Gedson, Beşiktaş'a yakışmaz mıydı?
Çaykur Rizespor'un Galatasaray karşısındaki oyununda "maestro" Gedson Fernandes idi. Sarı-kırmızılıların Başkanı Burak Elmas'ın, "Gedson önceliğimiz değildi" sözü, Portekizli futbolcuyu ne kadar kamçıladı bilinmez. Ancak öyle bir futbol ortaya koydu ki, cümle taraftara, "Keşke bize gelseydi" dedirtti.
Beşiktaş’ın gönüldaşları bile, "Şimdiden gelseydi, Beşiktaş'ın kalitesi yükselirdi" diyerek hayıflanıyordur. Eminim ki, siyah-beyazlı yönetim de, Gedson'u ara transfer döneminde hemen getirmek istemiştir.
Ancak Ljajic, Douglas, Lens ve N'Sakala'nın tescilleri; Gedson Fernandes'in engeli oldu. Kulüplerdeki 14 yabancı zorunluluğu, 16 yabancısı bulunan Beşiktaş'ın önünde bir duvar gibi durdu. Yönetim, bir transfer yapabilmek için en az üçünü göndermeliydi. O da faturanın katlanması demekti.
Yoksa Gedson, Beşiktaş'a yakışmaz mıydı?
G.Saray, UEFA'ya gitmemeli
Kulüplerimizin UEFA Finansal Fair Play ile yaşadığı sorunlar malum... Daha geçen ay, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, mart ayında UEFA ile görüşeceklerini, kendileri için riskli durumların bulunduğunu söylemedi mi?
Özellikle, Avrupa kupalarına katılma umudu bulunan takımlar, mecburi olarak UEFA'nın radarına takılıyor. UEFA Kulüp Lisansı alabilmek için, zorunlu olarak denetimden geçiyorlar.
Galatasaray için bu sezon böyle bir şans(!) var. Cim-Bom'un Avrupa'ya gidebilme ihtimali bulunmadığı için, sarı-kırmızılı yönetim sadece, ulusal kulüp lisansı için başvurabilir. Böylece, UEFA kıskacından bir yıllığına bile olsa kurtulabilir.
Ancak 31 Mart'ta yapılacak başvuru için Fenerbahçe ile Beşiktaş o kadar şanslı(!) değil... Hala Avrupa ümitleri olduğundan ve bu durumları başvuru tarihine kadar belli olmayacağından mecburen o "hesaplaşma"da yer alacaklar.
İtiraf ve ihbar
Galatasaray Başkanı Burak Elmas'ın menajerlik ücretleriyle ilgili açıklamaları, oldukça vahim...
6 yıllık süreç içerisinde, menajerlere 40.5 milyon euro verdiklerini söylüyor Elmas... Bunun, negatif sermaye açısından da, yüzde 75'e denk geldiğini belirtiyor ki; eyvah ki eyvah... Sadece menajerlere yapılan ödemeyle sermayeyi kediye yüklemişler.
Bunun Galatasaray için ne anlama geldiği, nasıl sonuçlar doğuracağı, yaşanarak görülecek.
Ancak, bunları eleştiren Elmas, geldiği günden bu yana 4 milyon euro verdiklerini de söylüyor. Dursun Özbek, Mustafa Cengiz kadar başkanlık yapsa belki kendi de uçacak!
Zaten o dönemin başkan yardımcısı Yusuf Günay da, "Bizim 42 ayda 7 transfer döneminde ödediğimiz oyuncu ve menajerlik ücreti ile kendilerinin 8 ay içinde iki transfer döneminde ödediklerine baksın, kim daha çok ödemiş görsün" diyor.
Şunu söylüyor Günay devamında:
"Bugünkü yönetim bilmiyor mu, futbolcu ödemelerinden devlet % 67 vergi kesiyor, menajer ödemelerinden kesilmiyor."
Bunun da Türkçesi, futbolcuya verip vergi ödeyeceğimize, menajere yatırıp bundan kurtulabiliyoruz. İtiraf gibi değil mi?
Üstelik, kulüplerin, her sene menajerlik ücretlerini, TFF'ye bildirmek gibi bir yükümlülüğü bulunuyor. Ancak, Federasyon kayıtlarında hiç de söylenen rakamlar yok. Başkan Burak Elmas'ın söyledikleri, TFF Hukuk Başmüşavirliği için ihbar gibi değil mi yoksa?..
Ka-rış-ma-yın
VAR (Video Asistan Hakem) uygulaması geldikten sonra, futbolun adaletinin biraz olsun geri geldiği yolunda söylemler vardı. Ancak son haftalarda bakıyoruz ki, dört büyükler dışında kalan ve Anadolu ekibi olarak anılan takımlarımız, can havliyle bas bas bağırıyor. Doğru ya da yanlış... Doğru, hakemlerin VAR protokolünü iyi uygulamadıkları bir gerçek...
TFF, VAR'ın tanıtımını yaparken, aynen şu ifadeleri kullanmıştı:
"Video Yardımcı Hakem sisteminin amacı tüm kararlarda % 100 doğruluk elde etmek değildir. VAR’ın genel felsefesi “minimum müdahale - maksimum yarar”dır. Doğru soru, "Karar doğru mu?" değil. Doğru soru: "Karar bariz bir şekilde yanlış mı?"
Sivas-Beşiktaş maçı, Galatasaray-Çaykur Rize karşılaşması ve son olarak da, Kasımpaşa-Fenerbahçe müsabakalarında VAR'lar tartışıldı.
Şunu bilmek gerek; bariz bir hata olmadığı sürece, VAR hakemi "ka-rı-şa-maz."
Gereksiz müdahalede bulunan, herkesin kendi yorumuna kalabilecek gri pozisyonlarda, orta hakemi etki altına alan VAR’lar, siz de "ka-rış-ma-yın."
Bir de gol atsa!
Beşiktaş için Michy Batshuayi, atsan atılmaz, satsan satılmaz! Kaçırdıklarını da gol hanesine yazsa, zaten elde tutulmaz.
Kartal'ın en çok eleştirilen oyuncuları arasında ancak gol krallığında da adaylar arasında...
İlk yarının kralı Karagümrüklü Pesiç, sakatlığı nedeniyle fren yaptı, Trabzonsporlu Cornelius, Kasımpaşalı Umut Bozok ile Atakaş Hatay’dan El Kaabi, 12 gollü Pesiç'i ancak yakaladı.
Batshuayi de 11 gole ulaştı. O kadar atamadığı halde böyle; ya atsaydı!