Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Suçlamanın sahibi AKP Milletvekili Emin Şirin CHP İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürkün Habertürkte sarfettiği cümlelere işaret ediyor:"Kurana göre hükmetmeyen (yönetmeyen) en büyük zalimdir. Tabii hurafelere göre değil, Kuranın özüne uygun hükmetmekten bahsediyorum. Bunun da birinci şartı akıl, ikinci şartı Allahın kitaplarına ve vahiylerine göre hükmetmektir."Şunlar da Deniz Baykalın son Grup toplantısındaki sözleri:"Alkolle ilgili Hz. Muhammede atfedilen bir hadis vardır; çoğu zarar olan şeyin azı da zarardır. Yani yüzde 6 zararsa yüzde 3 de zarar... Yani harama bir kere göz yumdunuz mu, bir kere onu haram olmaktan çıkardınız mı artık onun hesabını yapamazsınız. Gelin... Bunu günah bilelim, haram bilelim."Emin Şirin diyor ki:- Anayasamızın laiklikle ilgili 24. maddesi; "Kimse siyasi veya kişisel çıkar veya nüfuz sağlama amacıyla her ne surette olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz", der. Yukarıda aktardığım konuşmalar Anayasanın bu maddesini ihlaldir. Kim derdi ki amblemindeki 6 oktan biri laiklik olan CHP gün olacak laikliği çiğnemekle suçlanacak... "Bit"ler ve "Kit"ler sizlere ömür, sıra "Sit"lerde. Akif Kökçe Boyayı renk sanmak... - Çok renkli bir kişiliğe sahipsiniz...Muzaffer Özdemir diyor ki:- Yok canım, bunlar renk değil. Lailaya gideceksin, renk odur!Renk algılaması zayıf bir toplumda renkli insanların yetişmesi de, fark edilmesi de şansa kalmış bir şey... Cannesda ödül almasa Özdemiri de fark etmeyecektik. Uzak filminin Cannes ödüllü aktörü Muzaffer Özdemir, arkadaşımız Alin Taşçıyana uğraşlarını anlatıyor... Sinemanın yanında eski eserlerin restorasyonu ile uğraşmakta, bir yandan dağcılık yapmakta, bir yandan alabalık çiftliği işletmekte... Alin Taşçıyan soruyor: Irakta kitle imha silahlarının bulunduğu yalanmış... Bu yalana dayanarak Irakta yüzlerce masum imha edildi.. Arman Salepçi Tarih ve Toplum Dergisinden 1926nın şapka modası... Cumhuriyetin öngördüğü kadın zarafeti buydu... Biraz fazla geldi... Bilgisayar hayali Talihsiz delikanlı ancak 1987 yılında Sosyal Yardımlaşma Fonu sayesinde bir çift protez bacağa kavuşmuş. Halen işsiz. Bir tek hayali var... Bir bilgisayar sahibi olmak... Şöyle 800 dolar gibi bir para... İnanıyoruz ki bu parayı (veya bir cihazı) bir hamiyetli okurumuz Sadettin Erenoğluna armağan edecek, onu sevindirecektir... Telefonu 0543 530 20 13... Sadettin Erenoğlu 1983 yılında askerlik yoklaması için İstanbuldan Erzincana gidiyor. Dönüşte treni Sivas Divriğiden geçerken büyük bir gürültü kopuyor. Sadettin kendini kaybediyor. Gözlerini açtığında Sivas Tıp Fakültesi Hastanesindedir.. Ve iki bacağı dizlerinin altından kesilmiştir... Sadettin tam 5 yıl yürüyemiyor... Çünkü bugünün parasıyla 3 milyar lira tutan protez bacak için para bulamıyor. TCDD böyle bir para ödemekten kaçınıyor. Vergi... yergi... Bir çarpıcı tabloyu da Öztin Akgüç Cumhuriyetteki sütununda açıkladı.Buna göre..."Gelir vergisinin toplam vergiler içindeki payı yüzde 19...Kurumlar vergisinin toplam gelir vergisi içindeki payı da yüzde 7dir..."Özelleştirmeler başlamadan önce kurumlar vergisi payı yüzde 15lerde idi.Bugün yarıya indi...Özelleştirme kampanyası sırasında söylenenler hatırlardadır...Özel sektöre devredilen işletmeler daha verimli çalışacak, gelirleri artacak, böylece verecekleri vergiler de çoğalacaktı...KİTlerin öncelikle kâr edenleri özelleştirildi.Ne var ki vergiler artmadı, azaldı..Yüzde 7lik kurumlar vergisinin yarısından çoğunu da devlet kuruluşları ödüyor üstelik...Özelleştirilen KİTler ne oldu diye soracak olursanız...Satın alan kapkaççılar arsayı, fabrikayı, aracı, gereci yok pahasına sattı... Parayı faize yatırdı, köşeyi döndü...Özel bankaları alanlar da içini boşaltıp gerisini devlete teslim etti.KİTler kâr etmese bile çok sayıda yurttaşa iş sağlar, ekonomide görev ifa eder, katma değer yaratırdı.Et Balık Kurumu başta olmak üzere şimdi çoğunun yerinde yeller esiyor.İktidar partisi elde kalan birkaç KİTi de satarsa rahatlayacak...Sonra sen sağ, ben selamet... Vergilerle ilgili çarpıcı rakamlar açıklanıyor bugünlerde... "Ole" nereden gelir? İyi bir sözlüğe baktığınızda bu kelimenin kökeninin "Allah" olduğunu göreceksiniz. İspanya deyince boğa güreşleri akla gelir. Boğa güreşi deyince de kulaklarımız "ole ole" diye tınlar. Gündüz Vassaf - Radikal OECD raporuna göre işsizlik liginde zirveye oynuyormuşuz... AKPnin hakkını yemeyin... İktidarımız dost ve akrabaya iş bulma liginde şampiyon oldu. m.asik@milliyet.com.tr Haldun Ertem