YOLDA karşılaştık...
Şikayetçiyim diye başladı.
Neden diye sormadan sıraladı:
“Yaz kardeşim yaz. Bu Emniyet müdüründen şikayetçiyim. Geçen gün yabancı ortaklarımız geldi. Piyasada ‘eskort(!)’ kalmamış. Nataşaların hepsini yakalayıp göndermiş. Yerlilerin fiyatı olmuş bilmem ne kadar. Ara, ara bir tane bulamadık... Böyle şey olur mu birader? İstanbul’dan mı getireceğiz?”
* * *
Tekel bayisinin önünde burun buruna geldik.
O da İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’dan şikayetçiydi.
Yana yakıla anlattı:
“Şuradan paketi 4.5’tan sigara alıyorduk. Adamları duman etmiş bu senin müdürün. Bir baskın, dağıtmış hepsini. Bir paket sigara bulamadık. Tekel bayisinin yolunu tuttuk. 7 liradan sigara almaktan yine imanımız gevreyecek(!) Hem adamları ekmeğinden etti hem de bizi cebimizden...”
* * *
“Kaç para vereceğiz?”
-100 dolar canım..
“Ne böyle ya?”
-Ne sandın paşam. Adamlar daha dün beş evi mühürledi. Göz açtırmıyorlar. Taktılar ayol bunlar bize. Karılar ortalıkta fink atıyor, bütün zorları bizim gibi nonoşlarla. Kafaları kopsun inşallah. Hadi çabuk karar verin, gidelim. Koli yapalım (seks), memnun kalacaksınız ama sipali (para) peşin canım...
* * *
Zamparası, sigara kaçakçısı, travestisi, esrarcısı, hırsızı, kap-kaççısı, yankesicisi hepsi de İzmir’de Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’dan şikayetçi...
Yaka silkiyorlar, korkuyorlar, adını duyduklarında kaçacak delik arıyorlar.
Eşrefpaşalı müdür, belli ki göz açtırmıyor.
Üstlerine gidiyor. Ekibiyle birlikte doğru işler yapıyor.
Dikkat edin, şikayetçi olanlar sade yurttaşlar değil.
Hepsi de yasa dışı yollardan para kazananlar.
Onlar ne kadar çok şikayet ederse, bilin ki biz o kadar huzur bulacak, çoluk -çocuğumuz, malımız-mülkümüz, canımız o kadar güven içinde olacaktır.
Bırakın devam etsinler...
Emniyet Müdürü Yılmaz’dan, polisten şikayetçi olan yeter ki, bunlar olsun.
Onların yakınmaları arttıkça, bilin ki Ercüment Müdür de, birlikte çalıştığı arkadaşları da, polisimiz de doğru yolda demektir.