Konut yapıyoruz, alıyoruz, satıyoruz

25 Ocak 2016

Konut yapıyoruz, alıyoruz, satıyoruz. Halkımız paracıklarını konuta harcarken, Devlet Babamız da boş durmuyor. Vergi gelirlerini özel projeler için harcıyor.

Konut kötü mü? Kamunun özel projeleri kötü mü? Onlar kötü değil. Kötü olan ülkenin kıt kaynaklarının, üretim artıracak, gelir ve döviz yaratacak fabrikalar için değil, inşaat için kullanılması.

Milli gelirin yüzde 20.2’si, 2015 yılının ilk 9 ayında, yatırımlara gitti. Kamu ve özel sektör inşaat yatırım harcamalarının milli gelirdeki payı yüzde 9.3 oldu. 2014 yılının tamamında inşaat yatırımlarının ağırlığı da yüzde 9.3 idi.

Konut piyasasının büyüklüğünü rakama dökmek zor. Büyüğü ile küçüğü ile ortalama olarak (en az) konut başına 200 bin TL ödendiği var sayılsa, 2015 yılında konut piyasasının büyüklüğünün 250 milyar TL dolayında olduğu varsayılabilir.

Yeni konut satışı ile ikinci el konut satışı farklıdır.

İkinci el konut satışında, kağıt (tapu) ve para el değiştirir. Yeni konut satışında ise ödenen para malzeme, işçilik ücreti, kâr olarak konut yapımına katkıda bulunanlar arasında dağılır.

Sadece yeni konut satışları için 2015 yılında halkın cebinden çıkan paranın en az 120 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.

Yazının Devamı

Kalp sorununa karşı ‘bitkisel beslenme’

24 Ocak 2016

Bu hafta sonu okuyucu-larıma ‘bitkisel (vegan) beslenme ve bitkisel beslenmenin yararları’ konusunda bilgi vermeye çalışacağım.

Bitkisel beslenme, özellikle kalp krizi geçirmiş olanlar veya kalp damarlarında darlık, tıkanıklık gibi sorunları olanlar için önemli. Çünkü ‘az yağlı bitkisel beslenme’ kalp krizi riskini azaltmaya imkan veriyor. Kalp damarlarınının açılmasına imkan veriyor.

Vejetaryen ve vegan beslenme diye adlandırılan beslenme şekilleri birbirine benzeyen ama farklı beslenme şekilleri.

Et, tavuk, hindi, av hayvanı veya balık gibi, her türlü hayvan etinin yasak olduğu, buna karşılık hayvanlardan elde edilen bal, süt, yoğurt, peynir ve yumurta gibi ürünlerin serbest olduğu beslenme şekline ‘vejetaryen beslenme’ deniyor.

Vegan beslenmede ise sadece topraktan elde edilen ürünler yeniyor. Et, tavuk, balık gibi her türlü hayvanın etiyle birlikte süt, peynir, kefir, yoğurt, yumurta ve baldan da uzak duruluyor.


Bill Clinton ne yaptı?

Vegan beslenme konusunu neden yazıyorum? Hafta sonu sağlık kontrolü için hekime gittim. Hekimim Dr. Murat Kınıkoğlu ile Mustafa Koç’un erken ölümünü konuştuk. Kınıkoğlu bana internetten bir video izletti. Videoda, ABD eski başkanı Bill Clinton ile y

Yazının Devamı

Mustafa Koç başarılıydı

22 Ocak 2016

Vehbi Koç, Koç Toplu-luğu’nun yönetimini 1984 yılında oğlu Rahmi Koç’a devretti.

1996 yılında Vehbi Koç vefat etti. Rahmi Koç, sağlığı ve gücü yerindeyken, yönetimi 2003 yılında Mustafa Koç’a devretmeye karar verdi. Mustafa Koç 12 yıl Koç Topluluğu’nu kardeşleri Ömer Koç ve Ali Koç ile birlikte yönetti.

Mustafa Koç’un yönetim döneminde Koç Topluluğu’na Tüpraş ve Yapı Kredi Bankası katıldı.

Koç Topluluğu’nun yapısı önemli değişime uğradı.

Toplam faaliyetlerde enerjinin ağırlığı yüzde 51’e ulaştı. Şimdilerde toplam faaliyette otomotivin ağırlığı yüzde 20, dayanıklı tüketim mallarının payı yüzde 10, banka ve sigortacılık faaliyetlerinin payı yüzde 13, gıda ve turizm gibi diğer faaliyetlerin payı yüzde 8 oranında.

Mustafa Koç’un yönetimde olduğu dönemde; (1) Koç Topluluğu’nun faaliyet kollarındaki ağırlıkların değişimi, (2) Her faaliyet kolu içinde üretim ve hizmet alanlarında yapılan iyileştirmeler, topluluğun büyüme hızının ve cirosunun artmasına yol açtı.

Özellikle Tüpraş ve Yapı Kredi Bankası’nın topluluğa katılması, Mustafa Koç döneminin en önemli gelişmeleridir.

Yazının Devamı

Dördüncü Sanayi Devrimi (Başladı ama çok kişi yeni duyuyor!)

21 Ocak 2016

Bir süredir ”Dördüncü Sanayi Devrimi”nden söz ediliyordu.

Dördüncü Sanayi Devrimi Davos’taki “Dünya Ekonomi Forumu” gündemine girince, daha çok ilgi çeker oldu.

Birinci Sanayi Devrimi (1784) buhar gücüne dayalı üretimdi. İkinci Sanayi Devrimi’ni (1870) elektrik enerjisi kullanımı başlattı.

Elektronik ve bilişim teknolojileri (1969) üçüncü devrimin öncüsü oldu.

Şimdilerde başladığı varsayılan dördüncü devrimin, gelecek on yılın sanayisini şekillendireceği söyleniyor

Elektronik ve de bilişimdeki gelişme sonucu şimdilerde sanayide kullanılan makineler akıllı makineler haline geldi. Makinelerin bilgisayarlar tarafından yöneltilen beyinleri var.

Kısaca “Sanayi 4.0” diye adlandırılan, yeni dönemde, her biri farklı bilgisayar tarafından yönlendirilen makineler, bir bütün olarak ana bilgisayarların kontrolüne giriyor.


Yazının Devamı

Sağlığımız ne durumda?

20 Ocak 2016

Her kış dönemi hasta-lıklar artar. Şu günlerde soğuk algınlığı çok kişinin sorunu. Sağlık denilince doktor ve ilaç gündeme geliyor.

Gerçekçi olalım. Eskiden doktora gitmek zordu. İlaç parasının tamamı cepten çıkardı. Sağlık hizmetleri geliştikçe halkımız daha çok doktora, hastaneye gider, daha çok ilaç tüketir oldu.

Kış aylarında diğer hastalıklardan şikâyetler de artar ama solunum hastalıkları öne çıkar. Grip, nezle en fazla yakınılan hastalıklar olur.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, halkımız yılda en fazla mide, bağırsak ilacı kullanıyor. 286 milyon kutu mide bağırsak ilacından sonra, solunum hastalıkları için 276 milyon kutu ilaç tüketimi var.

Üçüncü sırada yer alan bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılan ilaçlar ve vitaminlerin tüketimi 270 milyon kutu. Daha sonra da 260 milyon kutuyla sinir ilaçları geliyor.

Bu ilaçların bir bölümü reçeteyle, bir bölümü reçetesiz satılan ilaçlar.

Yılda 8.3 kez doktordayız

Türkiye’de 1 yılda tüketilen 2 milyar kutuya yakın ilacın yüzde 78’i yerli, yüzde 22’si ithal. Yüzde 66‘sı orijinal, yüzde 30’u jenerik (benzer) ilaç.

Yazının Devamı

EKMEKTE FİYAT ÇELİŞKİSİ...

19 Ocak 2016

İstanbul Fırıncılar Odası 250 gramlık ekmeğin 1.00 TL yerine 1.25 TL’den satılmasına karar verdi. Gerekçe, un ve maya fiyatlarının artması.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) geçen yılın başında iç piyasaya kaliteli ekmeklik buğdayın tonunu 900 TL dolayında satıyordu. 2016 yılı başında satış fiyatları 930 - 945 TL arasında.

Geçen yıl çuvalını (50 kilogram) un fabrikaları 60 TL’ye satıyordu. Bu yıl 70 TL’ye satıyorlar. Geçen yıl yaş mayanın koli fiyatı 35 TL idi, bu yıl 45 TL oldu.

Buğday fiyatındaki artışın üzerinde un fiyatı artışı var. Un fiyatının üzerinde ekmek fiyatına zam var. Durup dururken ekmek fiyatına yüzde 25 zam yüksek bir zam. Kilosu 4.00 TL’ye satılan ekmek, zamdan sonra kilosu 5.00 TL’den satılacak.

Ucuzu da var

İstanbul’da her gün yaklaşık 14 - 15 milyon adet ekmek satılıyor. İstanbul Fırıncılar Odası ile İstanbul Ticaret Odası’na bağlı özel fırın işletmecileri yanında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Ekmek Fabrikaları da 1978 yılından bu yana ekmek üretiyor.

Halk Ekmek, talebin yüzde 12’sini karşılıyor. Günde 1 milyon 700 bin tam buğday ve kepekli ekmek satıyor. Halk Ekmek satış noktalarında 300 gram ekmeğin fiyatı 60 kuruş. Fırıncıların

Yazının Devamı

Ayşe Hanım Teyze’nin enflasyonu niye farklı?

18 Ocak 2016

Ayşe Hanım Teyzem’in ve devletin enflasyon hesabı birbirine benzemiyor. Türkiye’de toplam tüketimde gıdanın aldığı pay ortalama yüzde 24. Ama fakir vatandaşlar tüketim harcamasının yüzde 60 - 70’ini gıdaya ayırır. Gıda fiyatındaki artış, düşük gelirliyi çok etkiler

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ay enflasyon oranını açıkladığında Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam hemen itiraz ederler.

“Devlet enflasyonu düşük gösteriyor. Enflasyon çok daha fazla. Biz cebimizden çıkan paraya mı bakalım, devletin enflasyon rakamına mı?” derler.

Doğrudur... Ayşe Hanım Teyzem’in cebinden çıkan paradaki artış ile devletin açıkladığı enflasyon oranı farklıdır. Ama sonuçta Ayşe Hanım Teyzem de, devlet de haklıdır. Çünkü Ayşe Hanım Teyzem’in hesabı ile devletin enflasyon hesabı birbirine benzemez.

Nasıl hesaplanıyor?

TÜİK, hane halkı tüketim anketleri ile Türkiye genelinde hane halkının tüketim harcamalarının, 12 farklı harcama grubuna dağılımını belirliyor. Harcama grupları gıda ve alkolsüz içkiler, alkollü içkiler giyim ve ayakkabı, konut, ulaştırma, haberleşme harcamaları gibi harcama gruplarıdır.

Gene ‘Hane Halkı Anketi’ ile Türkiye genelinde hane halkının toplam tüketim

Yazının Devamı

Mustang’ın hikâyesi

17 Ocak 2016

Bu hafta sonu okuyucularıma Oscar adayı bir Türk filminin “tasarım-finansman-üretim-pazarlama” aşamalarını hikâye edeceğim. Yazacaklarımı filmin ortak yapımcısı Mine Vargı’dan öğrendim.

Bir filmin dünya pazarına çıkabilmesinin, bir sanayi ürününün dünya pazarına çıkabilmesiyle arasında hiçbir fark olmadığını göreceksiniz.

Filmin adı “Mustang”. Filmin senaryosunu yazan, filmi yöneten, gerçekleştiren Deniz Gamze Ergüven isminde evli, çocuk sahibi Ankara doğumlu genç bir Türk kadını.

Deniz Gamze Ergüven, babası Yavuz Ergüven’in dışişleri görevlisi olarak bulunduğu Paris’te eğitimini tamamlamış. İyi okullarda sanat eğitimi görmüş.

Mustang’da, İnebolu’da yaşayan beş kız kardeşin yaşamı ve özgürlükleri için verdikleri savaş anlatılıyor.

Senaryo hazırlanınca iş bitmiyor. Filmin çekilebilmesini ve pazarlanmasını gerçekleştirecek yapımcıya veya yapımcılara ihtiyaç var.


Yazının Devamı