Gani MÜJDE
Maalesef bu aralar sinemaya gitmiyorum.
Daha doğrusu vaktim olsa da gitmiyorum.
Sinemada film izlemek kabusum haline geldi.
İkide bir rüyamda kendimi "Hamam" filmini izlerken görüyorum.
Birden salona peştemallarıyla ve hamam taslarıyla tellaklar dalıyor.
Önce hep bir ağızdan hamam tasları ile tempo tutarak Seda Sayan'ın "Ama yalanım yok kıskancım, birazcık da huysuzum. Sana yan bakanın, gözlerini, oymazsam namussuzum" şarkısını söylüyorlar. Şarkı bitince de "Bu filmin `ikinci kıtasında' adam adamı öpüyor. Siz böyle bir filmi seyretmeye utanmıyor musunuz kardeşim?" diye bağırarak seyircileri keselemeye başlıyorlar.
Tellaklardan biri kesesini mahrem yerlerimde dolaştırırken birden Fanta reklamındaki gibi "Yooo yooo yoooo" diye bağırıyorum ve kan ter içinde uyanıyorum.
* * *
Israrla aynı kabusu görmek zorunda değilim.
Tamam kabul ediyorum, memlekette zihinsel özürlülere çalışmaları için işyerlerinde kontenjan ayrılması doğaldır ama sinemalarda böyle bir kontenjana karşıyım kardeşim.
Herkes sinemaya gidip film seyretmek zorunda değil.
Sinema gişelerinde zeka testi kitapçıkları dağıtılsın. Bilet alan bu testi başarabilirse içeri girsin, başaramazsa parası kapıda iade edilsin.
Öyle değil mi?
* * *
Korkuyorum artık sinemaya gitmekten.
Yani ben, Okan Bayülgen'i filmin yazarı ve yönetmeni sanan eli silahlı bir "üstün zekalıyla" yanyana aynı filmi izlemek zorunda değilim.
Baksanıza ya, adam filmde Dördüncü Murat erkeklere ilgi duyuyor diye Okan Bayülgen'i vurmuş.
Lan zekası beyninden taşan değerli kardeşim, yaptığın boktan eylemi bir kenara bırakalım ama birincisi, o filmi Okan Bayülgen yazmadı.
İkincisi, o filmi Okan Bayülgen yönetmedi...
Üçüncüsü, Dördücü Murat'ı Okan oynamadı.
Dördüncüsü, Okan aynı filmde Lagari adlı, Dördüncü Murat'ın bile çok sevdiği bir Türk bilginini oynadı.
Beşincisi sen o filmi kimi vurman gerektiğini anlayacak kadar bile dikkatlice seyredememişsin.
* * *
Şaşırmış lan bunlar.
Memlekette kültür karmaşası var dedikleri işte bu olsa gerek.
Gelişmiş ülkelerde filmi sanatçılar, entellektüeller, aydınlar tartışırlar.
Bizde durum tam tersi.
Film tartışmalarında filmi sinemacılar dışında herkes tartışır nedense.
Son film tartışmaları buna en güzel örnek...
Türkiye'nin Muhtarı bir yanına "Tellaklar genel müdürü"nü almış, diğer yanına filmin yönetmenini sinema tartışıyorlar.
Tartış Allah tartış.
İstanbul Kanatlarımın Altında filmini çektiği sırada Mustafa Altıoklar, Altemur Kaçık adlı sigara eksperi ile filmi az tartışmamıştı.
* * *
Ama böyleyse bilelim.
Yakında "Kahpe Bizans" adlı bir film de biz çekeceğiz kısmetse.
Filmle ilgili sözü olan "ayçekirdekçiler federasyonu", "geğirme özürlüler derneği", "kahpeler birliği" gibi kurum ve kuruluşlar varsa şimdiden tartışalım.
Ne söyleyeceklerse ya şimdi söylesinler, ya da sonsuza kadar sussunlar...
İkinci şık tercihimdir.
* Annem, TÜYAP'ta gene mutlu olmadı. İmza günümde önümde oluşan büyük kalabalığa ve kuyruğa rağmen burun kıvırdı. "Tansu Çiller'in mitingine de bu kadar adam geliyor" deyip çıktı işin içinden. Ama yalanım yok, ben de şikayetçiyim. Sevdiği yazar için iki saatini kuyrukta geçirmeyi göze alan okurlarıma karşı manasız bir sorumluluk duymaya başladım. Sevgili okurlar ben böyle bir ilgiye layık değilim. Kalabalıkta organlarının yerini değiştiren ve kazağının kolunu mendil olarak kullanan milyonlarca insandan biriyim. Üstelik sık sık dilimin ucuna rahmetli Zeki Müren'in "Beni siz yarattınız efendim. Size layık olmaya çalışıciğim" cümlesi geliyor ama son anda yazmaktan vazgeçiyorum.
* Hazır TÜYAP demişken yeni kitaplardan söz etmek istiyorum. Cem Yılmaz'ın karikatürler, Can Barslan'ın "Esas Oğlan" adlı kitapları Parantez Yayınları'ndan çıktı. Scala Yayıncılık "İmdat ailem beni çıldırtıyor", "Yoksa erkekler uzaylı mı?" ve "Kendi sesinle konuş" adlı üç yeni kitap çıkartmış. Gençlik dizisi...
Hep söylerim gene söylüyorum. Kitap okuyun. Bilgi sahibi olmayı sittiredin, kız tavlarken işinize yarar.
* Nis'e gidilecek. Mis gibi olacak.
* Ben hamile değilim, Orhan hamile denilecek.
* Çok sık soyadım değiştiği için kimse beni tanımıyor. Fransa'da herkesin aklında kalacak yeni bir soyadı alınacak "Lacoste" olabilir mesela...
* "Bir yolsuzluğumu bulsunlar kendimi yakarım" demiştim. Ülkeye benzin girişleri bir süre engellenecek.
* Orhan abinin şirketine haksız kazanç sağladığım iddiaları yalanlanacak. "Adamın uçağı, yatı, katı var. Üstelik benimle evlendi... Neresi haksız bu kazancın?" denilecek...
Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr