“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Aracınız herhangi bir noktada görevli polis tarafından durdurulup, ceza yazılmak istendiğinde ilk söylenen cümle budur.
Sonrasında o anın tansiyonuna göre gelişmeler yaşanır.
Ya görevli memurla kavga başlar, karakolluk olunur.
Ya cep telefonu ile orası-burası aranılır.
Ya da, sonuçlarına katlanma pahasına “Ödemiyorum kardeşim” diye gaza basılıp uzaklaşılır.
Bir seçenek daha var; o bölgede ufak-tefek girişimlerle(!) yakayı kurtarma duyumu varsa, sisteme uyulur (!...)
* * *
Kent içi ve dışında bu tartışmalar, yeni trafik yasasının devreye girmesiyle ortadan kalkacak.
Trafik, tüm araçları ve yayaları, haftanın yedi günü, 24 saat süreyle artık elektronik sistemle izleyip, kural ihlalleri yapan kim olursa olsun cezalandıracak.
Ben milletvekilinin oğluyum...
Benim dayım belediye başkanı...
Vali, benim amcam olur...
Emniyet müdürünün yeğeniyim...
Milli futbolcuyum, sanatçıyım, babam şuranın sahibidir gibi “torpil” devri tarihe karışacak.
Plakaya kavgasız-gürültüsüz ceza yazılacak.
Plakalar da kişiye özel olacağı için, bir bakacaksınız ceza makbuzu elinizde.
İster ödeeeeeeeeeee, ister ödemeeeeeeeee...
* * *
İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ın, yeni trafik yasasında yapılacak olan bir düzenlemeye itirazı var.
Bunu açık ve net biçimde seslendiriyor.
O da; kent içinde ve kent geçişlerindeki hız sınırlamasıyla ilgili.
Yılmaz, kent içinde hız limitinin 50 kilometrenin üzerine çıkarılmamasından yana.
Ülkemizde trafik kültürünün gelişmemesi yüzünden 50 kilometrelik hız limitinin korunmasını istiyor.
“Çünkü” diyor, ekliyor:
“Ülkemizde hâlâ yayalar, yaya geçitlerini kullanma alışkanlığına sahip değiller. Trafik lambaları çok sık ihlal ediliyor. Bu kültür yerleştirilmeden kent içinde hız limitini 70’e, 90’a yükseltmek yanlıştır. Ölümlü kazalara davetiye çıkarmaktır.
Araçların teknik donanımları çok arttı ama, insana 30 kilometre hızla çarpma ile 50 kilometre arasındaki ölüm riski tam 15 kat daha fazladır.
İzmir olarak biz bir yıl içinde 60 bin öğrencimize trafik kültürünü aşılamak için eğitim çalışması yapıyoruz.
Bu başlattığımız eğitim çalışmaları tüm ülkede bir seferberliğe dönüştürülmelidir. Ancak daha sonrasında kent içinde hız limitlerini konuşmalı, tartışmalıyız...”
Ercüment Müdür, çok haklı ve doğru söylüyor.
Çünkü; geç kalınarak kaçırılan bir fırsatı yeniden yakalamak mümkündür.
Ama, kaybedilen bir canı asla geri getiremezsiniz.