Yumruk modası!...

21 Nisan 2010

GALİBA moda oldu...
Her gün birilerinin suratında bir yumruk patlıyor.
Samsun’da Ahmet Türk, geçtiğimiz cuma günü Alsancak Liman Caddesi’nde ben, önceki gün Kayseri’de Bakan Taner Yıldız, dün İstanbul Florya’da, GS’li Caner ve Çankırı’da AK Partili Belediye Başkanı İrfan Dinç...
Anlayacağınız çeşit-çeşit yumruk...
Ahmet Türk’ünki “ayırımcılık”, benimki “trafik magandası“, Bakan Taner’inki “ulusal”, futbolcu Caner’inki “sportif” ve İrfan Dinç’inki “ticari-ekonomik...”
Ama hepsi de “yumruk...”
Vuranlar da, yiyenler de belli...

Yazının Devamı

Gitti, gidiyor kom(!)

20 Nisan 2010

ÇOK bağırıp çağırdım ama bir dinleyen çıkmadı.
Gitti, gidiyor beyler; dönüşü olmayacak, elalemin “yaban”ı gelecek benim topraklarımın sahibi olacak dedikçe, ekranlardaki ilanların sayısı arttı...
Krediler, kolaylıklar; al parayı hasat zamanı öde; yok yetiştir sat, borcunu kapat derken, İzmir-Manisa-Söke-Aydın’daki en verimli tarım arazilerimizin sahibi, ortakları yabancılar olan bankaların eline geçti.
Bugün ipotekli, yarın tapulu malları olacak.
İstiklal Savaşı’nda bir karışını vermemek için, onbinlerce şehit verdiğimiz, topla -tüfekle savaşarak aldığımız topraklarımız, şimdi bir kalem oynatan beyaz gömlekli -kravatlı yabancıların eline geçiyor; devlet, TBMM, Hükümet, Silahlı Kuvvetler, siyasi liderler, politikacılar, üniversiteler, yerel yöneticiler, hepimiz tribüne maç izlemeye çıkmış insanlar gibi sadece seyrediyoruz!...
Sözde Türkiye’de yabancıya toprak satışı yasak.
Ya da çok sınırlı...

Yazının Devamı

Yumruk!...

18 Nisan 2010

AHMET Türk’ün suratında patlayan, siyasi-etnik, marjinal bir yumruktu.
Kıyamat koptu.
Emniyet müdürü görevinden oldu, polisler açığa alındı.
Gösteriler, protestolar bitmek tükenmek bilmedi. Saldırgan tutuklandı.
Suçu; Ahmet Türk’e yumruk atmaktı...
* * *
Aynı yumruğu ben de yedim.

Yazının Devamı

Bürokrasiye tam puan...

17 Nisan 2010

SEVİNİYORUM...
İzmirli olarak büyük bir keyif alıyorum.
Büyükşehir’de yavaş yavaş işler toparlanmaya başladı.
Belki işin içinde olanlar biliyor, dışa pek yansımadı ama, 2010’un yaz sonrasında yapımı süren projeler teker teker hizmete girince, eminim herkes, Başkan Aziz Kocaoğlu’na, “Helal Sana Başkan” diyecektir.
Bu yıl İzmir’de yaşamı doğrudan etkileyecek pek çok yatırım tamamlanacak.
Bunlardan en önemlisi, Büyükşehir’in devlet; Ulaştırma Bakanlığı TCDD ile ortak yaptığı 80 kilometrelik Aliağa-Adnan Menderes Hafif Raylı Sistem Projesi.
Dokuz Eylül’de devlet töreniyle hizmete girecek olan, kenti Kuzeyden, Güney’e demirağlarla bağlayacak olan bu dev proje, İzmir’deki toplu ulaşımı en az 2030’a kadar rahatlatacak.

Yazının Devamı

Trafikte “torpile” son...

16 Nisan 2010

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Aracınız herhangi bir noktada görevli polis tarafından durdurulup, ceza yazılmak istendiğinde ilk söylenen cümle budur.
Sonrasında o anın tansiyonuna göre gelişmeler yaşanır.
Ya görevli memurla kavga başlar, karakolluk olunur.
Ya cep telefonu ile orası-burası aranılır.
Ya da, sonuçlarına katlanma pahasına “Ödemiyorum kardeşim” diye gaza basılıp uzaklaşılır.
Bir seçenek daha var; o bölgede ufak-tefek girişimlerle(!) yakayı kurtarma duyumu varsa, sisteme uyulur (!...)

Yazının Devamı

Uzlaşmak lâzım...

15 Nisan 2010

İzmir’in en büyük sorunu sizce nedir?
Bu soruya verebileceğim tek bir yanıt var: Uzlaşamamazlık...
Sonra? Kıskançlık...
Sonra çekememezlik ve son olarak da hasetlik...
Bu duygulardan arınamadığımız için, yatırımlardan-ticarete, sosyal hizmetlerden siyasete kadar her alanda “kavgacı kent”, “kavgalı insanlar” imajını bir türlü üzerimizden atamıyoruz.
Oysa hepimiz için yaşanacak başka bir İzmir var mı?
Gidebileceğimiz, bu kent kadar rahat edebileceğimiz başka bir yer var mı?

Yazının Devamı

Sadece Bucaspor yeter...

14 Nisan 2010

Yok, başına İzmir koyalım; İzmir Bucaspor olsunmuş!...
Efendim, bir sponsoru olmalıymış; örneğin iZair Bucaspor ya da Arkas Bucaspor çok yakışırmış!...
Hem böyle adını verecek güçlü bir sponsor bulunursa, iyi transfer yapılır, ligde kalıcı olurmuş!...
Bırakın bu fantezileri ve akıl veren söylemleri beyler...
Sizin yaptığınız doğmamış çocuğa “don” biçmektir.
Bucaspor’un neyi var Allahaşkına?...
Bucaspor, Bucaspor’dur...

Yazının Devamı

İki günde 21 saat!...

13 Nisan 2010

Cumartesi-pazar; haftasonu 21 saat...
Elli kilometrelik dev bir çap...
Doğudan-en batıya; kuzeyden en güneye İzmir...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 30’a yakın üst düzey bürokratlarını bir midibüse doldurup İzmir’i dolaştı.
Belediyenin kent merkezi ve ilçelerde devam eden toplam 39 yatırımı, yerinde incelendi.
* * *
Bu bana göre sözlü bir sınavdı.

Yazının Devamı