Sağa sola sataşan, muhalefet partisi liderlerine koçum diye seslenen köşeci dün yine sallamış..
Öyle laflar etmiş ki; cehalettendir desem değil.. Allah var; birikimlidir.. Çoğu kişiyi cebinde çıkarır..
Devletin zirvesine hoşluk olsun diye yazmıştır desem, bunca yılık hizmetten sonra artık ihtiyacı kalmaması lazım..
Olsa olsa muhalefeti gıcık etmek içindir diyeceği ama!..
*
Şöyle yazmış:
“ Cumhurbaşkanı ancak ve ancak ‘vatana ihanetten’ yargılanabilir. Cinayet işlese, çekip adam vursa kılını dokunamazsınız.” Demiş ve eklemiş..
Yazdıklarıma baktım..
Başbakan hakkında çok fazla satır oynatmamışım.. Yazar arkadaşların yazılarına
göz attım; gezilerine
katılanlar dışında hakkında
yazı yazan yok..
Başbakan şunu dedi..
Başbakan bunu dedi..
Koç-Ohio üniversitelerinin ortak çalışmasından çıkan sonuç bu..
49 ilde 2 bin 201 kişiyle yüz yüze görüşülmüş..
7 Haziran seçimleri tam anlamıyla adil olacak diyenlerin oranı yüzde 25..
Biraz adil olacak diyenlerin oranı yüzde 23..
Çıkan sonuç vahim..
Düşündürücü, korkutucu ama maalesef şaşırtıcı değil..
Niye mi şaşırtıcı değil?
Söz söylemeye, karşı çıkmaya, haykırmaya, bağırmaya, çağırmaya benim, bizlerin hakkı var..
Onların yok..
Çünkü; otoriter rejimin temelini onlar attı.. Cemaat attı.. İktidarla kol kola girerek attılar..
Bugün bizlerden destek arıyorlar ama hedeflerine koydukları kişiler bizlerdik..
Demokratlardı, solculardı, liberallerdi, sosyal demokratlardı, yazarlardı, çizerlerdi, askerlerdi..
Kendilerinden olmayan herkesti..
*
Cumhurbaşkanı seçim sürecine bodoslama dalınca soru işaretleri havada uçuştu..
Tamam.. Cumhurbaşkanı meydanlara yeni çıkmadı..
Tamam.. Cumhurbaşkanı ilk kez başkanlık için oy istemiyor..
Tamam.. Cumhurbaşkanı defalarca adını telaffuz etmeden iktidar partisini işaret etti..
Tamam.. Cumhurbaşkanı ilk defa muhalefete çakmıyor..
Ama durum başkalaştı..
Cumhurbaşkanı pazar günü makas değiştirdi, vites büyüttü.. Muhalefet liderlerini topa tuttu.. Onlarla polemiğe girmek için zemin yaratmaya başladı..
Cumhurbaşkanı bu seçimin başkanlık rejimine geçiş seçimi olduğunu iddia ediyor..
İktidar partisi dahil diğer partiler bu havada değil..
Değil ama diyelim ki öyle.. Bu seçim ön referandum gibi...
Yarışın bir tarafında Cumhurbaşkanı var..
Öteki tarafında muhalefet partileri..
Allah’ın bildiğini kuldan saklamayalım.. Başbakan ortada.. Başkanlık sistemini istemiyor ama hayır da diyemiyor.. Top gezdiriyor..
-
Şöyle desek yanlış olmaz..
7 Haziran seçimleri için sadece partiler yarışmıyor, Cumhurbaşkanı da yarışıyor..
7 haziran seçimlerine sadece partiler girmiyor, Cumhurbaşkanı da giriyor..
Meydanlar da sadece liderler yok, Cumhurbaşkanı da var..
***
Şimdi kimse çıkıp Cumhurbaşkanı il ziyaretleri yapıyor, toplu açılış törenlerine katılıyor, vatandaşla kucaklaşıyor, seçime ne ilgisi var, falan demesin..
Seçim kampanyası yürüttüğünü bizzat Cumhurbaşkanı söylüyor.. Başkanlık sistemi için
Önce neredesin diyenlere..
İzne çıkarken söylemiştim.. ‘Ülkenin gündemiyle yaşamak insanı yoruyor.. Hele o gündem üzerine kalem oynatacaksan, hele o gündem üzerine üç beş kelam edeceksen; daha da yoruyor..’ dedim..
Bir hafta toz oldum..
Gündemden tamamen koptum.. Ne olup bittiğinden haberim yoktu.. Yoktu ama dönünce neyle karşılaşacağımı merak da etmedim..
***
Çünkü; tahmin etmek zor değildi..
Barikatlar, TOMA’lar, her köşe başını tutan polisler.. 1 Mayıs’tı, otoriter devlet geçen yıl olduğu gibi yine güç gösterisi yapacaktı..