Olağan döviz giderlerimiz (ithalat ve diğer döviz giderleri) ile olağan döviz gelirlerimiz (ihracat geliri, turizm geliri ve diğer döviz gelirleri) arasındaki farka cari açık diyoruz. Cari açığı (olağan döviz gelir gideri arasındaki açığı) (1) Doğrudan yatırımlar, (2) Borsa ve tahvil için gelen portföy yatırımları, (3) Döviz kredileriyle kapatmaya çalışıyoruz. Ama bu 3 normal finansman kanalına ek olarak bir döviz kanalımız daha var. Nereden geldiği belli olmayan döviz... Bu da açığın kapatılmasına yama oluyor.
Petrol ucuzlayınca!
2015 yılında cari açık 32.2 milyar dolar oldu. 2014 yılında 43.6 milyar dolardı.
Carı açık, normal olarak, ihracat artınca, ithal edilen mallar içeride üretilince küçülür. İhracat maalesef artmıyor. İthalat küçülüyor ama ithal edilen malları içeride üretmeye başladığımızdan küçülmüyor, (1) Yavaşlayan ekonomide yatırım malı, hammadde talebi gerilediği için, (2) Daha da önemlisi, petrol ucuzladığı için cari açık küçülüyor.
2015 yılında cari açık, bir yıl önceye göre 11.4 milyar küçüldü. Ama 2015 yılında ağının küçülmesinde ana etken enerji faturasının 15.5 milyar dolar ucuzlaması. Enerji faturamız ucuzladı. Gene de enerjiye 33.3 milyar dolar ödüyoruz.
Cari
2015 yılında (12 ay ortalaması olarak) sabit fiyatlarla ve KDV dahil perakende satış hacmi (perakende satışların büyüklüğü) sadece yüzde 3.6 oranında arttı.
Gıda, içecek ve tütün satışlarındaki artış yüzde 5.1 oldu. Gıda dışı perakende satışlar yüzde 1.0 oranında azaldı.
2014 yılında perakende satış hacmi artışı yüzde 3.9 olmuştu. 2015 yılında satış hacminde küçülme gerçekleşti.
Perakende satışların büyüklüğü ve değişimi bir yandan halkın harcama gücünü gösterir, öte yandan ülke genelinde ekonominin piyasanın durumu hakkında bilgi verir.
Piyasa denilen şey ekonomideki hareketin temelini oluşturur.
Perakende piyasasında 166 bin bakkal, 83 bin kahvehane, kıraathane, 83 bin pazarcı esnafı, 41 bin lokantacı, benzer sayılarda terzi, ayakkabıcı, marangoz, kasap, aktar, hırdavatçı iş yapıyor. Büyüğüyle küçüğüyle marketler, alışveriş merkezleri var. Bütün bunların satışları perakende satış hacmini oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu aylık ve yıllık olarak perakende iş hacmindeki değişimi izliyor. Bu bilgiler sayesinde hane halkının talebi nasıl değişiyor, güveni ne durumda, ekonomide işler nasıl gibi önemli konularda bilgi sahibi oluyoruz.
Talep artışı sınırlı
Sanayi üretimindeki artış, 2015’te büyümenin % 4’ü yakalayacağının, hatta geçeceğinin işaretini veriyor. Her şeye rağmen 2015’te yüzde 4 büyümeyi yakalamak iyidir.
Her şeye rağmen... Ne demek? 2015’te dünya piyasalarında durgunluk devam etti. Faizler arttı artacak beklentisiyle para piyasasında akımlar değişti. Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde sorunlar arttı. Rusya ile ilişkiler soğudu. Terör nedeniyle Doğu Anadolu’da ekonomi durdu. İhracat gelirleri, turizm gelirleri azaldı. İhracat miktar olarak da artamadı. İki seçim yapıldı. Hükümetler ekonomiye zaman ayırma imkânını bulamadı.
Buna rağmen imalat sanayiinde yıllık ortalama yüzde 3.6, yıllık sanayi üretiminde yüzde 3.2 artış oldu. Sanayinin büyümesi, ticareti, ulaştırmayı, finansı peşinden sürükler. Büyüme oranını yükseltir. İmalat sanayiinin yıllık büyüme oranı 2014’te yüzde 3.1 iken, 2015 yılında yüzde 3.6 oldu.
Gıdada işler kötü
Olumsuz gelişme, gıda sanayiinin 2014 yılında % 4.1 olan yıllık ortalama büyüme oranının 2015’te yüzde 0.3’e gerilemesidir. Gıda sektörünün büyüme hızının gerilemesi, büyümenin dinamiği olan iç talepte ve iç üretimde, alt gelir gruplarının talebinin etkili olmadığını gösterir. Halkın parası
New York
ABD’de göstergelere göre ekonomide her gün iyileşme var ama halk mutsuz. Orta ve alt gelir grubundakiler, işsizlikten, fiyat artışlarından, gelirlerinin yetersizliğinden şikâyetçi. Özellikle genç nüfus, okul masrafları ile öğrenci borçlarından, gelir eşitsizliğinden, servetin nüfusun yüzde 1’inin elinde toplanmasından, zenginlerin yeterince vergilendirilmemesinden rahatsız.
Bugün ABD’de New Hampshire eyaletinde başkanlık seçimi adayları arasında yarış var. Bu çok önemli.
Bugün adayların alacakları oylar, adayların gücünün göstergesi olacak.
ABD’de 2 parti yarışıyor: Muhafazakârların partisi Cumhuriyetçi Parti ve de liberal solun partisi Demokrat Parti.
Muhafazakârlar, göçmenlere karşı. Sosyal harcamaların artırılmasına ve vergilerin artırılmasına karşı. Doğum kontrolüne ve eşcinsel evliliğe karşı. Demokratlar, sosyal hakların artırılmasını, zenginlerin daha çok vergilendirilmesini, okulların, sağlık hizmetlerinin bedava olmasını, işsizliğe ve fakirliğe çare bulunmasını istiyorlar.
Sığır sayımız 2015 yılında yüzde 1.6 oranında azaldı. 2014 yılına göre sığır sayısındaki azalma 230 bin baş.
14 milyon baş sığırımız, 29 milyon baş yerli kasaplık koyunumuz var. Bizde kırmızı et denilince sığır eti gündeme gelir.
Biz yılda 1 milyon ton sığır ve koyun eti tüketiyoruz. Yılda 3 milyon 700 bin baş sığır kesiliyor. 900 bin ton sığır eti elde ediliyor.
Yılda 5 milyon baş koyun kesiliyor. 100 bin ton koyun eti elde ediliyor. Toplam et talebinin yüzde 90’ını sığır eti talebi oluşturuyor.
Talep var, et yok
Nüfus yılda 1 milyon artıyor. İnsanların gelirinde az da olsa iyileşme olduğunda insanlar daha fazla et yemek istiyor. Ama et yok. Nüfus 1 milyon artarken, sığır sayısı 230 bin azalıyor.
Nüfus artarken sığır sayısı geriliyor. Toplam talebin yüzde 10’unu karşılayan etlik yerli koyun sayısındaki yıllık artış 260 bin baş. Binde 9 oranında. Nüfus artış oranının çok altında.
İşte et fiyatlarındaki artışın arkasındaki gerçek bu. Sığır ve koyun üretimi artmıyor. Et hayvanları artmazken, süt hayvanlarındaki artış da azaldı.
Portakal Müzayede Evi’nin 100’üncü yılı nedeniyle Doğan Kitap tarafından 4 ayrı konuda, her biri ilgi çekici, 4 kitap yayımlandı. Birinci kitapta Enis Batur’un kaleminden “Raffi Portakal ve Portakal’ın Yüzyılı” anlatılıyor.
İkinci kitap, Edhem Eldem’in “Osman Hamdi Bey’in (1869-1885) not defterleri üzerinde yaptığı bir çalışma. Bir eskici dükkânında bulunan iki not defterinde, Osman Hamdi Bey’in el yazısıyla güncesi ve günceye eşlik eden desenleri ve gündelik hesapları var. Kitapta güncenin sayfaları tıpkıbasım olarak verildikten sonra Edhem Eldem günceyi değerlendiriyor.
Üçüncü kitap, “Antikacıların Piri Duveen’in hayat hikâyesi. Duveen, Avrupa sanatının ABD’de yayılmasının yolunu açan bir “art dealer”.
Dördüncü kitap “Bir Tablo Satıcısı -Vollard’ın Hayatı”. Vollard, eski Paris’in, eski Avrupa’nın en fazla tanınan bir “art-dealer”ı. Özelliği sadece tablo alıp satmak ve koleksiyon yapmak değil. Döneminin ünlü sanatçılarıyla, daha sonra ünleneceklerle arkadaşlığı, dostluğu.
Enis Batur yazdı
Enis Batur, “Portakal’ın Yüzyılı”nda, Raffi Portakal’ın dedesi Yervant Efendi’nin 1914 yılında müzayede işine nasıl girdiğini yazıyor.
Neden 1914? Neden müzayede? Bir iktisatçı
Dolar fiyatı daha ne kadar çıkacak beklentisindeyken, kısa sürede dolar fiyatı daha ne kadar iner beklentisine girdik.
Doları olanlar da olmayanlar da merak ediyorlar. “Dolardaki ucuzlama devam eder mi? Dolar daha ne kadar ucuzlar?
Dolar fiyatı, altın fiyatı ve faiz oranları konusunda tahmin yapmak, “inecek-çıkacak” diyerek ahkâm kesmek zor ve risklidir.
Ama olan biteni de izlemekte yarar vardır. Dünyada olan biten bizim dışımızda olup bitiyor. Ama içeride olan biteni izleyen iki kaynak var: (1) Tahtakale, (2) Finans piyasası uzmanları.
Dünyada ne oldu?
Dışarıda olan bitenler özetle şöyle:
Son 4 günde dolar değer kaybediyor. Doların değer kaybı “Dolar Endeksi”nden izleniyor.
Doların değer kaybetmesinin değişik nedenleri var. Parasını dolara bağlamak isteyenler, küresel fonlar, (1) ABD’nin kısa sürede ve hatta 2016 yılının tamamında faizleri artırmayacağını tahmin etmeye başladılar. (2) FED faizi artırdı ama ABD’de faizler beklenen ölçüde yükselmiyor. Faizin yüzde 0.50’lerden yüzde 1.50’lere çıkması beklenirken yüzde 0.75’lere çıktı.
Enflasyon yıla hızlı başladı. Aylık fiyat artışı yüzde 2’ye dayandı. Zamlarla, gıdadaki yükseliş yüzde 4.3’ü buldu. Bu durum dar ve sabit gelirlileri kötü vuracak. Yüzde 9.58’lik yıllık enflasyon ‘çift hane’ endişesini alevlendirdi
Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 2’ye yakın (yüzde 1.82) oranında arttı. Ayşe Hanım Teyzem gibileri en çok ilgilendiren gıda maddesi fiyatlarıdır. Gıda maddesi fiyatları bir ayda yüzde 4.28 artış gösterdi.
Ayşe Hanım Teyzem gibiler enflasyonu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon göstergelerine bakarak değil, aynı mal ve hizmetler için son 12 ayda ceplerinden çıkan paradaki artışa bakarak ölçüyorlar. Ne var ki, ülke genelinde enflasyonu Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlemelerine bakarak izliyoruz.
Kurumun açıkladığı fiyat artış oranlarından halkımızı en fazla ilgilendiren, gıda fiyatlarındaki 12 aylık ortalama fiyat artışıdır. Türkiye İstatistik Kurumunun hesaplamalarına göre;
-Ocak ayından geriye 12 aylık ortalamaya göre tüketiciler için gıda enflasyonu yüzde 10.70 oranında.
-Gıda maddelerindeki fiyat artışının arkasında, bu malları üretenlerin fiyatlarındaki artış var. Yurt İçi Üretici Fiyatlarında 12