29 Nisan tarihini bundan sonraki yıllarda unutmamak için mutlaka bir köşeye not edin.
Çünkü 29 Nisan, artık bir “Dünya Dilek Günü...”
Make-A-Wish Uluslararası Vakfı ve temsilcilikleri, 29 Nisan’ı, yani yirmidört saat önce geride bıraktığımız bu önemli günü, tüm dünya ile birlikte kutladık.
Sevgililer Günü, Anneler Günü, Sigarayı Bırakma Günü, o günü-bu günü...
Hepsini biliyoruz. Ve eminim ki şimdi ne demek bu “Dünya Dilek Günü” diye soracaksınız?
Amacı şu:
İzmir’de, Türkiye’de ve dünyada, 03-18 yaş arası hayati tehlike taşıyan ve ölümcül hastalıklarla mücadele eden çocukların, bir kez de olsa dileklerini gerçekleştirebilmek.
Balçova Çağdaş Caddesi, yıllardır sabah-akşam evime gidip geldiğim bir yoldur.
Mithatpaşa Caddesi Best Buy’ın önünden İzmir Ekonomi Üniversitesi’ne çıkan güzergahtır.
Kayınvalidem Ayşe Hanım da bu caddenin hemen girişindeki apartmanda oturuyor.
Tayfun Sokak ise çok iyi bildiğim, köşesindeki fırından sürekli alış-veriş yaptığım bir yerdi.
İki yıldır taşındığım için seyrek gidebildiğim buralarda birer gece arayla iki cinayet işlendi.
Şaşırdım.
Çünkü Balçova’nın bu bölgesi, son derece nezih, aklı-başında ailelerin oturduğu, üniversite öğrencilerinin yaşadığı, geç saatlere kadar sokaklarının cıvıl-cıvıl insanlarla dolup taştığı yerleşim alanıdır.
İZMİR olarak Kamu İhale Kurumu’na (KİK) karşı ikinci Hukuk Savaşı’nı da kazandık.
Yargı, İzmir’deki metro ihalelerinin üzerine bir “kâbus” gibi çöken kurumu, yine haksız buldu ve tıpkı Üçyol -Üçkuyular’da olduğu gibi Bornova Metrosu için de “devam” kararı verdi.
Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin aldığı karar, aslında işleri daha karıştıracak nitelikte.
Çünkü, KİK’in iptal kararı üzerine, Büyükşehir Belediyesi, Bornova Metrosu’nda ikinci bir ihale yapmıştı.
Şimdi tartışılan bu iki ihaleden hangisinin geçerli olacağı?
Hukukun üstünlüğü geçerliyse, ilk ihale yürürlükte kalacak.
Yani son karar ve gelişmeye göre, Bornova-Hastane-EVKA 3 İstasyonları arası metroyu, 44.3 milyon lira teklif vererek kazanan Ataç İnşaat-EM Limited konsorsiyumu yapacak.
DURUN BE biraderler; ne oluyor size böyle?
Önüne gelen, aracından inip adam dövüyor.
Dur, durak, din-iman, insaf, hoşgörü; insanı var eden değerlerden hiç bir şey kalmadı.
Toplum “barut fıçısı” gibi...
Küçücük bir trafik hatası ya da dalgınlık, insanları karşı karşıya getiriyor.
Yumruklar konuşuyor, boğazlar sıkılıyor, küfürler havada uçuşuyor, göz-kaş -dudaklar patlıyor, kan revan içinde hastanelik, karakolluk olunuyor.
En kötüsü, silah çekiliyor beyler!...
FEVZİ YILMAZ gibi, hem patron hem de basın emekçisi olan kaç kişi vardır bilemiyorum?
Yılmaz bu iki özelliği taşıyan ender bir gazetecidir. Haftalık Yakın Plan’ın sahibi olan Yılmaz’ın gazetesi, İzmir’de işsiz kalan gazeteciler için adeta bir ekmek kapısıdır.
“Hayır”ı hiç yoktur. Kazandığı bir topan ekmeği, zor durumdaki meslektaşlarıyla bölüşür.
Fevzi ile bir yıla yakın süre Yakın Plan Gazetesi’nde birlikte çalıştık.
Harika, yürekli, çalışkan, gazetesini ayakta tutmaya çalışan bir meslektaşımdır.
Sahibi olduğu gazetede, “Beni tıp tepti” başlıklı yazısını okuyunca çok üzüldüm.
Rahatsız olduğunu duyuyor, ama bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum.
Türkiye Değişim Hareketi’nin Lideri Mustafa Sarıgül, 9 Mayıs Anneler Günü’nde İzmir’de.
Sarıgül’ün, İzmir’e ikinci siyasal çıkarması da ilki gibi, belli ki yine büyük yankı uyandıracak.
Çünkü “çok özel” bir gün için geliyor.
Tüm annelerin bu özel gününü, Karşıyaka’da, Ulu Önder Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın kabri ve anıtı önünde kutlayacak.
Bu özel güne sadece İzmirli ve Egeli anneler ve kadınlar davetli.
Büyük “dişi bir miting” olacak.
Sarıgül’ün kurmayları, 9 Mayıs Anneler Günü’nü yaklaşık 15 bin kadınla kutlanacağının hesabını yapıyorlar.
BUGÜN 23 Nisan...
Köşemi, henüz 6 yaşındaki Dila Yılmaz’a emanet ettim. Yerime bir günlüğüne o yazacak.
Dila, babası ve annesi İzmir’in yetiştirdiği çok iyi iki gazetecinin biricik kızları.
Babası, bu meslekte ciddi emeğimin olduğuna inandığım Mustafa Yılmaz.
Anne de çok başarılı bir gazeteci.Anadolu Ajansı’da görev yapıyor; Efsun Yılmaz...
Allah bağışlasın, Dila, ikisini de bastıracak gibi görünüyor.
Tüm çocuklarımızın 23 Nisan’ını kutluyor; sağlıklı, başarılı, Atatürk ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkmayı yaşam biçimi olarak benimseyeceklerinden ve laik Türkiye Cumhuriyetimizi hiç bir şekilde ve koşulda ödün vermeden gelecek asırlara taşıyacaklarından emin olarak uzun ömürler diliyorum.
İZMİR Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği seçimleri için geri sayım başladı.
16 Mayıs’ta yapılacak genel kurul öncesi yaşanılanlar oldukça ilginç.
Birlik başkanlığı için iki aday var, Zekeriya Mutlu ve Cemal Tercan.
Zekeriya Mutlu, adaylığını açıkladıktan sonra resmi seçim çalışmalarını 10 gün önce başlattı.
Menemen’den başlayarak, Bergama, Ödemiş, Kemalpaşa, Tire, Torbalı ve Urla’da, ilçelerdeki oda başkanları ve yönetim kurulu üyeleriyle, yani delegelerle toplantılar yaptı.
Düzenlenen akşam yemeklerine İzmir’den ilk gün Menemen’e bir otobüsle gidildi.
Bergama’ya gidilecek ikinci gün, toplantıya İzmir’den katılacak olan oda başkanları sayısı o kadar arttı ki, bir otobüs almadı, ikinci otobüs kiralandı ve öyle yola çıkıldı.