Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rekabet, başarının kamçısı, iyiye giden yolda bir yarıştır.

"Adil oyun" denilen "fair play", günümüzün rekabet ortamında, bazıları tarafından "ilkel bir düşünce" gibi görünse de, hala da çoğunluk bunun kıymetini bilebilmekte... Yoksa, koca koca camiaların yarattığı suni kaoslar, saha içinde ve çevresinde kanlı-bıçaklı kavga olarak, futbol ailesini karalardı. Allah'tan olmadı.

Gelelim saha içerisine...

O haklı, bu haksız demeden; Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki "ülke puanı" tartışmasına bir göz atalım. Tabii bunun için, önce iki güzide kulüp adına ortaya atılan sözleri hatırlayalım.

Haberin Devamı

Galatasaray Başkanı Burak Elmas: Bizim, ülke puanını yükselterek, Türkiye’ye +1 kontenjan sağlama savaşımızı anlamamaları normal. Çünkü kendileri, ‘Ülke puanı, ülke puanı’ diye başladıkları sezonda, bırakın puan almayı, gol bile atamadılar.

Beşiktaş cephesi: Sezon başında Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında, PSV Eindhoven’dan iki maçta 7 gol yiyerek elenmeyip Şampiyonlar Ligi gruplarına kalabilselerdi, UEFA sıralamasında 70 puanla bulundukları 44. sıradan, 77 puanla 37. sırada bulunan Beşiktaş’a yaklaşabilir, ülke puanına hatırı sayılır bir katkı sağlayabilirlerdi.

Hani bir söz vardır ya; Tencere dibin kara, seninki benden kara... İki kulüp birbirini yoklamak için uğraşadursun, elin oğlu geldi de geçti bile...

Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı 1999-2000 sezonunu mihenk taşı alıp, dört büyüklerin Türk futboluna katkısını hesapladığımızda ise, Cim-Bom'un çok üstün olduğu ortaya çıkıyor.

23 yıllık başarı puanlarında Fatih Terim'in, her ne kadar sarı-kırmızılıları gururlandırsa da, kötü giden bir döneme de damgasını vurduğunu görüyoruz. 2003-2004 sezonunun sonunu getiremeyen Fatih Terim, son 8 haftada yerini Hagi'ye bıraksa da, Galatasaray, ligi 6. tamamladı ve Avrupa'da yer alamadı.

Bu sene de Cim-Bom eğer, UEFA Avrupa Ligi'ni alamazsa, yine Terim sayesinde(!) Edirne dışına çıkamayacak.

Buna rağmen, Fatih Hoca'nın karnesinde kırıklara değil, gururlara bakmak gerek... UEFA Kupası'nı kazandırdığında 25 puan getirdi. Bu sezon da, takımı gruplardan namağlup birinci çıkararak, alınan 18 puanın çoğunluğuna damgasını vurdu.

Haberin Devamı

Galatasaray'ın 208.5 puan topladığı 23 yıllık dönemde, takipçisi Beşiktaş oldu. 2016-17 sezonunda, Şenol Güneş yönetiminde UEFA Avrupa Ligi'nde çeyrek final oynayan Kartal, bir sonraki sezon; Porto, Leipzig ve Monaco'ya rakip olmalarına rağmen, Şampiyonlar Ligi'nde grubundan, namağlup lider olarak çıktı. İşte bu iki sezon Beşiktaş'a 39 puan kazandırdı. Kartal'ın 23 yılın toplamında kazandırdığı ise 170...

Fenerbahçe ise totalde 146.5 puanla üçüncü sırada yer aldı. UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final gören sarı-lacivertliler, bir sezonda, Cim-Bom'dan sonra en büyük katkı sağlayan puanı getirdi; 24... Üstelik Kadıköy ekibi, bu süreç içerisinde, "malum" nedenler gerekçe gösterilerek, iki sezon Avrupa'ya açılamadı. 3 Temmuz süreci, Fenerbahçe'nin kimyasını oldukça bozdu.

Trabzonspor da 53 puanla rakiplerinin oldukça gerisinde kaldı.

 

KULÜPLERİN ÜLKE PUANINA KATKISI 

SEZON     GALATASARAY    BEŞİKTAŞ  FENERBAHÇE     TRABZONSPOR

Haberin Devamı

1999-00   25   1    1    -

2000-01   18.5 7.5  -    -

2001-02   16.5 -    2.5  -

2002-03   4    12   4    -

2003-04   9    6    -    1

2004-05   -    6    9    4.5

2005-06   1    8    6    1

2006-07   7.5  5    11.5 3.5

2007-08   8    10.5 19  

2008-09   14.5 4    8.5  -

2009-10   15   7    14   1

2010-11   2.5  14.5 1    -

2011-12   -    11   -    10

2012-13   22   -    24   1

2013-14   15   1    1.5  15.5

2014-15   5    13.5 -    8.5

2015-16   9    7    14.5 2.5

2016-17   -    20   13   -

2017-18   0.5  19   1.5  -

2018-19   8    9.5  8.5  -

2019-20   6    2    -    3.5

2020-21   3.5  1.5  -    -

2021-22   18   4    7    1

TOPLAM    208.5     170       146.5     53

 

***************************

Üstü kapansaydı... 

O kadar alıştık ki, her kış, her kar yağışının ardından sahalarla ilgili polemik yaşamaya... Son olarak Galatasaray, üst üste yapılacak maçları gerekçe göstererek, Beşiktaş derbisinin 10 gün ertelenmesi talebinde bulundu.

Buraya kadar her şey normal... Ancak normal olmayan, Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nin üzerinin tam olarak kapanmaması...

Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından yaptırılan stat için, Galatasaray ile anlaşma yapılır. Kulüp, stadın üzerinin kapatılmasını sağlayacaktır ve bunun masrafını kendi cebinden yapacaktır. Üstelik sarı-kırmızılılar, kendi kullanacakları locaların teşrifatını da, devlete yaptırmıştır.

Gel zaman, git zaman; Gençlik ve Spor Müdürlüğü, protokolde yer alan koşulların, Galatasaray tarafından sağlanmasını istemiş, kısaca, "Üzerini kapatın" demiştir.

Ama ne mümkün... Galatasaray için bu, yüklü bir bedeldir, nasıl yapsınlar! Bu yükümlülükten kurtulmak isteyen Cim-Bom, yeni bir öneride bulunur; "Stadın üstünün kapanmasını bir kenara bırakalım, size bir basketbol salonu yapalım." Evet evet, yanlış okumadınız. Kapanacak çatıya karşılık bir salon taahhüdünde bulundu. 2017 yılında alınan salon ruhsatı sonrasında, dönemin yönetimi, salonun tümünü sponsora yaptıracağını ve iki yıl içerisinde bitirileceğini açıkladı.

Geçen 5 yıllık süre içerisinde, bu salon için ne yapıldı? Stadın çatısının örtülmesine karşılık verilen bu taahhüt ile ilgili, Gençlik ve Spor Müdürlüğü herhangi bir takipte bulundu mu? Bu salonun görülebilmesi için daha ne kadar beklemek gerekecek?

 

Neden?

Cüneyt Çakır: 5 maçta; 4 galibiyet, 1 yenilgi... Kazanılan: 12 puan

Halis Özkahya: 4 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik... Kazanılan: 10 puan

Fırat Aydınus: 3 maçta, 2 galibiyet, 1 beraberlik... Kazanılan: 7 puan

Ali Palabıyık: 3 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik, bir yenilgi... Kazanılan: 4 puan

Alper Ulusoy: 2 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik... Kazanılan: 4 puan

Abdulkadir Bitigen: 2 maçta, 1 galibiyet, 1 mağlubiyet... Kazanılan: 3 puan

Bahattin Şimşek: 1 maç, 1 galibiyet... Kazanılan: 3 puan

Tugay Kaan Numanoğlu: 1 maç, 1 galibiyet... Kazanılan: 3 puan

Merkez Hakem Kurulu tarafından görevden alınan hakemlerin, Beşiktaş'ın geçen sezonda oynadığı maçlarındaki yönetimleri... Hani, siyah-beyazlıların kupa üzerine kupa aldıkları dönem...

Kartal, 84 puanla rakiplerini ekarte edip, şampiyonluk kupasına ulaşırken, ardında bıraktığı Galatasaray da, aynı puana gelmiş, ancak averajda yetersiz kalmıştı. İşte böyle bir ortamda, bugün artık Süper Lig'de yer almayan bu hakemlerin yönettiği 21 karşılaşmadan Beşiktaş, 46 puanla sahadan ayrıldı. Tersten bakıldığında, 63 puanın 17'sini kaybetti.

Bunları neden mi hatırlatmak gerekti? Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin, Merkez Hakem Kurulu'nun yaptığı bu operasyona, alkış tutmasından, destek vermesinden...

8 hakemde bu böyle... Ya Burak Şeker, Suat Arslanboğa, Hüseyin Göçek ve Mert Güzelge için ne diyeceksiniz? Şampiyonluğunuza ne pozitif ne de negatif katkı sağladılar. Çünkü, geçen sezon hiç maçlarınızda düdük çalmadılar.

 

***************************

Takdir sizin!

Fenerbahçe'den İrfan Can Kahveci'nin gördüğü kırmızı kart, uzun süre tartışıldı, görüntüleri paylaşıldı. Doğru ya da yanlış; hakem, raporunda yazdığı üzere, sarı-lacivertli oyuncunun yaptığını, sert ve ciddi faul olarak değerlendirdi.

TFF Hukuk Başmüşavirliği de, yazılan bu raporun karşılığı olarak, İrfan'ı, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk etti. 10 Mart'ta PFDK'nın aldığı kararda; 13. maddeyle, yani "takdiri indirim"den dolayı, alt limiti iki karşılaşmadan men olan cezanın, bir maça indirildiği vurgulandı.

Futbol Disiplin Talimatı'nın 86. maddesinde, "Disiplin Kurulu müsabaka esnasında meydana gelen olaylarla ilgili hakem kararlarının hiçbirini değiştiremez veya bozamaz" demekte... PFDK, takdiri indirim kararıyla, hakeminkini en azından sorgulamış olmadı mı?

Veya hakem sorgulanmadı mı?