli bir kesimindeki trendin önünü kesmez. Soykırım tezi lehinde yapılan resmi açıklamaların ve alınan kararların pratikte Türkiye’yi zorlayacak bir niteliği olmasa da, siyasi ve psikolojik bir izdüşümü var elbet.
Kaldı ki Ermeni Diasporası bu yılki etkinliklerden aldığı cesaretle, faaliyetini 24 Nisan’dan sonra da sürdürmeye kararlı.
Hasılı, “Bu yıl da atlattık” deyip olayı geçiştirmek hata olur...
Yeni strateji ihtiyacı
Her yıl tekrarlanan 24 Nisan travmasından kurtulmak için, bu meselede yeni fikirler ve kapsamlı bir strateji üretmek gerek.

Yazının Devamı