Cumartesi-pazar; haftasonu 21 saat...
Elli kilometrelik dev bir çap...
Doğudan-en batıya; kuzeyden en güneye İzmir...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 30’a yakın üst düzey bürokratlarını bir midibüse doldurup İzmir’i dolaştı.
Belediyenin kent merkezi ve ilçelerde devam eden toplam 39 yatırımı, yerinde incelendi.
* * *
Bu bana göre sözlü bir sınavdı.
Kocaoğlu, kendisine Konak’taki Saray’ın makam odasında kağıt üzerinde ve dosyalar, planlar açılarak anlatılanların ne kadar doğru olup olmadığını, yerine giderek gördü.
Bilgi aldı, not tuttu, inşaatları gezdi, tamamlanmalarıyla ilgili tarihleri yazdı.
* * *
Başkan bunu hep yapmalı.
Sırttaki “sopa”, karındaki “sıpa” gibi...
Bürokratı da “boş” bırakmayacaksın.
İşine sahip çıkıyor mu, takip ediyor mu?
Yoksa, yan gelip yatıyor, dalga mı geçiyor.
Bunu anlamanın en güzel yöntemi dolaşmak, gitmek, yerinde görmek, anlatılanlarla yapılanlar örtüşüyor mu incelemek.
Geçtiğimiz hafta sonu 21 saatini bu işe ayıran Aziz Kocaoğlu, bunu yaptı.
* * *
Mezarlıkbaşı’ndaki Agora’nın dün ortaya çıkmış halini görünce, keyiflendim.
Kentin göbeğindeki tarihi uygarlık adeta gün yüzüne çıkarıldı.
Şimdi sıra çevresinin düzenlenmesinde.
Ve tabii ki İkiçeşmelik Caddesi’nin...
Başkan bitir artık şu işi!...
İkiçeşmelik’ten inerken, sağlı-sollu kaldırımlar yürünmez halde.
İkinci el beyaz eşya ve mobilya satıcıları, buraları adeta parsellemişler.
Sanki babalarının malı.
Üstelik kazara bir dolaba sürtseniz, bir dayak yemediğiniz kalıyor.
Kentin ana merkezine inen bu kadar prestijli bir caddeye bu görüntüler ve dükkanlar hiç yakışmıyor.
Bir de Agora gezileri başlarsa, vay halimize...
Havaalanına gelen yabancıları zaten Yeşildere’deki rezalet ve İzmir’e yakışmayan görüntülerden dolayı, bu güzergahtan geçiremiyoruz.
İkiçeşmelik de Yeşildere’dan farksız.
Bir tek, Çevre Yolu’ndan Üçkuyular-Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ile Varyant kalıyor.
Ama Agora’ya gidilecekse, İkiçeşmelik şart.
Sıva kolları ve gir artık bu caddeye...