FP'nin kaderi...

7 Mayıs 1999


TGRT'nin "Alternatif" programında konuşan FP milletvekili
Nazlı Ilıcak ilginç bir bilgi verdi. FP Genel Başkanı Recai Kutan önceleri Merve Kavakçı'nın TBMM'ye girmesi ve türbanla yemin etmesine taraftar değilmiş... Star Televizyonu'ndaki konuşmasında bunu açıkça belirtmiş. Nazlı Ilıcak bunun üzerine Recai Kutan'la görüşmüş. Tabanın ve kadın komisyonlarının Merve'nin türbanla yemin etmesi konusundaki görüşlerini anımsatarak onu Merve'yi desteklemeye ikna etmiş.
Nazlı Hanım'ın TBMM'deki yemin töreninde etrafındaki FP'li milletvekillerine "otur - kalk" diye talimat vermesi ve sözünü dinletmesi dikkati çekmişti. Meğer Genel Başkanı yolundan döndürecek kadar etkili bir konuma gelmiş parti içinde. Partinin iplerini bu kadar kısa sürede eline almayı başaran Nazlı Hanım perde arkasındaki liderliğini yakın gelecekte perde önüne taşırsa şaşırmayalım.

Partili eğitim
DSP'liler MHP ile koalisyondan bu partinin kadrolaşmaktaki cevvaliyeti yüzünden tedirgin oladursun, MHP yöneticilerinden Tunca Toskay, "MHP'li 2 bin 600 okul müdürümüz kıyıma uğradı; iktidara gelince onların atamalarını yapacağız" diyor. Radikal'de Türker Alkan Hoca soruyor:

Yazının Devamı

RTÜK adaleti

6 Mayıs 1999


RTÜK, geçtiğimiz günlerde kurumun mühendis ihtiyacını karşılamak üzere sınav açtı. Sınav, dedikodu ve torpil olmasın diye bağımsız bir kuruluşa yaptırıldı. ODTÜ ve Bilkent'ten 3 öğretim üyesi ile 2 uzman RTÜK personelinden oluşturulan toplam 5 kişilik komisyon önce soruları belirledi, ardından sınavı yaptı. Yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamada yapılan sınavda 15 aday başarılı bulundu. Sıra sınavı kazanan adayların işe başlatılmaları için RTÜK Üst Kurulu'nun onayına gelmişti. Bu onay, bir formalitenin yerine getirilmesinden başka bir anlam taşımıyordu. Ama öyle olmadı. Konunun görüşüldüğü Üst Kurul toplantısında mühendis kökenli üyelerden biri söz aldı:
- Arkadaşlar dedi, gerçi komisyon şu şu isimleri başarılı bulmuştur ama bana göre bu isimlerden şu 4 kişi mesleki açıdan yetersizdir. Dolayısıyla onların yerine önereceğim şu arkadaşı işe başlatalım.Üst Kurul üyelerinin biri hariç diğerleri, "Hay haaayy" dediler ve daha çok puan almış 4 kişinin yerine daha az puan almış 4 kişinin işe alınmasına "olur" verdiler.
Sınavı kazanan 4 kişi torpil yiyerek sınavı kaybetmiş sayıldı.
Ne hukuk! Ne adalet!

Merve ve

Yazının Devamı

İran modeli...

5 Mayıs 1999


Haberi Reuters Ajansı geçti...
İran'ın Hazar Denizi kıyısındaki Ramsar şehri Valisi kadınların bisiklete binmesini yasaklamış. Baştan aşağı kapalı bile olsa kadınların bisikletle dolaşmasının iffetlerine zarar getireceğini bildirmiş. Ve bisikletli kadın göründüğünde gözaltına alınmasını emretmiş.
Kadınların bisiklete binmesi İran'da hayli zamandır tartışma konusuymuş. Eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin milletvekili kızı Faize Hasemi sık sık kadınları evden dışarı çıkmaya ve bisiklete binmek dahil her türlü sporu yapmaya çağırıyormuş. Muhafazakarlar ise kadının kontrolden çıkacağı gerekçesiyle bu tür açılımlara karşı duruyormuş. Kadının bisiklete binmesi de İran'da bu yüzden mesele olmuş...
Batı'dan Doğu'ya bakınca bir ülkede bu tür tartışmaların gündem konusu olması ilkel ve komik geliyor değil mi?..
Bizim batımızdan bize doğru bakanlar da Meclis'teki türban tartışmalarında aynı komiklik ve ilkelliği görüyor olmalı...

Yazının Devamı

Merve'ye özgürlük!

4 Mayıs 1999


Birkaç gündür sergilenen manzara dikkatinizi çekiyor mu?.. Merve Kavakçı,
Meclis'e kayıt yaptırmaya geliyor, etrafı etten duvar (!) Yanındaki FP'liler ne bir laf
etmesine izin veriyor, ne de kendi başına birşey yapmasına...
Hanımefendi Meclis'e yemin törenine geliyor, manzara yine aynı... "Şu saatte gel, şurada bekle, buradan geç, buraya otur, şuradan kaç!.." Diyelim, kazara bir gazeteci yanına yaklaşmayı başarıp bir soru yöneltti. Yanıt o saat bir başkasından geliyor:
- Merve hanım konuşmayacak!
Dün, Meclis'te basın toplantısı düzenleyeceği bildiriliyor. Onlarca gazeteci, "Hah, nihayet kendisine soru yöneltebileceğiz!" umuduyla salondaki yerlerini alıyor. Abdüllatif Şener'in açış konuşmasından sonra Merve Kavakçı eline verilen kağıtta yazılı olan şeyleri okumaya başlıyor. Belli ki metni de bir başkası yazmış.

Yazının Devamı

En zor bakanlık!

2 Mayıs 1999


Meclis'in bugünkü ilk oturumunu en yaşlı üye sıfatıyla DYP Elazığ milletvekili Ali Rıza Septioğlu yönetecek... Sayın Septioğlu, 1980 öncesinde Ecevit'in hükümeti kurmasını sağlayan meşhur 11'ler hareketinin içindeydi ve kurulan kabinede Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapmıştı. Öykü, o günlerden kalma...
Septioğlu, Bakanlık koltuğuna oturmuş, kendisini tebrik için gelen ziyaretçilerini, tabii en başta da Elazığlı hemşehrilerini sırayla kabul etmekte... Bir gün ziyaretçilerden biri kendisine sorar:
- Sayın Şıhım, kusura kalmayın da, siz ne bahanısınız allasen?
Septioğlu, ıkınarak - sıkınarak soruyu yanıtlamaya çabalar:
- Metolo... Mitojo... Mereto...
Ancak bakar ki"meteoroloji" sözcüğünü bir türlü söyleyemiyor, soruyu soran hemşehrisine döner:

Yazının Devamı

Gül'ün `olmaz'ı!

1 Mayıs 1999


FP İstanbul milletvekili Merve Kavakçı'nın başörtüsüyle yemin edebileceğini savunan Fazilet Partililerin gerekçeleri biliniyor:
"TBMM İçtüzüğü, bayan milletvekillerinin tayyör giymesini zorunlu kılıyor, başlarıyla ilgili hiçbir düzenleme getirmiyor..." vb...
Arkadaşımız Fahrettin Fidan, Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'e bu mantıkla ilgili bir - iki soru yöneltti dün:
- Sizin savunduğunuz mantığa göre, bir bayan milletvekili peçe ile yemin edebilir, değil mi?
- Olmaz. Hayır, edemez!
- Niçin? Hani İçtüzük'te başla ilgili bir düzenleme olmadığı için milletvekili başını örtebilirdi?

Yazının Devamı

Solucan vak'ası...

29 Nisan 1999


Haşim Albayrak yazıyor...
"...Dostum Alaaddin Bey'in çok yaramaz bir oğlu vardı: Ahmet... O kadar yaramazdı ki, babası sonunda onu psikiyatriste götürmek zorunda kaldı... Doktor çocuğu incelemiş, çocuğun bunalımda olduğunu saptayıp bir süre onun her dediğini yapmalarını öğütlemiş. Cin gibi akıllı fakat çok yaramaz olan Ahmet mesajı alır almaz aynı gün:
- Solucan isterim, diye tutturmuş...
Ahmet Bey ne yapsın? Doktorun talimatı var. Gitmiş, nemli bir köşeden bir solucan bulup kağıt parçasına sararak getirmiş. Ahmet bu defa annesine dönmüş:
- Anneee, bunu pişir...
Kadıncağız iğrene tiksine solucanı haşlamış. Bir tabağa koyarak Ahmet'in önüne getirmiş... Ahmet babasına dönmüş:

Yazının Devamı

Virüs ticareti

28 Nisan 1999


Gün geçmiyor ki, bilgisayar sistemlerini altüst eden yeni bir virüs türemesin... "Melissa" virüsünden sonra önceki gün de "Çernobil" paniği yaşadı bilgisayar kullanıcıları... Çoğu firmada kilitlenen sistemleri normale döndürmek saatler aldı.
Bilgisayar programcısı bir dostumuz, "virüs"lerin çoğunlukla "anti - virüs" programlar üreten firmalarca yayıldığını.. Bu uyanıkların kendi yaydıkları virüsün etkisini ortadan kaldıran "anti - virüs" programları satarak büyük voliler vurduğunu söylüyordu dün telefonda...
***
Yeri gelmişken... Şu günlerde internet'te dolaşan uyarıcı bir mesajı da not düşelim:
..."İt takes guts to say Jesus" başlıklı bir mail (mektup) alırsanız lütfen açmayın... Bu mail, hard diskinizdeki herşeyi silmektedir. Bu birçok kimsenin bilmediği yeni ve tehlikeli bir virüs... Bunun yanında "Returned or unable to deliver" başlıklı mail'leri de lütfen açmayın. Bu virüs kendini bilgisayara kopyalamakta olup bu virüs için şu anda bir koruma bulunmamaktadır.

Yazının Devamı