Ali Sayar, yıllarını gece hayatına adamış ender isimlerden biri. Uzun yıllar İstanbul ve Bodrum’daki canlı müzik mekanlarının işletmeciliğini yaptı.
Son birkaç yıldır ise; Türkbükü’ndeki 5 Oda Oteli’ni işletiyor.
Adı gibi sadece beş odası var. Bu yüzden ne zaman arasanız; her zaman dolu, konaklamak için ciddi bir şansa ihtiyacınız var.
Sayar, 5 Oda’da haftada üç gün DJ kabinine giriyor.
Yaz başından beri, “Ha bugün, ha yarın giderim” derken, geçen gün Onur Baştürk’le birlikte Sayar’ın 5 Oda eğlencesine dahil olduk. Meğer burası orta yaş ve üzerinin gece kulübü olmuş da haberimiz yokmuş. Onur’la birlikte ‘mekanın en genci’ unvanını kazandık.
Bir anda tüm gözler üzerimize çevrildi; “Gençlerin burada ne işi var?” dercesine...
O gece, orta yaş ve üzerindekilerin eğlencesine şahit oldum. Kavga yok, kendini gösterme yok, kimse kimseye dik dik bakmıyor, herkes kendi halinde eğleniyor. Yemin ederim imrendim!
Hakan Hepcen, çektiği 6 saniyelik videolarla Vine fenomeni oldu, Twitter ve Instagram’da en aktif takipçiye sahip...
Geçen yıl tam da bu tarihte, ilk DJ’lik deneyimini İzmir’deki Tren’de yaptı.
İlk geceden sonra Tren’in sahipleri, Hepcan’ı her hafta sahneye çıkardılar. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra kendisine araba bile hediye ettiler. Geçen kış İstanbul’da bir gece dinlemeye gittim.
O gece DJ’liğini pek beğendiğimi söylemem.
Yaz başından bu yana Bodrum’daki birçok gece kulübünde çalan Hepcan’ı, ikinci kez geçen salı Bodrum merkezdeki Vittoria’da dinledim. Sahneye çıkmadan uzun uzun lafladık. Neredeyse her gün başka illerdeki mekanlarda DJ’lik yapan Hepcan, meğer yollarda geçen hayatı için de bir film projesine imza atmak üzereymiş.
Filmin senaryosunu yazan Hepcan, gece 01.30’da sahneye çıktı.
Bodrum merkez eğlencesine bu yaz neredeyse hiç dahil olmamıştım. Hani merkezde yemek ve erken eğlence tamam da, bu kadar geç vakitlerdeki ambiansına bu yaz ilk kez şahit oldum.
“Dur, daha yaz bitmedi!” diyenleri duyar gibiyim. Elbetteki yaz bitmedi, daha zamanımız var ama bu sezonun Bodrum’daki bir numarası çoktan belli oldu...
Yaklaşık 100 gündür Bodrum’dayım; neredeyse yarımadadaki tüm işletmeleri bizzat ziyaret ettim; eğlencelerine şahit oldum ya da yemeğini yedim.
Şunu net söyleyebilirm ki; yemek konusunda en çok konuşulan yer, Sait.
Eğlencede ise Sess bu yazın tartışmasız lideri.
GECE EĞLENCESİNDE SESS...
Aldığım bilgilere göre, güneydeki hiçbir gece kulübü haftanın yedi günü aralıksız iş yapmamış; mutlaka boş olduğu günler olmuş.
Sess ise açıldığı tarihten bu yana tek bir boş gün geçirmedi. Bodrum’da kapısının önünde kuyruk olan tek gece kulübüydü. “Bayram tatili bitti, o yoğunluk geçmiştir” diye düşünüp pazartesi gecesi yine Sess’e gittim; değişen hiçbir şey yoktu. Mekanın kapısında yine kuyruk.
Ne zaman dışarı çıksam, manzara her masada aşağı yukarı aynı; kimsenin birbirinin yüzüne baktığı yok. Hatta bazıları masaya gelen yemeği bile fark etmiyor; yanındakiler dürtüyor yemek geldi diye.
Şu günlerde ömrümüzün yarısı telefonda geçiyor sanırım. Geçenlerde işi gücü bıraktım; hem akşam yemeğinde hem de gece kulübünde insanların ne kadar telefonla vakit geçirdiğini gözlemledim. Kendimde fark ettiğim; her dört dakikada bir telefona bakıyor olmam ve aynı zamanda her elime alışta en az bir dakika bırakmamam.
Hadi, ne kadar telefon manyağı olduğumuza bakalım:
Bodrum’un en iyi restoranlarından
birindeyim. Özellikle balık restoranı seçtim; sohbetin bol olduğu yerler buralardır diye...
* Mekandaki orta yaşlılar gerçekten sohbet halinde, yemeğin başında ya da sonunda hatıra fotoğrafı çektirip işi bitiriyorlar. Gençler de ise durum çok farklı.
Öncelikle gelir gelmez, aralarından biri mutlaka verilen masayı beğenmiyor. Yanındakiler de onu ikna etmeye çalışıyor. Beğenmeyenler ise ağırlıklı olarak kadınlar oluyor.
B ayram’da Bodrum’daydım. Burası resmen çıldırdı. Trafik hiç bitmedi. Özellikle Bodrum merkez, Yalıkavak ve Türkbükü yolları İstanbul’un Boğaz trafiğini hiç aratmadı.
Gece kulüplerinin kapısında ilginç manzaralar yaşandı. Bayram öncesine kadar sakinliğini koruyan Bodrum gecelerinde, bu sefer insanlar eğlenebilmek için uzun süre kulüplerin kapısında bekledi.
Şanslı olanlar kulüplere girmeyi
başardı ama durumları şöyleydi:
İçeride tribün kalabalığı olunca; ahali bırakın dans etmeyi, kımıldayamadı bile.
Ne doğru dürüst servis alabildi, ne de
bir şey içebildi.
Gerçekten yarın bayram. Tatil çoktan başladı. Kimi yollara düştü, kimi gideceği yere yerleşti. Gençlik yıllarımızda “Ah bir bayram gelse” der dururduk.
Bayram demek, tatil demekti. Bol bol harçlık aldığımız tek gündü. Bir de üstüne gıcır gıcır ayakkabılar olunca bizden keyiflisi olmazdı. Başucumuza koyarak uyuduğumuz ayakkabıları büyük bir sabırsızlıkla giyerdik ve mutlaka vururdu. En fazla öğlen saatlerinde ayaklar yara bere içinde kalırdı.
Bugün ise bayram heyecanı yerini iş heyecanına bıraktı. Bodrum’da çalışanlar gibi bizler de, dört gözle bayramın gelmesini bekliyoruz.
Bodrum ve tüm güneydeki çalışanları yoğun bir mesai bekliyor. Uzun bir aradan sonra ilk kez ailemden uzakta bayram yapacağım. Unutmadan herkes süper bir bayram geçirsin inşallah.
BODRUM’DA TRAFİK SIKIŞTI
Ramazan dolayısıyla güneydeki işletmeler hedefledikleri işleri yapamayınca herkes bayrama kilitlendi; doğru da yaptı.
Bodrum’a dün itibariyle akın akın tatilci gelmeye başladı. Bir trafik oluştu ki evlere şenlik. Nereye gitmek isteniz bir süre trafiğe takılıyorsunuz.
Son yılların gözde marinası Palmarina’da tam 24 saat geçirdim. İşte Yalıkavak’ın adını gündeme taşıyan marinada olup bitenler...
Sabahın erken saatlerinde marinanın içindeki Palmalife Otel’e yerleştim. Otelde 14 odanın hepsi suit olarak tasarlanmış.
Yüksek tavanlı kocaman terasından denize girebiliyorsunuz. Eğer oteldeyseniz B Long’un plajından da yararlanıyorsunuz. Yemek için yine buradan servis alıyorsunuz.
Oteldeyseniz, marinanın içindeki o kalabalıktan bir anda sıyrılıp, huzur içinde bir tatil geçirmeniz mümkün. Bodrum’da tatil yapmayı düşünen çocuklu aileler için biçilmiş kaftan...
CIPRIANI BENDEN TAM NOT ALDI
Dünyaca ünlü İtalyan restoranı Cipriani’ye öğle vakti gitmemiştim. Daha doğrusu marinadakinin öğlen servisi verdiğinden bile bihaberdim.
Yazın gündemi güney sahilindeki sosyal hayattan çok, Bodrum ve Çeşme’nin ne kadar boş olduğuydu. Geçenlerde turizm fir- ması sahibi bir arkadaşımla “Çeşme mi Bodrum mu daha boş?” diye yaz değerlendirmesi yaparken; bu yaz ciddi olarak tatilcilerin bayrama kilitlendiğini öğrendim.
Bayramı Bodrum’da geçirmeye karar verdiyseniz geç kaldınız; otellerde neredeyse hiç yer kalmamış.
Öğrendiğime göre bayramda ortalama 1.5 milyon kişi Bodrum’da olacakmış. Bayrama kadar bu sayı 2 milyonu geçecek gibi.
DIŞARI ÇIKILMAZ!
Turizmciler, bu kadar yoğun talebin olmasını; Ramazan’ın okulların kapanmasından hemen sonraya denk gelmesine bağlıyorlar. Anlayacağınız memleket tatile çıkmak için dört gözle bayramı bekliyormuş.
Bayramda Bodrum’da olacaklara tek tavsiyem; eğer İstanbul’daki trafiği