‘OCEAN’S 8’ KADINLARI KARİZMADA SON NOKTA!

20 Haziran 2018

Sandra Bullock, Cate Blanchett, Helena Bonham Carter, Anne Hathaway ve Rihanna’yı bir arada düşünün! ‘Ocean’s 8’, tam bir yıldızlar geçidi... Üstelik baştan sona, heyecan dozu bir an bile düşmüyor. Valla ben kadın soygun ekibini, serinin öncesindeki erkekli ekipten çok daha havalı ve eğlenceli buldum. Karakterlerin her biri ayrı karizmatik. Filmin tüm akıcılığının ve etkileyiciliğinin yanında, karakterlerin giyiminden makyajına, yürüyüşlerinden mimiklerine kadar her şey görsel şölen...

Sadece bazı sahnelerde Rihanna’nın fazla kilolarını görünce, şok geçirdim. İnsan azıcık kampa sokar kendini yahu, film çekiyorsun o ne hal? Favori karakterim, Cate Blanchett’in canlandırdığı Lou oldu. Lou’nun giyim stiline ve tavırlarına bayıldım. Hayallerimin motoru Triumph’ın üzerinde de görünce, olay bitti benim için! Büyük keyifle izlenen bir film, tavsiye ederim. Bu arada Kanyon’un Gold Class sinema salonunda yatak gibi koltuklarda ev rahatlığında film izlemeyi de denemelisiniz. Bir de, sinema öncesi Well Done’da yemek yedik, menüleri de servisi de her daim mükemmel.

‘Ayin’ evlere şenlik

Yine bir korku filmi hayal kırıklığıyla size sesleniyorum dostlar. ‘Ayin’, yüksek puanları ve

Yazının Devamı

BAYRAM TADINDA ŞARKILAR!

16 Haziran 2018

Yazla birlikte müzik dünyası hareketleniyor malum, yepyeni favorilerimi paylaşıyorum ki, sizin de bayramınız şenlensin dostlar!

Belma Şahin/ ‘Adı Üstünde’: Serdar Ortaç, Ortaç Müzik adlı bir yapım şirketi kurdu, hayırlı uğurlu olsun. Bugüne kadar müzik dünyasına sayısız isim kazandıran sanatçı, keşfedeceği yeni yetenekleri, kendi şirketinin kanatları altına alacak artık, harika bir karar! İlk projenin hayranlık uyandıran sesi ve kaliteli duruşuyla Belma Şahin olması da ayrı heyecan verici. Onu, büyük başarı kazandığı ‘İki Cihan’ şarkısıyla tanımıştık. Şimdiyse Ortaç’ın da kendisine eşlik ettiği ‘Adı Üstünde’yle ortalığı sallamaya geldi. Hit şarkıyla, güçlü yorum buluşunca tadına doyulmuyor.

Yasin Keleş/ ‘Gönül Dağı’: Her şarkısıyla milyonlarca kişiye ulaşan ünlü prodüktör/DJ Yasin Keleş, bu yazı anlamlı bir saygı projesiyle karşıladı. Büyük usta Neşet Ertaş’ın ‘Gönül Dağı’ eseri üzerinde bir yıl boyunca çalışarak öyle sağlam bir cover yapmış ki; hayran olmamak, duygulanmamak imkansız. Efsanevi parçanın günümüzün gözde isimlerinden Keleş’in yorumuyla yeni neslin kulaklarına işleyecek olmasını değerli buluyorum. ‘Gönül Dağı’nın etnik havasını koruyarak yaptığı cover’la da, klibiyle de

Yazının Devamı

BODRUM RİTÜELLERİ

13 Haziran 2018

Her yaz Bodrum sezonumu; kış boyunca özlem duyduğum birkaç mekanla açarım. Bayram tatilinde Bodrum’a gidecek olanlar için şuraya bırakıyorum... Yazın ilk kahvaltısı için uçaktan indiğim gibi Yalıkavak’taki Asmalı Çardak’a gitmezsem olmaz! Ah o gözlemeli, börekli, çeşit çeşit yumurtalı, bal kaymaklı harika kahvaltısı yok mu?

Akşam da Gündoğan sahilindeki Midyeci Şehmus Usta’nın Yeri’ne koşarım. Bendeki midye sevdası, Şehmus Usta’dan sonra daha da arttı. Başta bayıldığım midye dolması olmak üzere, binbir çeşit midyeli ve balıklı zengin menüdeki herşey çok lezzetli, geç saatlere kadar da açık. Bakın yine canım çekti...

Gündoğan’daki diğer değişmez yerim Reana Balıkçısı... Aile işletmesi olan mekan, tadına doyulmaz mezeleri, ara sıcakları, balıkları ve tatlılarıyla her daim favorim... Bembeyaz dekorasyonu ve ışıl ışıl görüntüsüyle içimi açıyor.

Bodrum’un en sevdiğim köşesi Gümüşlük’ün simge mekanı Club Gümüşlük’te, denize sıfır, kumsala kurulan masalarda balık eşliğinde uzun sohbetler etmek, ardından bar kısmına geçip eğlenmek de yaz ritüellerimin başında geliyor. Her an yeni yerler açılsa da, buraların tadı kesinlikle bir başka... Üstelik hepsinin fiyatları da birçok Bodrum restoranına

Yazının Devamı

İYİ BAŞLADI, KÖTÜ BİTTİ!

9 Haziran 2018

Havalı, iddialı, sıra dışı bir dizi olarak hepimizi ekrana kilitleyen ‘Ufak Tefek Cinayetler’, zaman içinde eski halini aratmaya başlasa da bir ümit sezon finalini bekliyorduk. Finalde iki saatin 1.5 saati ağır çekimlerle, bir bardak zehirli limonatanın elden ele dolaşmasıyla, dört kadın karakterin ‘hangisi düşecek?’ heyecanı yaratma çabasından mütevellit, aynı camın önünde yer değiştirmesiyle sakız gibi sünerek geçti! Bölümün tamamı, bir Amerikan dizisinde 10 dakikada verilirdi, net!

Tüm sezon ‘Baş karakterlerden kim ölecek?’ diye meraklandık, öle öle izleyicide etki yaratmayan yan karakterler öldü. İlk aylarında dizinin sıkı takipçisi olan kardeşim Kuki’nin final yorumuna çok güldüm: “Bittiğinde biri bana hakaret etmiş gibi hissettim, ‘Senin beynin yok, al izleyeceğin de budur’ dediler sanki!” Karakterlerin gayet kaliteli ve cool takıldığı yapımın mahalle kavgasıyla bitmesi de ayrı mevzu... Yalnız Burcu’yla Arzu’nun kavga sahnesi, çok gerçekçiydi. Sahneleri ‘Çukur’ dizisinin Kemal’i ve aksiyon yönetmeni Uğur Yıldıran çalıştırmış. Onun etkisi hemen hissediliyor!

FESTİVALDE IV.MURAT EKSİKLİĞİ

Ankara Devlet Operası 2017-18 sezonunda; Türk opera tarihinin en önemli eserlerinden olan,

Yazının Devamı

ALİ KOÇ’UN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ

6 Haziran 2018

Fenerbahçe’nin tarihi başkanlık seçimini, sadece Fenerbahçe’ye gönül verenler değil, tüm takımların taraftarları, futbola, spora ilgisi olmayanlar da dahil tüm Türkiye, nefesimizi tutarak izledik. Spor spikerliği yaptığım dönemde, sırf Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu sunmamak için rapor alıp işe gitmeyecek kadar koyu bir Galatasaraylı olarak ben (Evet profesyonelliğe sığmayan bir şey yapmışım, yüzüme vurmayın, holiganlık böyle bir şey!) bütün hafta sonu, kongreyi ve üyelerin rekor katılım gösterdiği seçimi, heyecanla takip ettim. Ali Koç’un dev farkla yeni başkan olduğu anlardaki mutluluğumu tarif etmek zor!

En yakın arkadaşımla neşeden yerimizde duramazken, düşündük de; ne kadar uzun zamandır ülkede bizi mutlu edecek bir gelişme olmamış... Enerjimizi yükseltecek, hayata karşı hevesimizi arttıracak bir habere ne kadar çok ihtiyacımız varmış meğer...

Ali Koç Başkan, kendi hayatının hayalini gerçekleştirirken; Fenerbahçeli olan olmayan herkesi de tek yürek olarak bir araya getirdi, yeniliğin, umudun, değişimin, dürüstlüğün, liderliğin simgesi oldu. Sanki sadece Fenerbahçe’nin değil, tüm takım taraftarlarının başkanı olmuş gibi birleştirici bir güçle geldi.

“Ata’mızın kimi tuttuğu önemli

Yazının Devamı

Zulüm gören yük hayvanları yalnız değil!

2 Haziran 2018

Birkaç hafta önceki Büyükada gezimde, hayvanseverleri de geçtim, vicdan sahibi olan herkesin uzun zamandır süren ‘Faytona binme atlar ölüyor’ isyanına karşılık; hâlâ güle oynaya fayton turu yapanları görünce öfkeden deliye döndüm. Fayton zulmüne çanak tutmak yerine, bisiklet kiralamak ya da yürümek ne kadar zor olabilir ya?

Bu memlekette genel olarak tüm yük hayvanlarının çektiği zulüm, insanın içini parçalıyor. Dövülerek, kırbaçlanarak, dinlenmeden ve nefes alamadan insanlara verdikleri hizmete rağmen de bacakları kırıldı mı öldürülüyor veya yorgunluktan düşüp ölüveriyorlar. Canlarının hiç kıymeti yokmuşcasına!

Hayatını hayvanları kurtarmaya adayan ve yıllardır birçok önemli dernekte yöneticilik yapan Okan Oflaz, yük hayvanları konusunda içimize su serpecek yepyeni bir dernek kurdu: Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği (WARF). Oflaz, derneğin kuruluş hikayesini ve amacını şöyle anlatıyor: “Sekiz yıl önce ‘Yük hayvanları Türkiye’de hiç kimse tarafından sevilmemişler’ diyerek yola çıktım. Ülkemizde, insan zulmüne en çok uğrayanların başını çekiyorlar. Oysa ki, insana en yakın ve sadık canlılar olarak bilinirler. Kimse onlar için kılını kıpırdatmadı, kimi zaman ne yapacaklarını

Yazının Devamı

İLHAM OLACAK BİR BAŞARI HİKAYESİ...

30 Mayıs 2018

Cumartesi günkü yazımda size anlattığım spor antrenörüm Burak Ay, epey ilgi uyandırmış ki, onunla ilgili çok sayıda mesaj aldım. Zamanında hayallerini ütopik bulanlara inat, Adana’dan İstanbul’a gelip spor eğitmenliğinde büyük başarı ve ün kazandığı hikayesiyle tam bir ilham kaynağı... Sıfırdan başlayıp tek başına zirveye gelen insanların deneyimleri, hayat motivasyonumuzu da yükseltiyor.

Etiler’de ‘MyPT’ adlı ilk salonunu açtığı zaman doğru dürüst spor aleti bile yokmuş içeride, şimdiyse her şeyin en kalitelisi var! Hocanın bir dakika boş vakti yok ve ben de dahil tüm üyeler, çok kısa zamanda geçirdiğimiz değişime hayret etmekteyiz. Size sadece üç haftalık ‘önce ve sonra’mı göstermek isterdim ama önceki halim utanç verici geliyor şu an! Hikayesini ben sordum, o anlattı...

- Adana’dan gelip de İstanbul’da nasıl bu kadar popüler oldunuz?

‘Ünlü bir antrenör olacağım’ dediğimde herkes boş işlerle uğraştığımı, hayalperest olduğumu söylerdi. Beni ciddiye almadılar. 2005’te Adana’nın iyi bir salonunda antrenör yardımcısı olarak sektöre girdim, tuvalet temizlediğim bile oluyordu. İstanbul hayalim için eğitimlerime devam ettim. Şu anki noktaya gelmek çok zaman aldı ama yılmadım. Allah’a

Yazının Devamı

‘Abrakadabra’yla fit olmayı kim istemez!

26 Mayıs 2018

Spor bağımlılığının tüm belirtilerini taşıyan, birkaç gün antrenman yapmayınca hemen depresif moda girenlerdenim. Spor eğitmenime de bağımlıyım üstelik, güvendiğim tek bir kişi olur ve onsuz yapamam. Çalışmalarını uzun zamandır Instagram’dan takip ettiğim ve kardeşim Kuki’den bol bol dinlediğim Burak Ay hocanın kapısını çalalı birkaç hafta oldu. Tam hayalimdeki antrenman stiliyle, ilk dersin sonunda da bağımlısı oluverdim. Hatta geçtiğimiz birkaç gün birlikte çalışamadık diye buhran geçirdim, durum ciddi!

Onun iş temposunu hayretler içinde izliyorum. Bağdat Caddesi’nde ve Etiler’de ‘MyPT’ adlı iki antrenman stüdyosu var. Hem patron, hem de antrenör olarak sabah 05.00’ten gece yarılarına kadar aralıksız çalışıyor, günde sadece üç saat uyuyormuş. Öğrencisiyle sınırlarını çizmiş, disiplinli bir eğitmen. Antrenmanda en ufak bir sızlanmanın geri dönüşü, yaptığım hareketin ceza tekrarlarıyla oluyor! Aynen kendi gibi yetiştirdiği Emre Doruk Hoca da canımıza okuyor sağ olsun, canavar gibi bir ekip kurmuş. Beslenme planımızı ise diyetisyen Begüm Erkan hazırlıyor, her şeyimiz kontrol altında yani.

Rüyalara giren antrenör!

“Erken saatte spor yapamam” diyen ben, sabah 06.00’da derse gidiyorum.

Yazının Devamı