Egosuz Türk şefler dönemi

Yedi yıl önce fikri bile fantastik olarak başladı yola Neolokal... Yabancı restoranların şubeleşme furyasında Anadolu mutfağının özüne sadık kalarak, “Geleneklerine sahip çıkmayanların geleceklerinin olmayacağına inanıyoruz” mottosuyla Karaköy’de başladı şef Maksut Aşkar ve Erim Leblebicioğlu’nun hikayesi. Kendi vizyonlarını dünyada konuşulacak seviyede tabaklarına yansıtırken, ortaklıklarında da üniversitelerde konu olacak bir iş bölümüyle örnek oldular.

İşte o başarılı yedi yılını da kendi köklerine sadık kalan ülkenin en iyi şefleriyle kutladı. Kimler yoktu egosuz Türk şeflerinin arasında... İsmet Saz, Ali Ronay, Yılmaz Öztürk, Pınar İshakoğlu ve Cihan Kıpçak hatta bizden biri diyebileceğimiz Claudio Chinalli gibi nice isim, sekiz çeşitli iki günlük tadım menüsü
oluşturdu.

Egosuz Türk şeflerin birbiriyle olan uyumu ve yan yana duruşları Türk gastronomisi adına gurur verici. Burada olmayan diğer kıymetli şefleri de düşününce belki de turizmde en güçlü neferlerimizin şeflerimiz olduğunu tekrar görüyoruz. Tabii onların şöhretleri sadece ülke içerisinde olmaması da ayrı bir detay. Hep sorun olarak gördüğümüz tanıtamadığımız mutfağımızı şefler kendi bireysel çabalarıyla dünyanın en önemli restoranlarına/organizasyonlarına konuk olarak tattırma fırsatı buluyor. Michelin gibi değerlendirme listelerini İstanbul’a kazandırmak için çok geç kalsak da kendi fırsatlarımızı oluşturabiliriz. Keşke Kültür ve Turizm Bakanlığı, Neolokal’deki bu kolektif yapıyı dünyada anlaşmalı şekilde tanıtacak şekilde bir organizasyonla gezdirse!

Mürver’de bayrak devri

Çok göz önünde olmadan da klasiğe dönüşülebileceğinin bir örneği oldu Mürver. Galataport’la birlikte sosyallikte yükselişe geçecek Karaköy’ün neredeyse büyük bir şantiye olduğu üç yıl boyunca nitelikli turist ve yerli müdavimin şehirdeki değişmez adreslerinden biri oldu. Bunu da çok bağırmadan yaptı! Restoranda bir bayrak değişimi oldu. Başarıdaki en büyük pay sahiplerinden şef Yılmaz Öztürk, Bodrum Loft projesi içerisindeki aktif görevlerinden dolayı bayrağı genç isimlerden Mevlüt Özkaya’ya devretti.

Mevlüt şefi ben de eski tanıyanlardanım. Mürver’in ilk açılışında Yılmaz Şef’le birlikte olan Özkaya,  sonrasında Fatih Tutak gibi büyük bir isimle Türk’ün açılışını yapmıştı. Şimdi bildiği yere, yuvasına bu kez mutfağın başına döndü.

Yeniden!

Marka da Mevlüt şefin gelişini “Yeniden Mürver zamanı” sloganıyla kutluyor. Mutfağındaki kuru cacık, topik, küllü ahtopot, Trakya kıvırcık ve dana kuyruk mantı gibi lezzetler ilk günden bu yana menüde olurken, bu sezona özel füme lüfer, bükme, taşfırında kereviz, ardıçta tütsülenmiş kuru et de yeni lezzetlerden... Benim favorim, fenomen olacağına inandığım soğan dolmalı kalamar Mürver’in klasikleri arasına girecektir.