İktidar, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını savuşturmak.. Kamuoyunda farklı algı oluşturmak için öyle bir yönteme başvurdu ki..
Söyledikleri, yaptıkları, ithamları dört bakana yönelik iddiaların önüne geçti..
Yolsuzluk ve rüşvet iddiasını ikinci plana attı..
Ne mi yaptılar?
Anayasa Mahkemesi’ni biçerdöverle doğradılar.. İtibarsızlaştırmak için söylemedikleri söz bırakmadılar..
Güvenilmez kurum ilan ettiler..
Üyelerini paralelci yaptılar..
Komisyon AKP’li dokuz milletvekilinin oyuyla dört bakanı akladı..
Sürpriz mi?
Değil..
Komisyonun kurulduğu gün bu sonucun çıkacağı belliydi.. Yaşadıklarımız tiyatroydu..
Soruşturduk mu soruşturduk misali..
İktidarcı gazeteler günler önce bakanların Yüce Divan’a gönderilmesinin darbe girişimi olacağını ilan etmiş..
Aba altından sopa göstermişlerdi..
Dün, iktidarın beş gazetesinin manşetleri aynıydı.. Manşetleri haber değil; kurguydu..
Yaptıkları: Algı operasyonu..
Oluşturmak istedikleri algı şu:
Bakanları Yüce Divan’a göndererek darbe yapılmak isteniyor..
Kim istiyor, kim planlıyor?
Paralel yapı planlıyormuş!..
Meclis Soruşturma Komisyonu’ndaki AKP’li milletvekilleri
Yedi yıl boyunca aynı algı operasyonu yapıldı..
Adı; darbe girişimiydi..
Sanki sürekli darbeye teşebbüs ediliyor, iktidar usta manevralarla bu girişimleri atlatıyordu..
Yaratılmak istenen imaj buydu.. Darbe korkusunun beyinlere işlenmesiydi..
İktidarın amacı şuydu..
BİR: Kendine mağduriyet çıkarmak..
İKİ: Asıl konuşulması gereken meselenin üzerine örtmek..
Uzunca bir dönemin kudretli savcısı Zekeriya Öz bir süredir kudretli ve kuvvetli savcı değil..
Aslında savcı da değil..
Görevden alındı, kızağa çekildi..
Soruşturma açıldı..
Gerekçe!..
‘Uygunsuz hareket ve ilişkileriyle mesleğin şeref ve nüfuzu ile şahsi saygınlığını yitirmek’miş..
*
Önce dün geceden söz edelim..
Nasıl geçti?
Yılbaşı uzmanlarının tavsiyelerine harfiyen
uydunuz mu?
Hani, her yıl 31 Aralık’a bir kala ekranlardaki yerlerini alırlar, gazete sayfalarına kurulurlar ya..
Söylediklerini yerine getirdiniz mi?
Ne mi söylediler?
Geçen yılın ilk yazısında 2014 sert geçecek demişiz.. Sert geçti.. Gerçi 2007’den beri sert geçmeyen yıl yok gibi..
Bu sebeple tahminimiz çıktı diye böbürlenmeyelim..
Yıllardır, hır gür, kavga gürültü hayatımızdan eksik olmuyor..
2015’te de benzer bir yıl bizi bekliyor.. Hem seçim var, hem iktidarın paralel devlet ilan ettiği yapıyla mücadelesi..
2015’te bunlar kadar önemli bir mesele daha var..
Muhafazakâr yazarların tanımıyla; iktidarın kendi değerleriyle imtihanı var..
Ne imtihanı?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; 2009 yılında kendine yönelik suikast iddiası için ‘Acaba benim üzerimden bir operasyon mu yaptılar? İçimdeki bir şüphe büyümeye başladı’ demiş..
Ayıp olmazsa; günaydın diyeceğim..
Beş yıl oldu..
Ortaklık bozulduktan sonra mı şüphe duymaya başladı diye sormadan da edemeyeceğim..
Çünkü her şey o kadar açık ve netti ki.. Senaryo o kadar acemice yazılmıştı ki.. Milleti resmen salak yerine koymuşlardı..
Arınç’a garip gelmemesi garipti..
Bunları bugün söylemiyorum.. Sıcağı sıcağına yazdım.. 23 Aralık 2009 tarihinde şu satırları kaleme almıştım..