Angelina Brad'e, Biz bizimkine

22 Eylül 2016

Gündeme bomba gibi düşen haber sanki sadece gündeme değil yüreklerimizde de bomba etkisi yarattı.

Angelina Jolie ve Brad Pitt aşkının son bulması bir çok insanda belki de üzeri örtülmüş acıların, ertelenmiş intikamların, unutulmuş kızgınlıkların ve kapanmış defterlerin açılmasına sebep oldu.

Bir sabah uyandık, magazin haberlerini okuduk ve sanki yine, yeniden aşka olan inancımızı kaybettik.

Tutku ile başlayan bir aşk, bir sürü çocuk, özveri, romantizm, dayanışma derken kendimizi ihanet iddialarını konuşurken bulduk.

Bir anda hepimiz bir taraf olduk.

Angelina, düne kadar harika anne, öncü kadın, evin dişi kuşu olarak anılırken kimilerine göre birden bire eski aşk hikayeleri ve sapkın davranışları ile anılan, “eden bulur”damgasını yiyen kadın oluverdi.

Brad, ideal baba, harika eş, orta yaşın üstündeki tatlı adamken bazılarının gözünden düştü, bazılarına göre ise artık yorulmuştu... sonuç kaçınılmazdı.

Hikayenin öznelerinden biri olan Jennifer Aniston’da payına düşen capslerden nasibini aldı elbette. “Karma”kelimesi belki de son zamanlarda anılmadığı kadar anıldı.

Yazının Devamı

Aynı değiliz, “ÖL” ne demek?

20 Eylül 2016

Geçen yaz Kadıköy Metrobüs İstasyonu’ndan metrobüse bindim. Sıcak, yanıyor ortalık.

Üzerimde askılı bir elbise var.
Herkesinki kadar ince, herkesinki kadar kalın, herkesinki kadar askılı, herkesinki kadar kısa, herkesinki kadar uzun, herkesinki kadar açık… herkesinki gibi bir elbise.
Metrobüste 30 kişi varsa, 8 tanesinde benzer elbise var. O kadar standart bir haldeyim.

Fikirtepe durağından bir kadın bindi. Siyah, simsiyah çarşaflı.
Hiçbir yeri görünmüyor. Gözleri de görünmüyor çünkü gözlükleri var.

Yazının Devamı

Selam 'güvenlik alanı' hayatımı sen mahvettin!

18 Eylül 2016

Caaaanım ciğerim İngilizce ‘den haznemize sokmaya bayıldığımız ifadelerden biri de “Güvenlik Alanı”.

Nam-ı değer “Comfort Zone”.

Halk dilinde kullanım şekli ile şöyle açıklayabiliriz;

İçinde bulunduğun durum, yaşadığın yer, işin, ilişkin, veya olduğun herhangi bir halden memnun değilsin ama durumu değiştirmeye cesaret edemiyorsun.

Neden edemiyorum?
Zira daha iyisini bulamamaktan korkuyorum!

İşte kilit cümle “Daha iyisini bulamama endişesi”

Güvenlik alanımız (tırnak içinde comfort zone) bizi ipleri ile öyle bir bağlamış, süslü sözleri ile öyle bir kandırmış, ışıklı tabelaları ile öyle bir büyülemiş ki; vazgeçmek bir yana biraz değiştirip evriltmeye bile cesaretimiz yok.

Yazının Devamı

Spiritüel uyanışın göstergeleri

17 Eylül 2016

Son 5 yılda yoğun olarak hayatımıza giren “alternatif inanç kavramları”diye adlandırmayı doğru bulduğum bazı kelimeler/ifadeler var spiritüel de onlardan biri.

Konu ile uzaktan yakından alakası olmayanlar için belirtmek isterim...

TDK’nın spiritüel kelimesi için açıklaması şöyle;
Tinsel, Madde ile ilgisi olmayan, Manevi, Ruhsal

Başlıkta geçen spiritüel kelimesine aldanıp eksantrik bir içerik okuyacağınızı sanıyorsanız yanılgı büyük, onu peşinen söyleyeyim. Meslek hastalığım olsa gerek “tıklanma” oranı yüksek ifadeleri kullanmadan duramıyorum :)


Son zamanlarda sıklıkla belirtiyorum, ben ruhsal uyanışımı yolun yarısı olarak tabir edilen 35 yaşıma geldiğimde yaşadım.

Aşağıda sıralayacağım maddelerin içinden ya derin bir nefes alarak geçtim, ya da geçmeye devam ediyorum.

Yazının Devamı

Neden Kurban Kesiyoruz?

14 Eylül 2016

Her sene Kurban Bayramı zamanı geldiğinde; burnumda kan ve çiğ et kokusu, kafamda soru işaretleri, gözlerimde dehşet..

Biliyorum yalnız değilim.

Ancak bunları yalnızca vejetaryenler, hayvan severler, dini duyguları/bilgileri sığ olanlar hissediyor sanmayın.

Bu sabah açtım okudum, bakındım, sordum soruşturdum.

Neden Kurban Kesiyoruz?

Yazının Devamı

Hey Ebeveyn! Ehliyetin var mı?

31 Ağustos 2016

ÖZETLE;

“Hiçbir şey boş bir tesadüf değil, hayatta her şeyin gerçekten her şey ile ilişkisi ve bir sebebi var.”

Hikaye şöyle…

Birkaç hafta önce yolumuz ani bir fren sesi ile kesildi ve ardından gelen çarpma sesi ile standart bir şehir içi kazanın ortasında bulduk kendimizi.

Ancak bu çarpma belki de; aslında… benim ve Serdar’ın farkındalığımıza yapılmış bir “DUR, BAK, GÖR, ÖĞREN, UYGULA” uyarısıydı.

Söz konusu kazanın diğer kahramanı anne babalara, anne baba adaylarına EBEVEYN EHLİYETİ vermeyi, çocukların birer donanımlı yetişkine dönüşmelerini görev edinmiş, bunun için kolları sıvamış güzel insan Gülce Erhan’dı.

İşte Gülce ile tanışmamız ve çocuklarımızın hayatında belki de çok önemli noktalara dokunmamız konusunda bizi bilinçlendirmesi için kolları sıvama şansını bulmamız böyle oldu…

Trafik kazamız için gelen polis memurları bizden ehliyetlerimizi istedi… İki tarafta rahatlıkla uzattı.

Yazının Devamı

Susmayı kendine kader mi edindin?

28 Ağustos 2016

“Bir cümle vardı dilimde... Az önce sustum.. unuttum gitti belkide.

Kısa bir zaman önce vazgeçtim söylemekten. İyi mi ettim kötü mü bilemedim.Amaaaan vazgeçtim işte, söylemeyeceğim”

Susmayı tercih ettiğiniz zaman, iş işten geçmiştir artık.

Bir defa sustuğunuzda, 'erkekliğe' sığmaz artık konuşmak. İç yana dursun, kalp kırıla. “Diyeceğini o anda diyecektin...!”

Kadınların en büyük hatalarından biri, zamanı geldiğinde konuşmamak galiba.

Ufacık detaylara takılıp, bağırıp çağıracağımıza, asıl konuşmamız gereken yerde sustuğumuz zaman, olgun kadın olduğumuzu ve takdir göreceğimizi sanıyoruz...

Biliyor musunuz..? Yanılıyoruz...!

Yazının Devamı

Nereden geldik, Nereye gideceğiz?

25 Ağustos 2016

ÖZETLE;

Dün gece şehrimde savaş çıkmış.

Gece yarısı göğün haykırışındaki şiddeti sabah sokaklardaki izleri görünce daha iyi anladık.

Yaradan’a inancı ile övünenlere özellikle sormak isterim...

Doğanın gücünün farkında mıyız? İsterse neler yapabileceğinin?

Doğadan geldiğimize, ona gideceğimize sadece dualarda değil, pratikte de inanırsak doğayı katletmekten vazgeçebiliriz belki.

Doğayı sevmek sadece Pazar günleri Caddebostan sahilde çimenlere ayakları uzatıp bira içmekten, organik pazarda selfie yapmaktan, hayatında 2 defa çadır kampına gidip yıllarca anlatmaktan ibaret olmamalı.

Yazının Devamı