Dizi evi gibi albüm

U2’nun yeni albümü “Songs of Experience” nerede kaydedilmiş, nasıl süreçlerden geçmiş, kimler katkıda bulunmuş, şarkılar ne diyor, tema ne? Bunları anlatmak isterdim ama yapamıyorum

Elimizde kalan sadece sevgi” diyor Bono, açılış şarkısında. Günün moda efektlerinden geçirilmiş, trendlere uygun vokaliyle. Bizim elimizde ne kaldı ayrı konu onu tartışırız. Ama vergi cennetlerinde kurulan şirketlere yatırım yaptığı Paradise belgelerinde kayıtlı olan birinin elinde sevgiden fazlasının kaldığı kesin.* Vergi ödemeyince bayağı bir şey kalıyor olmalı.

Eğlence dünyasının yıldızları, tıpkı politikacılar gibi anonim insanlar değil. Bu işe girerken her adımlarının takip edileceğini bilmeliler. Bilirler. Özel hayat ihlali özel hayatı olanlar için bir mesele. Bütün hayatınızı ve varlığınızı kamuoyu önünde oynadığınız rollere borçluysanız sizi her adımınızda izlerler, eleştirirler, yargılarlar. Hele hele kimliğinizi sosyal sorumluluk projelerinde ön sıralara koşmaya, global vicdan yönetimine borçluysanız, söyleminizle eyleminiz tutarlı olmadığında eleştirilmeniz de normaldir.

Bono’nun dokunaklı sesi kalbime ulaşmıyor

Bugün U2 dinlerken karmaşık duygular içindeyim. Kendini topluma sevdirmeye çalışan siyasetçilerin her zaman yardımına koşmuş birini görüyorum ben. Ününü ve şöhretini, insanlığa faydalı işlere hizmet için kullanan bir star görmüyorum artık. Buradan edindiği itibarla müziğini pazarlayan ve kazandıklarını vergiden muaf hesaplara gönderen birini görüyorum.
Müzikten bahsedersek, burada size salt müzik anlatmamın imkanı yok.

Aslında ne güzel olurdu. Albümün kendisiyle ilgili konuşabilirdik. Şarkılardan ve anlattıkları hikayelerden bahsedebilirdik. Nerede kaydedilmiş, hangi süreçlerden geçmiş Kendrick Lamar, Haim, Justin Vernon ne tür katkılar sağlamış bunları tartışabilirdik. 2014’teki “Songs of Innocence”ın devamı olduğundan hareketle iki albümü karşılaştırabilirdik. 2014’te “Songs Of Innocence” Apple cihazı olanlara bedava yüklenmişti de herkes nasıl bu fırsatçılıktan nefret etmişti onu anlatırdım. Fırsatçılıktan ve yeryüzündeki herkesin bu U2 albümünü dinlemek isteyeceği yönündeki kibirli inançlarından. Hani teknoloji siteleri yoğun talep üzerine “U2 albümünü nasıl silersiniz” haberleri yapmıştı. Hani “2014’ün en çok silinen albümü Grammy’si adayı” esprileri yapılıyordu haklarında. Bunları konuşurduk. Olmadı.
Müzik de bütün sanatlar gibi ikna müessesesidir. İkna olamıyoruz. Sevgi mesajları bu tarafa geçmiyor. Kanayan sosyal sorumlu Bono yüreği bana bir şey ifade etmiyor, dokunaklı sesi kulaklarıma ulaşsa da kalbime ulaşmıyor. İyi para harcanarak döşenmiş, masraftan kaçınılmamış dizi evi gibi olmuş albüm. Güzel, ama gerçek hayatta kimse yaşamıyor o evde.
(*) U2 solisti Bono’nun Malta’ya kayıtlı Nude Estate adlı firmaya yatırım yaptığı kayıtlarda yer alıyor. Kayıtlara göre şirket 2007’de Litvanya’da bir AVM satın alıyor. Ardından da Nude Estate 1 adında, Guernsay’e kayıtlı başka bir şirket tarafından satın alınıyor. Malta şirketlerin kârından yüzde 5 vergi alırken Guernsay’de bu oran sıfır. Bono konu hakkında araştırma başlatan Litvanya makamlarının ulaşacağı sonuçları kendisinin de merakla beklediğini, bu hareketlerden haberi olmadığını, zamanında off shore şirketlerin şeffalığı konusunda bir kampanya yürüttüğünü ve bu yüzden adının burada yer almış olabileceğini açıkladı.

Bir solukta dinlenecek 2 yeni albüm

- “How To Solve Our Human Problems?” EP / Belle & Sebastian: “İnsani sorunlarımızı nasıl çözeceğiz?”, albümün adını tercüme edince böyle bir şey oluyor. Bu kişisel gelişim kitabı ya da kof köşe yazısı gibi başlığa çok takılmayın. Glasgowlu Belle & Sebastian’ın bu soruya verecek somut bir yanıtı yok. Böyle bir soruya yanıt bulmaya girişecek türde sıkıcı insanlar hiç değiller.

Onların yaptığı ortalığı karıştırmak. Üç EP, yani mini albümden oluşacak bir serinin ilk albümü bu. Uzunçalar albüm çıkarmanın artık pek etkisi kalmadığını düşündüklerinden şarkıları yaptıkça paylaşmaya karar vermişler. Bir kalantor albüm yerine üç mini albümün nedeni bu. (Matador)
- “This Land is Ours” EP / Shoffy: Los Angeles çıkışlı Alex Shofler’ın EP’si, bugünlerde indie folk neye benziyor sorusuna güzel bir yanıt. Sanatçının bu yıl içinde yayınlanan uzunçalar albümü “Shoffy”, elektronik altyapılar ve pop ritimlerle açıkçası fazla hafif ve ana akım bir iş. Vokale dayalı minimal işlerden hoşlananlar bir göz atsın derim. (Otherground Records)