Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Karaköy, beş yıl önce Galataport projesiyle ciddi bir atağa kalktı. Otel, restoran, bar ve

KARAKÖY’ÜN GEDİKLİSİ: MARJO
gece kulüpleri açıldı. Sonuç, semtin değişimi ve yükselişi oldu. Bu arada başta Necati Bey ve Meclisi Mebusan caddeleri olmak üzere her tarafta önce butik daha sonra kaliteli oteller açılmış durumda. Sergi salonları, galeriler, hediyelik eşya ve takı tasarımcıları da yerlerini almış...

Bölgenin önemli ve öncü kuruluşlarından birisi de Marjo. Hem restoranı hem kulübü olan tesis, alt katındaki bir salonu da bu kış eğlence mekanı olarak açma hazırlığında.

Marjo’nun işletmecisi Melih Doğan. Çocukluğunda tiyatro sanatçısı olmak isterken anne mesleği olan turizm için baskı görmüş. Yıllarca barmenlik, halkla ilişkiler yöneticiliği yaptıktan sonra işletmecilikte karar kılan Doğan, 20 yıldan fazladır bu pozisyonda çalışıyor. “Bu kadar yıl nasıl başarılı oldun?” diye kendisine sorduğumda enteresan bir cevap aldım:

Haberin Devamı

“Bende olan samimiyet. İnsanlara karşı kesinlikle rol yapmam. Her misafiri önemli görürüm. Herkese kapıdan girer girmez ilgi gösterir ve mutlu ederim. Hiç kimsenin cebindeki parayı alayım diye bir düşüncem yoktur, her çalıştığım kuruluş kulaktan kulağa mutluluk yayarak reklam yapmıştır.”

Mutfağın kadrosu çok iyi

KARAKÖY’ÜN GEDİKLİSİ: MARJO

Marjo, gördüğüm kadarıyla çok iyi bir kadro oluşturmuş. Mutfağı Bolu Mengen Aşçılık Yüksek Okulu’nu dereceyle bitirip önce Dubai’de çalışan daha sonra da İstanbul’a gelip Marjo’da işe başlayan İbrahim Kahraman’a teslim. Aileden aşçı Kahraman, birçok değişik tadı insanlara sevdirmiş.

Başlangıçlarda parmesanlı, somonlu ve domatesli bruschetta, mini hamburger, risotto topları, mozeralla steak, kajulu tavuk, dana sosis, elma dilim patates, samosa’dan (sebzeli Hint böreği) oluşan başarılı bir atıştırma tabağı, rakı içenler için karpuz ve beyaz peynir var. Salatalarda; ızgara bonfile, tahıllı, keçi peynirli, tavuklu, ızgara hellimli salata, makarnalarda; ev yapımı mantar ve tavuk parçaları, taze soğan ve krema sos ile yapılan fettucine alfredo ve dağ mantarlı risotto yer alıyor.

Menüde çok sayıda pizza da mevcut. Ana yemeklere gelince somon ızgara, patates püresi, fırın sebzeleriyle sunulan kekik soslu ızgara bonfile, pide, domates sos ve pideyle sunulan ızgara köfte kebap. Bunların dışında bir yemek var ki mekanda her masada en az bir veya iki kişi tercih etmiş. Ne mi? Marjo tavuk. Melih Doğan’ın tabiriyle bestseller. Ben de merak ettim, tattım. Tavuk jülyen, mantar, taze soğan, çam fıstığı, krema, soya sosu, Marjo sos ve baharatlı patatesle sunuluyor. Hakikaten enteresan ve karışık bir tat.

Haberin Devamı

Tatlılarda ise çikolatalı sufle ve ev yapımı çilekli milföy oldukça popüler. Fakat ben

KARAKÖY’ÜN GEDİKLİSİ: MARJO
aslında çikolatalı sosla sunulan mozaik pastayı tadı, kıvamı ve kalitesi bakımından çok takdir ettim. Burada aslında gün boyu yenilecek, içilecek alternatifler bulabiliyorsunuz. Kahvaltı için gelip dizüstü bilgisayarını açıp çalışan gençlerden başlayıp, akşam dükkanını kapatıp bir kadeh rakısını içen esnafa kadar herkes var. İstanbul’un taşı toprağı altın demişler ya zaman zaman bu şekilde çeşitli sektörlere can veren rantlar yükseliyor.

Bana 20 yıl evvel Marjo’nun yerinde aynı kalitede bir restoran göreceksin deseler kesinlikle inanmazdım. Ama artık eminim ki bölge yakında kalitesini iyice artıracak ve tüm binalar restore edilerek daha kaliteli tesislere kucak açacak.