Yersen...

20 Eylül 2022

Türkiye'de kural, kaide, kanun ve bunun gibi şeyler çıktığı anda, daha uygulanmadan, "arkaya dolanma"nın temelleri atılır. Zaten bundan dolayı da, zaman zaman, "Burası Türkiye" diyerek bazı olayları küçümseme yoluna gidilir.

Adam köprüden kaçak geçecek, plakasını geçici olarak kapatır. Devlet, "0 kilometre" araç satışında karaborsayı önlemek için 6 bin kilometre şartı getirir, bizimkiler ilanlarını "6001" kilometre yazarak çıkarır. TOKİ'den ev alacak, kendi üzerine bir gayri menkulü olsa bile, kızlık soyadını kullanan eşinin adına kayıt yaptırır.

Birçoğu da yapanın yanına kar kalır.

Futbolda da farklı mı?

Kulüplerin yaşaması, borçlarını eritme açısından, harcama limiti getirmişsin ne fayda... Hiç limit aşımı yapan kulüp gördünüz mü? Hepsi kurala uygun (!) Hepsi tıkır tıkır sistemini işletiyor. UEFA bile denk (!) bütçeler karşısında suskun kalıyor.

Bunlar nasıl başarılıyor?

Mesela, "İmaj hakkı" denen bir gölge ödemeyle... Hem de bunları yapanlar, halka açık, Borsa'da bulunan büyük şirketler,

Yazının Devamı

Kuralına göre oynayacaksın

14 Eylül 2022

Eskiden kurallara uyulup-uyulmadığı tartışılırdı. Bugün kurallar tartışılır oldu.

Josef de Souza'nın yaptığı konuşuldu da, stat güvenliği çok az konuşuldu. Kırmızı kartın nedeni, raporlarda ne şekilde yazıldığı bilinmez ama, PFDK'ya, "sportmenliğe aykırı hareket" olarak gittiği, birçoğunun gözünden kaçtı. Hakem kararının tartışılmaz olduğu bile "ama..." diyerek konuşuldu. Ama... Beşiktaş keşke, oyuncusunun ülkesi olan Brezilya'nın Futbol Federasyonu'ndan, "Sahada arkadaşına veya hakeme saldıran bir taraftara 'müdahale' eden oyuncuya siz olsanız ne yapardınız?" diye gayri resmi bile olsa, bir görüş alsaydı ve kamuoyuna sunsaydı. Veya İngiltere, Almanya, Fransa; aklınıza gelen herhangi bir ülke federasyonundan...

IFAB oyun kuralları, yani tüm dünyanın kabul ettiği kurallarda, "kırmızı kart" bölümünde aynen şu ifade yer alıyor: "Rakip takım oyuncusu, yedek oyuncu, takım görevlisi, maç görevlisi, seyirci ya da herhangi bir kişiye (top toplayıcılar, güvenlik görevlileri, ya da lig görevlileri vb.) karşı fiziksel ya da saldırgan (tükürmek veya ısırmak da

Yazının Devamı

Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler

8 Eylül 2022

Liberalizmin ağababası Adam Smith, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" demiş ya; biz de bunu alıp, futbolun orta göbeğine yerleştirmişiz.

Başarı için her yol mübah... Zafere giden yolda "hak"kı savunmak günah!

Ligleri yöneten Kulüpler Birliği Vakfı sanki...

"Yabancıda şu kadar sayı istiyoruz"; elbette...

"Rezerv Lig kurulsun", hay hay... "İptal edilsin", kabul...

"Harcama limitlerinde esneklik sağlansın", lafı mı olur...

Futbolcuların alacakları nedeniyle fesihlerindeki süre uzasın", yeter ki iste...

"Transferlerde vergi ve SGK borçları engel olmasın", hemen...

Yazının Devamı

Aman hocam dikkat et

31 Ağustos 2022

 

Okan Buruk... Hem Medipol Başakşehir'i şampiyonluğa taşıyıp hem de böylece kariyer yapan bir isim... Fenerbahçe ile Galatasaray'ın nal topladığı, 2019-20 sezonunda, Trabzonspor'u ardında bırakarak, zafere ulaşmıştı.

Bir sonraki sezon ne oldu? Herkes ondan sıçrama beklerken, 6 galibiyet, 8 yenilgiyle hayal kırıklığı yarattı ve koltuğunu Aykut Kocaman'a bıraktı.

Sergen Yalçın... Abdullah Avcı'dan aldığı Beşiktaş'a, iyi bir kalite getirdi. 2020-21 sezonunda; Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor ile yarışan Beşiktaş'ın efsanesi, bu kez teknik direktörlük koltuğunda "şampiyonluk" mutluluğuna kavuştu. Ama bu ona yaradı mı? Bir sonraki sezonda 6 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 3 beraberlik, siyah-beyazlı takımda kariyerine nokta koymayı gerektirdi.

Abdullah Avcı... Şampiyonluğun ardından gelen bu sezon, 4 haftalık periyotta, 2 galibiyet, 1 beraberlik, 1 de yenilgi... Avrupa'da Şampiyonlar Ligi de gitti. Aman Abdullah Hocam, dikkat et!

Kaptanlık tercihi

Trabzonspor, Galatasaray karşısında oldukça eksikti. Uğurcan sakatlanıp, Abdülkadir Ömür de, sahaya çıkamayacak duruma gelince, bordo-mavililerin başında sahaya Dorukhan

Yazının Devamı

Yasaklasak da mı saklasak!

24 Ağustos 2022

Süper Lig'de her kulübün altyapısından, pırlanta gibi gençler yetişmeye başladı. Ve, bunlar birer birer Avrupa sahalarına doğru gidiyor.

Rıdvan Yılmaz gitti, Emirhan gitti, son olarak da Ahmetcan, Ajax gibi bir devin yolunu tuttu. Üstelik, en fazla üretimde bulunan Trabzonspor, dışarıdan 6-7 transfer yapmayı yeğledi, Ahmetcan'ı verdi, Abdulkadir Parmak'ı gönderdi.

Bordo-mavili ekipte yıllar öncesini hatırlayın; Uğurcan'ın, Yusuf Yazıcı'nın, Abdülkadir Ömür'ün, Abdulkadir Parmak'ın çıktığı dönemi... Daha gencecik bir filizken, ilk 11'de yer alışlarını, alkışlanmalarını...

Nasıl olmuştu bu?

Milan'a, Sosa ve Kucka'nın bonservis taksitlerinin ödenmemesinden dolayı... Trabzonspor parayı yatırdı ama transfer yasağına da engel olamadı.

Kötü mü oldu? Hayır... “Trabzon burması” gibi değerli gençler yetişti. Daha doğrusu yetişmiş gençler, oynama fırsatı buldu.

O gün kadroya adapte olanlardan Yusuf Yazıcı, 17.5 milyon euroya Lille'e satıldı. Uğurcan ile Ömür'ün peşinde birçok kulüp koştu. Parmak da, Avcı'nın gözünden düşünce

Yazının Devamı

Beşiktaş'taki 'cerrah' titizliği

18 Ağustos 2022

Yeni sezon, yeni umutlar taşıyordu. Özellikle, hakem konusunda, beklenti yüksekti. Çünkü artık atamalar, "Yapay zeka" ile yapılacak ve hakemler konusunda, tüm yanlışlar bıçak gibi kesilecekti!

Daha dün bir, bugün iki... Puan kaybeden, kendini kaybeden (!), hakem konusunda sitem ve telaş başladı. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, hem Giresunspor'u tebrik etti hem de; "Tüm kararlarla Galatasaray aleyhine sahada olan bir hakem vardı. Çok Süper Lig tecrübesi olmadığı için bu ligdeki oyunu hızlandırma anlamında sınıfta kaldı diye düşünüyorum" dedi.

Beşiktaş ise, çok daha ağır yüklendi; "Corendon Alanyaspor maçı da, hakem yönetimiyle, Türk Futbol Tarihi’ne yeni bir kara leke olarak geçti. Maçın hakemi Yasin Kol’un kolları, maç boyunca defalarca sonuca etki eden ve üç puanımızı gasbeden kararları işaret etti" sözlerinin ardından, Başkan Ahmet Nur Çebi, Türkiye Futbol Federasyonu'na kadar gitti.

Ligde ilk iki maçından yenilgiyle ayrılan Sivas Teknik Direktörü Rıza

Yazının Devamı

'O sene, bu sene'nin yeni versiyonu

10 Ağustos 2022

Fenerbahçe'de, "O sene, bu sene" uygulamasının son versiyonu piyasada... Başkan Ali Koç ile birlikte, her sezona "beyaz bir sayfa" ve lider bir hoca ile başlayan Kadıköy'ün boğası, sezon sonu bitmeden başlıyor yıldızları saymaya!

Cocu dediler olmadı, Ersun Yanal dersen uymadı, yapay zeka ile buldukları Erol Bulut tutmadı. İsmail Kartal'ın cümle yaptıkları tuz-buz olurken, Jorge Jesus önderliğindeki "yapay fil", züccaciye dükkanının tüm rafları arasında dolanacak belki de, kim bilir?

"Daha ilk hafta" diyenlerin başında da Ali Koç var. Ancak takımdan ne kadar ümitvar? Onun da suçu yok aslında... Dünyaca ünlü hoca dediler; Jorge Jesus'u getirdi. Onun bir dediğini iki etmedi. Bu yok canıyla, onun her istediğinin işini bitirdi. Böyle olunca da pokerdeki en kötü el olan "beş benzemez", Fenerbahçe olarak sahaya sürüldü.

Fenerbahçe Başkanı, daha ilk maçtan kapı önü konuşmalarına başladı. Henüz megafon taşımadı! Umarım da, o seviyeye ulaşmaz. Ancak, yaşlı kurt Jesus'un inadı sürdüğü sürece, Arda Güler'in de, forma giyme

Yazının Devamı

Transfer mi? Yeter mi?

26 Temmuz 2022

Yıllardır kulüplerde "kadro mühendisliği" tartışılıp, durur. Hocaların tercih sıralaması ya parasal olarak sıkıntı çıkarır ya da sorunlar bin bir zorlukla aşılır.

Alınamayan futbolcular için özür bellidir; ezeli rakibin taş koyması veya yenge hanımın Türkiye kaşıntısı! O yüzden de, "Benden duymuş olma" safsatasıyla, iki haberden biri "en yakın" haber kaynaklarına uçurulur.

Nitekim Joao Pedro olayında, Fenerbahçe mi kazandı, Cagliari mi, "1.5 karışık"tır. Bu transfer, Galatasaray'ın hanesine kazanç olarak mı yansıyacaktır, kayıp mı? Bunun da muhasebecisi "zaman" olacaktır.

Klasik bir santrfordan imtina eden Teknik Direktör Jorge Jesus, Pedro ile birlikte Josua King gibi iki forvet arkası ismin alınmasında bir sakınca görmemiştir. İkisini de hoca mı istemiş, yoksa gelene "eyvallah" mı demiştir, futbolcuların saha performansındaki kırılganlık olursa ortaya çıkacaktır.

Jesus gibi bir teknik adamın istemediği hiçbir futbolcu alınmaz, alınamaz. Ancak nötr kaldığı, olsa da olur olmasa da diyeceği isimler de mutlaka bulunur. İşte her şey orada başlar! Bir de Lincoln gibi "10 numara" da elde olunca,

Yazının Devamı