Beni neden adamdan saymadınız?

Gani MÜJDE

SAYIN Nüfus İdaresi, Başbakanlık İstatistik bişeysi veya Yüksek Seçim Kurulu gibi kurumlar; sorulması gereken soruyu hanginizin memuru sormadı bilmiyorum, ama gazetelerden okudum. Genel nüfus sayımı sırasında kadınların mesleğini sormamışsınız. Buna çok üzüldüm...
Hayır, kadınlar adına değil elbet.
Onlar sizden bunun hesabını soracaklar nasıl olsa, ama ben kendi adıma üzgünüm.
Çünkü, beni sayan nüfus memuru bana da mesleğimi sormadı.
Ben o gün meslek sorulup sorulmadığını bilmediğimden, işim çabuk bitti diye gerzek mutluluklar içinde dolaşırken, ertesi gün gazete okurken başıma bir bomba düştü sayın sayım kurumları ve sayım kurumlarının sayın yetkilileri.
* * *
HAMDOLSUN, mazim temizdir...
Sakalım vardır, bıyığım vardır, taşı sıksam suyunu çıkartırım.
Sıksam fiilindeki "ı"ları "i" yapar, özneyi de değiştirirseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Yani kısacası, erkek adamımdır vessalam.
Evet, yıllar önce şişman bir yazarken göğüslerim hafif çıkmış olabilir. Hatta kendini bilmez bazı arkadaşlarım, "Kaç numaralı sutyen kullanıyorsun" diye bana takılmış olabilirler, ama o günler mazide kaldı. Şimdi zayıfım.
Maykıl Jordan kadar olmasa da, boyum uzundur.
En azından Selahattin Duman'dan uzundur.
Yani dışardan görseniz, ideal Türk erkeği olarak Pirelli takvimlerine beni gönderirsiniz.
Peki ama, neden bundan sayım memurunun haberi olmadı?
Türkiye'deki milyonlarca erkeğe "mesleğiniz" sorusu yöneltilirken, bu soru neden bana sorulmadı; sorarım size?
Neden ben sayım memuru tarafından "adamdam" sayılmadım?
* * *
YOKSA ben artık erkek değil miyim?
Erkekliğimi kaybettim mi acaba?
Artık Naomi ve Kate Moss, hatta Linda Evangelista hanımlar benim için bir hayal mi oldular?
Psikolojik dengem bozuldu. Kendimi psikopata bağladım sevgili okurlar..
Bir haftadır kuş uçmuyor kervan geçmiyor bir durumdayım.
Hayattan soğudum.
Kabuslar görüyorum.
Kabuslarımda kendimi bir sayım günü, sayım memuru tarafından mesleği sorulmadığı için felç olan bir doktor olarak görüyorum. Fakat bunu karımdan gizliyorum.
"Nalan artık seni sevmiyorum. Seninle oynadım, aşkımız kocaman bir yalandı" diyorum. Hatta kötü adamlar gibi "Nı ha ha ha" kahkahaları atıyorum. Tam bu sırada Nalan bana bir tokat atıyor ve gidiyor.
Nalan giderken gözlerimden sicim gibi yaşlar boşanıyor. Bakıcım Arap bacı Müjgan yanıma geliyor. Ona, "Karıma nüfus memuru beni adamdan saymadığı için erkekliğimden olduğumu söyleyemezdim bacı kalfa" diyorum. O mahur beste çalıyor. Müjgan'la ben ağlaşıyoruz.
Esas kabus bundan sonra başlıyor ve kendimi Reha Muhtar olarak haber sunarken görüyorum.
Sonra sabahları kan ter içinde uyanıyorum.
* * *
HADİ kadınlara yapacağınızı yaptınız, benden ne istediniz sayın sayım memurları?
Bir soru uğruna memleketi uluslararası alanda temsil etmeye hazırlanan dağ gibi bir delikanlıyı heba etmeye hakkınız var mıydı sizin?
Ben şimdi insanların yüzüne nasıl bakarım?
İnsanların, "Sayım memuru buna mesleğini sormamış" dediklerini duyar gibi oluyorum.
Oğluma okulda, "Senin babanı nüfus memuru erkek olarak saymamış" diyecekler diye ödüm patlıyor.
Oysa bana "Mesleğiniz?" diye sorulsaydı, bin tane meslek ismi sayabilirdim.
Mizah yazarı, gazeteci, pilot, berber çırağı, jinekolog, minder amiri vs..
Sayenizde bir mesleğim daha oldu.
Sayım memuru katili...
Nı ha ha ha...

* Internet adresime yazmayın; okumuyorum. Çünkü Internet kullanmıyorum. Şu andaki zayıf iletişim teknolojisi düzelmedikçe de kullanmayı düşünmüyorum. Bana ulaşmak istiyorsanız Milliyet'e yazın.
* Son Kitabım "Seni sevdiğimi kimseye söyleme, çünkü herkese söyledim" ikinci baskısını yaptı. Yayıncım üçüncü baskıda zam yapılacağını söylüyor. Yani elinizi çabuk tutun. Mesut Yılmaz'ın fiyatları dondurması beni etkilemiyor. Benden söylemesi.
* Can Barlas'ın "Esas oğlan" adlı çizgi öykülerden oluşan kitabını okumadıysanız ben size ne diyeyim ki? Bundan 10 ay önce size Şükriye Tutkun'u tavsiye etmiştim; bakın daha yeni patladı. Bu arada Kubat'ı da unutmayalım. Beraber ve solo türküler yükselişte.

* Aysel Gürel kucağıma oturdu reyting patladı, bir dahaki programa Semra Özal çağrılacak.
* Semra Özal gelmezse, tekrar Aysel Gürel çağrılacak. Bu sefer kucakla geçiştirilmeyecek.
* Reha abi taklit edilecek. Harika ablaya çıkma teklif edilecek.
* "Türkiye'nin Hakan'ı" lafı iyi oldu, ama Galatasaraylı Hakan'la karışıyor. Bundan sonra adımın yanına IQ'mu da yazıcam. (En son ölçtürdüm "65" dediler. 100 bin lira maaş veren Genel Müdürüm Cem Bey, "Oooo senin IQ çok iyiymiş" dedi.)



Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr