Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; 2009 yılında kendine yönelik suikast iddiası için ‘Acaba benim üzerimden bir operasyon mu yaptılar? İçimdeki bir şüphe büyümeye başladı’ demiş..
Ayıp olmazsa; günaydın diyeceğim..
Beş yıl oldu..
Ortaklık bozulduktan sonra mı şüphe duymaya başladı diye sormadan da edemeyeceğim..
Çünkü her şey o kadar açık ve netti ki.. Senaryo o kadar acemice yazılmıştı ki.. Milleti resmen salak yerine koymuşlardı..
Arınç’a garip gelmemesi garipti..
Bunları bugün söylemiyorum.. Sıcağı sıcağına yazdım.. 23 Aralık 2009 tarihinde şu satırları kaleme almıştım..
*
Bülent Arınç’a suikast girişimi haberinden bir şey anladınız mı?
Valla ben anlamadım.. Haberi okudum, gülsem mi, ağlasam mı bilemedim..
Ya birileri bizi salak zannediyor ya da hakikaten bu işlere kalkışanlar gerçekten salak..
*
Nedenini anlatayım..Cumartesi akşamı 23.40’ta güvenlik birimleri bir ihbar üzerine Çukurambar 1424’üncü caddede bulunan iki aracı durduruyor..
Araçlardan birinde albay, ötekinde binbaşı var..
Binbaşının üstü aranırken, yutmak için ağzına bir kâğıt attığı görülüyor.. Hemen üstüne atlıyorlar, ağzından kâğıdı çıkarıyorlar..
‘Cadde 1424’ diye devam eden bir adres yazılı..
Bakıyorlar, Bülent Arınç’ın evi!..
Adamlar özel harpçiymiş.. Yani iyi yetişmiş, iyi eğitilmiş subaylar..
Peki bu kadar iyi yetişmiş insanlar üç kelimelik bir adresi akıllarında tutamamış mı?
Yazıp yanlarında taşıyorlar? İki de bir bakıyorlar..
*
Manzara şöyle miydi?
Öndeki araçta binbaşı, arkadaki araçta albay.. Binbaşının evinde suikast yapacakları veya suikast planlayacakları kişinin adresi.. Kâğıda baka baka ilerliyor..
1424’üncü cadde.. İhsan apartman değil, Yüksel değil..Kâğıda baka baka Arınç’ın evini arıyorlar.. Küt diye enseleniyorlar..
Bu kadar mı salaklar.. Köşedeki bakkala sorsalardı bari..
*
Bir gazeteye göre iki subay 20 gündür izleniyormuş.. Demek ki albay ile binbaşı 20 gündür 1424’üncü caddede keşif yapıyor.. Üç satırlık adresi akıllarında tutamıyorlar ama tedbiri elden bırakmamışlar..
Enselenince de kâğıt küt mideye.. Herhalde kolay yutsun diye yanlarında şaşal da vardı!
(Not: bir polis subayın üzerine atlayıp adres yazılı kâğıdı yutmasını önlediği söylendi!)
*
Beşinci sınıf Amerikan filmlerinde bile bu kadar kötü senaryo yoktur..Herhalde senaryoyu yazanlar milleti salak zannediyor.. Ne versen gidiyor!.
Her neyse bu işte bir acayiplik var..
Kokusu yakında çıkar..
*
Kokusu kısa süre sonra çıktı.. Subaylar kozmik odada görevli olduğu için bir hâkim o odaya girdi.. 26 gün çalıştı, notlar aldı.. Sonra o hâkim Yargıtay’a seçildi.. Subaylar tutuklanmadı, dava açılmadı.. Subayın üzerindeki kâğıttaki yazıyla subayın el yazısı uyuşmadı..
Beş yıl susan Arınç sonunda konuşmaya başladı.. Yılın son bombası demem bu sebeptendir..