Her yönüyle dut pekmezi

9 Şubat 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla gündeme gelen dut pekmezi, bağışıklık sisteminin güçlü kalması için âdeta bir süper besinBir anda herkes dut pekmezini konuşmaya başladı. Tabii bunun nedeni, virüslere karşı önlemi sorulan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vücut direncini artırmak için her sabah bir kaşık dut pekmezi yediğini açıklamasıydı. Özellikle koronavirüs endişesi de gündemdeyken bu açıklama haliyle büyük ilgi gördü. Haberlerden anladığımız kadarıyla bu ilgi, dut pekmezi satışlarına da yansımış.

Aslında bu köşede dutun “süper gıda” olarak anıldığından söz etmiştik. Özellikle antioksidan ve fenolik madde içeriği sayesinde dut, fonksiyonel gıdalardan biri olarak biliniyor. Zaten sağlık açısından Anadolu’da kadim bir kullanımı var. Yıllarca; tam olgunlaşmadan önceki hali kan şekeri için yenilmiş. Şurubu, faranjit ve ağızdaki yaraları iyileştirmek için içilmiş, pekmezi mide ağrılarına karşı kullanılmış. Adet düzensizliğine karşı da dalı kaynatılmış.

Yazının Devamı

Zehirsiz beslenmek için

2 Şubat 2020

Kış aylarında satın alınan yaz sebzelerinde en az üç kat tarımsal ilaç kalıntısına rastlanıyor; bu durumda zehre maruz kalmamak için en iyisi ekim ayından sonra domates salatalık yememekBu köşede pek çok kez dile getirdik. Modern dünyanın en ciddi tehdidi kimyasal kirliliğidir diye. Havamızdan suyumuza, toprağımızdan gıdamıza kimyasallar hemen her yerde. Özellikle gıda yoluyla aldığımız pestisitler (tarım kimyasalları) en hayati tehdit.

Çünkü başta kanser olmak üzere, alerjik reaksiyon, hormonal sistem ve nörolojik fonksiyonlarda bozukluğa neden olabileceklerini biliyoruz. Bilmediğimiz ya da emin olamadığımız nokta ise pestisitlere ne oranda maruz kaldığımız. İşte buna dair önemli bir araştırma açıklandı geçtiğimiz günlerde. Greenpeace Akdeniz’in pestisit araştırması.




Yazının Devamı

Sebzelerin geçmişine yolculuk

19 Ocak 2020

Neşe, acı, zevk, afrodizyak kaynağı sebzelerin geçmişten günümüze ilginç bir tarihi varGünümüzde sağlıklı ve nitelikli beslenmede bütün yollar sebzeye çıkıyor. Oysa çok değil birkaç yüzyıl önce sebzeler yemekten bile sayılmazmış. Sebzeyle beslenmek fakirliğe işaret edermiş. Et ise zenginliğin sembolüymüş. Hatta oburlar, ağız ve diş temizleyicisi olarak görürmüş sebzeleri. Gastronomide de uzun yıllar dekor diye et-balığı süslemişler. Ancak zamanla tıbbi değerleri anlaşıldıkça, hak ettiği asalete kavuşmuş sebze.
Hatta fazlasına bile!

Mesela biber. Tüm dünyayı etkisi altına alan bu acı dalganın aynı zamanda bir antioksidan ve C vitamini deposu olduğu zamanla anlaşıldı. Ama çok önceden farkına varılan başka özellikleri de vardı. Evelyne Bloch-Dano’nun kaleme aldığı “Sebzelerin Efsanevi Tarihi”, biberin bazı coğrafyalarda neşe kaynağı olarak görüldüğünü söylüyor bize. Bunu, biberin içerdiği “capsaicine”in acı verici reaksiyonuna, beynin endorfin hormonuyla yanıt

Yazının Devamı

Hangi tavuk!

12 Ocak 2020

Tavuk ve ürünleri konusunda tartışmalar bitmiyor. Ama kafessiz ortamda yetiştirilen gezen ve organik beslenen tavuk öne çıkmış durumda. Çünkü onların da doğal hakları var! Tavuk konusunda diken üstündeyiz. Hormon var mı? GDO’lu mu? Antibiyotik var mı? Kafesteki mi iyi yoksa gezen mi? Organik mi sağlıklı, endüstriyel mi? Sorular, sorular... Kafalar karışık. Bir de ‘meşhur’ kardiyologlarımız var tabii! Biri, ‘Tavuk sağlıksız yemeyin’ diyor (Canan Karatay), diğeri “Çok sağlıklı yiyin” (Bingür Sönmez)... Kime, neye inanacağımızı şaşırmış durumdayız. Gelin tavuk mevzusuna şöyle sakin kafayla bakalım.

Öncelikle tavuk etinde hormon olma ihtimalinin çok düşük olduğunu söyleyelim. Çünkü efektif değil. 1 miligram hormon, tavuğun kendisinden çok daha pahalı. Tavuklar, hormonla büyütüldüğü için değil, hızlı büyüyen ırktan çoğaltıldıkları için 42 günde kesim boyutuna geliyor.

Yemlerde antibiyotik

Ancak tavuğun büyümesi için yemlerine antibiyotik

Yazının Devamı

Kadın üreticilerin yükselişi

5 Ocak 2020

Kooperatif çatısı altında örgütlenen girişimci kadın üreticiler, çok özel ürünlerle başarıdan başarıya koşuyor

Soframızdaki kadın eli tartışılmaz. Tarladaki kadın eli de öyle. Eriştesinden tarhanasına, reçelinden zeytinyağına; bugün şehre hangi ürün geliyorsa üzerinde ciddi oranda kadın emeği olduğu kesin. O ürünün katma değerinden kadına giden pay ise tartışmalı. Suyun başında hep erkekleri görüyoruz. Ancak kırsal bölgelerde başarılı kadınlar bu durumu tersine çevirmeye başladı. Özellikle kadın kooperatifleri çok başarılı işlere imza atıyor. Belki de Anadolu’daki kadın devrimine tanıklık ediyoruz.  Mesela Amasya Merzifonlu kadınların kurduğu Amesia Kooperatifi. Yaklaşık on kadınla 8 yıl önce başlayan bu kooperatif serüveni, ünlü marka ve restoranların tedarikçiliğine kadar uzanmış. Peynirden tereyağına, baldan tarhanaya onlarca çeşit ürün, 16 köyün mutfağından çıkıp tüm Türkiye’ye yayılıyor. Kabaklı pancar pekmezi, taş fırında kızaran erişte, tarihi biberli katmer peyniri

Yazının Devamı

Manyok ve tepary fasulyesine hazır olun!

29 Aralık 2019

Önümüzdeki yıllarda tarımsal üretimde temel kriter kuraklık olacak. Bu durum şeker fasulyenin yerini kuraklığa dayanıklı “tepary” ya da “azuki” fasulyesinin alabileceği anlamına geliyorBir yılı daha geride bırakıyoruz. Muhtemelen herkes, farklı sıfatlarla anımsayacak 2019’u. Benim aklımda ise “sıcak” bir yıl olarak kalacak. Nihayetinde, küresel ısınmayı daha fazla hissettiğimiz bir yıl geçirdik. Greta Thunberg’in “Evimiz yanıyor!” çığlığının ne kadar haklı bir isyan olduğuna tanıklık ettiğimiz günleri yaşıyoruz. İşte Avustralya! Haftalardır sönmüyor oradaki yangın. Ve biliyoruz ki bu yangınlar artacak. Sıcaklık rekorlarını, selleri, kasırgaları, kuraklıkları daha çok göreceğiz.

Tabii bu durum, gıdaya da yansıyacak. Bugün yağmur suyuyla tarım yapılan alanlarda su bulmak güçleşecek mesela. Toprağın yapısı değişecek. Zararlı böceklerin sayısı ve ürün kayıpları artacak. Bitkilerin terleme hızı, hasat ve dikim zamanında kaymalar yaşanacak. Tüm bu parametreler de verimi etkileyecek. Hâliyle soframızdaki gıda, değişecek,

Yazının Devamı

Avokadolu, enginarlı zeytinyağı

22 Aralık 2019

Günümüzde en yararlı beslenme şeklinin Akdeniz diyeti olduğu yönünde genel bir kabul var. Bu diyetin temel yağ kaynağı; zetinyağı. Günümüzde en yararlı beslenme şeklinin Akdeniz diyeti olduğu yönünde genel bir kabul var. Bu diyetin temel yağ kaynağı; zetinyağı. O yüzden zeytinyağı hep sağlıkla birlikte anılıyor. Zeytinyağını sağlıklı kılan; içerdiği fenolik bileşenler. Tüm fenoller, antioksidan etkiye sahip olmasıyla meşhur. Bu etki nedeniyle de zaten bazı çevreler zeytinyağına ilaç olarak bakıyor.

Şimdi de bu “ilacı” daha da geliştirmeye yönelik çabalara tanıklık ediyoruz. Bunu deneyenlerden biri de Ayvalık’taki Özgün Zeytin. Firma, 2 ilginç ürünle karşımızda. Biri enginarlı zeytinyağı, diğeri avokadolu. İki zeytinyağında da aroma değil gerçek meyve ve sebzeler kullanılmış. Ürünlerin mimarı firmanın 3. kuşak yöneticisi gıda mühendisi Halil Sucu. Yüksek lisans yaptığı İspanya’da çeşnili zeytinyağlarını görünce ‘Bunu neden Ayvalık’ta yapmıyoruz’ diye düşünmüş.

Yazının Devamı

Çorum’da güneş rönesansı

15 Aralık 2019

Karşı karşıya olduğumuz iklim krizini durdurabilmenin tek yolu; temiz enerjiye geçiş

Enerji-çevre ilişkisi, termik santrallere filtre vetosuyla yine gündemde. Nasıl olmasın! Fosil yakıt kirliliği zaten dünyanın baş belası. Atmosferde biriken karbon, iklimimizi altüst etti. Z kuşağı da bunun için sokakta, “Evimiz yanıyor” diye bağırıyor. Karşı karşıya olduğumuz iklim krizini durdurabilmenin tek yolu; temiz enerjiye geçiş. Özellikle güneş, tüm cazibesiyle parıldıyor. O cazibeye kapılanlar bugün oldukça mesut. Çevre ve insan sağlığına hiçbir zarar vermeden enerji üretebilmenin hazzını yaşıyorlar. Aynı 74 Çorumlu gibi.

Çorum’daki o 74 kişi, Çorum Yenilenebilir Enerji Üretim Kooperatifi’nin üyeleri. Kimi ev kadını kimi emekli kimi de esnaf. Seydim Kasabası’nda 10 dönümlük araziye güneş enerji santrali kurmak için bir araya gelmişler. Yaptıkları yatırıma devlet de yüzde 50 oranında hibe desteği sağlamış. Bugün 2 bin 200 güneş paneliyle üretim yapar haldeler. 6 aydır elektriğe 1 kuruş para

Yazının Devamı