2017’nin “en iyi” 20 albümü -2

24 Aralık 2017

2017 yılında keyif alarak dinlediğim albümleri paylaşmaya devam. İşte geçen yıl yayınlanan 10 albüm daha

- “Soul Of a Woman” - Sharon Jones and the Dap KIngs: Sharon Jones’un kanserle mücadele ettiği son yılında kaydettiği yeni şarkılardan oluşan albüm. Klasik funk ve soul’un en güzel ve canlı örneklerinden biri. 2017 model orijinal soul albümü.

- “Somersault” - Beach FossIls: Indie ekolün en yeteneklilerinden Beach Fossils. Dört yıldan bu yana ilk uzunçalarlarında ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Real Estate / DIIV tarzı shogaze - surf rock dalgasını bir adım öteye götümeyi, hayret verici müzikal buluşlarla başarırken klasikleşmeye hayli yakınlar.

- “The Ooz” - KIng Krule: Bu köşede ilk kez 2013’te yayınladığı ilk uzunçalar “6 feet Beneath The Moon” vesilesiyle bahsetmiştim kendisinden. 19 yaşındaydı sesi çok farklıydı, çıplak gitar tonunu etkileyici kullanıyordu, şiiri, sözleri sağlam bir genç ozandı. Bugün çok daha başarılı ve giderek daha fazla tanınıyor. (7 Şubat’ta Garanti Caz Yeşili kapsamında Salon’da izleyeceğiz.) “The Ooz”, caz, rap, rock sacayağı üzerine kurulu 18 şarkıdan oluşuyor. Bu sacayağının ortasında King Krule’un kendine has, zaman zaman bir genç Tom Waits

Yazının Devamı

2017’nin “en iyi” 20 albümü -1

23 Aralık 2017

En iyi albüm ne demek? Bunu tartışmak ve nesnel bir kriter bulmakla zaman harcamak yerine kişisel listemi paylaşmayı tercih ediyorum. Bu albümler benim geçen yıl büyük bir keyifle, en fazla dinlediğim albümler

“Take Me Apart” Kelela: Yeni nesil R&B ve popun en iyi sentezlerinden
biri Kelela’nın “Take Me Apart”ıydı şüphesiz. Rap’in siyah müziği ve popu tek başına domine ettiği bir dönemde farklı bir kanal açan önemli, her şeyden önce dinlemesi zevkli vokal odaklı bir albüm.

“ThIs Old Dog” Mac DeMarco: Mac DeMarco’nun her albümünü her şarkısını sevenler bile kariyerinin en iyi şarkılarının bu albümde olduğunu kabul edecektir. “On the Level” dinlemeye doyamadığım şarkılardan biri oldu geçen yıl. DeMarco’nun “Benim için çok özel anlamı var, ailemle ilgili dediği” albümü.

“La Vem a Morte” BoogarIns: Brezilyalı psychedelic rock ekibi ülkelerinin 60’lardaki Tropicalia dalgasını bugüne şahane şekilde taşıyor. Kendilerine has vokaller, Portekizcenin büyüsü, keyboard’larla destekli şahane garaj sound’larıyla hayran bıraktılar. “Onda Negra” unutulmaz şarkılardan.

Sene sonu yaklaştığında her müzik yayını, kendi meşrebince yılın öne çıkan albümlerini dizmeye çalışır. Bu çok normal. Anormal

Yazının Devamı

Önemli soru: ‘Çıkıyor musunuz?’

19 Aralık 2017

Evin önünde park yeri bulunca sevinçten bir hafta işe otobüsle, metroyla giden milletiz. “O kadar güzel yer buldum ki kıyamadım sabah arabayı çıkaramadım. Biraz daha dursun.” Size hiç olmadı mı? Bana oluyor.

Sabahları yanından geçip, “Nasıl da güzel park ettim” diye bakarsın şöyle sağından solundan arabanın. Onun tadı hiçbir şeyde yok. Tam o sırada bir münasebetsiz mütecaviz gelir. Bu tatlı hayal âlemini yıkmaya ant içmiştir:

“Pardon çıkıyor musunuz?”

Seni çakal seni. Bu güzel yeri bırakır mıyım ben sana hiç? “Hayır” dersin keyifle. Yorgun ama muzaffer savaşçının gururlu sesidir o.

Ha bire aç kapa bagajı, bir şey alacakmış gibi arka koltuğa uzan, sileceklerle oyna, torpidoyu yokla, orasını burasını kurcala. Gelip sorarlar: “Çıkacak mısınız?”. “Hayır.” Bir keyif, bir tatlı sıcaklık: “Bugün de metrobüsle geçeyim ben. Buna değer.”

“Çıkıyor musunuz?” sanıldığından karmaşık bir soru. Sizi ikilemlere, zor kararlara, önemli süreçlere, dönemeçlere sevk edecek bir soru. Verilen yanıtın hayatınızda sonuçları olacak. Telaşa sürükleyecek, iki ayağınızı bir pabuca sokacak, çıldırtıcı bir soru.

Arabanın yanına daha varmadan sizi bulur. Yürüyüşünüz, her haliniz sizi ele verir, az sonra çıkacaksınız

Yazının Devamı

Ayben her şeye karşı

17 Aralık 2017

Ayben’in, “baskı ve şiddetle susturulan bütün kadınlara” adadığı yeni albümü “Başkan”, rap müzik dinlemeyenleri de kendine çekebilecek müzikal özelliklere, zehir gibi sözlere sahip

Ayben’in, Basemode Records imzalı yeni albümü “Başkan”ın ilk single’ı, aynı adlı açılış şarkısıydı. Bu şarkının bir de videosu var. Ayben bu videoda temsili siyaset, medya figürleri ve popüler kültürü temsil eden imgeler üzerinden hakim toplumsal kalıplara yönelik bir eleştiri yapıyor.

Şarkılarda aşktan başka söz olmamasını, etrafta olan bitenin görülmemesini, televizyonların beyin yıkayan yayıncılığını, hırsızlığı ve pek çok başka genel sorunu eleştiriyor ve meydan okuyor.

Ayben’in kafası bozuk çünkü etrafta hoşuna gitmeyen şey çok fazla. Her makul vicdan sahibi insanı isyan ettirecek olaylara nasıl sessiz kalınabilir ki?
Kadınlara uygulanan şiddet (Ayben albümünü baskı ve şiddetle susturulan tüm kadınlara adamıştı), en alttakilerin hayat mücadelesi, müzik sektörünün kodamanları, pop müzik, rap müzik... Ayben’in ters giden her şeyle problemi dizelerine yansıyor.

“Başkan”ın sonunda “Tüm eski defterleri sildim, yenisine başlıyorum şimdi” diyor. Ben bu sözü içerik değil müzikal açıdan yorumlayayım. Ayben

Yazının Devamı

Dizi evi gibi albüm

16 Aralık 2017

U2’nun yeni albümü “Songs of Experience” nerede kaydedilmiş, nasıl süreçlerden geçmiş, kimler katkıda bulunmuş, şarkılar ne diyor, tema ne? Bunları anlatmak isterdim ama yapamıyorum

Elimizde kalan sadece sevgi” diyor Bono, açılış şarkısında. Günün moda efektlerinden geçirilmiş, trendlere uygun vokaliyle. Bizim elimizde ne kaldı ayrı konu onu tartışırız. Ama vergi cennetlerinde kurulan şirketlere yatırım yaptığı Paradise belgelerinde kayıtlı olan birinin elinde sevgiden fazlasının kaldığı kesin.* Vergi ödemeyince bayağı bir şey kalıyor olmalı.

Eğlence dünyasının yıldızları, tıpkı politikacılar gibi anonim insanlar değil. Bu işe girerken her adımlarının takip edileceğini bilmeliler. Bilirler. Özel hayat ihlali özel hayatı olanlar için bir mesele. Bütün hayatınızı ve varlığınızı kamuoyu önünde oynadığınız rollere borçluysanız sizi her adımınızda izlerler, eleştirirler, yargılarlar. Hele hele kimliğinizi sosyal sorumluluk projelerinde ön sıralara koşmaya, global vicdan yönetimine borçluysanız, söyleminizle eyleminiz tutarlı olmadığında eleştirilmeniz de normaldir.

Bono’nun dokunaklı sesi kalbime ulaşmıyor

Bugün U2 dinlerken karmaşık duygular içindeyim. Kendini topluma sevdirmeye çalışan

Yazının Devamı

Yeni nesil göç dalgası

12 Aralık 2017

Eskiden “bir sahil kasabasına taşınmak” denirdi. Hayat bunaltınca, kıskaç daralınca, şartlar iyice köşeye sıkıştırınca kaçış planı buydu. Güneyde bir sahil kasabası.

Bu neredeyse cumhuriyet kadar eski, ilk izleri Cevat Şakir’in “Mavi Sürgün”ünde görülen düşünce, yıllarca ‘eğitimli orta sınıfın emeklilik planı’ olarak dar bir çerçevede algılandı. Çokça da dalga geçildi liberaller tarafından bu düşle.

Halbuki Cevat Şakir emekli değildi. Şehirden ve şehrin insanlarından ilişkilerinden o kadar bıkmıştı ki sürgüne gönderildiği Bodrum’u cennet olarak görmesi de zor olmadı. Sürgün ona başka bir hayatın mümkün olduğunu gösterdi. Bir tercih değil mecburiyet sonucu onun için şartlar hazırdı.

***

Sahil kasabası hayali yıllar içinde gelişti, yeni virajlar döndü, çeşitlendi. Mesela büyük denizci ve doğasever Sadun Boro’yla beraber denizlere açılmaya evrildi.

Ve zamanla az sayıda insanın gerçeğe dönüştürebildiği bir hayalden, makul ve gerçekçi bir seçeneğe dönüştü.

Bu yolculukta çapını da büyüttü. Hamdolsun artık “daralan” kitle o kadar büyük ki sahil kasabası dar geleceğinden sahil şehri hayalleri kuruluyor. Yazlık yer değil yıl boyu yaşanacak bir yer için hazırlıklar yapılıyor.

“Biz bu şehrin üç beş

Yazının Devamı

Ormana bakan pencere

10 Aralık 2017

İngiliz prodüktör ve elektronik müzik sanatçısı Kieran Hebden bir süredir hayli yoğun biçimde kayıtlar yapıyor ve bunları çoğu zaman bir albüm çatısı altına toplamadan paylaşıyor. Onun işlerini takip edenler ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu, ne kadar detaycı olduğunu bilir. Müziğine bunların hepsini bir heykeltıraş gibi ince ince yansıtır. Bunun yanında karanlık bir yanı vardır Four Tet müziğinin. Son derece bireysel, duygusal, sezgisel alanlarda dolaşır. Somut, dünyevi, maddiyata dayalı bir şeylerden bahsetmez sanki. Yine de kendinizi bir ayinde ya da metafizik bir yerlerde hissetmezsiniz. Gayet dünyalıdır. Müziğiyle dans edebilirsiniz. Sallanabilirsiniz. Oturup kara kara düşünebilir ya da uzun bir yolda gözlerinizi ufka dikip güneşin batışını izleyerken hayatınızı gözden geçirebilirsiniz.

İçiçe geçen ritimleri, melodi döngülerini, sample’ladığı doğal sesleri kullanmayı sever. Bu bazen bir kaykayın sağa sola kayıp dururken çıkardığı tekerlek sesleri olabilir, bazen bir kuşun kur türküsü bazen bir sivrisinek bazen bir daktilo. Çoğu zaman farklı müzik enstrümanları; trompetler, davullar, çoklukla vurmalılar... Son derece fütüristik de olabilir Four Tet, fakat hayli nostaljik bir

Yazının Devamı

Yepyeni 3 “eski usul” albüm

9 Aralık 2017

“Soul of a Woman” Sharon Jones and the Dap KIngs

Sharon Jones’un ölümünün ardından yayınlanan son albümü, bir “anısına” albümü değil. “Best of” da değil. Bu yeni bir albüm. Jones bir yandan kanser tedavisi görürken diğer yandan bu albümü yetiştirmeye çalışıyordu. Soul müziğin son 10 yıldaki en güçlü en karakteristik vokallerinden ve kişiliklerinden biriydi. Gerek müzikal çalışmaları, gerek kişiliği bakımından gerçek bir “bağımsız” sanatçı olduğunu söyleyebiliriz.

Albüm belki de şu ana kadar yaptıklarının en iyisi. Dap Kings tarafından ustaca çalınmış 11 nefis soul şarkısı. Son derece pozitif bir albüm bu üstelik.

Yıllarını ırkçı ve seksist önyargılarla, müzik kartelleriyle ve son olarak da kanserle mücadele ederek geçiren, her olumsuzluğu gülümsemeyle karşılamayı bilen yürekli, müthiş bir insandı. Sevgiyle anıyorum.

“Waiting On A Song” - Dan Auerbach

The Black Keys’in solisti Dan Auerbach’ın gruptan ayrı projesi The Arcs’ı biliyoruz. Ama bu ilk solo albümü. 2010’dan bu yana Nashville’de yaşayan ve buradaki Easy Eye Sound adlı stüdyoda pek çok uluslararası sanatçıyla kayıtlar yapan sanatçının 10 şarkılık albümü blues, soul, rock, country sularında dolanan, Amerikan müziğinin en yerel

Yazının Devamı