Dolmakalemle yazmanın 10 altın kuralı

29 Mayıs 2022

Yazı yazmak birçok açıdan fotoğraf çekmeye benziyor hem zamanın ruhunu yakalamak hem de kendimizi kağıt üzerinde görebilmek için basit ama etkili kurallarla günü yakalayabiliriz

1 Gittiğin her yere dolmakalemini ve defterini de götür:

Fikirler ve duygular uçucudur, nerede olursan ol, aklına bir fikir gelebilir. Yazı kalıcıdır, yazmak için mutlaka bir masa olması gerekmez. Yeter ki dolmakalemin ve defterin her zaman yanında olsun, yolda yürürken de yazı yazabilirsin. Metroda, otobüste, lokantada, deniz kenarında yani nerede olursan ol, istediğin yerde yazmak isteyebilirsin, dolmakalemin hep yanında olsun.

2 Dolmakalemini her zaman kullanabilirsin:

Yazmanın mutlak ve özel bir zamanı yoktur. Sabahın köründe, öğle vakti güneş tam tepedeyken veya gecenin bir yarısında yazı yazmak isteyebilirsin.

3 Dolmakalem hayatına karışmaz, hayatının bir parçası olur:

Dolmakalem hayatın boyunca istediğin şeydir, beraber kahve içtiğin arkadaşın ve manevi yoldaşındır. Dolmakalemle yazı yazmak, tıpkı konuşmak, yürümek, yemek, düşünmek, gülmek ve âşık olma

Yazının Devamı

Karalama tuvali

22 Mayıs 2022

Cy Twombly’nin eserleri basit karalamalar değil, yazı kültürü ve sanat tarihinin önemli işleri arasında yerlerini almış düşünce dolu başyapıtlardır

12 Kasım 2014’te Amerikalı ressam Cy Twombly’nin (1928-2011) “Untitled” (İsimsiz, 1970) isimli karatahta üzerine tebeşirle çizilmiş gibi bir izlenim bırakan eseri “savaş sonrası çağdaş sanat” kapsamında Christie’s Müzayede Evi tarafından New York’ta 69 milyon 605 bin dolara satıldı. (görsel 1) 

 

Ertesi yıl da Sotheby’s Müzayede Evi’nin New York’ta düzenlediği bir başka çağdaş sanat müzayedesinde sanatçının 1968 tarihli benzer bir soyut karatahta çalışması, sanatçı için bir rekor olan 70,5 milyon dolara alıcı buldu. Tuval üzerine yağlı boya ve pastel boya kullanarak yaptığı “İsimsiz” adlı tablosu sanatçının “karatahta” serisinin bir parçasıydı. Sanatçı bu eserleri tablo boyunca ileri geri yürüyen asistanının omuzları üzerine çıkarak yapmış. 

Ancak karalama gibi

Yazının Devamı

Ayakta yazı yazmanın kısa tarihi

15 Mayıs 2022

Önceleri yazı yazmak isteyenler dizlerinin üzerinde, yerde veya birkaç santimetre yüksekliğindeki kısa ayaklı tablalarda yazıyordu. Sonra Leonardo da Vinci’nin öncülük ettiği yüksek masalarda ve ayakta çalışmak moda oldu...

Yazı araç gereçleri arasında kâğıt, mürekkep ve kalem sayılır ama masa herkesin düşündüğü ilk şeyler arasında yer almaz. Ancak çalışma masası kendine özgü kuralları olan başka bir dünyadır. Mesela tablanın yüzeyinin kalemle ve kâğıtla iyi anlaşması için ne çok sert ne de çok yumuşak olmaması gerekir ki üzerinde rahatça yazı yazılabilsin. 

Aşiyan Müzesi’nde Tevfik Fikret’in masasını ilk gördüğüm günü unutamıyorum. Şair o masanın üzerine eğilmiş orada yazı yazmıştı. O masa canlı gibiydi, titreşimleri hissedebiliyordum. Güzel masalar insanda coşku uyandırır. Geçtiğimiz yıl Contemporary İstanbul sanat fuarını gezerken de olağanüstü güzellikte bir masa görmüş ve onu bir sanat eseri sanmıştım. Edip Cansever’in

Yazının Devamı

Sessizlik ve gürültü

8 Mayıs 2022

Yazı, sessizliğin mütevazı taşıyıcısı ve düşünen insanların ilacı, kırtasiyeler de yazının kalesi ama zamanın gürültüsü köklü kaleleri bile deviriyor.

İstanbul’da, Sirkeci’de en sevdiğim kırtasiyelere doğru yavaş yavaş yürürken aklıma geçenlerde okuduğum bir haber geldi. İrlanda’nın en eski kırtasiyelerinden birinin kapanışı ile ilgiliydi bu haber. Dublin’de 1927’den beri hizmet veren ve bir aile işletmesi olan Pen Corner, pandemi ve yüksek kira bedeli nedeniyle 31 Mayıs’ta kapılarını ebediyen kapatacakmış.

19. yüzyılın sonlarından kalma altı katlı bir binanın köşesinde yer alan Pen Corner, çeşitli yazı araç gereçlerinin yanında adından da anlaşılacağı gibi daha çok kalem satıyordu. Tamir ve bakım hizmetlerinin de sunulduğu 1920’li yıllardan kalma ahşap çekmeceleri ve vitrinleriyle süslü iç mekân neredeyse hiç değişmeden günümüze kadar gelmiş tarihi kırtasiyeden kalem alanlar arasında Grace Kelly, Cary Grant gibi film yıldızları, Elvis Costello, Kurt Cobain gibi müzik

Yazının Devamı

Galileo Galilei’nin harfleri

1 Mayıs 2022

Geçmişte var olan pek çok alfabe ve yazı sistemi zamanla kaybolup gitti. Voltaire yazı için “sesin resmi” demiş ama elbette yazı bu tanımdan çok daha fazlası

Geçen gün bir internet sitesinden mesaj geldi, özetle e-posta hesabımı açalı 23 yıl olduğu için beni tebrik ediyor ve yüzde 50 indirimle 3 aylık “plus” abonelik hediye ediyorlarmış. Ancak bundan 23 yıl önce yazdığım e-postalara ise ulaşamıyorum, silinmiş. Oysa “söz uçar yazı kalır” demiyorlar mıydı?  

1564-1642 yılları arasında yaşamış astronom, fizikçi, matematikçi ve mucit Galileo Galilei, bir tarihte, “Kâinat dediğimiz kitap, yazıldığı dil ve harfler öğrenilmedikçe anlaşılamaz. O, matematik dilinde yazılmış; harfleri üçgen, daire ve diğer geometrik şekillerdir. Bu dil ve harfler olmaksızın kitabın bir tek sözcüğünü anlamaya olanak yoktur” demiş. (Bu sözlerin ışığından bakınca, Henri-Cartier Bresson’un çektiği fotoğraflardaki geometrik düzeni düşünüp sadece tabiatın değil, her şeyin benzer bir

Yazının Devamı

Sade, duygusal ve zamansız

24 Nisan 2022

Bir hafta sonra kapılarını açacak yeni Montblanc Müzesi’nde 412 yazı gereci, 167 vitrin, 28 dijital ekran, 7 yazı masası ve yazmayı seven insanlar bulunacak

Yazı araç gereçlerinin en ünlü firması Montblanc 1906’dan beri yazmayı seven insanlara kaliteli ürünler sunmanın yanında kültür ve sanata verdiği önemle ayrıcalıklı bir konumda duruyor. Yeni Montblanc Müzesi, Mayıs’ta açılacak ve eskisinden daha büyük çaplı bir çekim alanı oluşturması bekleniyor.  

Almanya’daki şirketin Hamburg şehrinde, yani doğum yerinde bulunan yapının isminde müze ibaresi yok, son derece sade bir düşünce ile “Montblanc Haus” yani “Montblanc Evi” denmiş. Aslında Hamburg’un Sternschanzen semtinde içinde küçük bir müzeyi de barındıran bir “Montblanc Haus” bulunuyor. Montblanc’ın genel merkezine ev sahipliği yapan bu tarihi bina 1930’lardan 1980’lerin sonlarına kadar hem üretim hem de yönetim merkezi olarak faaliyet gösteriyordu. 

Montblanc, yeni müze binası

Yazının Devamı

Yeni Scrikss 419 ne kadar yeni?

17 Nisan 2022

Scrikss 419, akrilik reçine gövdesiyle, şeffaf mürekkep seviye penceresi ve F (ince) ile M (orta) arası güzel ucuyla ülkemizde üretilmiş belki en usta işi giriş seviyesindeki yerli bir dolmakalem

Geçen gün şair arkadaşım Nihat Ateş heyecanla “Scrikss 419'un yeni uçları kuğu gibi olmuş!” diyerek haberi verdi. Şaşırdım. Aklıma çok sevdiğim yazar Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” kitabı geldi. Sonra kitaptan ezberlediğim bir cümle: “Yeniyiz zannedende yeniye hiç yer yok, insan eski bir tekrar, eski bir ezber.” 

Yine de merak bu ya konuyla ilgili hiçbir şey duymamıştım o yüzden hemen sorgulamaya başladım. Öncekilerle aradaki farkı öğrenmek istediğimde, Nihat “Bir kere ayar değişmiş” dedi. Detayları da anlattı ve yeni uçların önceki 419’larla kıyaslanmayacak bir yazım deneyimi sunduğunu söyledi. Acaba abartıyor mu diye diye düşündüm ama kalem meraklılarının içine bir kez kurt düşmeyegörsün o kalemi görmeden bu cümleleri anlayamayacağımı biliyordum. 

Sc

Yazının Devamı

Yanardağ lavlarından yapılan kalem

10 Nisan 2022

İyi kalemlerin gövdesi reçineden yapılır. Reçine sıcak dokunuşuyla mükemmel bir malzeme. Visconti ise ilk kez 2010’de reçineye aktif Etna yanardağından alınan lavları katarak çok daha iyi bir malzeme elde etti ve koleksiyona Homo Sapiens (modern insan) adını verdi. O zaman kalemseverlerin en çok konuştuğu olaylardan birisiydi. Yıl 2012 olmalı, düzenlediğim ilk kalem sohbetlerinden birine katılan Doç. Dr. Salih Bıçakçı çantasından bir Homo Sapiens çıkarmıştı. Elbette herkes kaleme bayıldı. Ucun yumuşaklığı, mürekkep dolum sisteminin güzelliği, klipsi ve kapağın kendine özgü kilitlenme biçimi beni de etkilemişti. Ancak her şeyden daha güzel olan şey kalemin gövdesinin verdiği o garip his: Bir canlıya mesela siyah bir ata dokunmak gibiydi. Sanki parmaklarınızın dokunduğu yüzey bir deriymiş ve altında bir canlının harekete geçmeye hazır bir gövdesi varmış gibi.

Aradan yıllar geçti Visconti Homo Sapiens koleksiyonuna her yıl yeni kalemler eklendi. 2016’da Visconti kalemlerinin Türkiye temsilcisi Vidal Bahar ile tanıştım.

Yazının Devamı