“İhmal” değil “kader”miş!..

19 Haziran 2010

GÖREVDEN alsan ne olur, almasan ne yazar Aziz Bey!...
Ehliyetine alkollü araç kullanmaktan iki yıl el konulmuş şoförü bindirdiğin belediye otobüsünün çarptığı ve ölümüne neden olduğu iki canı geri getirebilecek misin?
Vicdanın rahatsa; “Benim ESHOT ve İZULAŞ’tan sorumlu bürokratımın ihmali yok, suçu yok” diyorsan, senin bileceğin iş...
Tıpkı, Başbakan Erdoğan’ın, madende hayatlarını kaybeden işçilerimizin ölümünde, “Ne yapayım kaderleri bu”;
Şehit düşen evlatlarımızın Türk Bayrağı’na sarılı tabutlarına anne-babaları sarılıp, yürekleri parçalanırken, “Askerlik bu” dediği gibi...
Belediye otobüsünün şoförü ehliyetsizmiş, kurumun bünyesinde iki kişiye çarpan Hakan T’ler gibi 17 kişi daha varmış, bunlar hergün yüzlerce yolcuyu taşıyormuş, oymuş, buymuş hiç önemli değil...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olarak, “kader bu” der geçer, olay kapanır gider, iki can öldüğüyle kalır, sorumlulular da koltuklarında oturmaya devam eder...

Yazının Devamı

İstifa etmeli...

18 Haziran 2010

SÖYLEYECEK bir şey bulamıyorum, söylesem de zaten farketmiyor.
Kent içinde bir cadde. Mürselpaşa’da kavşak ve trafik lambalarına 200 metre ya var ya yok, bir belediye otobüsü, iddiaya göre yola fırlayan iki kişiye çarpıyor.
Kaza bu. Olabilir...
Ama olaydan sonra koskoca belediye otobüsünün önü çökmüş, camı patlamış, tamponu yerinden sökülmüş ise, bu kazanın oluşu iki nedene bağlanabilir.
Aşırı hız, dikkatsizlik ve sürücü olarak yetersizlik.
Ne önünüze çıkarsa çıksın, direksiyonda oturuyorsanız, üstüne üstlük onlarca yolcunun can emniyeti belediye şoförü olarak size emanet edilmişse, sorumluluğunuz ikiye katlanmış demektir.
* * *

Yazının Devamı

Değişim derken delip geçecek...

17 Haziran 2010

KENT içi ulaşım için hepimizi zorlu bir yaz bekliyor.
Hatay kapanacak.
Gazi Bulvarı tek şeride düşecek.
Buna bir de, ESHOT’un “değişim”i eklenecek...
Yandık ki, ne yandık...
Keten helvadan farkımız kalmayacak...
* * *

Yazının Devamı

Böyle şikâyet dostlar başına...

16 Haziran 2010

YOLDA karşılaştık...
Şikayetçiyim diye başladı.
Neden diye sormadan sıraladı:
“Yaz kardeşim yaz. Bu Emniyet müdüründen şikayetçiyim. Geçen gün yabancı ortaklarımız geldi. Piyasada ‘eskort(!)’ kalmamış. Nataşaların hepsini yakalayıp göndermiş. Yerlilerin fiyatı olmuş bilmem ne kadar. Ara, ara bir tane bulamadık... Böyle şey olur mu birader? İstanbul’dan mı getireceğiz?”
* * *
Tekel bayisinin önünde burun buruna geldik.
O da İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’dan şikayetçiydi.

Yazının Devamı

Hatay’da zor günler...

15 Haziran 2010

SIKINTI büyük...
Hattâ daha ötesinde tam bir çile(!...)
Çare yok, katlanılacak...
Söylemesi, yazması tabii ki kolay.
Çünkü asıl sıkıntıyı Hatay’da oturanlar yaşayacak, çekecekler...
Çok itirazların geleceğini biliyorum...
Nelerin de olabileceğini...

Yazının Devamı

O, Fevzi Yılmaz’dı...

13 Haziran 2010

NE yaptın be Fevzi Kardeş?...
Daha çok işimiz vardı seninle bu dünyada...
Var mıydı böyle bir “ses teli polipi”ne yenik düşmek? Bizi bu fani dünyada sensiz bırakıp gitmek...
İki ay önce, sahibi olduğun Yakınplan Gazetesi’ndeki köşende, “Beni tıp tepti” diye yazmıştın.
Ama bize, “Beni tıp öldürecek” dememiştin ki?
Senin gibi yiğit, ahlaklı, kazandığını işçisiyle paylaşan, cebindeki son kuruşunu dahi çalışanına ödemekten çekinmeyip, beş kuruşsuz eve gidip, kuru ekmek-soğan yemekten onur duyan sen, bu kadar çabuk mu vedalaşacaktın bizlerle?
Olmadı!... Ne yapacağız şimdi biz Fevzi Kardeş?

Yazının Devamı

CHP susmamalı...

12 Haziran 2010

BU iş tehditle, lafazanlıkla, atıp tutmakla çözümlenemez.
Hele, “susturdum” diye hava atmak, caka satmakla hiç çözümlenemez.
Susturdum diyen açıklamalar yapan Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’ya o zaman bir-iki soru sorarım:
Kimi susturdun, kim sustu, susturduysan kime ne bedel ödedin?
“Yalaka köşe yazarları” diye kimi kastediyorsun, kim bunlar ve bunlara “köşe yazdıranlar?”
Delikanlıysan, biraz yürekli ve mertsen, karnından konuşmayı bırakır bu soruların yanıtlarını verir, kim neyse onu açıklarsın...
Susarsan, bil ki “müfteri” olursun. Bunu da lütfen unutma...

Yazının Devamı

Alkışlanacak karar...

11 Haziran 2010

HAKSIZLIK yapıyorsunuz diye çırpındım.
Kurunun yanında yaşı yakmak sosyal belediyecilik anlayışıyla bağdaşmaz dedim...
Bu uygulama engelli insanlara ceza diye yazdım...
Bir türlü anlatamadım.
Zaten ESHOT’un başında da “anlamak istemeyen” bir yönetici olunca, uygulama başlatıldı.
Engellilerin ESHOT otobüslerinde seyahatlarini sağlayan “Engelli Kartı”nın geçerliliği yıllık 750 kontör (binişle) sınırlandırıldı.
Ammaaaaaaaaaaaa...

Yazının Devamı