Ağaç yaşken eğilir

8 Ekim 2012

* Kalp krizi ve inmenin gerek hastalanan kişiye ve ailesine gerekse topluma maliyeti çok ağırdır. Bu yıkıcı düşmanı yenmenin yolu hastalığı tedavi etmekten değil ortaya çıkmasını önlemekten geçer

* Kalp krizinin gelmekte olduğunu haber veren risk faktörleriyle mücadelede çok başarılı değiliz. Gerçek çözüm için çocukluktan başlayarak risk faktörlerinin hiç ortaya çıkmamasını sağlamamız gerekir.

Kalp krizi ve inmenin gerek hastalanan kişiye ve ailesine gerekse topluma maliyeti çok ağırdır. En büyük bedeli ödeyenler hastaneye ulaşmadan ya da tedavi sırasında hayatını kaybedenlerdir.
Modern tıbbın nimetleri sayesinde hayatları kurtulsa da hastaların bir çoğu haftalar, hatta aylarca işinden gücünden kalır, mali kayıplara uğrar. Daha önemlisi hastalık sonucu oluşan maluliyet uzun vadede hem günlük yaşamdaki hem de iş yerindeki verimliliği azaltır. Toplumsal düzeyde bir kişinin birdenbire üretken olmaktan uzaklaşıp normalden çok fazla kaynak tüketen biri hale gelmesinin yarattığı kayıplar büyüktür. En zengin ülkelerin ekonomilerini bile zora sokar hale gelen modern tıbbın yüksek maliyetini de hesaba katınca kaybedeceğimiz bir mücadele içinde olduğumuz anlaşılır. Bu savaştan

Yazının Devamı

Aort kaynaklı ölümcül uyarı

1 Ekim 2012

Gençlerde görülen yüksek tansiyon çoğunlukla bir hastalığa bağlıdır. Kalbin pompaladığı kanı vücuda taşıyan büyük atardamar aortta doğuştan darlık varsa kan basıncı yükselirDarlığın bulunduğu noktadan sonraki kısımda ise basınç düşüktür. Bu yüzden başta ve kollarda yüksek tansiyona, bacaklarda ise düşük tansiyona bağlı şikâyetler ortaya çıkar

Salih baş ağrısıyla uyandı, midesi bulanıyordu. Baş ağrıları hep olurdu ama bu sefer farklıydı. Ağrı hiç olmadığı kadar şiddetliydi, ayrıca midesi bulanıyordu. Okula gitmesi gerekiyordu ama yerinden kalkabilecek gibi değildi. İlçedeki lisenin son sınıfındaydı. Şimdiye kadar baş ağrısı nedeniyle hiç okula gitmediği olmamıştı.
Ortokulun ilk yıllarında başlamıştı baş ağrıları. Kasabanın sağlık ocağındaki doktor psikolojik olduğunu söylemişti. Lise için geldiği ilçede gittiği doktor tansiyonunu ölçmüş ve yüksek bulmuş, incelenmesi gerektiğini tembihlemişti. Arada olan burun kanamalarının yüksek tansiyona bağlı olabileceğine değinmişti. Çocukluğundan beri pek sağlıklı olduğu söylenemezdi. Hep çabuk yorulur, arkadaşları kadar koşup oynayamazdı. Bacakları çabucak halsiz kalır, koşacak olsa kramp girerdi. Kasabadaki doktor birkaç kez görüp

Yazının Devamı

Sessiz kalp krizi

24 Eylül 2012

Kalp krizi deyince aklımıza göğüs ağrısı gelir. Ama bir çok insan özellikle şeker hastaları ve kadınlar göğüs ağrısı olmadan kriz geçirebilirler. Kiminde yorgunluk, mide bulantısı gibi şikayetler olur, kalp krizinden şüphe edilmez. Kiminde hiç bir şikayet olmaz. Sessiz infarktüs denen bu durum ağrılısı kadar tehlikelidir

Erhan Bey uzun süredir kalçasındaki ağrıdan şikâyetçiydi. Ağrıları ilaçlarla biraz hafifletse de gece bazen uyutmayacak kadar fazlalaştığı oluyordu. Nihayet ortopedist hekimin tavsiyesini tutup ameliyat olmaya karar verdi. İki yıl önce kalça ekleminde ağır harabiyet olduğu, kıkırdağın aşındığı saptanmış, onarılması gerektiği söylenmişti. Kararını bilirmek için telefon edince, doktoru bir iç hastalıkları uzmanını görüp ameliyat için bir engel olup olmadığının saptanmasını istedi. Erhan Bey “Herhalde şekerim ve yüksek tansiyonum olduğu için doktor bu konsültasyonu istedi” diye düşündü.
Birkaç gün sonra gördüğü doktoru önce uzun uzadıya sorguladı Erhan Beyi. Hızlı yürüyünce, koşunca merdiven çıkınca göğüs ağrısı, nefes darlığı olup olmadığını sordu. Önce “hayır” dedi ama sonra “uzun süredir, bırak hızlı yürümeyi merdiven çıkmayı, kalçamdaki ağrı nedeniyle düz

Yazının Devamı

Yüksek tansiyonla baş edemiyoruz

17 Eylül 2012

Tansiyon yüksekliği ve yol açtığı hastalıklar binlerce yıldır biliniyor. Milattan önce 2600 yılında Çin İmparatorluğu kütüphanesinde bulunan tıbbi belgelerde bilge bir hekim, adı konmamış olsa da nasıl tansiyon ölçüleceğini bakın nasıl yazmış:
“...kişinin sağlığını anlamak için bileğini tutup hafif ve düşük basınçlı nabzı, sert ve çarpıcı nabızdan ayırt etmek gerekir.” Binlerce yıl önce yaşamış Mısırlı, Yunan, Romalı ve İslam hekimlerinin de benzer gözlemleri var. Bu bilgi birikimine rağmen kan basıncının güvenilir olarak ölçülmesi için 20. Yüzyıl’a kadar, etkin tedavilerin bulunması için ise 1960’lara kadar beklemek gerekti.
Son yüzyılda yapılan binlerce araştırma yüksek tansiyonun kalp ve damar sistemi, beyin ve böbrekler üstüne olumsuz etkilerini ortaya koydu. Son elli yılda yüksek tansiyon tedavisinde büyük aşamalar kaydedildi. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin önleyici ve tedavi edici etkileri kanıtlandı. Çeşitli yollardan etki ederek yüksek tansiyonu kontrol altına alarak felçleri, böbrek yetersizliklerini ve kalp hastalıklarını önleyen birçok ilacımız var.
- Yenilemeyen hastalık: Kolayca teşhis etsek de, elimizde tedavi için birçok seçenek olsa da, bu

Yazının Devamı

‘Jet-lag’ın nedeni vücut saati

10 Eylül 2012

Melahat Hanım ve Kasım Bey Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Los Angeles seferiyle 14 saatlik uzun uçak yolculuğundan sonra ilk torunlarını bekleyen kızlarına ve damatlarına kavuşmaktan çok mutluydular. Ama kendilerini allak bullak olmuş hissediyorlardı. Türkiye’deyken gittikleri yerin saatine hemen alışamayacaklarını duymuşlardı. Lakin, bu kadarını beklemiyorlardı. Bütün uyku düzenleri bulmuştu. Üç gün önce geldiklerinden beri sabaha kadar gözlerine uyku girmiyor, bütün gün kendilerini yorgun, bitkin ve uykulu hissediyorlardı. Melahat Hanım okuduğu kitaptan bir şey anlamadığını söylüyor; Kasım Bey yanında getirdiği bilmeceleri çözmekte her zamankinden çok daha fazla zorlandığından yakınıyordu. İştahları yoktu, ikisi de kabızlık çekiyordu.
Bu şikâyetlerin bir bölümü uzun uçuşa bağlı olabilir. Uçakta yeterli ve kesintisiz uyuyamama kendi başına bir yorgunluk sebebidir. Saatlerce sürekli oturmak, bu halde uyumaya çalışmak bitkinliğe yol açar. Düzensiz zamanlarda yenilen alışık olunmayan yemekler keyifsizliğin nedenleri arasındadır. Kabin içi havasının az nemli olmasının yarattığı kuruluk yorgunluğu artırır. Alkol ve kafeinli içecekler bu etkinin katlanmasına yol açar.

Yüks

Yazının Devamı

Uçak yolculuğu hasta edebilir

3 Eylül 2012

Seyahat, tarih boyunca tehlikeyi göze almayı gerektiren bir faaliyetti. Bilinmeyen diyarlarda hasta olmak, yollarda kurda kuşa yem olmak, malı, parayı pulu hırsıza, eşkıyaya kaptırmak, yolu kaybedip aç susuz kalmak ve daha bir çok tehlike seyyahları rahat bırakmazdı. Günümüzde bu riskler söz konusu değil. Lakin, modern yaşamın yarattığı yeni tehditler var. Bunlardan biri uçak yolculuklarında, özellikle uzun yol gidildiğinde yakalanılan nezle, grip, mide-bağırsak enfeksiyonları ve toplar damarlarında pıhtı oluşması gibi hastalıklardır.

Uçak havası hasta eder mi?
Uçak yolculuğundan sonraki 1-2 gün içinde burnumuz akmaya, öksürüp aksırmaya başlarsak kabahati uçak içindeki havaya bağlarız. Halbuki yapılan araştırmalar yolculuk sırasında kapılan mikropların solunan havadan değil, yakınımızda oturan hasta bir yolcudan ya da koltuk ve çevresindeki yüzeylerden geldiğini gösteriyor.
Uçak içindeki havanın yarısı taze, yarısı tekrar dolaşıma giren havadır. Kabin havası her 3-4 dakikada bir filtrelerden geçerek temizlenir. HEPA filtresi denilen bu cihazlar bir milimetrenin 3 binde biri hatta daha küçük olan, gözle görünmeyen parçacıkların geçmesini önleme özelliğine sahipdir.

Yazının Devamı

Avustralya’nın iki yüzü

27 Ağustos 2012

Bir dizi konferans vermek için gittiğim Avustralya’da geçirdiğim 2 hafta içinde bu ülke ve insanları hakkında bir çok şey öğrendim. Şehirlerinin yanı sıra hastanelerini, tıp fakültelerini yakından görme, sağlık sorunlarını, özellikle kalp damar sağlığına yaklaşımlarını öğrenme fırsatım oldu.
1700’lerde Hollandalı ve Fransız denizciler, bu yeni kıtaya ulaşmış olsalar da yerleşip toprakları sahiplenen İngilizler olmuş. On Sekizinci Yüzyıl’ın sonlarından itibaren çeşitli kıyı bölgelerinde açık hapishaneler kurup çeşitli suçlardan mahkum olan on binlerce insanı İngiltere’den bu yabancı diyara getirmişler. Birçok Avustralyalının ataları olan mahkumlar cezalarını çektiken sonra burada yerleşip kendilerine yeni bir hayat kurmuşlar. Daha sonra Britanya, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlerle yerleşim alanları genişlemeye başlamış.
Bu yerleşim herkesin işine yaramamış. Yaklaşık 50 bin yıldır bu topraklarda yaşayan Avustralya’nın yerlileri yerlerinden yurtlarından olmuşlar. Bir çoğu tapraklarını işgal eden Avrupalılar’ın silahlarıyla, büyük çoğunluğu beyaz adamın getirdiği hastalıklarla kırılmış. Çoğu kabilenin soyu kurumuş, konuştukları diller, farklı

Yazının Devamı

Vitaminler ve doğal destek ürünleri kalp dostu mu?

6 Ağustos 2012

Şişmanlık konusundaki yazılarımdan sonra aldığım mesajların bir bölümü, vitamininler, antioksidanlar, mineraller ve bitkisel ürünlerle ilgiliydi. Bazı okurlarım bu tip maddelerin kalp damar sistemine yararlı olduğunu gösteren araştırmalardan örnekler yolladı. Bu çalışmalar dikkatle incelendiğinde, sonuçların alınan hapın olumlu etkisi olabileceğini düşündürten ama kanıt niteliğinde olmayan gözlemler olduğu ortaya çıkıyor.
Eksikliklerine bağlı bir sağlık sorunu olduğunda vitaminlerin ve minerallerin yararlı olduğu tartışılmaz. Buna karşılık, sağlıklı insanların bu maddeleri koruyucu ve önleyici etkileri için almalarını tavsiye etmek için ise gözlemden fazlasına ihtiyacımız var. Her hangi bir maddenin ilaç olarak tavsiye edilebilmesi için gözleme bağlı araştırmalar yeterli değildir. Deneklerin rastgele iki gruba ayrılıp, bir gruba sınanacak ilaç diğerine dış görünümü tıpa tıp aynı ama içi boş ilaç (plasebo) vererek yapılan karşılaştırmalı araştırmalara gerek vardır. Ancak bu yolla ilacın işe yarayıp yarmadığı anlaşılabilir. Bu yöntem kullanılmadan benimsenen bazı tedavilerin yıllar sonra etkisiz, hatta zararlı olduğunun ortaya çıktığı acı tecrübeler az değildir.

Vitaminler

Yazının Devamı