ZORLU’DA LEZZET DURAĞI: ZANZİBAR

28 Ağustos 2016

Zorlu Center, bu güzel şehre canlılık, kalite ve renk getirdi. Aslında müzikli yemekli, eğlenceli kulüp ve bar konusu azınlıktayken, Zanzibar’ın gelişi bu eksikliği giderdi gibi geliyor. Kaliteli, kulağa hoş gelen, en önemlisi dinlerken sohbet edebileceğiniz müziğin temsilcisi Kürşat Başar ve Burçin Büke, Zeynep Talu’nun koordinasyonunda her hafta çarşamba - cuma geceleri, sevenleriyle Zanzibar’ın yeni ‘fine dining’ restoranında buluşuyor. En iyi tarafı da 21.00’de başlattığı performansını gece yarısı sonlandırıyor olması.

Zanzibar, benim gibi Nişantaşı’nda doğup büyüyenler için 90’lı yıllarda bir sürpriz olarak gelmişti. Kolonyal tarzdaki dekorasyonu, menüsü, havası ve fiyatları biraz farklıydı, sahipleri de bize yabancıydı. Semih Tortamış ve eşi Güniz Hanım, Türkiye’nin en büyük dış ticaret şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapan yeme - içme meraklısı kişilerdi. Dostları, en sadık müşterileriydi. 90’lı yılların sonunda biraz tarz değiştirdiler. Fine dining’e yöneldiler, iyi de ettiler. İşte o müdavimler bugün de Zorlu’daki kompleksi dolduruyor.

Gelelim Zanzibar’ın Zorlu’ya geçişine... Konseptin yaratıcısı Güniz Hanım, bu sefer Nişantaşı deneyimlerini, müdavimlerinin

Yazının Devamı

BODRUM CAFE’NİN LEZZETLİ TATLARI

21 Ağustos 2016

Bodrum’un en önemli yiyecek - içecek ekseninin bir ucu Milta Marina’ysa, diğer ucu şüphesiz Bodrum Cafe ve Denizciler Kulübü’nün bulunduğu noktadır. Sizlere bu çizginin diğer ucunda bulunan Bodrum Cafe’den bahsedeceğim. Mekanın üst katında güneşin batışının muhteşem görüntüsünü izleyebilirsiniz. Gece boyunca misafirlerin neşe dolu seslerinin yankılandığı mekanda, soft müziğin yanında birbirinden başarılı yemekler sunuluyor.

Markanın yaratıcısı, mutfak dahil her noktanın sorumlusu Adnan Şen. Menü çok zengin değil fakat seçilecek değişik tatlar var. Salatalarda kaşık salatası ve tarla yeşillikleri salatası öne çıkıyor. Son zamanlarda Körfez ülkelerinden gelenlerin tercihleri tabbuleden yana...

Konseptin değişik bir parçası ise; rakı, şarap ve bira tabakları gibi mezelerin ve içeceklerin seçilmesi. Sıcak başlangıçlarda kalamar ızgara veya tava, Bodrum’a özel ızgara yaprak ciğer, kuzu böbrek dilimleri, acılı mantarlı pazı soteyle doldurulmuş börek ve ev yapımı ızgara kuzu kokoreç öne çıkıyor.

Bir gün önceden sipariş verin

Ana yemek listesi çok çeşitli. Etkin olan ana madde genellikle kırmızı et. Çünkü grup şirketlerinden en önemlisi ve en eskisi ‘Bodrum Et’. Dolayısıyla tesislerin

Yazının Devamı

BİR MUDANYA KLASİĞİ

14 Ağustos 2016

Mudanya seyahatimizin ikinci akşamında Beyaz Kayalar Balık Restoranı’na gittik ama önce içeri alınmadık. Beni resmen gazetem Milliyet kurtardı. Yanımdaki arkadaşımın Milliyet Cadde’de yazdığımı söylemesi üzerine, 30 yıldır bizim gazeteyi okuyan bir şef, hemen iyi bir masa ayarladı. Güzel bir karşılamayla muhteşem bir manzaranın karşısına yerleştik. Beyaz kayalar, deniz
ve ılık bir rüzgar...

Başlangıçlar son derece lezzetliydi. Ben mutfak şefi Bülent Ergül’den kayın
talaşında tütsülediği isli levreğin tarifini aldım. Gerçekten farklı bir lezzetti. Onun yanında iki ender tat daha deneyimledim. Birisi Girit Ezmesi, diğeri de yoğurtlu semizotu salatası.

Diğerleri közde patlıcan, deniz börülcesi, eftelya salatası, közde yağ biberi ve kekik salatası... Taze kekikten yapılan bu meze, o kadar başarılıydı ki üç kere daha sipariş verdik.

Ara sıcaklar da sıra dışıydı. Karides mantı, bana annemin Tatar böreğini hatırlattı. Sıcak ot tabağı, levrek simit de denenmeli. Bunlar ciddi anlamda insanı mutlu eden tatlar. Arkasından gelen ahtapot kanat, keşke biraz daha yumuşak olup iyi pişseydi.

İşinde uzman şef ve garsonlar

Personel son derece sıcakkanlı. Müşterilerine adeta evindeki misafire hizmet

Yazının Devamı

GEMİ OTEL: TURAN EMEKSİZ

7 Ağustos 2016

Öğrenciliğimizde İstanbul’un en keyifli gezi aracı şehir hatları vapurlarıydı. Aileler hafta sonları pikniğe gider gibi yiyecek ve içecekleriyle Eminönü’nden şehir hattı vapurlarına biner, Sarıyer’e gidip geri dönerlerdi.

O yıllarda İstanbul’a, İngiltere’de yapılan hızlı bir gemi gelmişti. Bu modern ve hızlı gemiye, 1960 yılında Beyazıt Meydanı’nda çıkan öğrenci olaylarındaki çatışmalarda ölen ilk kişi olan Turan Emeksiz’in adı verilmişti. Kadıköy - Eminönü - Sirkeci hattında 46 yılını geçiren gemi, zamanla görevini tamamladı. Bir gün duydum ki Turan Emeksiz gemisi güzel bir otel olmuş, Mudanya’da kapılarını misafirlerine açmış.

Geçtiğimiz hafta sonu istikametim Mudanya oldu. Çok uzun yıllardır gitmemiştim. Yollar değişmiş, şehir gelişmiş, sahil düzenlenmiş. Bakalım Osmangazi Köprüsü’nden sonra dengeler ne tarafa kayacak? Ben her zaman olduğu gibi deniz taşımacılığından yanayım ama yeterli sayıda deniz aracımız yok. Maalesef Karaköy Limanı’ndan bizi İzmir’e, İskenderun’a, Samsun’a götürecek bir yolcu gemimiz bile yok.

Mimarinin incelikleri kullanılmış

Gelelim gemi otelimize. Mudanya’nın Güzelyalı Yat Limanı’na bağlı vaziyette dört katlı Otantik Gemi Otel’in en alt katı,

Yazının Devamı

KARAKÖY’ÜN GEDİKLİSİ: MARJO

31 Temmuz 2016

Karaköy, beş yıl önce Galataport projesiyle ciddi bir atağa kalktı. Otel, restoran, bar ve gece kulüpleri açıldı. Sonuç, semtin değişimi ve yükselişi oldu. Bu arada başta Necati Bey ve Meclisi Mebusan caddeleri olmak üzere her tarafta önce butik daha sonra kaliteli oteller açılmış durumda. Sergi salonları, galeriler, hediyelik eşya ve takı tasarımcıları da yerlerini almış...

Bölgenin önemli ve öncü kuruluşlarından birisi de Marjo. Hem restoranı hem kulübü olan tesis, alt katındaki bir salonu da bu kış eğlence mekanı olarak açma hazırlığında.

Marjo’nun işletmecisi Melih Doğan. Çocukluğunda tiyatro sanatçısı olmak isterken anne mesleği olan turizm için baskı görmüş. Yıllarca barmenlik, halkla ilişkiler yöneticiliği yaptıktan sonra işletmecilikte karar kılan Doğan, 20 yıldan fazladır bu pozisyonda çalışıyor. “Bu kadar yıl nasıl başarılı oldun?” diye kendisine sorduğumda enteresan bir cevap aldım:

“Bende olan samimiyet. İnsanlara karşı kesinlikle rol yapmam. Her misafiri önemli görürüm. Herkese kapıdan girer girmez ilgi gösterir ve mutlu ederim. Hiç kimsenin cebindeki parayı alayım diye bir düşüncem yoktur, her çalıştığım kuruluş kulaktan kulağa mutluluk yayarak reklam yapmıştır.”

Mutfağın

Yazının Devamı

BODRUM MARİNA KULÜP

24 Temmuz 2016

Saint Joseph’li yıllardan sınıf, hatta bir dönem sıra arkadaşım Ömer Karacalar, 1999’da Bodrum Marina’nın genel müdürü olunca, hayırlı olsun ziyareti için gittiğim bu şirin tatil ilçesinde yolumuz Marina Yacht Kulüp’e de düştü. O zaman yediğimiz yemeklere ve sohbet edilir seviyedeki müziğine hayran kalmış ve bir yazımda bundan bahsetmiştim.

Aradan neredeyse 15 yıldan fazla bir zaman geçti, restoran gelişti ve çocukları oldu. Şık bir İtalyan kafe bar, başarılı bir İtalyan restoranı, geceleri geç saatte botla gidilen gece kulübü New Old Club, eski Bodrum mimarisinin korunmuş haliyle hizmet veren Liman Köftecisi….

Bu geminin kaptanı ise yılların deneyimli, yiyecek - içecek ve eğlence sektörünün önde gelen isimlerinden Şenkar Öztüzün. Mektebi mülkiyeden sonra kaymakamlık yerine mekan işletmeciliğini seçen ve işe Bodrum Avlu Bar’la başlayan yönetici, 2000’de eşi Hayriye Hanım’la Marina Kulüp işletmesini aldı. O zamandan beri de başarıyla yürütüyorlar.

Aynı zamanda bir sporcu

Şenkar Bey, gençlik yıllarından beri enerjisinin büyük kısmını milli yelkenci olduktan sonra gençleri yetiştirmeye ve yelken okulu açmaya harcamış bir sporcu aynı zamanda. Adeta iş onun için hobi, şimdilerde

Yazının Devamı

GÜNEY EGE’NİN GİZLİ CENNETİ: ÖREN

17 Temmuz 2016

Bayram tatilinde çıktığım Gökova gezisinin ortasında Ören Setur Marina’daki konaklamamız istemeden uzadı. Hava şartları bizi mecburi ikamete zorladı. Marina pırıl pırıl, her yer tertemiz, pantonlar arasında çupra, tirsi ve levrek geziyor, tek eksik dükkanların daha bitmemiş olması...

Marina’nın genel müdürü Can Polat, kendini denizciliğe ve marina işletmeciliğine adamış biri. Bayram seyran demiyor, hep işinin başında. Bu arada gezdiğim, sakinleriyle sohbet ettiğim Ören, tam orta sınıfın ekonomik şartlarla tatil yapabileceği bir yer. Makul fiyatlarla canlı müziğin olduğu Ören’in sahili de, belediye tarafından ücretsiz bir şekilde hizmet veriyor.

Sizi bu şirin kasabanın iki iş kadınıyla tanıştırayım. Birincisi; psikoloji tahsilinin ardından uzun yıllar mesleğini icra eden ve sonra meslektaşlarının desteğiyle önce bir butik otel kuran, daha sonra da Marina’daki Lotus Restoran’ı açan Nilüfer Hanım. Kendisi, ilk yemek eğitimini babasından ve Girit göçmeni teyzesinden almış. Tek kişilik güçlü bir ordu gibi hareket ediyor. Duvarlardaki bütün tablolar onun, dekorasyonun altında imzası var, alışverişi o yapıyor, pişiriyor ve servis ediyor. Ören Lisesi’nde okuyan iki öğrenci yardımcısı var

Yazının Devamı

ANADOLU MUTFAĞI

10 Temmuz 2016

Beyoğlu için yazılacak, söylenecek o kadar çok şey var ki... Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği, ayakkabıcım Altın Çizme, berberim Turhal ve Hüseyin’in, gözlükçüm Emgen’in olduğu yer... Periyodlar halinde bölge bazen değer kazandı, bazen kaybetti. Şu anda Tünel ve civarı yeme - içme alanında öne geçti. Asmalımescit yöresi ise herkesin gittiği ve yiyip - içip eğlendiği bölge. Buranın bir yenisi de
Sahrap Lokanta.
Sahibini ekrandan, yazılarından ve kitaplarından tanıyorsunuz; Sahrap Soysal. Anadolu’nun gizli yemeklerini büyük şehirlerde yaşayanlarla tanıştıran, bu misyon için her çareye başvuran bir gurme. Son faaliyeti de restoran sahipliği.
Rahat, huzurlu maksadına uygun bir restoran. Şefi 1988’de beraber çalıştığım, daha sonraki yıllarda yolumun kesiştiği mutfak şefim Erkut Yıldız’ın oğlu Harun Yıldız. Hakikaten büyük ustanın yanında her şeyi öğrenmiş.
Menüye gelince, mezelerde ilk defa duyduğum bir tad olan karidesli humus oldukça lezzetli. Pastırma yerine karides. Beyrut mutfağından Antalya’dan Habeş soslu fasulye piyazı. Köz patlıcan salatası, yine Antalya yöresinden çok eski bir yörük yemeği, karamelize soğan ve rezene tohumuyla lezzetlendirilerek sunulan mercimek

Yazının Devamı