İktidar partisi son günlerde söylem değiştirdi.. İktidar derken sadece Başbakan’ı kastetmiyorum, Cumhurbaşkanı’nı da kastediyorum..
Cumhurbaş-kanı da başından beri seçim kampanyasının içinde..
İktidar cephesi kampanyanın ilk çeyreğinde muhalefetin, daha doğrusu CHP’nin ekonomik vaatlerine cevap vermekle meşgul oldu..
CHP’nin vaatlerini çürütmek için çaba harcadı..
Kampanyanın ikinci çeyreğine girildiğinde iktidar cephesi (Cumhurbaşkanı ve Başbakan) söylem değiştirdi..
Din, iman, Kuran,
Kâbe, kıble, imam hatip, başörtüsü üzerinden siyaset yapmaya başladı.. Dini hassasiyetleri meydanların başat konusu yaptı..
Neden? Neden buna ihtiyaç duydu?
* * *
CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve kurmaylarıyla Ankara’da akşam yemeğinde buluştuk.. Söz dönüp dolaşıp bu meseleye de geldi.. İktidar buna neden ihtiyaç duydu?
Kılıçdaroğlu şu yorumu yaptı: “Kaybettiğini görüyor. Elinde son bir silah kaldı, o da din. Dini kullanarak iktidarda kalmak istiyor.”
* * *
Anketlerle siyasi nabız tutanların tespiti de aynı.. AKP’den HDP’ye ciddi oy kayması oldu..
AKP aşağıya doğru inmeye başladı.. (Zaten Cumhurbaşkanı’nın da Anayasa’ya aykırı mı değil mi diye bakmadan
palas pandıras
seçim sürecinin
içine dalmasının nedeni de bu.)
İktidar çare ararken HDP eş Başkanı Demirtaş’ın ters ortası, yani topu kendi sahasında havaya dikmesi.. İktidara gollük pozisyon yarattı..
Cumhurbaşkanı da, Başbakan da din, iman, Kuran, Kâbe, kıble söylemiyle Demirtaş’a cevap verdi..
(Gerçi sözlerini saptırdılar ama Demirtaş’ın yaptığı hataydı, iktidarın söylem üstünlüğü olduğu alana girmeyecekti. Ekmeğine
yağ sürmeyecekti.)
* * *
Demirtaş iktidara gollük pozisyon verdi dememin nedeni şu.. Kürt seçmenin yüzde 75’ten fazlası dindar.. Yüzde 75’in de büyük çoğunluğu mütedeyyin dindar değil, mutaassıp dindar..
İktidar, ‘din , iman, Kuran, Kâbe, kıble‘ söylemiyle bu kesimi konsolide etmeyi hedefledi.. Sünni Kürtleri
hedef aldı.. Peki tutar mı?
Din merkezli siyaset
pirim yapar mı?
CHP lideri Kılıçdaroğlu ‘bu seçimde karşılık bulacağına inanmıyorum’ dedi..
İktidar partisi fokur fokurmuş
Nerden çıkardın
diyeceksiniz?
AKP Milletvekili Mehmet Metiner’in yazısından.. Cumartesi günkü köşesinden partisine seslendi.. Dedi ki;
‘Gün küskünlük günü
değildir. Gün, kırgınlık günü değildir. Gün, ‘ Ben
olmazsam AK Parti işte böyle küçülür’ deme
günü değildir.’
* * *
Bu satırlardan anladım ki; iktidar partisi rahat değil.. İktidar partisi güle oynaya seçime gitmiyor.. Sıkıntılı.. İktidar partisinde küskünler
ordusu var.. Metiner
küskünlere seslenmiş:
‘Hani bu davanın sahibi sendin. Hiç kimse olmasa bile herkesten önce sen
olacaktın davan söz
konusu olduğunda..
Soruyorum; şimdi: Niçin inmiyorsun sahaya’
* * *
Bu satırlardan ne anlarınız? AKP içinde birileri pusuya yatmış, 7 Haziran’ı bekliyor..
Kim onlar? AKP milletvekili biliyor , biliyor ki; onları üstü kapalı tehdit ediyor:
“Başka birilerinin seçim sonrasına yönelik hesaplarını görmediğimizi kimse sanmasın (..) Henüz vakit varken in sahaya. Tıpkı Cumhurbaşkanı gibi meydan meydan dolaş (..) Kendi şahsi ikballerini, egolarını, hesaplarını davasının üstünde görenleri elbette AK Partililer unutmayacaktır.”
* * *
Bu satırlar iktidar partisinin fokur fokur kaynadığını taşmak için 8 Haziran sabahını
beklediğini anlatmıyor mu?
Zirvede uyum müthiş!
Kurumlar arası uyum, iletişim, koordinasyon nasıl diye sorsan.. Hiç bu kadar iyi olmamıştı derler..
Test etmeye kalksan!..
Cumartesi günü o test yapıldı.. Hatay’da sınırımızı havadan ihlal eden bir cismi (!) F-16’lar düşürdü..
Ne oluyor demeye kalmadı Milli Savunma Bakanı anında kahramanlık destanı çıkarmaya kalktı..
Sınırı ihlal edenin Suriye helikopteri olduğunu söyledi, silahlı kuvvetleri tebrik etti, hepsini gözlerinden öptü..
Gazeteci ‘galiba insansız hava aracıymış’ diye araya girmiş ama nafile.. Bakan helikopter olduğundan emindi..
* * *
Başbakan’da aynı havadaydı.. Sınırı aşan cezalandırılır diyerek özgül ağırlığı güçlü bir demeç verdi..
O da bakanı gibi zafer havasındaydı.. Hava Kuvvetleri Komutanı Öztürk ile konuştuğunu Suriye helikopterinin sınırı 7 mil ihlal ettiğini, önce uyarıldığını ihlal devam edince vurulduğunu açıkladı..
Havadaki cismin vurulma saati öğle 2’ydi.. Genelkurmay’dan açıklama akşam saatlerinde geldi:
Suriye’ye ait hava aracı düşürüldü..
* * *
Ne yapsınlar: Bunca kahramanlık içeren açıklamadan sonra ‘ insansız hava aracı’ diyemediler.. Hava aracı demekle yetindiler..