Kalem tutma biçimleri ve uçlarda yaşayanlar

6 Şubat 2022

Kalem tutmak yazmanın ilk koşulu ama acaba bildiğimiz klasik yol en iyisi mi? Kalem tutma biçimleri arasında yeni yöntemler de var

İlk kez sol eliyle yazı yazan birini gördüğümde çok şaşırmıştım. Fakat benim için çok daha tuhaf olan şey, solak sınıf arkadaşımın kalemi tutma biçimiydi. Arkadaşımı yazı yazarken dikkatlice inceliyordum, parmaklarını tuhaf bir şekilde büküyordu. Ben de bir süre ona özendim ama olmadı. Çocukluğumda bana öğretilen geleneksel kalem tutma biçimini koruyordum ancak günün birinde rapido ile yazı yazmaya heves edince kalemi bildiğim şekilde tutamayacağımı gördüm. Teknik bir kalem olduğu için rapidoyu dikey bir şekilde tutmak ve öyle yazmak gerekiyordu; bir süre sonra buna alıştım.

Sonra değişik yazma stillerini denedim ama bence en güzeli, kalemi işaretle orta parmak arasına alıp yandan da başparmakla desteklenen Sassoon tekniği. El yazısı uzmanı Rosemary Sassoon bu konuya epeyce kafa yormuş ve kalem tutmanın kitabını yazmış. Kendisi bu tutuşun hem el yazısının gelişimi hem de el sağlığımız için en uygun yöntem

Yazının Devamı

Kış kalemleri

30 Ocak 2022

Kış mevsimi bir yanıyla zorlu bir yanıyla canlandırıcı bir güzelliğe sahip. Şule Gürbüz’ün dediği gibi “Ne güzeldir yaşamın henüz neresinde olduğunu bilmezken, yaz mı kış mı bilmezken, yanaklardan yaşlar süzülerek o yaşlarla kendini ömür boyu sulayacak sarnıcı doldurmak, biriktirmek.” (“Öyle miymiş?”, s.162)

Kış, yazı kültürü için eşsiz bir mevsim. Hemen her firmanın kış mevsimine özel bir kalemi, mürekkebi veya defteri var. Bu liste ancak buzdağının ucunun ucu olabilir ama yine de bir fikir vermesi açısından en güzel örnekleri barındırıyor.

Taccia Miyabi Winter’s Breath

Taccia Winter’s Breath, kış mevsiminin soğuk nefesini hissettiren, bin yıllık maki-e, raden ve rankaku gibi birden fazla geleneksel Japon el sanatını barındıran bir dolmakalem. Dolayısıyla aylarca süren bir zanaat süreci söz konusu. Kalemin gövdesinde ağaçları simgeleyen sedef ve kırılan buz parçaları ile yağan karları simgeleyen yumurta kabukları farklı tabakalarda uruşi cilalama tekniği ile defalarca uygulanan cilalama sürecinden

Yazının Devamı

Altı yıl süren dolmakalem incelemesi

23 Ocak 2022

Müzik uçlu bir dolmakalem, Haruki Murakami veya Sailor Professional Gear Slim ile geçen olağanüstü yıllar.

“Müzik uçlu dolmakalem de nedir?” veya “Bir kalemle geçen altı yılın ne gibi ilginç yanı var?” diyenler olabilir. Hatta “Haruki Murakami’nin konuyla ne ilgisi var?” diyenler de olabilir.

Sabırlı olun derim, hepsinin yanıtı var. Eğer yazının sonunda koşarak iyi bir kırtasiyeye gitme arzusu duymuyorsanız muhtemelen kalemliğinizdeki dolmakalemlerle ilgilenmeye karar vermişsinizdir. Ama önce bu sayfadaki metnin öyküsünü anlatayım: Müzik uçlu bir dolmakalemi incelemeye ve bu yazıya altı yıl önce başladım. Bir kısmı Mürekkepbalığı dergisinin beşinci sayısında kapak konusu olarak yayımlandı ama inceleme hiç bitmediği için not almaya devam ettim. Aldığım ilk notlardan biri çok sevdiğim bir yazar olan Haruki Murakami ile ilgili.

1978, 2016 ve 2022 Haruki Murakami, Koşmasaydım Yazamazdım isimli kitabının bir yerinde roman yazmayı düşünmeye nerede başladığını anlatıyor. Hatta tam tarihini ve saatini de verir:

Yazının Devamı

Küçük bir not defterine övgü

16 Ocak 2022

Küçük not defterleri adeta minik bir mucize gibidir.

Bundan 29 yıl önce, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Kitap Patolojisi bölümünün bulunduğu avludaydık. Avlu küçüktü, ortasında zakkum ağaçları vardı. İstanbul Üniversitesi Arşivcilik Bölümü öğrencileri olarak orada hocamız Saadet Gazi’nin verdiği kâğıt ve cilt restorasyonu dersi için toplanmıştık. İlk defa kitap hastanesi denebilecek bir yerde bulunuyordum. Meğer kâğıt da hastalanıyormuş ve uzman ellerde tedavi edilmesi gerekiyormuş.

Hiç unutmuyorum, kâğıt uzmanı hocamız değerli Saadet Gazi Hanım bize bir derste Fatih Sultan Mehmet'in kütüphanesinden çıkan devasa bir kitap göstermişti. Padişahın okuduğu kitaplardan biriydi ve doğal olarak yakından görmek için bile özel izin gereken türden çok nadir bir eserdi. Beş yüz yıllık kitabın burada olmasının nedeni hasta olmasıydı ve tedavi görüyordu. Buna rağmen sayfalarının çoğu sağlamdı, kâğıdı harikaydı ve çok etkileyici görünüyordu.

Yazının Devamı

Eşyanın tabiatı

9 Ocak 2022

Kalemin iyisi zamanla kendi sesini bulur, size uyum sağlar ve size ait olduğunu gösterir.

“Bir arkadaşım, benimkiyle aynı marka, aynı model ve aynı yıl üretilmiş motosikletini tamir için getirdiğinde test sürüşü için çıkardım ve inanılması güç ama üretildiği fabrikanın bile aynı olduğunu gördüm. Bütün bu aynılığa rağmen açıkça görülüyordu ki benim motosikletimden tamamen farklı bir şekilde uzun zaman önce sadece ona özgü bir duygu, bir sürüş farkı ve değişik bir ses edinmişti.” Robert M. Pirsig, kült kitabı “Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı”nda böyle yazmış.

Geçen gün içindekileri unuttuğumu görüp bu kitabı yeniden okumaya başladım ve motosikletlerle dolmakalemler arasındaki bağı yeniden gördüm: Aynı yıl ve aynı model ve aynı uca sahip dolmakalemler de kullanıldıkça kullanıcısına özgü bir duygu, yazım farkı ve değişik bir ses edinir. Zaten bu nedenle bence bir dolmakalem kullanıcısından kalemini isteyip çalakalem bir yere yazmak ayıp sayılır. En azından

Yazının Devamı

Palto, dolmakalem ve diğer başlangıçlar

2 Ocak 2022

Dolmakalem yazı araç-gereçlerinin kralıdır. İyi bir dolmakalem yazma yetkisi, cazibe ve kararlılık verir, günümüzün hızlı ama sıkıcı yaşantısına karşı zamanı yavaşlatır ve farkındalık kazandırır.

Erkek giyim tasarımcısı ve yazar Edoardo G. Ristori, Esquire dergisinin 2022’nin ilk sayısında palto üzerine yazmış. Ristori, paltonun yeri doldurulamaz ve akılda kalıcı bir giysi olduğunu anlatıyor. Bu güzel yazıyı okurken Gogol’un 1842’de yazdığı “Palto” öyküsünü düşünmeden edemedim. “Palto” öyküsü 180 yıllık ama öyle taze ki adını aldığı giysi gibi nesiller gelip geçiyor ama bir kez okundu mu hiç unutulmuyor. Ristori Bey ise paltonun giysilerin kralı olduğunu söylüyor ve ardından “palto her şeyden önce romantik bir parçadır“ diye ekliyor. İyi bir dolmakalem de öyledir, her zaman tazedir, akılda kalıcı ve havalıdır.

Ancak her işte olduğu gibi krallığa uzanan yol emek istiyor, heves istiyor. Hevesiniz var diyelim yola nasıl çıkacaksınız? Pek çok marka var, herkes kendine göre başka bir

Yazının Devamı

Emekle güzelleşen kalem: Lamy Safari

26 Aralık 2021

İyi kalem kişisel bir nesnedir, üretiminde el emeği varsa daha değerlidir ama her şeyi değerli kılan şey emek ve harcadığınız zamandır.

İlk sahne 1980 yılında, daha üçüncü sınıftayım ama deli gibi çizgi roman okumaya başlamıştım. Pazar günleri okul arkadaşlarımla buluşur hem konuşur hem takas yapardık. Büyük merak ve heyecanla yeni maceraları okumak için eve dönerdim. Sonra odama kapanıp okumaya dalar, yemek yemeyi bile unuturdum. Daha 10 yaşında başladığım bu macera şimdi Ken Parker ile birlikte çeşitli Güney Kore ve Japon mangalarıyla eskisi gibi devam ediyor. Moebius gibi beni başka dünyalara götüren çizerlere hayranım. Kitaplığımdaki her çizgi romanda büyük bir emek olduğunu biliyorum.

İkinci sahne basın tarihinde “ansiklopedi savaşları” diye anılan dönemde geçiyor. Üniversite öğrencisiydim ve Büyük Larousse için biriktirdiğim kuponlarla (1993’ün ilk aylarından itibaren) Cağaloğlu’nda Milliyet gazetesinin binası önünde yeni ciltler için kuyruktayım.

Neredeyse Cezeri Kasım Paşa Camii

Yazının Devamı

Karizmatik Bir Kalem: Montblanc Writers Edition Sir Arthur Conan Doyle

19 Aralık 2021

Montblanc, zeki ve karizmatik dedektif Sherlock Holmes ile polisiye edebiyatın en ikonik karakterlerinden birine hayat veren Arthur Conan Doyle adına yeni bir kalem serisi üretti.

Yıllar önce Sirkeci’de Büyük Postane’ye açılan sokağın girişindeki saatlerle birlikte kalemlerin de sergilendiği muhteşem bir vitrine dalmıştım. Gözlerimi kırpmadan dolmakalemleri incelediğimi gören arkadaşım “Kalemler ikiye ayrılır” demişti, “Montblanc ve diğerleri”. Elbette bu Leyla ile Mecnun öyküsündeki tutkulu aşığın gözüne perde inmesi sonucu başka hiçbir şey görmemesi ve başka hiçbir şeyden zevk almamasına benziyor. (Zaten arkadaşın yaptığı espri de ünlü bir saat markası için sıkça yapılır.) Şakayı bir kenara bırakırsak Montblanc kalemlerini tutkuyla seven, gözü başka bir şey görmeyen kalemseverler sahiden çoktur. Peki haksızlar diyebilir miyiz? Bu içinden çıkılması zor olan Gordion düğümü benzeri sorunun cevabını kalemseverlere bırakıyorum.

Uçan dinozorlar gravürü

Ernest Hemingway ile

Yazının Devamı