Mehmet Tezkan

Başbakan 19 Mayıs nedeniyle gençlere hitap etmiş ve demiş ki..
‘Gerektiğinde gençlerin isyan duygusuyla hareket etmesinden doğal bir şey yoktur..’
Söz güzel de ya uygulama!..
Soru şu: İktidar, gerektiğinde bu tavrı koyan gençlere nasıl davranıyor?
Protestonun, gösterinin, yürüyüşün en doğal hakları olduğunu teslim mi ediyor..
Yoksa..
Üzerlerine yüzlerce polisi..

Pazar günü 8 Haziran’a yönelik fikir jimnastiği yapmıştım..
Siyaset nasıl şekillenir, neler olabilir sorusuna yanıt aramıştım.. Olasılıkları sıralamıştım..
Çok sayıda mail aldım.. Meğer çok sayıda kişi olasılıklar üzerine kafa yoruyormuş..
Aslına bakarsanız bu seçim Süper Lig’e benzedi..
*
Süper Lig’de bir sürü hesap yapılıyor.. TV’lerde bütün olasılıklar gece gündüz tartışılıyor..
Galatasaray-Beşiktaş maçı ve Fener’in alacağı sonuçlar üzerine hesap kitap yapılıyor..

İktidar partisi son günlerde söylem değiştirdi.. İktidar derken sadece Başbakan’ı kastetmiyorum, Cumhurbaşkanı’nı da kastediyorum..
Cumhurbaş-kanı da başından beri seçim kampanyasının içinde..
İktidar cephesi kampanyanın ilk çeyreğinde muhalefetin, daha doğrusu CHP’nin ekonomik vaatlerine cevap vermekle meşgul oldu..
CHP’nin vaatlerini çürütmek için çaba harcadı..
Kampanyanın ikinci çeyreğine girildiğinde iktidar cephesi (Cumhurbaşkanı ve Başbakan) söylem değiştirdi..
Din, iman, Kuran,
Kâbe, kıble, imam hatip, başörtüsü üzerinden siyaset yapmaya başladı.. Dini hassasiyetleri meydanların başat konusu yaptı..

Bugün pazar, nispeten daha rahat gün, en azından koşuşturma yok..
Gelin biraz fikir jimnastiği yapalım..
Olasılıklara göz atalım..
BİR: HDP barajı geçemez.. İktidar partisi derin bir nefes alır.. Bu durumda hükümeti rahat kurar ama 330’u yakalar mı, 367’ye ulaşır mı, yoksa Anayasa’yı değiştirecek sayının altında mı kalır; kestirmek zor..
Ama şu gerçek HDP baraj altında kalırsa, iktidar partisinin fazladan 50’ye yakın milletvekili olur..
İktidar partisi 330’a ulaşırsa Anayasa’yı değiştirir.. 2019’da veya daha önce Türkiye’yi başkanlık rejimine geçirir..
*

Ülke için kötü ama muhalefet adına bulunmaz bir ortam var.. Hangi konuya girersen gir, iktidarı delik deşik edersin…
Mevzu bol.. İktidarın söyleyeceği söz kalmamış.. Ülke tel tel dökülüyor..
Yargıdan başlayalım mı?
Bu iktidar döneminde yargıya güven dibe vurdu.. Bu iktidar döneminde yargı tezgâh yaparak, kumpas yaparak insanları içeri attı..
Yargı neredeyse ortadan ikiye bölünmüş halde..
İmaj bu.. Kimine iktidarın hâkimi, savcısı deniliyor kimine Cemaat’in..
Hukuk askıda.. Bütün kararlar siyasi mülahazalarla alınıyor..

CHP liderini Bartın, Zonguldak ve Çaycuma mitinglerinde izledim.. Çaycuma korsan mitingdi.. Yani önceden planlı değildi.. Halk, Kılıçdaroğlu ilçemize uğrayacak diye meydanda toplanınca mecburen mini miting yapıldı..
Bana göre en içten, en doğal, en güzel miting de buydu.. Çünkü Kılıçdaroğlu’nu görmek için sokağa çıkanların içinde mutlaka AKP’liler de vardı, MHP’liler de vardı..
Öyle ya, destekleyin desteklemeyin, ilçenize bir siyasi parti lideri gelse arkanızı dönmezsiniz herhalde..
Ne diyor diye dinlersiniz..
Bu sebeple en doğalı, en güzeli oydu dedim..
-
Lider ne diyor meselesine gelince.. Kılıçdaroğlu bu seçimde farklı yöntem izliyor.. Bağırıp çağırmıyor.. Polemiğe girmiyor.. Kendisine laf atılsa bile cevap vermiyor.. Sadece iktidar olursa ne yapacaklarını anlatıyor..

CHP lideri Kılıçdaroğlu ile sohbetimiz Etimesgut’ta uçak motor çalıştırdığı an başladı, Çaycuma Havaalanı’na tekerlek koyana kadar sürdü..
İlk konu
günün mana ve önemi nedeniyle 12 Eylül’dü..
Kılıçdaroğlu
12 Eylül’e ilişkin iki anısını anlattı..
Kılıçdaroğu o tarihte hesap uzmanı, İstanbul’da görevli.. Darbenin sıcak günleri yaşanırken, Selimiye Kışlası’ndan hesap uzmanı talebi gelmiş..
Kılıçdaroğlu’nun anlatımıyla aktarıyorum..

Pazar günü gazetelerin birinci sayfalarında aynı haber.. Kimi manşete çekmiş, kimi tam sayfa yapmış, kimi büyük görmüş..
Haber şu: Kenan Evren öldü..
12 Eylül askeri darbesinin lideri 98 yaşında vefat etti..
Darbenin üzerinden 35 yıl geçmiş.. Genelkurmay damgalı Anayasa’nın üzerinden 33 yıl..
*
Pazar günü öğleden sonra.. Başbakan Urfa’da seçim meydanında halka hitap etti:
‘12 Eylül’ün kalıntılarını kim temizledi?