2016’nın yerli albümleri

25 Aralık 2016

“Kalben” - Kalben: Yılın en başarılı albümü olarak görüyorum. Hem Türk popuna hem de alternatif popa yeni bir soluk getirdi Kalben. İlk zamanlarından bu yana radarımızda yer alan bu ismin sesini, hikayelerini ve müziğini bütün Türkiye’ye sevdirdiğini görmek mutlu ediyor.

“İhtimaller” - Kenan Doğulu: Kayıtlarını bizzat izledim, şahane bir işçilik ve müzisyenlik var. Çok değerli cazcılar bir araya geldiler ve kendisi de yetenekli bir müzisyen olan Kenan Doğulu ile birlikte çaldılar. Türk popu hiç bu kadar caz olmamıştır herhalde.

“Fantezi Müzik” - Jakuzi: Kutay Soyocak ve Taner Yücel ortak projesi Jakuzi’nin ilk albümü bu yıl bağımsız müzikler arasında en fazla dikkat çeken iş oldu. Domuz Records etiketiyle yayınlanan new wave albümde yedi şarkı var. Soyocak’ın “Koca Bir Saçmalık”ta bol efektli bir Orhan Gencebay sesi gibi tınlayan vokalleri müthiş.

“Loungin” - Kerem Akdağ: Gilles Peterson’ın dünya prömiyerini yaptığı bu EP albüm, caz/soul/electronica camiasına umut verici bir giriş yaptı. Akdağ dünya çapında geleceği parlak genç müzisyen ve prodüktörlerimizden biri olarak değerlendirilebilir şimdiden.

“Mükemmel Boşluk” - Redd:

Yazının Devamı

2016'nın elektronik müzik albümleri

24 Aralık 2016

“III” - Moderat: Apparat ve Modeselektor’un Moderat adı altında yaptığı bu üçüncü albüm 2016’dan geriye kalan en dört dörtlük elektronik çalışma olarak notlarım arasına girmişti. Açıkçası elektronik müzik bir derya, derya da değil okyanus ve bu tanım tam olarak neyi ifade ediyor, kimde ne beklenti yaratıyor tarif etmek çok zor. Ticari/sektörel sınıflandırmalar bir yana şık karamsar tonu, müzikal ifadesindeki yalınlığı, estetik bütünlüğü ve çağımızın ruhunu yansıtması açısından benim ilk sıramda Moderat’ın albümü. “Running”, “Finder”, “Ghostmother” gibi çok net bir şekilde geleceğe kalacak klasikler var bu albümde.

“Mare” - Christian Löffler: Alman elektronik sahnesinin görece yenilerinden Löffler’in (bu ikinci LP çalışması) ekonomik efektleri, genellikle geniş çaplı bas kullanımıyla oluşturduğu sakin, sessiz, fazlaca içe dönük bir müziği var. Melankolik demek istemiyorum ama melankolik işte basbayağı. Üstelik insanı rahat bir yastık gibi kendine çekiyor.

“DJ Kicks” - Moodymann: Bu albüm 90’ların başındaki kaliteli chill out albümlerini, “Rebirth of Cool” serisini anımsatıyor. 30 kadar remiks ve edit arasında şöyle bir gezindiğimde Little Dragon’dan Cody Chesnutt’a, Jai Paul’a,

Yazının Devamı

Metroda sabah

20 Aralık 2016

Kulaklığı sıyırdım. Anonsu dinliyorum. 5 dakikadır hareketsiz duruyoruz, ters bir şey olmalı. Enerji probleminden dolayı Taksim’de inmemiz isteniyor.

Homur homur... “Bomba mı bu?” Homur homur...

Yanımda oturan abiye mesaj gelmişmiş, zaten biliyormuş, bile bile binmişmiş...

Haklı olmanın gururunu yaşıyor.

Vagonun öte ucundan “Bomba mı?” diye soruluyor.

Hayır, anons “Taksim son durak, çünkü hattın kalan kısmında enerji problemi” var diyor.

Ama dinleyen yok. Çünkü herkes bombaya inanmak istiyor. Bunun için haklı nedenleri var.

Ha bire söylenmeler...

Yazının Devamı

2016’da popa renk katan albümler

18 Aralık 2016

Yılın IndIe pop albümü

“Junk” - M83: Fransız prodüktör ve müzisyen Anthony Gonzales’in (M83) 2016 albümü her zamankinden daha pop şarkılarla çıktı karşımıza. Fransız vokal Mai Lan ile kaydettiği dört şarkıdan “Laser Gun” ve “Go!” yılın en iyi pop şarkıları listeme üst sıralardan giriyor. Albüm zihin açıcı efektlerle cesurca hazırlanmış indie pop şarkılarıyla dolu.

Yılın pop albümü

“Blossoms” - Blossoms: Dikkatli kulaklar bu ilk albümle karşılaşınca hemen muhtelif referansları algılayacak. The Smiths’ten Suede’e, A-Ha’dan Yes’e, Hall&Oates’tan Pet Shop Boys’a kendilerinden önceki pek çok gruba adeta saygı duruşunda bulunmuş, her şarkıya referanslar sıkıştırmış Blossoms. Gitarlar ve synthesizer kullanımıyla pop müzikteki grup anlayışını (beş kişiler) temize çekmişler adeta. Adlarını bir pub’dan almalarını da, radyo dostu şarkılarının tonunu da sevdim. İngiliz usulü şık pop.

Yılın pop rock albümü

Yazının Devamı

Yıl bitmeden dinlemeniz gereken 8 albüm

17 Aralık 2016

“Pop or Not” - Whyte Horses: Shoegaze, surf rock, psychedelic; istediğiniz adı verebilirsiniz. Manchester’dan çıktıysa dinlenir. Whyte Horses 2016’dan hafızalara kazınan en şık sound’lardan birini üretti. “The Snowfalls”u loop’a alarak geçti yılın ikinci yarısı.

“Black Focus” - Yussef Kamaal: İngiliz broken beat, caz, hiphop ikilisi Yussef Kamaal, davulcu Yussef Dayes ve prodüktör Kamaal Williams (aka Henry Wu) tarafından kuruldu ve ilk albümleri yıl sonunda yayınlandı. Brownswood imzalı LP, uzun yıllar farklı ekiplerde çalışan iki şahane müzisyenin deneyimlerini ve müzikal zenginliğini yansıtıyor.

“How To Be A Human Being” - Glass Animals: Bu yıl indie pop alanında çıkan en ilginç ve orijinal albümlerden biri bu. Solist David Bayley’nin sağdan soldan duyduğu hikayeleri anlattığı şarkılardan oluşuyor.

“Oh No” - Jessy Lanza: Kanadalı sanatçı, önünde klavyesi, mikrofonu ve bir sürü efektiyle yarattığı tek kişilik elektronik dünyada gayet mutlu. Dinleyicisini hiç sıkıp yormadan kendi hayal alemine davet ediyor.

“Bloom Forever” - Thomas Cohen: Genç İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Thomas Cohen bence bu yılın en düzgün, en tatmin edici işlerinden birini yaptı ama yeteri kadar ilgi çekti mi

Yazının Devamı

‘Bu ülkede çocuk sahibi mi olunur?’

13 Aralık 2016

Bu ülkede çocuk mu doğurulur, bu ülkede çocuk mu büyütülür?” Her bombadan sonra neredeyse standart oldu artık. Başka bir ülkede her şey harika olacak ön kabulüyle sorulan bu retorik soruya gene de yanıt vermeye çalışayım ben.

Yeni bir baba olarak sanki üzerime vazifeymiş gibi havalara gireyim biraz izin verin.

Eskiden hayatımızın sorunlu ama en azından sıkıcı olmayan bir hayat olduğu iması “Burası Norveç mi canım” denerek iyimserlik ve sevecenlikle ifade edilirdi.

İtiraf edeyim, olayların geldiği noktada zaman zaman Beyrut’a razı olabileceğim günler geçiriyorum ben artık. Hepimiz geçiriyoruz.

Üstelik, bombalar patlamasa da sorunlar var. Eğitim sorunu büyük. Çocuklarımıza okullarda öğretilen şeylerden, verilen eğitimin kalitesinden ve evrenselliğinden memnun olmayacağımız bir dönemdeyiz. Hoşgörü, farklı bir sese saygı, diyalog gibi kavramlar hayal oldu. Kutuplaşma dorukta. Bilgi ve birikimle hak edenin değil belli bir görüşe sahip olanın ödüllendirildiği bir ortam giderek kurumsallaşıyor, vesaire vesaire...

Özetle, çocuklar için harika bir ortam değil. Kabul. Hepsine eyvallah da.

Başka dünya mı var? Başka bir hayat mı var?

“Bu dünyaya çocuk getirmem.” Peki, hangi dünyayı beklemeyi düşünüyo

Yazının Devamı

2016’nın CD şampiyonu Mozart

11 Aralık 2016

Mozart’ın ölümünün 225. yılıymış ve bu rakam hayli enteresan bulunmuş olmalı ki 225. yıl anısına 200 CD’Lik bir box set yayınlandı. Tüm çabalara rağmen 225 CD’lik bir box set yayınlanamadığı anlaşılıyor. Müzikseverlerin 200 CD ile yetinmesi gerek.

Amazon üzerinde nakliye hariç 448 dolara satın alınabilen, yaklaşık 20 kg ağırlığındaki bu paket (Türk lirasına çevirince 1500 lira civarı tutuyor) Decca Classics, Deutsche Grammophon, Salzburg Mozarteum Foundation işbirliğiyle hayata geçirilmiş.

Mozart’ın Handel ve Bach aranjmanları yer alıyormuş bu CD’de, ilk kez. Bach’ı Batı dünyasının gündemine ölümünden 100 yıl sonra yeniden getiren Mozart’tı. Anlamlı bir içerik.

Müzikseverler sevmiş

30 CD boyunca önemli eserlerin alternatif icraları var. Kalan CD’lerde beş saatlik yeni performanslar var. Farkı, Mozart’ın kendi enstrümanlarıyla kaydedilmiş olması.

Yeni keşfedilmiş parçalar var. Daha önce hiçbir yerde yer almamış eserlerden söz ediyoruz. Çok az icra edilmiş eserleri bir araya getirilmiş.

İcracıları sayıyorum: Abbado, Barenboim, Bartoli, Böhm, Brendel, Brüggen, Damrau, DiDonato, Fleming, Gardiner, Hogwood, Mackerras, Marriner, Mutter, Nezet-Seguin, Östman, Pinnock, Pires, Schiff, Solti, Terf

Yazının Devamı

Blockchain müziği değiştirebilir mi?

10 Aralık 2016

Bugün şarkılarını besteleyip Spotify’a koyan bir sanatçı, kimi hesaplamalara göre dinleme başına 0.001128 dolar alıyor. Bu parayı artık dolarda mı tutar, liraya çevirip mi saklar, yoksa dolar bozdurtup, makbuzuyla gidip vatansever bir dönerciden pide ya da döner mi alır siz düşünün. Bu hesaba göre bir milyon dinlenen bir şarkının getirisi 1128 dolar. Esnaf olsan çoktan kepenk indirmen lazım.

Spotify bu ücretin 0.006 ile 0.0084 dolar arasında olduğunu söylüyor. Ancak güçlü itirazlar var. Portishead’den Geoff Barrow geçen sene isyan etmişti. Portishead’in 34 milyon dinlemeden eline geçen stream ücreti 2 bin 589 dolardı. Buna göre bir “Sour Times” eşittir 0.00007615 dolar.

Çok fazla aracı var

Bir başka infografikte ABD’de asgari ücret olan 1260 doları kazanmak için bir sanatçının hangi platformda ne kadar dinlenmesi gerektiği araştırılmış. Mesela Spotify’da bir sanatçının bu rakama ulaşabilmesi için 1 milyon 117 bin 21 kez dinlenmesi lazımmış. Bağımsızsa eğer (aracılar azaldığından) 180 bin dinlenme yetiyor. Tabii haberleri olup da sizi dinlerlerse. YouTube’da 4 milyon 200 bin dinlenme 1260 dolar ediyor. Bağımsızsanız bile 700 bin dinlemeye ulaşmanız lazım bu rakamı alabilmek için.

Müziği

Yazının Devamı