Saat satıcısı!

11 Haziran 2003

- Kanal D'nin mensubuyum, diyor, elimizde çok miktarda hediyelik eşya birikti, bunları eritmeyi planlıyoruz, her apartmana bir mikrodalga fırın hediye etmeyi düşünüyoruz... Sohbet ilerliyor. Adam mikrodalga fırına ek olarak ev sahibini Kanal D'de yarışmaya çıkarma sözü de veriyor. O arada çantasından biri kadın diğeri erkek iki kol saati çıkarıyor. Bunların hediyesi 40 milyon liradır. Okurumuz 40 milyon lira karşılığı saatleri alıyor. Satıcı akşama doğru mikrodalga fırını göndereceğini söyleyip tüyüyor. Tabii ki fırın hikâye... Adamı bir daha koydunsa bul... Bu yarı dolandırıcı tiplere karşı dikkatli olunuz...***Dolandırıcılık deyince Selçuk Parsadan'ı ıskalamak olmaz. Hani şu emekli general adına telefon edip Tansu Çiller'i dolandıran adam... Parsadan Yeni Harman gazetesine anılarını anlatıyor. Bir zamanlar "Orduya Hizmet Eden Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti" adlı dernek kurmuş. Bu dernek adına bütün ünlü sanayicilerden para toplamış. Diyor ki:- Ulan böyle bir isim olur mu? Orduya hizmet etmeyen asker var mı? Biri demedi ki, kardeşim zaten bunun ismi bi kere faul...Dolandırıcılara dikkat... İstanbul'un Kadıköy yakasında oturan okurumuz E.Y.'nin kapısı çalınıyor... Elinde bond

Yazının Devamı

Saat satıcısı!

11 Haziran 2003

<#comment>
<#comment>     İstanbul'un Kadıköy yakasında oturan okurumuz E.Y.'nin kapısı çalınıyor... Elinde bond tipi çanta bulunan şık orta yaşlı bir bey:
     - Kanal D'nin mensubuyum, diyor, elimizde çok miktarda hediyelik eşya birikti, bunları eritmeyi planlıyoruz, her apartmana bir mikrodalga fırın hediye etmeyi düşünüyoruz...
     Sohbet ilerliyor. Adam mikrodalga fırına ek olarak ev sahibini Kanal D'de yarışmaya çıkarma sözü de veriyor. O arada çantasından biri kadın diğeri erkek iki kol saati çıkarıyor. Bunların hediyesi 40 milyon liradır. Okurumuz 40 milyon lira karşılığı saatleri alıyor. Satıcı akşama doğru mikrodalga fırını göndereceğini söyleyip tüyüyor. Tabii ki fırın hikâye... Adamı bir daha koydunsa bul... Bu yarı dolandırıcı tiplere karşı dikkatli olunuz...
     ***
     Dolandırıcılık deyince Selçuk Parsadan'ı ıskalamak olmaz. Hani şu emekli general adına telefon edip Tansu Çiller'i dolandıran adam... Parsadan Yeni Harman gazetesine anılarını anlatıyor. Bir zamanlar "Orduya Hizmet Eden Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti" adlı dernek kurmuş. Bu dernek

Yazının Devamı

Kadere bakın!

10 Haziran 2003

Suçlamanın sahibi AKP Milletvekili Emin Şirin CHP İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürkün Habertürkte sarfettiği cümlelere işaret ediyor:"Kurana göre hükmetmeyen (yönetmeyen) en büyük zalimdir. Tabii hurafelere göre değil, Kuranın özüne uygun hükmetmekten bahsediyorum. Bunun da birinci şartı akıl, ikinci şartı Allahın kitaplarına ve vahiylerine göre hükmetmektir."Şunlar da Deniz Baykalın son Grup toplantısındaki sözleri:"Alkolle ilgili Hz. Muhammede atfedilen bir hadis vardır; çoğu zarar olan şeyin azı da zarardır. Yani yüzde 6 zararsa yüzde 3 de zarar... Yani harama bir kere göz yumdunuz mu, bir kere onu haram olmaktan çıkardınız mı artık onun hesabını yapamazsınız. Gelin... Bunu günah bilelim, haram bilelim."Emin Şirin diyor ki:- Anayasamızın laiklikle ilgili 24. maddesi; "Kimse siyasi veya kişisel çıkar veya nüfuz sağlama amacıyla her ne surette olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz", der. Yukarıda aktardığım konuşmalar Anayasanın bu maddesini ihlaldir. Kim derdi ki amblemindeki 6 oktan biri laiklik olan CHP gün olacak laikliği çiğnemekle suçlanacak... "Bit"ler ve "Kit"ler sizlere ömür, sıra

Yazının Devamı

Kadere bakın!

10 Haziran 2003

<#comment>
<#comment>     Kim derdi ki amblemindeki 6 oktan biri laiklik olan CHP gün olacak laikliği çiğnemekle suçlanacak...
     Suçlamanın sahibi AKP Milletvekili Emin Şirin CHP İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk’ün Habertürk’te sarfettiği cümlelere işaret ediyor:
     "Kur’an’a göre hükmetmeyen (yönetmeyen) en büyük zalimdir. Tabii hurafelere göre değil, Kur’an’ın özüne uygun hükmetmekten bahsediyorum. Bunun da birinci şartı akıl, ikinci şartı Allah’ın kitaplarına ve vahiylerine göre hükmetmektir."
     Şunlar da Deniz Baykal’ın son Grup toplantısındaki sözleri:
     "Alkolle ilgili Hz. Muhammed’e atfedilen bir hadis vardır; çoğu zarar olan şeyin azı da zarardır. Yani yüzde 6 zararsa yüzde 3 de zarar... Yani harama bir kere göz yumdunuz mu, bir kere onu haram olmaktan çıkardınız mı artık onun hesabını yapamazsınız. Gelin... Bunu günah bilelim, haram bilelim."
     Emin Şirin diyor ki:

Yazının Devamı

Semra Sezer...

8 Haziran 2003

Türkiye'nin dört bir yanında okuma yazma kampanyaları...Temel sağlık, hijyen, tarım, iletişim, eğitim, beslenme, çocuk bakımı, çevre kursları...Silvan'da 6 bin öğrenciye önlük ve forma dağıtılması...İstanbul Zeytinburnu'nda, "Evde Çocuk Bakımı" ve "Evde Hasta Bakımı" kursları...Muğla'da, "Yetişkinler İçin Turizm Eğitimi" semineri...Diyarbakır'da 100 milyar liralık gıda ve temizlik yardımı...Yalova'da göz taraması...Van Alaköy'de 5 derslikli okul...Siirt'te, 300 göçebe çocuğuna çadırda eğitim... Gazetelerimizde hemen her gün Meclis Başkanı'nın, Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın türbanlı eşleriyle ilgili rengârenk türbanlı fotoğraflar ve haberler görüyoruz. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in de kimi çalışmaları var. Ama onlar pek medyaya yansımıyor. Semra Hanım'ın "Ulusal Eğitime Destek" kampanyası çerçevesinde yaptığı çalışmaların bir bölümünü internetteki "cankaya.gov.tr." adresinden aktarıyoruz: Acaba Semra Sezer yanlış yolda mı? Kafasını örtüp türban yasağını delme çalışmalarına başlasa daha mı iyi eder? Toplum bunu mu ister? Ne dersiniz? Osmanlı'dan beri kıyafeti tartışıyormuşuz. Demek ki Osmanlı'dan beri bizim kafada değişiklik olmamış. Eşirra kadar sabur

Yazının Devamı

Semra Sezer...

8 Haziran 2003

<#comment>
<#comment>     Gazetelerimizde hemen her gün Meclis Başkanı'nın, Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın türbanlı eşleriyle ilgili rengârenk türbanlı fotoğraflar ve haberler görüyoruz. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in de kimi çalışmaları var. Ama onlar pek medyaya yansımıyor. Semra Hanım'ın "Ulusal Eğitime Destek" kampanyası çerçevesinde yaptığı çalışmaların bir bölümünü internetteki "cankaya.gov.tr." adresinden aktarıyoruz:
•  Türkiye'nin dört bir yanında okuma yazma kampanyaları...
•  Temel sağlık, hijyen, tarım, iletişim, eğitim, beslenme, çocuk bakımı, çevre kursları...
•  Silvan'da 6 bin öğrenciye önlük ve forma dağıtılması...
•  İstanbul Zeytinburnu'nda, "Evde Çocuk Bakımı" ve "Evde Hasta Bakımı" kursları...
•  Muğla'da, "Yetişkinler İçin Turizm Eğitimi" semineri...

Yazının Devamı

Artvin postalı

7 Haziran 2003

Güreli gülerek dedi ki:- Artvin'de futbol sahası yok. Bunun anlaşılır bir sebebi var. Çünkü düz alan yok. Ama broşür veya kartpostal niye yok. Onu anlamadım... Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yerel eğitim semineri için Artvin'e giden Nail Güreli ağabeyimiz turizm bürosuna giderek Artvin'le ilgili broşür istedi. Büroda Antalya ile ilgili broşür vardı. Ama Artvin ile ilgili broşür yoktu. Bir kartpostal aradı. O bile yoktu. Hükümet şimdi de sahilleri satacakmış. Baktılar memleket yönetemeyecekleri kadar büyük, taksit taksit elden çıkarıyorlar. Haldun Ertem Millet Baba'dan medet umuyorsa bu iktidardan da umudunu kesti demektir. Süleyman Demirel Kars'ta "Kurtar bizi baba" sloganıyla karşılanmış. Haldun Ertem Küçük bir olay - İşlemleri bitiren hanımefendi önüme bileti koydu, yan taraftan da bilet kabını alıp biletin yanına koydu. Bileti kabın içine koymak onun işiydi, bana bıraktı. Üstelik o anda ben ondan daha meşguldüm. Küçücük bir olay gibi görünüyor. Ama bu küçücük olay aynı zamanda bir memurun işine ve müşteriye saygısının da göstergesi değil mi? THY'nin Kızıltoprak'taki bürosundan dün uçak bileti satın alan dostumuz dedi ki: Babamızın malı... Dünyanın ve halkın ortak malı

Yazının Devamı

Artvin postalı

7 Haziran 2003

<#comment>
<#comment>     Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yerel eğitim semineri için Artvin'e giden Nail Güreli ağabeyimiz turizm bürosuna giderek Artvin'le ilgili broşür istedi. Büroda Antalya ile ilgili broşür vardı. Ama Artvin ile ilgili broşür yoktu. Bir kartpostal aradı. O bile yoktu.
     Güreli gülerek dedi ki:
     - Artvin'de futbol sahası yok. Bunun anlaşılır bir sebebi var. Çünkü düz alan yok. Ama broşür veya kartpostal niye yok. Onu anlamadım...
     
     Hükümet şimdi de sahilleri satacakmış. Baktılar memleket yönetemeyecekleri kadar büyük, taksit taksit elden çıkarıyorlar.
     Süleyman Demirel Kars'ta "Kurtar bizi baba" sloganıyla karşılanmış. Millet Baba'dan medet umuyorsa bu iktidardan da umudunu kesti demektir.

Yazının Devamı