ŞUBESİ DEĞİL KENDİSİ

12 Ocak 2022

Özellikle D.ream çatısı altına girdikten sonra en fazla ‘şehre gelecek’ beklentilerinin başını çekmiştir Sait. Ve nihayet ikinci şubesini açtı haberinin ardından, Omicron fırtınasının bitmesini beklemeden maskelerimizi takıp soluğu Galataport’ta aldık. Girer girmez anladım ki Sait İstanbul’a şube açmamış; direkt kendi gelmiş!

İçinden deniz geçen şehir olsak da balık yemeyi pek bilmez bizim şehrin elit geçinenleri. Meze ve balık arasında sıkışan, aslında reçetelere baktığınızda ‘tereyağ’ dokunuşlarını denize tercih eden bir müşteri var. O sebepten bizdeki ürün çeşitliliği ve reçete zenginliğine rağmen ‘deniz restoranı’ kimliğinde mekan yoktur. İşte Sait tamamen şehrin bu açığını tamamlamaya aday.

Özlenen deniz ‘restoranı’

20 yıl öncenin o küçük ama alışılagelmişin dışında salaş olmayan markanın kurucusu Sait Birtan Yılmaz’ı rafine lezzetlerinin yanına samimiyet ölçülü espirili sohbetinin de ‘hastası’ çoktur. Yalıkavak’ta güneşi harika batırdığı

Yazının Devamı

Klasik mi konfor mu?

5 Ocak 2022

Tombala oynanmış, kestaneler pişirilmiş; televizyon karşısında hızla yılbaşı programı bekleniyor. Dönemin assolistlerinin performansları, görece genç isimlerin onlara saygıda kusur etmediği büyüklerine fazla reaksiyonlu davranışlar, espirili takılmalarla yarının magazinine ‘ağızdan kaçırma’ manşetler verme ve hep beraber ‘Leylim Ley’ tadında üç şarkı üstü üste düet ve kapanış! 90’lı yılardan bugünlere ışınlanılsa tombalanın yerini alan akıllı telefonlar dışında pek bir değişiklik göremeyeceğiz.

Peki tüketim toplumu karşısında bu isimler nasıl ayakta kaldı? Toplum onlara doyamıyor mu ya da yeni isimler anlatıldığı gibi çıkmıyor mu? Dizilerdeki dönemsel oyuncular ve Acun Medya yarışmacıları dışında ünlü çıkartamayan bir ülke olduk! Belki de burada en büyük eksiz bizde; yani medyada. İkon çağının kapanmasının ardından yeni kuşağı mı anlayamadık ya da ezber isimlerin market çıkışı ekonomi soracak konfor alanımıza mı sıkıştık...

ABD’nin tahtını Güney Kore alıyor

Popüler kültürün beşiği

Yazının Devamı

Yankı duyarcılar (!)

29 Aralık 2021

Dün bizim gazetenin deneyimli isimlerinden Mert İnan’ın ‘Metaverse çocuklarda bağımlılık yapıyor’ haberini okudum. Futuristik yaklaşımlarla yaşanması muhtemel konuları irdeleyerek, uzmanlarına sormuş. Yarının metaverse’üne bugünün sosyal medyasıyla yeni bir bağımlılık elde etmiyor muyuz?

Filtrelere saklanmış gerçek suretimiz kadar fikirlerimiz ne kadar özgün? Hele ki duyarlarımız... Aslında hepsi iki kutuba yayılacakçasına takım tutar gibi içerisinde olduğumuz şekle gelmiş durumda. İletişim stratejilerinde eski bir teknik olsada çağımız için çok büyük hastalık durumuna geldi,
‘echo chamber’!

Sözde özgün mecralarda itibar ve kendimizi tanımlama fırsatı verecek fikirlerin ve kelimelerin peşinde gidiyoruz. Geçtiğimiz hafta yaşanan
pitbull saldırısından sonra kutuplaşıldığı gibi...

Oruç Aruoba’nın hissi

Hayvanseverliğin tanımını nasıl yapmalıyız? Ya da bunu tanımlayacak fikir önderine katılmak zorunda mıyız?

Yazının Devamı

RENÖVENİN ARDINDAN...

22 Aralık 2021

Uzun zamandır sahil hattından her geçenin merakıydı Kuruçeşme Divan. Eskilerin ihtişamlı davetlerinin ev sahibi b ir süredir uzun panoların arkasına gizlenmiş bir renöve içerisinde. İşte o panoların arkasında neler olduğunu Divan Grup Genel Müdürü Murat Tomruk’la sohbetimde öğrendim. Tabii ki Şubat’taki açılış müjdesiyle...

Şehrin en iyi suşi konseptleri arasında bilenin bildiği Maromi’nin yenilenen konsepti için sözleşmiştik Murat Bey’le. Neredeyse 20 yıl önce hikayenin başladığı yerde belki de bizim jenerasyonun suşiyi öğrendiği yerde Elmadağ Divan’da buluşmak istedim. Hatırlarsanız yine otelin cadde üzerindeki
Hai’nin önündeki uzun     kuyrukları... O dönem bile sadece bilenin bildiği bir yer olarak faaliyetini sürdürürdü Maromi...

Başarının en büyük sebebiyse Koç Grubu Onursal Başkanı Rahmi Koç’un kendi keşfi diyebileceğimiz suşi ustası Kenji Kume. Yeni füzyon menüsü, değişen mimarisi derken gündem kendiliğinden Divan Kuruçeşme’ye geldi.

Yıllar

Yazının Devamı

ELÇİLERİ BULUŞTURAN GASTRONOMİ

15 Aralık 2021

Michelin yıldızlı Sloven bir şef, JRE gibi yükselen bir gastronomi oluşumu ve beş büyükelçinin Kayseri’de buluştuğu bir yemek... Kulağa başta sürreal gelsede tam da bu kodlarda harika bir yemek düzenlendi geçtiğimiz hafta. Malum, artık kültürü anlatmanın en büyük unsuru gastronomi dünyası. Kullandığın ürünler, pişirme tekniklerin, servis etme şeklin bile tarihini anlatmanın en iyi yolu. Şeflerse bu kurgunun en büyük seyyahları. Yöre ve bölgeyi doğru anlatmak için de belki de doğru enstruman... Kayseri’de organik tarımın öncüsü Oluş Molu, böyle bir etkinliği orada gerçekleştirerek, bölgenin tanıtımına muazzam bir katkı sağladı.

Gelelim Sunolus Boutique Hotel’de bahsi geçen yemeğe... Ljubljana’da bulunan Michelin yıldızlı Atelje’nin kurucu şefi Jorg Zupan’ın mutfakta olduğu, kendisine Altınbaş Üniversitesi gastronomi sınıfı öğrencilerinin eşlik ettiği deneyimsel bir tadım menüsü hazırlandı. Bu menüyü tatmak için Ankara’dan; İrlanda, Slovenya, Karadağ ve

Yazının Devamı

META NE KADAR YAKIN?

8 Aralık 2021

Facebook’un ‘Meta’ atağından sonra herkesi aldı ‘Metaverse’ telaşı. Buna karşıtlıklarının sayısı artarak devam etse de kaçınılmaz bir gelecek bizi bekliyor. Yeni inşa edilen sanal evrenlerden markalar belli haklar/arsalar edinmeye başladı. Bunun arkasındaki motivasyon nedir dersiniz?

Aslında geleceği yakalamaktan çok ‘geride kalmama’ telaşı diyebiliriz. Şu an Meta Verse dünyası online oyun sektörü içerisinde var oluyor. PubG, Fortnite gibi oyunlarda bu sanal gerçeklik içerisinde buluşan hatta günün 10 saatini geçiren Z kuşağı var. Bu dünyanın içerisinde markalar kendini var etmeye zaten uzun zaman önce başladı. Düşünün; Fortnite geçtiğimiz yıl sadece oyun içerisindeki satışlardan 9 milyar dolar’lık bir ekonomi yarattı.

Facebook’un acelesi

Peki Mark Zuckerberg’in avatarıyla tanıttığı Meta Verse evreni ne zaman gelecek dersiniz?

İnanın daha o safhaya çok var! Facebook’un pek hoş olmayan dedikoduların artından stock market değerinin çakılması ardından al acele yapılmış bir değişiklik olduğu

Yazının Devamı

Gönüllü ‘aynı’lık

1 Aralık 2021

Çağın en büyük nimeti bilgiye kolayca erişim. Hele ki haber alma hızı; dünyanın neresesinde bir olay gerçekleşirse anında sosyal medyanızda takip edebiliyorsunuz, değil mi? Televizyonların yayın akışından kurtulduğumuz dijital platformlarda binlerce içeriği seçme özgürlüğümüz... İnsanlık, belki de seçme konusunda en büyük özgürlüğü yaşadığı dönemde diyebilir miyiz? Ya da en büyük tekelleşmenin altında yaşanan bir simülasyonda mı?

Kolay erişimin hepimizi tembelleştirdiği aşikâr. Çocukluğumuzda en vasat insanın bile Louresse’ların içerisinde haftada en az 3-4 saat kaybolduğu, o ‘kuşe’ kokusunda aramadığımız bilgilerin de gözümüze çarptığı yıllardı. Çağın nimeti olan kolaylık nasıl bizi gönüllü köleliğe ilerletiyor dersiniz?
Kendimizi tanımladığımız en önemli mecralar sosyal medya. Farklılıklarımızı göstermek varken aynılaştığımız yerler oldu aslında. Sadece görüntümüzle değil fikirlerimizle de aynılaştığımız ‘echo chamber’ denilen

Yazının Devamı

Egosuz Türk şefler dönemi

24 Kasım 2021

Yedi yıl önce fikri bile fantastik olarak başladı yola Neolokal... Yabancı restoranların şubeleşme furyasında Anadolu mutfağının özüne sadık kalarak, “Geleneklerine sahip çıkmayanların geleceklerinin olmayacağına inanıyoruz” mottosuyla Karaköy’de başladı şef Maksut Aşkar ve Erim Leblebicioğlu’nun hikayesi. Kendi vizyonlarını dünyada konuşulacak seviyede tabaklarına yansıtırken, ortaklıklarında da üniversitelerde konu olacak bir iş bölümüyle örnek oldular.

İşte o başarılı yedi yılını da kendi köklerine sadık kalan ülkenin en iyi şefleriyle kutladı. Kimler yoktu egosuz Türk şeflerinin arasında... İsmet Saz, Ali Ronay, Yılmaz Öztürk, Pınar İshakoğlu ve Cihan Kıpçak hatta bizden biri diyebileceğimiz Claudio Chinalli gibi nice isim, sekiz çeşitli iki günlük tadım menüsü
oluşturdu.

Egosuz Türk şeflerin birbiriyle olan uyumu ve yan yana duruşları Türk gastronomisi adına gurur verici. Burada olmayan diğer kıymetli şefleri de düşününce belki de turizmde en güçlü neferlerimizin şeflerimiz olduğunu tekrar

Yazının Devamı