Her şeyi para sanan salaklara, Selam Olsun!

1 Haziran 2016

Hayat şartları kolay değil, gitgide de zorlaşıyor. Hepimiz tabiri caiz.. "eşek" gibi çalışmak durumundayız.
Bazılarımız bol sıfırlı, bol haneli paralar kazanmasına rağmen çalışmaktan parayı harcayacak yer bulamazken, bazılarımız ise "Ben o kadar para kazansam neler neler yaparım" diyerek iç çekiyoruz.
Aslen bir İLİZYON olan para aracı hayatı devam ettirmek ve şartları iyileştirmek için olmazsa olmazımız ancak görüyorum ki, etraf her şeyin ucunu paraya veya parasızlığa bağlayan ahmak dolu, üzülüyorum...
Ey güzel insan! Sorarım sana...
Aklını, zekanı, ruhunu, kalbini, becerini ve bilgini insalığa faydalı olmak için kullanmakta mı para ile?
Bugün bir yerde okudum;
Amerika'da yaşayan Lon Davis adındaki tatlı insan tekerlekli sandalye kullanan bir çocuğun babası.
Lon Davis tekerlekli sandalye ile hayatlarına devam eden çocukların yaşamlarını bir karnavala çevirmek için sıvamış kolları ve çocukların tekerlekli sandalyelerini birer roman/film/çizgi kahramanının araçlarına çevirmiş.
Tekerlekli sandalyeler çocuğun hayranı olduğu karakterin aracına dönüşürken ailesinden sıfır dolu bedeller ödemesi beklenmiyor, bu iş tamamen toplanan

Yazının Devamı

Havalar ısındı... Açılıp saçılacaklara önemli uyarı..

1 Haziran 2016

Sıcağı sevmeyenlerden biri olarak ben bile yazın gelmesine seviniyorum. Bu kış biraz fazla üşüdük galiba, güneş açtı kemiklerimiz ısındı, oh ne güzel oldu.

Havaların ısınması ile kılık kıyafette değişti haliyle. Rengarenk etekler, bluzlar, tatlı tatlı sandaletler ortaya çıktı....

Ortaya çıkanlar sadece bunlarla mı kaldı??!!!? HAYIR elbette kalmadı..

....

Hande Güney ile bir araya geldik mi, dedikodu yapmadan duramıyoruz :) Aslında bizimkine dedikodu denmez, daha çok "Durum Değerlendirmesi".

Malum kalabalık bir binada çalışınca etrafınızda bir sürü insan, tip tip kılık, tür tür hal görüyorsunuz. Eeee hal böyle olunca insan ortadaki durumları değerlendirmeden de duramıyor :)

Günün "

Yazının Devamı

Teknolojiyi reddetme, tanı! Otsimo ile tanışın...

6 Mayıs 2016

Zafer, Can ve Sercan…

Son zamanlarda duyduğum en etkileyici hikayelerden birinin kahramanları.

Yaşları henüz 20’lerin başlarında ancak yaptıkları iş ve yüreklerindeki büyüklük yaşlarını aşmış, koşturmaya başlamış…

Teknoloji hayatlarımıza emin adımlarla girdi, artık hemen hepimizin birer akıllı telefonu var bu telefonları hem iş, hem alışveriş, hem sosyalleşmede, hem de kılavuz olacak faydalı durumlar için kullanmaktayız.

Öncelikle önemli bir noktaya dokunalım;

Yazının Devamı

Çocuğunu İSTİSMAR etme!

24 Mart 2016

TDK'nın anlamını "Birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme" olarak ifade ettiği İSTİSMAR hepimizin aklı ile vicdanı arasındaki ince çizginin altını kalın bir şekilde çizmekte.

İSTİSMAR; kötü niyet barındıran, kişinin rızası olmayan eylemleri içeren, dayatma, zorlama, hak ve özgürlüğünü hiçe sayarak kişinin hem ruhsal hem de fiziksel olarak zarar görmesine sebebiyet veren bir harekettir.

Belli bir olgunluğa gelmemiş, haklarından bihaber, kendinden daha büyük veya güçlü olduğunu düşündüğü kişiler tarafından İSTİSMAR edilen kişiler genellikle susma yolunu seçerek sonucu büyük ruhsal sorunlar ile sonuçlanabilecek bir yolu tercih etmektedirler.

Bu kişi bir çocuk ise, seçeceği yol kuvvetle muhtemel susmak olacak ve yaşantısı boyunca yaşayacağı bir ruhsal sorunu, karakter bozukluğunu kimliğine yazmış olacaktır.

Yazının Devamı

Bütün olay sperm miydi yani?

5 Şubat 2016

Geçen hafta yayılan ve yankıları halen süren haberi herhalde siz de okudunuz.

"Kadın kemik iliğinden sperm üretilecek, ancak bu yolla dünyaya gelen bebekler kız olacak."
Bu buluş bazı kadınlar arasında "Yaşasın! Artık Erkeklere İhtiyacımız Kalmadı!" şeklinde ses buldu.

Pardon hanımlar...Erkek cinsi ile tek iletişim sebebimiz sperm üretebilir olmaları mıydı?

Kadın ve erkek arasındaki sevgi, romantizm, uyum, iletişim, alışveriş, zevkler, ruh bağı gibi detaylara hiç ihtiyacımız yoktu da yalnızca bir çocuk sahibi olmak için mi beylere katlanıyorduk?

Bu durumda anne olmak gibi bir hayali, isteği yada planı olmayan tüm kadınların lezbiyen olması gerekiyor sanırım.

Yazının Devamı

Kıvrık mısın sen?

3 Kasım 2015

Son bir kaç aydır sokaklarda gördüğüm manzara karşısında kendimi daha fazla tutamayacağımı ve bu konuda bir şeyler yazmam gerektiğini bu sabah fark ettim.

Konumuz MODA...
Hani şu uğrunda kılıktan kılığa girdiğimiz, tonlarca para harcadığımız, ayna karşısında saatlerimizi harcadığımız "Öğretilmiş / Empoze Edilmiş" algı yönlendirmesi.

Moda dünyası top, tüfek ile üzerime saldırsa da bildiğim net bir şey var ki; MODA'yı takip uğruna her sezon farklı bir kılığa giren kişilerde oturmamış bir şeyler olduğunu düşünüyorum.

İnsanın bir tarzı, bir stili olur. Onun etrafında ufak detayları ekler veya çıkartırsın. 3 ay önce "ıyyy" dediğin şeyi 3 ay sonra giyip salına salına dolanıyorsan, "Çok iyi psikolog tanıdıklarım var, sizi o tarafa alalım" derim.

Yazının Devamı

DİKKAT! Her kadının başına gelebilir!

13 Ekim 2015


Bu sabah toplantım öncesi ofiste acil durumlar için bıraktığım siyah, "hanım hanımcık" topuklu ayakkabımı ayağıma giyip, makyaj yapmak için masamdan kalktığımda bütün gün boyunca ofistekilerin benden nefret etmelerine sebep olacak korkunç bir gerçek ile karşı karşıya kaldım.

Özellikle çalışan bir çok kadının başına en az 1 defa gelen bu durum, bu sabah benim başıma da geldi.
Bundan bir kaç yıl önce de aynı durumla karşılaşmış ancak çözüm bulamadığım için ofisin o günkü "gıcığı" ben olmuştum.

Sevgili kadınlar, sevgili okurlarımız...

Birazdan okuyacaklarınız her an sizin de başınıza gelebilir, bu konuda hazırlıksız kalabilir ve gün boyu utana sıkıla gezmek zorunda kalabilirsiniz.

Yazının Devamı

Alzheimer hastalığı ve hastası ile yaşam

5 Ekim 2015

Adını en çok duyduğumuz ve belirtileri, tedavisi hakkında en çok haber yaptığımız hastalıklardan biri Alzheimer.

Hastalığın kendisi bir hikaye, hastanın kendisi bir hikaye, hastanın yakınları ayrı bir hikaye.

Alzheimer hastalığına yakalanmış bir kişi ile yaşayan aile fertleri öyle hikayeler anlatıyorlar ki, "Güler misin ağlar mısın" dediklerini durumu yaşamamak imkansız.

Kendi babaannemde de bu rahatsızlığı yaşamış biri olarak söyleyebileceğim 2 şey var ki,

1. Çok büyük sabır gerekiyor,

Yazının Devamı