Ayben’in, “baskı ve şiddetle susturulan bütün kadınlara” adadığı yeni albümü “Başkan”, rap müzik dinlemeyenleri de kendine çekebilecek müzikal özelliklere, zehir gibi sözlere sahip
Ayben’in, Basemode Records imzalı yeni albümü “Başkan”ın ilk single’ı, aynı adlı açılış şarkısıydı. Bu şarkının bir de videosu var. Ayben bu videoda temsili siyaset, medya figürleri ve popüler kültürü temsil eden imgeler üzerinden hakim toplumsal kalıplara yönelik bir eleştiri yapıyor.
Şarkılarda aşktan başka söz olmamasını, etrafta olan bitenin görülmemesini, televizyonların beyin yıkayan yayıncılığını, hırsızlığı ve pek çok başka genel sorunu eleştiriyor ve meydan okuyor.
Ayben’in kafası bozuk çünkü etrafta hoşuna gitmeyen şey çok fazla. Her makul vicdan sahibi insanı isyan ettirecek olaylara nasıl sessiz kalınabilir ki?
Kadınlara uygulanan şiddet (Ayben albümünü baskı ve şiddetle susturulan tüm kadınlara adamıştı), en alttakilerin hayat mücadelesi, müzik sektörünün kodamanları, pop müzik, rap müzik... Ayben’in ters giden her şeyle problemi dizelerine yansıyor.
“Başkan”ın sonunda “Tüm eski defterleri sildim, yenisine başlıyorum şimdi” diyor. Ben bu sözü içerik değil müzikal açıdan yorumlayayım. Ayben müziğinde yeni bir defter açmış.
Dikkatli kulaklar hemen anlar
En büyük yardımcısı da müzik işlerinden sorumlu başkan yardımcısı diyebileceğimiz Da Poet. Beat Tapes başlığı altında ikinci albümünü yıl içinde yayınlayan Da Poet, urban sound dediğimiz bütün sesleri rap çatısı altında bir araya getiriyor ve sanatını bu anlayışta icra ediyor. Kent müziği dediniz mi bir standart bulmak zordur. Çünkü her kentin sesi soluğu sound’u farklıdır ve urban sound’ların güzelliği de budur. Da Poet’in kent müziği yaptığı yer İstanbul olduğu için burada doğulu ve batılı bir sürü şeyi bir arada bulabilirsiniz.
Her şehir dünyadan kendisine ulaşan sesleri ve kendi içinden yükselen nameleri karıştırır, kaynatır, damıtır, kendine has bir “öz”, bir sound oluşturur. İyi prodüktörler bu sound’u duyar.
Da Poet bu bakış açısını Ayben’in albümünde müziklerine imza attığı altı şarkıya ince ince işliyor. Albümün pek çok rap albümünden farkı biraz Da Poet’in bakış açısında. Da Poet, rap şarkısı yapmaya çalışmıyor, güzel bir şarkı yapmaya çalışıyor. Beat ve sound yaratmak amacıyla yola çıkıyor. Sanırım dikkatli kulaklar bunu hemen anlayacak.
Albüme ustaca dokunuşlar yapmış tek isim Da Poet değil. Yeni nesil başarılı rap prodüktörü Tanerman üç şarkıyı ele almış. “Yol Ver”, “Dur Kaç”, “Umur Var” trap anlayışında yeni nesil rap şarkılar.
“Ne Var Ne Yok”, “Yeniden” bir diğer prodüktör Rokabeat’in el attığı etkileyici rap şarkıları olmuş. Bir şarkıda da (“Fenomen”) Ceza imzası var. Ayben burada abisiyle düet yapıyor (“Rap ailemize emanet, bilek işi değil yürek işiymiş halen”). Ceza nakaratta “Fenomen ol” derken , LL Cool J’in 1997 hit’i “Phenomenon”a ince selam çakmış kulağım yanıltmadıysa.
Türkçeyi cesurca kurcalayan “Başkan”, sadece rap dinleyicisine hitap eden bir albüm değil. Müzikal açıdan iyiyi, kaliteliyi ayırt eden her dinleyici bu albümde kendine uygun bir ses duyacaktır.
Konserler hakkında gerçekler
- Sanatçı kaşeleri, teknik giderler, salon kirası, vergiler derken sponsor olmadan bırakın kâr etmeyi zararsız konser mümkün değil.
- Bir konserin bütün biletleri satılsa dahi çoğu zaman kâr etmeniz çok zor.
- Türkiye’de bilet fiyatları nominal olarak Batı ülkeleriyle aynı ya da daha ucuz olmasına rağmen ortalama kişi başı gelirle karşılaştırıldığında çok pahalı. Sponsorun katkı payı bilet gelirinden çok fazla.
- Yabancı sanatçılar Türkiye’ye gelmemek için türlü taklalar atıyor, fiyat yükseltiyor.
- Peki diyeceksiniz, konserler nasıl oluyor da hâlâ bu şartlarda düzenlenebiliyor? İnsanlar nasıl kâr ediyor?
- “Sponsorlar sayesinde” yanıtının ardından verilebilecek en makul yanıt sanırım “konser esnasında satılan içeceklerden elde edilen gelir” olabilir.
- O yüzden şu niye gelmiyor, bu niye geliyor diye şikayet etmek yerine yapılacak en iyi şey konserlerden keyif almaya bakmak.
Plakseverlerin ilgilenebileceği bir haber. “Plak Mecmuası” dergisi bayilerdeki yerini aldı. Adından da anlaşılacağı gibi plak meraklılarına ve plak kültürüne hitap ediyor. Merak edilen bilgiler, plağa yeni merak saranlara işe yarar öneriler, yeni basılan plaklara dair haberler, plak koleksiyoncularıyla söyleşiler var. Tarihteki büyük gruplar ve albümleri hakkında yazılar ve analizlere de yer verilmiş.
Kapak konusu “50’nci yılında 1967 plakları”. Amatör ruhla hazırlanmış samimi bir dergi. Uzun ömürlü olması, plakların yanına rafa dizilmesi dileğiyle.