Önümüzdeki yıllarda tarımsal üretimde temel kriter kuraklık olacak. Bu durum şeker fasulyenin yerini kuraklığa dayanıklı “tepary” ya da “azuki” fasulyesinin alabileceği anlamına geliyor
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Muhtemelen herkes, farklı sıfatlarla anımsayacak 2019’u. Benim aklımda ise “sıcak” bir yıl olarak kalacak. Nihayetinde, küresel ısınmayı daha fazla hissettiğimiz bir yıl geçirdik. Greta Thunberg’in “Evimiz yanıyor!” çığlığının ne kadar haklı bir isyan olduğuna tanıklık ettiğimiz günleri yaşıyoruz. İşte Avustralya! Haftalardır sönmüyor oradaki yangın. Ve biliyoruz ki bu yangınlar artacak. Sıcaklık rekorlarını, selleri, kasırgaları, kuraklıkları daha çok göreceğiz.
Tabii bu durum, gıdaya da yansıyacak. Bugün yağmur suyuyla tarım yapılan alanlarda su bulmak güçleşecek mesela. Toprağın yapısı değişecek. Zararlı böceklerin sayısı ve ürün kayıpları artacak. Bitkilerin terleme hızı, hasat ve dikim zamanında kaymalar yaşanacak. Tüm bu parametreler de verimi etkileyecek. Hâliyle soframızdaki gıda, değişecek, dönüşecek. Örneğin, yakın gelecekte muzun; buğday ve patates gibi tüm dünyada temel besin maddesi hâline gelebileceğine yönelik bir öngörü var. Nasıl mı? Bugün patates yetiştirilen yüksek rakımlı bölgelerin, yaşanacak sıcaklık artışıyla muza uygun hâle gelmesiyle.. Yine bu coğrafya için oldukça yabancı olan “manyok”un, mısır ve pirincin yerini alabileceği tahmin ediliyor. Çünkü gece sıcaklık artışı pirinç verimini azaltıyor ve pirinç bol su istiyor. Manyok ise susuzluğa dayanıklı. 2013 yılının “Kinoa Yılı” ilan edildiğini duymuş muydunuz? BM ilan etti. Buğdayı bugünkü miktar ve fiyatta bulamayabiliriz diye. Çünkü 2050 yılında iklim değişikliğinin etkisiyle buğday fiyatının bugünün üç misli olması bekleniyor. O yüzden, kurak iklime adapte olabilen kinoayı hazırlıyorlar yerine.
Wakame yosunu, kaynanadili
Şu gayet açık ki, önümüzdeki yıllarda tarımsal üretimde temel kriter kuraklık olacak. Bu, şeker fasulyenin yerini kuraklığa dayanıklı “tepary” ya da “azuki” fasulyesinin alabileceği anlamına geliyor. Bir grup uzmanın hazırladığı ‘Geleceğin 50 Gıdası’ listesi de buna işaret ediyor zaten. Listede, alışık olmadığımız onlarca bitki çeşidi var. Mesela wakame yosunu ya da kaktüsgillerden ‘kaynanadili.’ Hatta bu gıdaların bazıları Türkiye’de de bilinir olmaya başladı. Yüksek protein içeren Güney Amerika’nın süs bitkisi amaranth, tahıl olarak marketlerde satışta. Kinoa zaten trend oldu. Hint bitkisi ‘moringa’yı Gaziantep’te kadınlar gayet başarılı bir şekilde yetiştiriyor. Diğer taraftan pitaya, mango, starex gibi tropikal iklim meyveleri de Antalya-Mersin hattındaki çiftçilerin yeni umudu.