Bugün ‘Kara Cuma’ tenzilatlı alışveriş günü

24 Kasım 2017

"Kara Cuma” (Black Friday), yılbaşı öncesi tenzilatlı alışveriş gününe verilen isim.

Dün ABD’de “Şükran Günü” idi.

Bugün “Kara Cuma”yı Amerikalılar yaşayacak ama Kara Cuma giderek her ülkeye yayılır oldu.

Bizde bile bugün “Kara Cuma” alışverişinde hareket bekleniyor.

ABD’de Şükran Günü’nden sonra gelen ilk cuma günü 1932’den bu yana Noel alışveriş sezonunun başlangıcı kabul ediliyor. Şükran Günü’nden sonraki cuma tatil. Mağazalar çok erken saatte açılıyor, geç kapanıyor.

Bir bakıma yıl bitmeden mağazalar stok eritmeye, yeni yıl ürünlerine yer açmaya çalışıyor. Bu nedenle yüksek oranlarda indirim yapılıyor.

Şükran Günü’nden sonraki alışveriş günü 1961 yılından bu yana “Kara Cuma” diye adlandırılıyor.

Philadelphia’da, alışveriş gününde şehir içinde oluşan yoğun trafik nedeniyle cuma gününe “Kara Cuma” adı verilmiş ve o tarihten bu yana Şükran Günü’nü izleyen cumalar Kara Cuma olarak adlandırılır olmuş.

Yazının Devamı

ÖNCE MORAL

23 Kasım 2017

Üretim devam ediyor. Finans sistemi işliyor. Dünden bugüne değişen morallerin bozulması, doların 4 TL’ye, faizlerin yüzde 15’e doğru yol alması.

İçeride moralleri bozan biziz. Biz moralleri bozan söylemleri ağzımıza sakız edince, dışarıda da bunun uzantısı olarak “algılar” bozuluyor. Bozulan algılar bu defa bizi vuruyor. Bizim söylemlerimiz dışarıdan algı haline gelince de biz bu algıları ciddiye alarak ve de bunların bizim söylemlerimizin yansıması olduğunu unutarak, “Durum tahminimizden kötü” diyerek söylemleri tırmandırıyoruz.

Ortada “fol yok yumurta yok” iken, “ABD bize düşman, Gümrük Birliği’ni iptal edelim. AB ile ilişkileri keselim. NATO’dan çıkalım” söylemleri yazılı ve sözlü olarak tekrarlanır oldu.

Eylemler çok önemli

ABD’deki davadaki iddialar ve savcının değerlemeleri bilinmeden, felaket senaryoları tekrarlanır oldu. Banka sistemini yaralamaya, sisteme güveni yok etmeye başladık.

Hisse senetlerine ve devlet borçlanma senetlerine döviz girişi devam ederken, yabancı yatırımcıların kaçmasını teşvik eder olduk.

Bu “olumsuz ortam”ı düzeltmeye mecburuz.

Tekrarda yarar var. Ekonomi çökmedi. Finans sistemi çökmedi. Ekonomide ve finans sisteminde çarklar dönüyor.

Yazının Devamı

Dolar ve faiz daha ne kadar artabilir?

22 Kasım 2017

Dolar dün akşam 3.97 TL idi. Faiz yüzde 14.12’ye yükselmişti.

Son günlerde dolar ve faizdeki artış normal boyutun üzerine çıktı. Dolarda ve faizde normalin üzerinde bir hareket var. Basit anlatımıyla, bir “panik havası” ortaya çıktı.

Dolar ve faizde olağan hareketi yöneltmek başkadır, panik havasında ateşi söndürmek başkadır.

Olağan döviz ve faiz hareketinin arkasında (1) Enflasyon var. (2) Dış ticaret açığının artması sonucu cari açığın büyümesi var. (3) Türkiye’nin kredi notunun dalgalanması var.

Olağan dışı ortamda “panik havasında”, önemli olan insanların önlerini görememeleri nedeniyle dolara talebin artması var.

Şu günlerde arayışımız:

Doları çıktığı yerden aşağı indirmek değil.

Yazının Devamı

ALTINA PEK GÜVEN OLMAZ

21 Kasım 2017

Ayşe Hanım Teyzem geldi. Cebinden çıkardığı bir zarfı masamın üzerine koydu. Merakla zarfın içinde ne var diye baktım. 10 gramlık bir altın çıktı...

“Nedir bu?” diye sordum. Ayşe Hanım Teyzem anlattı:

“Siz altına güven olmaz dersiniz. Altına para bağlamak yanlış dersiniz. Yastık altı altın kötü dersiniz... Ne yapalım ki biz eski kafayız...

Geçen yıl emekli maaşımdan birikmiş bir miktar param vardı. ‘Bankada mevduat hesabına mı yatırayım, dolar mı alayım, altın mı alayım?’ diye düşünürken, gram altın almaya karar verdim.

O günlerde gram altın 130 TL idi. 10 gram altın satın aldım. 1.300 TL’mi altına bağladım.

Dünkü haberlerde ‘Altın fiyatı çıldırdı’ deniliyordu. Gramı 162 TL olmuş. Altın fiyatı çıldırdı da. Acaba ben 3 - 5 kuruşumu altına bağlamakla hata mı ettim, yoksa doğru bir iş mi yaptım?”

Ayşe Hanım Teyzemi rahatlatmak için bir durum değerlemesi yaptım:

Yazının Devamı

TEŞVİK CANLANDIRDI SIRA ÖZEL SEKTÖRDE

20 Kasım 2017

Yılın ilk 3 ayında ekonomi yüzde 5.2 büyümüştü. İkinci 3 aylık dönemde büyüme yüzde 5.1 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde önce yılın üçüncü çeyreğine ait sanayi üretim göstergeleri açıklandı. Sanayide üretimin beklenenin çok üzerinde arttığı görüldü.

Yılın üçüncü çeyreğinde sanayi üretim endeksindeki (arındırılmamış endeksteki) artış yüzde 13.7 oldu.

Sanayi üretimdeki artış, yılın üçüncü çeyreğinde büyümenin (GSYH artışının - milli gelirdeki büyümenin) yüzde 10’un üzerine çıkacağını, yıllık büyümenin yüzde 6 - yüzde 7 dolayında olacağını gösteriyor.

Sanayi üretim göstergelerinden sonra hisse senetleri borsada işlem gören, ülkenin en büyük sanayi ve ticaret şirketlerinin yılın ilk 9 ayına ait bilanço rakamları açıklandı.

Tüm borsa şirketlerinin yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kârlarının yüzde 49 arttığını öğrendik.

Sanayi şirketlerinde faaliyet kârının artışı yüzde 61, ticaret şirketlerinde yüzde 119 oranında.

Şirketler toparlandı

Yazının Devamı

Makinede Türk kahvesi olur mu?

19 Kasım 2017

Avrupa ülkelerinde kişi başına 6 kg, Türkiye’de 1 kg kahve tüketiliyor. Kahve denilince biz Türk işi “cezve kahvesi”ni bilirdik.

Türk işi cezve kahvede önemli olan, kahvenin aromasının ve tadının suya geçtikten sonra, kahve parçacıklarının tamamının fincanın dibine çökmesi. Telve haline gelmesi.

Kahve içenin ağzına kahve parçacıkları gelmeyecek. Bunun için de kahvenin harlı ateşte kaynatılmaması, en az 3-5 dakikalık bir sürede kısık ateş üzerinde olgunlaşması gerekiyor.

Türk işi cezve kahvesinin sade, şekerli, az şekerli, köpüklü, köpüksüz, telveli, telvesiz gibi kişiye özel isteğe göre hazırlanması, uzun süre kısık ateşte kaynatılması zaman alıyor. Zahmetli oluyor.

O nedenle, zamanla kahveden çaya dönüldü. Lokantalar, oteller, kıraathaneler cezve kahvesinden vazgeçer oldu.

Yüzde 60 Türk kahvesi

Bu arada Türkiye’ye önce hazır eritmeli (instant) kahve girdi. Ardından uluslararası kahve zincirleri, filtre kahve alışkanlığını getirdi. Türk işi cezve kahve tam yok olurken, kahve makineleri kurtarıcı olarak ortaya çıktı.

Şimdilerde Türkiye’de kahve tüketiminde yüzde 40 pay, hazır ve filtre kahvede ama cezve kahvenin payı az değil, yüzde 60 dolayında ve de kahve makineleri sayesinde giderek art

Yazının Devamı

Enflasyon TL’nin gücünü eritiyor

17 Kasım 2017

Enflasyon Türk parasının “satın alma gücü”nün erimesine neden oluyor. Türk parasının satın alma gücü erimeye başlayınca, halk Türk Lirası ile birikim yerine dolar ve altın birikimine, gayrimenkule ve az miktarda da olsa hisse senedine yöneliyor.

Birikim önemlidir. Ancak, yatırıma dönüşmeyen birikim ekonomiye yarar sağlamaz. Yastık altındaki birikim işe yaramaz. Birikimin, finansal sistem içine girmesi, finansal sistemin içine giren birikimin de tüketime değil, yatırıma yönelmesi gerekir.

Birikim denilince, genelde halkın birikimi gündeme gelir. Halbuki halkın birikimi ülke genelinde toplam birikimin belli bir bölümüdür. Toplam birikim kamunun, şirketlerin ve halkın birikiminden oluşturur.

Şimdilerde enflasyon %11.90, dolar fiyatı 3.90 TL, faiz %13.82 seviyelerinde. Bu tabloda halkımız, gayrimenkule bağlamadığı birikimlerini “istendiğinde hemen nakde çevrilebilme özellikleri” nedeniyle dolara, altına bağlar hale geldi.

Mevduatın %40’ı döviz

Merkez Bankası’nın 3 Kasım 2017 verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin bankalarda toplam mevduatı 1.5 trilyon TL. Toplam mevduatın %60’ı Türk Lirası, %40’ı yabancı para mevduatı.

Merkez Bankası’nın 3 Kasım 2017 verilerine göre yurt içi yerleşiklerin

Yazının Devamı

İşsizliği özel sektörün daha büyümesi çözer

16 Kasım 2017

Geçen yılın ağustos ayından bu ağustos ayına iş bulduklarında çalışmaya hazır kadın ve erkek sayısı 1 milyon 266 bin arttı. İşi olan sayısı 1.355 bin arttığı için işsiz sayısı 89 bin azaldı.

Bir yıl önce yüzde 11.3 olan işsizlik oranı yüzde 10.6’ya geriledi. Sonuç, 80 milyon nüfusta çalışan sayısı 28 milyon 828 bin. Devlet kayıtlarına göre işsiz sayısı 3 milyon 404 bin. Bir ay önce temmuz ayında işsizlik oranı yüzde 10.7 idi. İşsizlik oranı bir yıl önceye göre de bir ay önceye göre de gerilemiş durumda.

Temmuzdan ağustosa çalışan sayısındaki artış 70 bin, işsiz sayısındaki azalma 39 bin oldu. Önemli olan, sanayide çalışanların sayısındaki değişim ile genç işsizlik oranlarıdır.

Sanayide istihdam artışı

Sanayide çalışanların sayısı, ağustosta bir ay önceye göre 74 bin, bir yıl önceye göre 213 bin arttı.

Genç işsiz oranı bir yıl önce yüzde 19.9 iken, bu ağustos yüzde 20.6’ya yükseldi. Ne eğitimde, ne istihdamda olan genç nüfusun oranı da yüzde 27.2’den yüzde 28.0’e yükseldi. Bu 15-24 yaş arası gençlerin üçte birinin sokaklarda boş gezindiğini gösteriyor.

Yazının Devamı