İbra-nağme!

29 Mart 2022

Galatasaray, tarihte görülmemiş bir genel kurul yaptı. Neredeyse 24 saate ulaşan toplantıda sinirler gerildi, sataşmalar gerçekleşti. Ancak süreç çok iyi işledi ve sağ-salim bitti.

Başkan Burak Elmas için her ne kadar işler iyi gitmese de, belki de hayırlı oldu! Baksanıza, cep delik-cepken delik... Bir de bütçeye onay verilmeyince, durum işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bunca ödeme, arkadan gelen transfer dönemi ve işin daha da çıkılmaz noktaya gitmesi, Başkan Elmas için devam etmesi imkânsız bir süreç olacaktı. Bu yüzden Elmas, belki de genel kurula bir teşekkür borçlu olmalı...

Asıl ilginci, bazı kulüpler bir oda dolusu insanı bir araya getirmekte zorlanırken, o kadar saat, 1385 kişiyi orada tutabilmek... Gerçekten güçlü bir irade, çelik gibi bir inanç gerekiyor. Olumlu ya da olumsuz... Bunu "demokrasi"nin bir tezahürü olarak mı görmek gerekir ya da bir "kan davası"nın devamı mı, onu bilemem.

Elmas sözünü tuttu, ibra olmadığı için tüzük gereği seçime gitme

Yazının Devamı

Yüz yüze görüşelim

22 Mart 2022

Merkez Hakem Kurulu tarafından klasman dışı bırakılan 12 hakem, kararın iptali için Tahkim Kurulu'na başvurmuştu.

Aradan geçen süre içerisinde Tahkim'den, "İnceliyoruz" açıklaması bile gelmedi. Ancak süreç işledi.

Kurul, hakemlerin itirazını görüşebilmek için, Merkez Hakem Kurulu'na, "Neden bu kararları aldın?" sorusunu yöneltip, cevabını bekliyor. Diğer taraftan da hakemler, online değil, yüz yüze duruşma talebinde bulundu. Belli ki, "görev dışı" bırakılanlar, gözlerinin içine baka baka, Tahkim Kurulu üyelerine açıklamada bulunacak, kendilerini savunacak. Aslında Tahkim, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'yu da, oraya çağırmalı! Herkes yüz yüze, eteğindeki taşları dökmek için çalışmalı...

Klasmana geri dönmek için, Tahkim'e başvuran hakemlerin itiraz dosyasında, elle tutulur doneler mevcut... Hepsi soruyor, "Performansım mı düşük? Öyleyse neden görev verdiniz? Başka bir suçum mu var? 6222 sayılı Sporda Şiddeti Önleme Yasası'na göre ceza mı almışım? Yüz kızartıcı bir suç mu işlemişim?

Yazının Devamı

'Aslan' payı

15 Mart 2022

Rekabet, başarının kamçısı, iyiye giden yolda bir yarıştır.

"Adil oyun" denilen "fair play", günümüzün rekabet ortamında, bazıları tarafından "ilkel bir düşünce" gibi görünse de, hala da çoğunluk bunun kıymetini bilebilmekte... Yoksa, koca koca camiaların yarattığı suni kaoslar, saha içinde ve çevresinde kanlı-bıçaklı kavga olarak, futbol ailesini karalardı. Allah'tan olmadı.

Gelelim saha içerisine...

O haklı, bu haksız demeden; Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki "ülke puanı" tartışmasına bir göz atalım. Tabii bunun için, önce iki güzide kulüp adına ortaya atılan sözleri hatırlayalım.

Galatasaray Başkanı Burak Elmas: Bizim, ülke puanını yükselterek, Türkiye’ye +1 kontenjan sağlama savaşımızı anlamamaları normal. Çünkü kendileri, ‘Ülke puanı, ülke puanı’ diye başladıkları sezonda, bırakın puan almayı, gol bile atamadılar.

Beşiktaş cephesi: Sezon başında Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında, PSV Eindhoven’dan iki maçta 7 gol yiyerek elenmeyip Şampiyonlar Ligi gruplarına kalabilselerdi,

Yazının Devamı

Çıkarın formaları sözlü olacaksınız

8 Mart 2022

Fenerbahçe-Trabzonspor maçında bir kırmızı kart çıktı ya, hakem yorumcuları da bir bir ortaya çıktı

Çoğunluk, İrfan Can Kahveci’ye çıkan kırmızının gereksiz olduğunu belirtirken, hakem Zorbay Küçük ile Video Asistan Hakem (VAR) Mete Kalkavan'ı yerden yere vurdu. Azınlıkta kalan ve Erman Toroğlu gibi düşünenler ise, hakem Küçük'ün isabetli karar verdiğini söyledi.

Defalarca izlenerek, İrfan Can'ın topuğunun kaç milimetre zemine değdiğini ölçenler mi ararsınız, Mete Kalkavan'ın bundan önceki maçlarında, böyle pozisyonları sarıyla geçiştirdiğini belirtenler mi? Neymiş? Konyaspor-Beşiktaş maçında Mpoku, Pjanic'in bileğine basmış, sarı kart yetmiş. Neymiş? Kasımpaşa-Fenerbahçe mücadelesinde de Fall, Kim Min Jae'nin bacağına basmış, sarı bile çıkmamış.

Karşı taraf boş durur mu? Abdulkadir Parmak’ın, Trabzonspor forması giyerken, o dönemde Alanya'da bulunan Siopis'e, istemsizce vurduğu ve kırmızı gördüğü pozisyonu örnek gösterdi. Galatasaray'da olduğu dönemde Belhanda'nın

Yazının Devamı

Gedson, Beşiktaş'a yakışmaz mıydı?

1 Mart 2022

Çaykur Rizespor'un Galatasaray karşısındaki oyununda "maestro" Gedson Fernandes idi. Sarı-kırmızılıların Başkanı Burak Elmas'ın, "Gedson önceliğimiz değildi" sözü, Portekizli futbolcuyu ne kadar kamçıladı bilinmez. Ancak öyle bir futbol ortaya koydu ki, cümle taraftara, "Keşke bize gelseydi" dedirtti.

Beşiktaş’ın gönüldaşları bile, "Şimdiden gelseydi, Beşiktaş'ın kalitesi yükselirdi" diyerek hayıflanıyordur. Eminim ki, siyah-beyazlı yönetim de, Gedson'u ara transfer döneminde hemen getirmek istemiştir.

Ancak Ljajic, Douglas, Lens ve N'Sakala'nın tescilleri; Gedson Fernandes'in engeli oldu. Kulüplerdeki 14 yabancı zorunluluğu, 16 yabancısı bulunan Beşiktaş'ın önünde bir duvar gibi durdu. Yönetim, bir transfer yapabilmek için en az üçünü göndermeliydi. O da faturanın katlanması demekti.

Yoksa Gedson, Beşiktaş'a yakışmaz mıydı?

G.Saray, UEFA'ya gitmemeli

Kulüplerimizin UEFA Finansal Fair Play ile yaşadığı sorunlar malum... Daha geçen ay, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, mart ayında UEFA ile görüşeceklerini, kendileri için

Yazının Devamı

Comolli bile çırak çıktı!

22 Şubat 2022

"Galatasaray'da her şey tamam da, iş sportif direktöre mi kaldı?" eleştirileri yapılırken, bunun, başarının ilk şartı olup-olmadığı tartışılıyor. Sarı-kırmızılı kulübe getirilen sportif direktör Pasquale Sensibile'ın alacağı söylenen 290 ile 400 bin euro aralığında konuşulan yıllık para, Türkiye gerçeklerinde iyi bir rakam... Türk lirası karşılığı 4.5 ile 6 milyon lira arasında bir para...

Bugün 400-500 bin lira aylık, hangi meslek grubunda var? Galatasaray Yönetim Kurulu'nda yer alan ve profesyonel olarak çalışanlar ne kadar para alıyordur acaba? Ayranı yok içmeye..." sözü bunun karşılığı mıdır?

Sensibile üzerinden ortaya çıkan "sportif direktörlük" tartışması, aslında çok da yeni değil... Bu kavramın içi doldurulması her zaman tartışmalı olmuştur.

En profesyonel hali Adnan Sezgin ile gerçekleşen bu mesleki çalışma düzenini sürdürebilenler çok az oldu. Türkiye koşullarında sayılabilecek sportif direktör sayısı, bir elin parmaklarını geçmedi.

Bugün Vavacar Fatih Karagümrük'ün sahibi olan, Başkan

Yazının Devamı

Trabzon'daki üç özel adam

15 Şubat 2022

Türkiye'de yöneticilik, genellikle, kulüp başkanının gölgesinde kalan, söz hakkı bulunmayan bir durumda... Bunun en somut gerçeği, son olarak Galatasaray'da yaşanmadı mı? Burak Elmas, "Her şeyin sorumlusu benim. Kararı da ben veririm" demedi mi? Ancak yönetimde bugün bulunanların hiçbiri, "Öyleyse benim burada ne işim var?" diyememişti

Başkanlar için yetkilerini arkadaşlarına dağıtmak; sanki etinden et koparmak! Böyle olunca da; danışmadan-tartışılmadan alınan kararlar karşısında, başarısızlık kaçınılmaz oluyor.

"Terim'i ben gönderdim", "Torrent'i ben getirdim"in sonu, nedense hocayı gönderirken, "Parasını ben cebimden veriyorum"a hiç dönüşmüyor.

Neyse, konu Galatasaray ve Torrent değil zaten... Asıl, en yakın rakibine 12 puan fark atan Trabzonspor'a bakmak gerek...

Başkan Ahmet Ağaoğlu, yıllardır sporun içerisinde olan, artık yöneticilik kariyerinde "profesörlük" düzeyine ulaşan bir isim... O koltuğun verdiği egoyu belli ki çoktan aşmış, üstelik Kulüpler Birliği Vakfı'nın başkanı olarak başkanların başkanı pozisyonuna da ulaşmış bir

Yazının Devamı

'Futbolcu satamadık' diyemiyorlar da...

8 Şubat 2022

Lig, artık üç büyükler için zul, sezon ise, Galatasaray için ligde kalabilme adına "Kurtuluş savaşı" gibi... 

İlk dört için ümitleri, her maçın ardından biraz daha azalan Fenerbahçe ve Beşiktaş, gözünü "Türkiye Kupası"yla gelecek sezon Avrupa'ya gitmeye dikti. Testinin çeşmeye giderken kırılıp kırılmayacağı da, bu hafta ortaya çıkacak. Kupada 8 takım arasına kimin girip giremeyeceği belli olacak.

Galatasaray, Avrupa için UEFA listesini verirken, yine Türkiye Futbol Federasyonu'nun yardımına ihtiyaç duydu. Alelacele bir talimat değişikliği Pulgar'ın listeye girmesi için yetti. Kısacası, milli takımlarda bulunan futbolcuların tescili için, başvurusu bile yeterli olacak diyelim ve kısa keselim. Ama bu, Türk futbolu açısından önemliydi. Avrupa'da güçlü bir Galatasaray için kimse itiraz edemezdi.

Ancak Fenerbahçe o kadar şanslı değildi. Crespo, UEFA'nın Fenerbahçe'ye biçtiği, "Pozitif transfer dengesi", yani kamuoyunun bildiği şekliyle, "Satmadan alamazsın" raconu yüzünden, listeye

Yazının Devamı