Konuya geçmeden önce şu notu düşeyim.. Cumhur- başkanlığı yapan bir kişinin, devleti temsil eden bir kişinin, o görevi bıraktıktan sonra siyasete dönmesine karşıyım..
Siyasi kamplaşmanın içine girmesini.. Siyasi rakipleriyle eski cumhurbaşkanı veya 11. Cumhurbaşkanı sıfatını koruyarak polemiğe girişmesini doğru bulmam..
Ayrıca devlet imkânları hâlâ emrinde olduğu için gireceği yarış da adil olmaz..
Şık olmaz.. Doğru olmaz..
(Şimdi diyebilirsiniz ki; 12 Cumhurbaşkanı ‘başbakan’ olarak, devlet imkânlarını dibine kadar kullanarak Köşk seçimine girdi, Beştepe’ye çıktı.. 11. Cumhurbaşkanı da devletin sunduğu imkânları sonuna kadar kullanarak milletvekili olur.. Yeni Türkiye dedikleri Türkiye’de her şey olur.)
*
Diyelim ki vekil oldu, Meclis’e girdi..
Yıllardır başımızda boza pişirdiler.. İlkokul çocuğunun beynine bile nakşettiler.. Seçim kampanyalarını bu temel üzerine kurdular..
Siyasal istikrar.. Siyasal istikrar.. Siyasal istikrar..
Sağlam ekonominin, yatırım atmosferinin olmazsa olmazı..
*
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan New York gezisinde de tekrarlamış..
‘Yatırım için enflasyon ve faiz oranları kadar siyasi istikrar da önemli’ demiş..
Sorum şu..
Kolay yöntem, iktidara söz söylemek, etmek risklidir, iktidarı eleştirmek tehlikelidir.. Muhalefete ne söylersen söyle..
Aday belirleme sürecine girildi ya.. Hedef tahtası yine CHP.. CHP grubunu, CHP Genel Başkanı’nın aday gösterdiği milletvekilleri oluşturacakmış..
Yumuşak karın buymuş. Samimiyetsizlikmiş!
AKP’de durum ne?
AKP temayül yoklaması adı altında tüm adaylarını merkezden belirliyor.. Buna ses çıkaran yok.. AKP’li vekillerin tamamını genel merkez veya genel başkan veya doğal lider belirleyecek diye kalem oynatan yok..
*
İktidar partisi il ve ilçe kongrelerini yaptı.. Davutoğlu’nun demokrasi şöleni dediği kongrelerde yarış olmadı.. Kongreye tek adayla gidildi..
Türkiye’den bir hayli uzaktaydım.. Abu Dabi’de.. Pazar günkü yazıda iki gün dükkân kapalı dedim; kepenkleri indirmiştim ama..
İki günlüğüne de olsa Türkiye ile ilişkimi kesmiştim ama..
Kafamı dinlemeye, beynimi boşaltmaya, ruhumu dinlendirmeye niyetliydim ama..
Haber peşimizi bırakmadı..
Daha birinci gün yakamıza yapıştı.. HDP heyeti Başbakan Yardımcısı Akdoğan’la buluşmuş.. Öcalan’ın silah bırakma konusunda bir karar vermesi için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü toplantıya davet ettiği duyurulmuş..
Bizim heyette heyecan dalgası esti tabii.. Abu Dabi’de olma nedenimiz ikinci plana düştü (Solar Impulse 2 için oradaydık, önümüzdeki günler de anlatacağım..), oturduk barış sürecini konuşmaya başladık..
Silahlar susmuştu susmasına.. Eller tetikten çekilmişti çekilmesine ama silahlar toprağa gömülmemişti..
Güvenlik Yasası’nın tehlikeli maddelerinden biri de toplumsal olaylarda polise silah kullanma yetkisi verilmesi..
Polise makul şüphe kalkanlı arama yetkisi, gözaltı yetkisi de sakıncalı.. Vali ve kaymakama savcı yetkisi verilmesi de demokrasi dışı.. Daha doğrusu hukuk dışı..
Sürgün maddesi de öyle..
Ama en tehlikelisi silah kullanma yetkisi.. Çünkü ölümün telafisi yok.. İstismara açık madde.. Yargısız infaza imkân tanıyan madde..
Polis göstericiyi vurdu.. Eline sapan tutuşturup, cebine bilye koyamaz mı?
Koyar.. Göstericiyi terörist gibi gösterir vurma eylemini meşrulaştırır..
Yasallaştırır..
Cumhurbaşkanı iktidar partisi için oy istiyor ya.. Neredeyse hemen her gün ‘400 milletvekili verin’ diyor ya..
AKP’nin yeniden iktidar olması için.. Ülkeyi yönetmesi için istemiyor..
Ne için istiyor?
Dört hedefi gerçekleştirmek için..
Bir: Yeni Türkiye..
İki: Yeni anayasa..
Üç: Çözüm süreci..
Cumhurbaşkanı’na dün bir muhtar sordu..
Neden başkanlık sistemini istiyorsunuz?
Cumhurbaşkanı cevap verdi:
Başkanlık sistemi genlerimizde var..
Genlerimizde var derken Osmanlı hanedanını mı kastetti acaba!..
Kastettiği oysa, onun adı padişahlık..
Babadan oğula veya kardeşe geçen yönetim biçimi.. Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl boyunca bir aile tarafından yönetildi..
7 Ekim günüydü.. Cumhurbaşkanı Gaziantep’teki mülteci kampını ziyaret etti.. Suriyelilere hitap ederken müjde verir ses tonuyla..
Kobani düştü düşecek dedi..
Amerika devreye girdi.. Kobani’yi savunan Kürt savaşçılara havadan silah attı.. Mühimmat attı..
Başbakan ‘Koridor açılması mümkün değildir’ demesine rağmen koridor açıldı..
Ankara izin vermek zorunda kaldı..
Peşmerge ağır silahlarıyla Türkiye üzerinden Kobani’ye geçti..
ABD boş durmadı.. IŞİD’in konuşlandığı mahalleleri sürekli bombaladı.. IŞİD sonunda pes etti, geri çekildi..